Hocanın papaya yazdığı mektup

[Yılmaz Ersezer]

pek muhterem papa cenapları,

üç büyük dinin doğum yeri olarak bilinen toprakların dünyayı daha iyi yaşanabilir bir mekan kılma yolundaki kutsal misyonumuzu tam manasıyla bilen halkından size en içten selamları getirdik. yoğun gündeminizde bize zaman ayırarak sizinle müşerref olmayı bahşettiğiniz için zatıalilerinize en derin kalbi teşekkürlerimizi sunarız.

papa 6. paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan dinlerarası diyalog için papalık konseyi (pcid) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. en aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik.

islam yanlış anlaşılan bir din olmuştur ve bunda en çok suçlanacak olan müslümanlardır. uygun bir yerdeki vakitli bir gayret bu yanlış anlamanın büyük oranda azalmasına katkı sağlayabilir. müslüman dünyası, islam'ın asırlarla ölçülen yanlış algılanmasını silip atacak bir diyalog imkanını bağrına basacaktır.

beşeriyet, çelişen görüşler ortaya koydukları gerekçesiyle, zaman zaman bilim adına dini, din adına da bilimi inkar etmiştir. bilginin tamamı allah'a aittir ve din allah'tandır. o halde bu ikisi nasıl çelişebilir? insanlar arasında anlayışı ve hoşgörüyü artırmaya yönelik dinlerarası diyaloğa yönelik ortak gayretlerimiz çok iş görebilir.

kendi memleketimizde şimdiye kadar çeşitli hıristiyan mezheplerinin liderleriyle diyalog içinde olduk. bu naçiz gayretlerin boşa çıkmadığını acizane ifade etmek isteriz. amacımız bu üç büyük dinin inananları arasında hoşgörü ve anlayış yoluyla bir kardeşlik tesis etmektir. bizler bir araya gelmek suretiyle sözde medeniyetler çatışmasının gerçekleşmesini görmek isteyen yolunu şaşırmış ve şüpheci kimselere karşı dalgakıranlar gibi, isterseniz bariyerler gibi deyin, karşı durabiliriz.

geçen yıl bazı ünlü uluslararası bilim adamlarının katıldığı medeniyetlerarası barış ve diyalog konulu bir sempozyum düzenledik. bu gayretin başarısından aldığımız teşvikle bu tür etkinlikleri tekrarlamak istiyoruz. halihazırda üç büyük dinin bağlıları arasındaki bağları güçlendirmeye yönelik olarak dinler arası diyalog konusunda vatikan'ın da temsil edileceğini ümit ettiğimiz bir konferans düzenleme sürecinde bulunuyoruz.

yeni fikirlerimiz varmış iddiasında bulunmuyoruz. yine müsamahanıza sığınarak, bu misyonun hedeflerine yakından hizmet etmek için üstlenmek istediğimiz birkaç teklifte bulunmayı arzu ediyoruz. hıristiyanlığın üçüncü bin yılına girişi münasebetiyle yapılacak kutlamalar vesilesiyle ortadoğu'daki antakya, tarsus, efes ve kudüs gibi bazı kutsal yerlere müşterek ziyaretleri içeren birçok etkinlikler önermek istiyoruz. bunu sayın cumhurbaşkanımız demirel'in, cenaplarının ülkemizi ziyaretine ve mezkur kutsal mekanları göstermeye davetini tekrarlamak için bir fırsat addediyoruz. anadolu halkı size misafirperverliğini göstermeyi ve şevkle selamlamayı hararetle beklemektedir. filistinli liderlerle diyalog kurmak suretiyle kudüs'ü birlikte ziyaret etmemize davetiye çıkarabiliriz. bu ziyaret bu mübarek şehri hıristiyanlar, yahudiler ve müslümanların, hiçbir kısıtlama, hatta vize dahi olmaksızın serbestçe ziyaret edebileceği uluslararası bir bölge olarak ilan etme gayretlerine yönelik dev bir adım teşkil edebilir.

üç büyük dinden liderlerin işbirliği ile, ilki washington dc'de olmak üzere muhtelif dünya başkentlerinde bir konferanslar serisinin gerçekleştirilmesini teklif ediyoruz. ikinci serinin zamanı için hz. isa'nın doğumunun 2000. yıldönümü ideal olabilir.

bir öğrenci değişim programı da çok faydalı olacaktır. inançlı genç insanların birlikte eğitim görmesi birbirlerine yakınlıklarını artıracaktır. öğrenci değişim programı çerçevesinde üç büyük dinin babası olduğu ikrar edilen hazreti ibrahim'in doğum yeri olarak bilinen urfa şehrindeki harran'da bir ilahiyat okulu kurulabilir. bu, ya harran üniversitesi'ndeki programların genişletilmesi suretiyle ya da üç dinin ihtiyaçlarını da temin edecek şumullü bir müfredata sahip bağımsız bir üniversite şeklinde gerçekleştirilebilir.

önerilen programlar aşırı büyük işler gibi algılanabilir; ama bunlar erişilmez değildir. dünyada iki tip insan vardır. bazıları kendilerini topluma adapte etmeye çalışır. diğer bazıları ise topluma uymaktansa toplumu kendi değerlerine adapte etmek ister. toplum bütün ilerlemeleri bu ikinci tip insanlara borçludur. onları yarattığı için rabb'e şükürler olsun.

m. fethullah gülen / rabb'in aciz kulu / 9 şubat 1998

[Mehmet Aydinli]

En sonda çarpulacaksun Yılmaz bu hoca efendi ile uğraşma.Gerci sen yanliş bir şey yapmayursun hocaya yardimci oluyursun. mektupini,düşüncelerini daha geniş kitlelere yayayursun .Alah senden razi olsun.

[İhsan Şahin]

DOST,
HOŞ GELDİN
SENİN İÇİN YAZIYORUM YOKSA BENDE SİTEDE AKTİF OLARAK YAZMAKTAN VAZGEÇTİM.
AMA SENİ GÖRÜNCE DAYANAMADIM.
HOŞ GELDİN
GÖZLERİNDEN ÖPÜYORUM
MEKTUP BENDE VARDI ARŞİVE KOYMUŞTUM. SENİN YAZDIĞINI OKUYUNCA ARAMAYA BAŞLADIM AMA HENÜZ BULAMADIM.
KEŞKE SENİN BENİM VE SOKAĞIN DİLİNDEN MUHALEFETE MENSUP ADAMLAR!!!!!DA KONUŞSA.
KONUŞANLARDA ERGENEKONCU!!!!!!!!
MERAK ETME KARDEŞİM EĞER ERGENEKON VARSA TÜRK MİLLETİNİN KURTULUŞU YAKIN DEMEKTİR.
O GÜN BULUŞMAK DİLEĞİM İLE

[Yılmaz Ersezer]

Ağabey bu kadar kelli felli zevat ve fettullahın "güvenlik" kuvvetleri var diyorsa bir bildikleri var şüphesiz. Var diyorlarsa var Ergenekon, yalan söyleyecek değiller ya, namussuz yalancı mı ki bunlar? Avrupa parlamentosu ve ABD meclisi de alkış tutuyor ya operasyona tamam tamam kesin var Ergenekon.
Ne mutlu!...
Selam ve saygılar..

[Caner Kama]

yani yuh demek istiyorum hem de koca bir "YUH!" bu kadar olur, iyi ki var ergenekon iyi ki halka her 10 sende bir olduğu gibi rolanti ayarı çekiliyor iyi ki ülke her darbede olduğu gibi yıllarca geriye götürülüyor; iyi ki masum insanlar birbirini öldürüyor demektir sizin bu dediğiniz...

Bu özgür ortamda siz rahatça darbeyi savunabiliyorsunuz, acaba sizin emeliniz gerçek olduğunda biz rahatça darbeye karşı olabilecez mi?Bu ortamda darbecilerin üzerine gidenler gerici irticacı oluyor, darbeyi destekleyenler vatansever, çağdaş oluyor.... Sizler ülkenin düşünen(!) beyinleri olarak görüyorsunuz kendinizi acaba düşünmeyenler nasıldır düşünmek bile istemiyorum

Geçmişteki güzel şeylere özlem duyulur, sizler tarih sayfalarına koca bir kara sayfa geçmiş dönemlere özlem duyuyorsunuz; eh Allah akıl fikir versin, ne yapabilirim başka. Darbe günlerini görmedim sizler yaşadınız ne menem bir dönem olduğunu okudum öğrendim; yaşadınız gördünüz ve hala o gün buluşuruz ile randevulaşıyorsunuz.... Ben de diyorum Allah sizi o güne kavuşturmasın, inşallah randevunuz iptal olur......

[Bekir Kiran]

aminn. bu ara mantıgım ıyıce karıstı.ama caner abi ben genede bunlara amin derim.işlerı guclerı ulkeyı çalkalamak.devam edın.dha nice darbelere . yuh yaaaa

ayrıca siz darbede degıl ,zincirlıkuyuda bulusursunuz.adamları kahraman yaptınz.adamın evınde euro lar cıkıyor.sızde tebrık edın.işinize gelıncede basımıza en buyuk mıllıyetcı gecınırsınız.neden gavur parası kullanıyorlar dıye.azcık delıkalı olsa o sahtekar parayı bankaya koyar.bankaya koyar cunku devlet parayı işler.ama adam her turlu haltı bıldıgı halde evınde tutuyor.o paralar bir yerlerıne girsin.belkı rahatlar serefsız

[Ferit Kama]

yorum yok....

[Yılmaz Ersezer]

Okuduğunuzu anlamaktan acizsiniz bunu anladım ama o "yuh" sesi çıkaran-çıkarmaya çalışan, ölüm ve benzeri tehdit ve dalga içeren ağıza benzer organınıza hakim olamamanızı anlayamam ve tavsiye etmem. Edepli olun.

[İhsan Şahin]

dostlar
keşke, karşılkılı konuşmalarda veya fikri tartışmalarda veya memleket meselelerinde karşı tarafı "YUH" diyerek sindirebilsek... ya adam bize "ÇÜŞ" derse...
nezaket ne kadar güzel bir şey, terbiye ve asalet insanın geçmişinde mi aranmalı yoksa davranışında mı ?
"görgüsüzden çamur alacağına eğil de yerden al"
selamlar

[İhsan Şahin]

aşağıdaki yazı TANIŞMA KAYNAŞMA bölümünün "günlük yazılar bu başlık altında olsun" sayfa 179 dan alınmıştır.

sitede bir çoğunun gözünden kaçmış ama ben kaçırmadım. gerekli cevabı da verdim.

Çok beklememe rağmen,Sayın kelimesini haklarında saklı tuttuğum Adnan Ayaz,Muzaffer Altuncu ve Muhammed Şahin beylerden ilgili şahsa alenen "ayıp" diyemediler.
SİZLER NE DERSİNİZ VALLAHİ BİLMEM
ANCAK BEN KENDİNİ BİLMEZ DEĞİLİM.


quote="Mahmut KÖSEOĞLU"]Günaydın sayın köylülerim.

Muzaffer abı dün den itibaren soğuk hava gitti batıdaki sıcak güneşli gönderdiğin hava gelmeye başladı. Allah razı olsun sizden üşüyorduk biraz kemiklerimiz ısınmaya başladı.

Yılmaz Başarın yazısı çoğumuz üzmüştür. Haksızda değildir. biz durumu 1-2 yıl önce dile getirdik, dinleyen olmadı. Yine bir kaç kişi bildiğini yazıyor. Çokta okuyan var orayı gibisinden. Bunlara yazmayın etmeyin uyarıları yapıldı, fakat dinlemediler. Ben bu sitede hangi görüş olursa olsun yazı yazanları kendini bilmez kişiler olarak kabul ediyorum. Sizde böyle kabul edin geçin.

Ayrılmak dediğin ben buraya Şahinkaya köyü olarak kabul ediyorum. Kendi köyünden mi ayrılıyorsun. Yapacak hiç bir şey yok bu ülke nasılsa köyümüzde öyledir bu millet bazısı bir görüşten bazısı da diğer görüştendir.

Üyelerin yazdığı siyası yazılara değil de yönetici bildiğimiz kişiler yazarsa iş karışır. Üyenin yazdığı yazının devamına karşı görüş yazabilirsin, yöneticinin devamına yazsan elinde silme kozu var. O çok tehlikeli O zaman bırakıp gitmekte haklı olabilirsiniz.[/quote]

[Bekir Kiran]

ıhsan abi son mesajın konuyla baglantısını anlayamadım.epey zamandır önce olan bır olayın yazısı sanırım o.yanlısmı yeremı attın acaba..

[İhsan Şahin]

Sayın Köseroğlu,
Sizin kendi fikriniz böyle olabilir ve buna saygı duyarım. Ancak bu sitenin yöneticileri görevlerini yapmıyorlarda veya beceremiorlarda, iş sana mı düştü...
Siteye düşünce platformunu koyanlar ne yaptıklarını bilmiyorlar mı...
Fatma hanımın yazısı orada...
Sana gereken cevabı hicap duyduğum için vermeyeceğim... ancak yutturdum sanma.
bak şimdi ,
ben yukarı Şahinkaya köyünden, ŞAHİNOĞULLARINDAN iHSAN şAHİN'İN SOYUM BELLİ SOPUM BELLİ peki sen kimsin de genele hitap ederek "kendini bilmez kişiler" diye insanları aşağılıyorsun.
Tamam senin her halde kimlik sorunun var.
Özür dilemeni beklerken mazerete bakın.
Mahmut efendi... Ben "düşünce platformunun siteye zarar verdiğinden haberim yoktu bu bir... ikincisi bir yıldır aktif olarak sitedeyim senin dile getirdiğin bir şikayet duymadım etti iki,
Velev ki varsa yöneticilerimiz neden dikkat çekmedi etti üç
ve dördüncüsü sen "tartışmalı adamsın bana göre"
Bana, "kendini bilmez kişi" demeye ne sizin ne de bir başkasının hakkı ve haddi yoktur. Benim tepkim bu terbiyesiz sözünüzedir.
Yoksa "düşünce platformuna siyasi yazı yazmak yanlış ise ben özür dileyecek kadar makul insanım, ama sana ne...
dedim ya yöneticimiz Fatma hanım da oraya başlık açmış o da mı "kendini bilmez kişi"
"düdşnce platformu" ne anlama geldiğini öğrende öyle gel...
Özür dilemek erdemdir...
özür dilerim.

[Caner Kama]

Yılmaz Ersezer ağabey, kanalındaki boruzancıların namelerini zaten ülke olarak izliyoruz, yeterince kafa ütülediniz sanırım; burayı da at koşturduğun çifliklere benzettiniz. Yazdığın yazıların, verdiğin cevapların sen ve bağlı bulunduğun geminin mürettebatının noktası virgülüne aynı kaynaktan çıktığını biraz kanalınızı takip edince anladım. Kanalınızın,partinizin idarecisi basın açıklaması yapıyor ertesi gün o açıklama bizde konu başlığı, biz onun fikirlerini değil senin cümlelerini, farklı görüşlerini paylaşmak isteriz ama nerde...

Ergenekon konusunda hala dediklerimin arkasındayım; darbecilerin yandaşlarının her zaman fikri konuda karşılarındayım. Kullandığım "yuh" aleni bir şekilde hiç de sıkılmadan "o günlerde buluşuruz" demenizedir. Burada sizleri sindirmek gibi bir amacım yok; artık insan bir zaman sonra girdiği yoldan çıkamaz,saplanır kalır onun için sabit fikirli insanları sindirmek gibi bir amacım olamaz.

Bu ülkede dünün maocuları, abd yardakçıları vatan sever olmuş; gariban insanları ayak takımı, satılmış ilan etmek benim "yuh" umun yanında solda sıfır kalır..... Şunu anlayın bu ülkede sadece sizler yaşamıyorsunuz, herkes sizler gibi darbe meraklısı değil....Bizler özgürlüğümüzü postallar altında ezdirmek istemiyoruz, bu akılları da partinizdeki emekli generallerinizden aldığınız belli...

[Yılmaz Ersezer]

Caner Kama,
Edepsizliğe devam ediyorsun. Fikrin olmadığı yerde edepsizlik tek çıkar yoldur ama girişgahta da ifade ettiğin gibi ben senin ağabeyinim, İhsan Şahin senin ağabeyin ve bilmem biliyor musun bizim oralarda insan büyükleri ile konuşurken, yazışırken ağzından kaleminden çıkan kelimelere dikkat eder. Ağababalarınızın sizden çaldığı ilk şey bu, edep. Onu geri kazanmadan alabileceğiniz bir yol da yok.

12 Eylül artıklarının, Kenan Evren ile, ABD ve AB ile kolkola "darbeci" avına çıkması, yalanlarla, tezgahlarla operasyon yürütmesi ne kadar trajikomik olsa da aynı zamanda da sizin "özgürlük" tanımınız olabilir. Playboy editörleri ile, maaşlı Cia "yazar"ları ile, vatanını bir kadın memesine satacağını uluorta beyan eden tırnak içinde sanatçılar ile, kim para verirse onun borusunu öttüren iliştirilmiş "gazeteciler" ile, AB parlamentosu üyesi milletvekilleri vs.. ile birlikte kendi ordunuza savaş ilan etmiş ve onların ahlaksızlığından, namussuzluğundan, yalan ve ikiyüzlülükleri'nden umar bekliyor olabilirsiniz ama bunu da edepli bir şekilde yapacaksınız. Sitede aynı fikirleri paylaştığınız ama edebinden ödün vermeyen, vermeyecek olan bizim dostlarımız sizin de ağabeyleriniz var, onların yazılarını okur ve kişiliklerinden örnek alırsanız erken büyürsünüz, değilse sadece kendinize zarar verirsiniz.

Okuduğunuz anlamaya çalışacaksınız, yazdığınızı anlatmaya çalışacaksınız, aklınız tezgahta ve çirkefte olmayacak. Ne öğrenebilirim, ne öğretebilirim, nasıl kırmam, nasıl kırılmam diye düşüneceksiniz, öyle yazacaksınız.

Ağzınızdan çıkan her hakareti, her şımarıklığı, her kendini bilmezliği, her tarih bilmezliği oraya geri sokabilirim emin ol ve buna gerek bırakma. Var olan edebinle ve bilginle fikirlerini ifade et, kolay ve doğru olan bu. Velev ki beceremeyeceksen de benim açtığım başlıklardan uzak dur.

[Caner Kama]

Yılmaz abi, yazılarında engin bir bilirkişi edasıyla konuşuyorsun; ağızından her çıkan kelimeyi içine sokabilirim kelimesi iddialı bir laf o kadar da iddialı olma bence neyle karşılaşacağını bilemezsin değil mi? Edep konusunda haklı olabilirsin ama, edeplilik sadsece karşınızdankinden beklenecek bir şey değildir. Dediğin gibi sevgili ağabey, nasıl kırılmam, nasıl kırmam diye yazacaksın. Edelilik ağabeylere edepsizlik de küçüklere has bir şey değil.

Heheh abi senin açığın başlıklar deyince kaleminden çıkan yazıları mı kastediyorsun yoksa, partinin basın bildirilerini mi? Buraya koyuyorsun ya başlık olarak. Şunu artık biliyor olmalısın benim hiçbir siyasi oluşuma karşı önyargılarım yok ama hep haklı bir siyasi oluşum da yok lider de, sanırım senin anlamadığın bu. Çoktan bana da vatan haini akp li yaftasını kafanda yapıştırdın ama yine her zamanki gibi gerçekeler sandığın gibi değil.

Saygılarla, Sevgili Yılmaz Ağabey.....