gönderen İhsan Şahin » Cum Mar 01, 2013 7:58 pm
BU EFSANEYİ DUYDUNUZ MU SİZ
BEN DUYMADIM
HALİM ŞAHİN DUYMUŞ DEDESİ ANLATIRMIŞ
Fatih Ayaloğlu "şurlilar"a göndermişti sağ olsun
Fatih Ayaloğlu
Şur Köyü’nün başında köye adını veren sarp kayalıklar vardır. Bu kayalıklar çok eski zamanlarda azgın bir ejderha yatağı imiş. Boynundaki uzun zincirlerle kayaların içindeki mağaralardan birine bağlı olan ejder, kırk yılda bir gün mağarasından çıkıp Vartan korusu, Harbeş deresi, Miçibil kenti, Mimilos ve Paçan köylerinin üstünden uçarak geniş bir daire çizdikten sonra, gene kayalıklara dönermiş. Boynundaki zincirlerin bir ucu mağaralardaki kayalara bağlı olduğundan daha uzaklara uçamazmış. Gündüz uçarsa kara, gece uçarsa kırmızı bir renk alırmış.
Ejder uçarken boynundaki zincir gök gürlemesini andıran sesler çıkarıyormuş. Bu sesi duyan kadınlar, başlarına bir dert gelmesin diye yere bakarlarmış. Ejder uçarken kuyruğuyla Kumlu köyü başındaki kayalara çarparak kocaman kaya parçaları koparırmış.
Ejderi havada gören evli erkeklerin eşleri, kısa süre sonra ölürmüş. Eşiyle geçinemeyen kimi erkekler, ejderin uçuşunu dört gözle beklerlermiş.
Geceleri uçuşa geçen ejder ateş rengini alır, kuyruğunun ucundan ateşler saçılırmış. Boynundaki zincirle Şahinkaya mağaralarına bağlı oluşu, insanlara zarar vermesini önlemek içinmiş. Zincirin mağaraya bağlı olan ucunda Tanrı buyruğuyla nöbet tutan bir melek, kırk yılda bir karnı acıkan ejderin insanlara saldırmasını engellermiş. Ejder de uçarken havada yakaladığı kuşlarla karını doyurur, mağaraya dönüp uykuya yatarmış. Azgın ejder kırk yıl sonra yeniden uyanır, günlük uçuşunu tamamladıktan sonra mağarasına dönermiş.
.