1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

MUTLULUK VE HUZUR

MesajGönderilme zamanı: Sal Nis 15, 2008 2:26 pm
gönderen Ahmet Hamdi Kama
..... Bazen hiç ummadığınız anda hayatın anlamını düşünmeye başlarsınız, "ben ne yapıyorum", "niye yaşıyorum" soruları beyninizde dolaşmaya başlar. Tam da gerçeği keşfetmeye ramak kaldığı anda telefon çalar, karnınız acıkır ya da birisi seslenir. Hem de hayatın anlamına bu kadar yaklaşmışken!
O zaman "sanki o boyutta biraz daha kalsam sihirli cümleyi bulacaktım" hissine kapılmadan edemezsiniz. Herkes, mutluluğun peşinde bu türden soyut olaylarla mutlaka karşı karşıya gelir.Aslın da mutluluğun pek çok yolu vardır insanlar için....

Kimisi bir ev ya da otomobil alınca mutlu olur, kimi evlenip bir çocuk sahibi olunca mutluluk çukuruna düşeceğini zanneder.
Her şeyini bırakıp ilk otobüsle bilinmeyene yol alanların da kafasında benzer bir mutluluk hayali vardır.

Mutluluğa ilişkin sorular soranlar. Zor bir işe kalkışıyor ve yaşadığımız hayatı tartışmaya açıyorlar..ama yine mutlu olabiliyorlarmı...bence hayır...peki huzura ulaşmak kolaymı?.

Asla huzura ulaşmak da kolay değildir. Hatta huzura ulaşmak mutluluğa ulaşmaktan daha zordur. Huzur olgunluğa ermiş bir yetişkinliktir, ruhlu ve maneviyatçı bir varoluş halidir
Bununla ilgili gerçek hayattan pratik örnekler de verilebilir
......
Birine aşık olmak size 'mutluluğun' doruklarını yaşatır, ama bu duygu başka biriyle birleşme hissinden kaynaklanan geçici bir mutluluk aslında. Huzur ise ruhun yücelmesi, coşmasıdır. Mutluluk huzurun geçici bir kategorisidir."

Mutluluğun kolay ya da kestirme bir yolu varmıdır? Bence yoktur, yalnızca ona doğru giden yavaş ve çetin bir yol vardır.

Bu yolun sonu ya da varış çizgisi de yoktur, yalnızca bir başlama noktası vardır. Keyifli huzuru ararken, başlayabileceğiniz tek bir nokta yoktur.
Şu anda bulunduğunuz nokta,başlamak için en ideal nokta dır.
Her şey yine aradığımız şeyde saklı..
Ne aradığını bilmek mutlu olmanın belki ilk adımı olabilir....

Önce, azla yetinmemeyi sonra gizemli ve tehlike dolu bilinmezlere doğru
yelken açacak cesareti üzerinde barındırmayı gerektirir.

Bir çok şeyde olduğu gibi, istemekle başlayan bu süreç, insanin, insan
olduğunun farkına varmasıyla gelişme kaydeder. Anlayabilme ya da
kavrayabilme kapasitesince anlamlar yüklenir, eşyalara, mekanlara ve
olaylara...vs...
Sonuç olarak......
Mutluluk; Ateştir.. Kahırdır... Azaptır...Istıraptır.. Çiledir... Belki
de ömür boyu sürecek bir hasrettir.. Kısacası mutluluk zordur. Ve ancak
zora talip olanlar mutlu olmak hakkına sahiptirler
...SELAM VE MUHABBETLER...
.......................

MesajGönderilme zamanı: Sal Nis 15, 2008 8:32 pm
gönderen Bülent Altuncu
Güzel bir konu ama bence kıyasladığı "mutluluğu" ve "huzuru" tam açıklayamıyor ya da ben anlamadım.

Mutluluğu huzurun bir kategorisi olarak belirtiğinize göre bunu bir mutsuza sorsanız ne yanıt alırsınız hiç düşündünüz mü ? Her insan aşağıyukarı aynı şekilde mutlu olur ( en azından mutluluk verici şeylerin çoğu ortaktır) fakat huzur için bunu söyleyemeyiz bence. Huzurun içinde yaşanmışlar,şu an ki planlar ve yaşanacaklar yani geçmiş iyi ve kötü deneyimler ve geleceğe dair umut, korku , herşeyden önce başarı ve bunun gibi bir çok duygu ve düşünce vardır.

"hayat,siz planlar yaparken olanlardır" yani mutluluğu huzuru bulayım derken kaçırabilirsiniz. Huzurun alt kategorisi olabilir dediğiniz şey yoksa huzurlu olacağınız zamanlarda bile mutlu olmasını bilmezsiniz. Ha ben biliyormuyum; yok, :D bilen varsa yazsın

bende mi karıştırdım :D , neyse ..

MesajGönderilme zamanı: Sal Nis 15, 2008 9:44 pm
gönderen Ahmet Hamdi Kama
.......
..aslında sizlerin katkıları belki bunların içini dolduracaktır.Ama yine de ortak bir görüş olarak..
Hepimiz inandığınız kavramları yaşayarak hayatımızı anlamlandırmak isteriz. Anlamın kaynağı da hayata atfettiği bakış açısıyla beslenir. “Huzur” ve “mutluluk” hayatı anlamlandıran önemli kavramlardan ikisi.

...ama bu kişilerin bakış açısı idibarıyla farklılıklar gösterebilir..yani ikiside rolatif birer kavramlardır...

Aslında hepimizin umududur huzurlu ve mutlu olmak. ama kimimiz mutluluğun kimimiz huzurun peşindedir...çoğu zaman sıklıkla beraber kullanılıyor olsalar da çokta benzer değillerdir aslında.
..aslında bülent haklısın..bu iki kavram çok benzeselerde hatta ayni yerlerde kullanılsalarda farklıdırlar.....Mesela tüm başlangıçların temennisidir mutluluk. Örneğin, yeni yıla girerken ne çok duyduk “mutlu yıllar” diye.

...bir şeyi başarmamız..veya elde ettiğimiz anlar mutlu olduğumuz anlardır...
Mutluluk huzura göre sanki daha “ergen” daha olgunlaşmamış bir duygu gibidir. Belki bu yüzdendir mutluluktan şımaran kişilerin başkaları tarafından daha çabuk kıskanılması
...Oysa daha çok içsel yaşanan ve sürece yayılan huzur duygusu ancak anlarda kesintiye uğrar. Mutluluk gibi anlık değildir. Ayrıca ötekine bağlı olarak yaşanan yanı daha azdır

Huzur duygusu daha ziyade hayata yüklediğimiz anlamla biçimlenir. Huzur, mutluluğa oranla daha olgun ve “yetişkin” bir tavır içerir sanki. Huzurun mevcut olduğu bünyeler daha dingin ve sakin bir hal üzeredirler.
Huzurun bu olgunluk kazandıran yanı duygu ve davranışlarda daha somut gözlenmekte
Huzurun mutluluktan diğer farklı yanı, mutluluk beklenirken huzuru kişinin kendisinin inşa ettiğidir. Emek verilerek içselleştirilen ve kişiye ait olan bu duygunun kaybı çokta kolay değildir.
Onun içindir ki, yaşam biçimi olarak hırsları, tutkuları ve korkularıyla baş edebilen insanlar daha huzurludur.
Huzur bulunduğu yerde açığa çıkmasa da etrafındaki kişilere yansır ve bu yansımayla kişi karşısındakinin huzuruyla dinginleşebilir

.......Mutluluğu arayan ya da bulmaya çalışan kişiler çoklukla hayatındaki ötekilerden bir beklenti içindedirler. Oysa huzurda beklenti daha çok içseldir.
...aslında herkes kendince mutlu olmayı bilmelidir..yoksa kisilere göre değişiklik gösteren bu kavramların tarifini yapmak zor olsa gerek..
...belki bir güzel söz insanı tahmin bile edemeyeceği kadar mutlu yapaçaktır...
...yani mutluluğun resmini yapamayan ressam gibi...

mutlu huzur dolu günler dileğiyle...

MesajGönderilme zamanı: Sal Nis 15, 2008 10:03 pm
gönderen Muzaffer Mustafa Altuncu
Mutluluğu sakın aramayın çok zor bulursunuz !

MesajGönderilme zamanı: Çrş Nis 16, 2008 5:50 pm
gönderen Bülent Altuncu
tartışmış olmak için tartışmayalım zaten Muzaffer amca son noktayı çok iyi koydu :D

MesajGönderilme zamanı: Çrş Nis 16, 2008 7:40 pm
gönderen Ahmet Hamdi Kama
...sevgili BÜLENT...
tartışmak için tartışalım diyen yok ki..öle diyorsun...
...
ama ben kendi adıma vallaha şunu rahat söyleye bilirim..artık kina geldi....
...siyasılerın yaptıklarının arkasından yorumlar yapmak...
...
...selam ve muhabbetler...

MesajGönderilme zamanı: Prş Nis 17, 2008 8:56 am
gönderen Muzaffer Mustafa Altuncu

Yani siyasi olmayan konular bulup yazmak lazım tabi....Çünkü siyasetten biz usandık ve de hiç hoşlanmadık...Ahmet Hamdi haklı !!!!!!!!!

MesajGönderilme zamanı: Prş Nis 17, 2008 9:16 am
gönderen Köksal Ağaoğlu
Resim


Abidin Dino’nun Nazım Hikmet’in “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?” sorusuna karşılık yaptığı resim müthiş güzel gelir bana. Yakın bulurum bu resmi kendime. Köyde yetişen bizlere mutluluğun resmi bu kadar anlamlı çizilebilir. Mutluluğun aranacak yeri neresidir, kıymet verilmesi gereken şeylerin neler olması gerektiği gibi soruların cevabı ancak bu şekilde resmedilebilir. Böyle de resmedilmelidir diye düşünürüm.

Ahmet seçtiğin konu ve yazdıkların için teşekkürler.

MesajGönderilme zamanı: Prş Nis 17, 2008 8:06 pm
gönderen Ahmet Hamdi Kama
...YA KÖKSAL...HARİKA BİR RESİM..VALLAHA HELAL..OLSUN..
AMA BİR GERÇEK DE VAR ARTIK MUTLULUĞUN RESMİNİ YAPAN RESSAMLARIMIZDA KALMİYOR GİBİ.
...
..ASLINDA ABİDİN DİNO NUN RESİMLERİ HEP SOSYAL İÇERİKLİDİR...AMA BU RERSMİ BİR BAŞKA GÜZEL...


...MUHABBETLE KALIN...

MesajGönderilme zamanı: Pzt Tem 21, 2008 8:02 pm
gönderen Muzaffer Mustafa Altuncu
İşin gerçeği mutlu olmak çok güzeldir !!!!!!!!!