Citibank'ın Unakıtan tarafından silinen 3 milyar $ vergisi

"Düşünebilen bir nesil yaratmak ve düşüncelerimizi özgürce paylaşmak için" burada buluşalım.

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Osman Nuri Sarı, Özgür Hasan Altuncu

Citibank'ın Unakıtan tarafından silinen 3 milyar $ vergisi

Mesajgönderen Yılmaz Ersezer » Sal Eyl 16, 2008 2:27 pm

Cumhuriyet Savcıları göreve: Unakıtan ve hükümet üyeleri hakkında soruşturma açılmalıdır

Soruyoruz: Citibank’ın 3 milyar dolar vergisinin silinmesi karşılığı AKP’ye ne verildi?

İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, 12 Eylül 2008 günü Ankara'da bir basın toplantısı düzenleyerek Tayyip Erdoğanların Citibank'ın 3 milyar dolar vergi borcunu niçin ve nasıl sildiklerini, karşılığında AKP'ye ne verildiğini sordu. Gültekin'in açıklaması şöyle:

• Maliye Bakanı Kemal Unakıtan 23 Aralık 2002 tarihinde Citibank’ın 3 milyar dolarlık (=4 katrilyon TL= 4 milyar YTL) vergi borcunu yasalara aykırı bir şekilde sildi.
• Unakıtan ve diğer hükümet üyelerinin suçu 5 yıldan 10 yıla ağır hapis cezasını gerektirmektedir.
• Hükümetin 30 milyon Türk köylüsüne ayırdığı kaynak 2007 yılında 2.9 milyon YTL idi. AKP İktidarı “Türk Köylüsü Ölsün Citibank Yaşasın” demektedir.
• Kemal Unakıtan’ı 2008 yılında “Yılın Maliyecisi” seçen “Banker” dergisi, Citibank tarafından finanse ediliyor.
• Cumhuriyet Savcılarını göreve çağırıyoruz. Unakıtan ve diğer hükümet üyeleri hakkında derhal soruşturma açılmalıdır.

Türkiye bugünlerde Almanya’da görülmekte olan Deniz Feneri davasını konuşuyor. Halkın dini duygularının istismar edilmesiyle gerçekleştirilen yüzyılın bu en büyük dolandırıcılık olayı AKP’ye dayanmış bulunuyor.
Söz konusu organize suça bulaşmış olan şahıslar, Tayip Erdoğan’ın yakın arkadaşlarıdır. AKP’nin, tutuklu olan sanıkların tutuklanmasını önlemek için çalıştığı, mahkeme sürecinde ortaya çıkmıştır.
Bu tablo şaşırtıcı değildir. Başta Recep Tayip Erdoğan olmak üzere, AKP yöneticilerinin adının karıştığı yolsuzluk dosyalarının yüzlerce olduğunu söylemek kesinlikle abartı değildir. AKP yolsuzluk suçlarının odağı olmuştur.
Dokunulmazlık nedeniyle bir kenarda bekleyen bu dosyalara bütün olarak bakıldığında, AKP’nin; mali suçların odağı olarak da Türkiye için ciddi bir güvenlik sorunu haline geldiği görülmektedir.

CİTİBANK’IN 3 MİLYAR DOLARLIK VERGİ BORCUNUN SİLİNMESİ
İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek, 7 Haziran 2007 günü bir basın toplantısı düzenleyerek, AKP iktidarının 2002 Genel Seçimlerinden hemen sonra, 23 Aralık 2002 günü, Maliye Bakanı’nın onayı ile Citibank’ın, 1997–2001 yılları arasında tahakkuk ettirilen 3 milyar dolarlık vergi borcunun silindiğini belgelere dayanarak kamuoyuna açıkladı.
Genel Başkan Yardımcımız Av. Mehmet Cengiz, 19 Haziran 2007 günü, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve diğer hükümet üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu.

YASALAR ÇİĞNENDİ
AKP iktidarının bu tasarrufu yasalara ve ülke çıkarlarına tamamen aykırıdır. Hükümetin bu uygulamasına dayanak teşkil edebilecek mevzuat, ancak 4353 sayılı yasada düzenlenmiştir.
Anılan yasanın 28. maddesine göre, devlete ait bir hakkın takip edilmesinden vazgeçmek, bunun takibinde fayda umulmayan hallerde Muhakemat Genel Müdürlüğü’nün önerisi üzerine Maliye Bakanı’nın yetkisine bırakılmıştır. Ancak bu yetki, keyfi olarak kullanılamaz. Birincisi, miktar olarak sınırlanmıştır. Yasada öngörülen sınır, 50 milyon TL (50 YTL) dir; ancak bu sınır Bütçe Kanunlarıyla artırılmaktadır. İkincisi, bu yetkinin kullanılması kamu yararıyla sınırlıdır.
Vazgeçilecek kamu hakkının bu miktarı aşması halinde, Danıştay’dan ön izin alınması gerekmektedir. Yasanın 29. maddesine göre, önce Danıştay’dan olumlu mütalaa alınacak ve bu mütalaaya dayanılarak kararname düzenlenecektir.
2003 yılı Bütçe Kanunu’na göre bu sınır, 500 milyar TL (500 bin YTL) idi. Citibank’ın 4 milyar YTL vergi borcunun silindiği 2002 yılında Bütçe Kanunuyla belirlenen sınır bunun da altındaydı. Citibank’ın vergi borcu bu sınırı çok aştığı halde, Danıştay’dan olumlu görüş alınmaksızın bu borcun Maliye Bakanının onayıyla silindiği anlaşılmaktadır.
Görüldüğü gibi Citibank olayında yasanın öngördüğü sınır aşılmış, Danıştay’dan görüş alınmamış ve kamu yararı gözetilmemiştir.

“TÜRK KÖYLÜSÜ ÖLSÜN, CİTİBANK YAŞASIN!”
Hükümetin bu yasa dışı uygulamasının bedeli vergilerle halka ödetilmektedir. Türkiye’de, köylünün bir yıllık mazot tüketimi 2 milyon 222 bin tondur. Citibank’ın 3 milyar dolar (4 milyar YTL) vergi borcunun tahsil edilmesi halinde, köylüye mazot 1 YTL’den sağlanabilecek, ayrıca geriye 1 milyar dolar kalacaktır. 2007 yılında bütçeden köylüye ayrılan destek 2, 9 milyar YTL. Citibank’a aktarılan para ise 4 milyar YTL. 30 milyon köylümüze 2, 9 milyar YTL’yi çok görenler, Citibank’ın cebine havadan 4 milyar YTL koymuşlardır.
Gene fındık üreticisine 5 YTL’yi çok görenler, milyar dolarları Citibank’a hediye etmektedirler. Hükümet “Türk köylüsü ölsün, Citibank yaşasın” demektedir.

BAKANLAR KURULU SORUMLUDUR
Vergi kanunla konur, kanunla kaldırılır. Devlet, nasıl idari bir tasarrufla vergi koyamazsa; aynı şekilde idari tasarrufla kanunların alınmasını emrettiği bir vergiyi de kaldıramaz.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “İrtikap” suçunun düzenlendiği 250. maddesinde; “Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına…icbar eden kamu görevlisi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” denilmektedir.
Doğrudan Maliye Bakanı tarafından işlenen bu suça başta Başbakan olmak üzere diğer hükümet üyeleri de iştirak etmişlerdir. Çünkü yasanın 251. maddesine göre; “Zimmet veya irtikâp suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle yükümlü kamu görevlisi, işlenen suçun müşterek faili olarak sorumlu tutulur”.
Maliye Bakanı, Başbakan ve diğer hükümet üyeleri bu eylemleriyle en azından Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesini ihlal etmişlerdir. “Görevi kötüye kullanmak” başlığını taşıyan bu maddede; “Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle… kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmü yer almaktadır.

SAVCILARI GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ
Citbank’ın sponsorluğunu yaptığı Financial Times gazetesinin çıkardığı “Banker” dergisi, Kemal Unakıtan’ı 2008 yılında “Avrupa’da yılın maliyecisi” seçti.
Demek ki Avrupa’da yılın maliyecisi olmak, 3 milyar dolarlık vergi kıyağından geçiyor. Ama biz olayın bu kadar “masum” olmadığını düşünüyoruz.
Bütün bu gerçekler ışığında bir kez daha soruyoruz: Citibank’a yasalar çiğnenerek yapılan 3 milyar dolarlık vergi kıyağı, neyin karşılığı olarak sağlanmıştır?
Cumhuriyetin Savcılarını bir kez daha göreve çağırıyoruz: Belgeli olarak orta yerde duran bu büyük kanunsuzluk derhal soruşturulmalı ve sorumlular cezalandırılmalıdır.
Kullanıcı avatarı
Yılmaz Ersezer
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 227
Kayıt: Sal Ara 13, 2005 10:48 pm
Konum: ISTANBUL

Mesajgönderen Mehmet Zeki Sarı » Pzt Eyl 29, 2008 9:27 pm

bu olay tıpkı ismini hatırlayamayacağım soyadı şimşek olan devlet bakanına ingiltere kraliyet ailesinin yüksek devlet adamı nişanı takmasına benziyor zira oda tekeli ingiliz sigara firmasına peşkeş çekmişti.yanılıyorsam düzeltin lütfen.
Kullanıcı avatarı
Mehmet Zeki Sarı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1575
Kayıt: Prş Eki 06, 2005 6:46 pm
Konum: istanbul

Mesajgönderen Caner Kama » Sal Eyl 30, 2008 8:22 am

Şunu da ekleyeyim 2 sene önce EPDK Aydın Doğan'ın büyük pay sahibi olduğu Petrol Ofisi'ne haksız kazanç ve vergi borcu olarak kestiği 1 milyar dolarlık cezası affedilmişti. O zamanlar doğan medyası hükümetin borusunu öttürüyordu, şimdi demek birşeyler değişti onlar muhalefet oldular hatta bayramda doğan gazeteleri hükümet aleyhtarı L-Manyak Dergisi'ni bile promosyon vermeye başladılar, nerden nereye?

Satmak, satılığa çıkarmak sadece bu hükümete ait bir olgu değil. Benim karşı durduğum olay bazılarımızın sırf muhalefet olsun diye sadece hükümeti suçlamaları, yahu abilerim Oyak Bank'ın yönetimi eski paşaların değil mi? Kardemir özelleştirilirken işçileri sokaklara döktüler satılmaz stratejik kurum diye, bu baskılardan sonra hükümet nerdeyse yarı fiyatına Kardemir'i Oyak'a peşkeş çekti sonra aradan 1 sene geçmeden Oyak ( vatanını seven vefakar paşalarımız!) Kardemir'i yabancı şirkete büyük karla devrediyor, bu da yetmiyor Oyak bankı da küresel ING Bank'a satıyor.


Demek istediğim şu, bunların aralarındaki mücadele onu affetme,onu kollama, ona peşkeş çekme mücadelesi....Gerek Citi Bank gerek diğerleri hepsi aynı ama eleştiri yaparken de sırf yıpratmak için birini görüp diğerini görmemek bana makul gelmiyor. Pencerelermizi biraz daha genişletelim, A'dan Z'ye aynı kokuşmuşlukları biri yandaş diye görmemezlikten gelmemek lazım...

Teşekkür ederim, Bayramınız Kutlu Olsun
Kullanıcı avatarı
Caner Kama
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 226
Kayıt: Cum Mar 03, 2006 4:15 pm

Mesajgönderen Yılmaz Ersezer » Çrş Eki 15, 2008 12:57 am

Siyasi partilerin ülkenin geleceğine yönelik siyasi-ekonomik programları vardır ve insanlar o program etrafında bir araya gelip faaliyet yürütürler. Bu çerçevede bir siyasi partiye taraftar ya da düşman olmak anlamlı bir durum olabilir. Keza ideolojiler dünyayı anlama, açıklama ve değiştirme yöntemi sunarlar ve gene bu çerçevede bir ideolojiye taraftar ya da düşman olmak anlamlı bir durum olabilir.

Anlamlı olmayan, ne ideolojik ne de siyasi-ekonomik bir tutarlılık içermeyen genel bir ordu ve paşa düşmanlığı. Bilindiği üzere AKP li paşalar olduğu gibi SP'li, MHP'li ya da diğer partilerde faaliyet gösteren emekli paşalar bulunmakta. Keza emekli olmayanların da kendilerini yakın gördükleri çok farklı fikirler ve siyasi partiler olması mümkün. Bu durumda genel bir ordu ve paşa düşmanlığının farklı sebep ve amaçları olması gerek.

Bu hükümetin satmak, satılığa çıkarmak, peşkeş çekmek faaliyeti yürüttüğünü kabul ettiğine göre buna ses çıkarmak ve karşı durmak yerine, alternatif üretmek yerine neden genel bir ordu ve emekli emeksiz paşa düşmanlığı üzerinde tepiniyorsun?
Kullanıcı avatarı
Yılmaz Ersezer
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 227
Kayıt: Sal Ara 13, 2005 10:48 pm
Konum: ISTANBUL


Dön DÜŞÜNCE PLATFORMU

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 7 misafir

cron