AK Parti'ye kapatma davası

"Düşünebilen bir nesil yaratmak ve düşüncelerimizi özgürce paylaşmak için" burada buluşalım.

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Osman Nuri Sarı, Özgür Hasan Altuncu

AK Parti'ye kapatma davası

Mesajgönderen Fatih Ayaloğlu » Cum Mar 14, 2008 6:36 pm

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, AK Parti'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, ''laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği'' iddiasıyla AK Parti'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı.

Başsavcı Yalçınkaya, akşam saatlerinde iddianameyi Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na gönderdi. İddianamede, AK Parti'nin ''laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği'' savunuluyor.


Anayasa Mahkemesi, iddianameyle ilgili ön incelemeyi yapacak, herhangi bir eksiklik tespit edilmez ve iddianamenin kabulüne karar verilirse ön savunmasını yapması için iddianame AK Parti'ye gönderilecek. AK Parti yasal olarak 1 ay içinde ön savunmasını verecek. Ek süre talebinde bulunulursa bunu da Anayasa Mahkemesi değerlendirecek. Ön savunmanın Anayasa Mahkemesine verilmesinin ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya, esas hakkındaki görüşünü bildirecek.


Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının esas hakkındaki görüşü AK Parti'ye gönderilecek. Daha sonra belirlenecek bir tarihte Yalçınkaya sözlü açıklama, AK Parti yetkilileri de sözlü savunma yapacaklar.


Bütün bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak raportör, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken, gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, gerekse davalı AK Parti ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek.


Raporun, Anayasa Mahkemesinin 11 üyesine dağıtılmasının ardından, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç bir toplantı günü belirleyecek. Üyeler, belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacaklar.


AK Parti hakkındaki kapatma davasını, 11 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi Heyeti karara bağlayacak. Asıl üyelerden herhangi birinin bulunmaması veya emekliye ayrılması halinde 4 yedek üyeden en kıdemlileri heyete katılacak.


Anayasa'ya göre bir siyasi partinin kapatılmasına karar verilebilmesi için nitelikli çoğunluğun oyu aranacak. Buna göre, kapatma kararı için Anayasa Mahkemesinin 11 asıl üyesinin en az 7'sinin oyu gerekecek
Kullanıcı avatarı
Fatih Ayaloğlu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 119
Kayıt: Prş Ara 28, 2006 5:00 pm
Konum: ANKARA

Mesajgönderen Caner Kama » Sal Mar 18, 2008 11:43 am

evet, kapatma davası açıldı süreç de işleyecek; yani 1950 den beri girdiği bütün seçimlerde tek başına iktidar olamayan chp'yi meclisi boş bırakmak pahasına zorla iktidar yapacaklar ( dtp ile akp nin kapatılması durumunda oluşacak meclis artimetiğine göre)
bu süreci iyi anlamak için bu yazıyı okuyan hemşerilerime tavsiyem; kurtlar vadisi dizisini daha bi anlamaya çalışarak izlesinler :D zira orda biz görüyoruz veli küçükleri, iskender büyükleri şeriatçileri,milliyetçileri...
saçma sapan gerekçeler bana adnan menderes'in mahkeme iddianamelerini hatırlattı rahmetli menders'in iddianamesinde hediye edilen atnın devletin malı olan başbakanlık konutundaki çimenleri otlaması da girmişti, hatta daha neler neler de vardı; tarih gerçekten tekerrürden ibarettir bakalım bi dahaki seçimde (eğer akp kapatılırsa) akp'nin hülle partisini % kaç ile iktidara taşıyacaklar? show tv'nin anketi gibi %70 ile mi acaba ???
Kullanıcı avatarı
Caner Kama
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 226
Kayıt: Cum Mar 03, 2006 4:15 pm

Mesajgönderen Fatih Ayaloğlu » Sal Mar 18, 2008 6:00 pm

Parti kapatmak hiçbir zaman çözüm olmamıştır. Suçlu varsa o da şahıslardır. Bir ceza verilecekse yine şahıslara verilmelidir.
Kullanıcı avatarı
Fatih Ayaloğlu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 119
Kayıt: Prş Ara 28, 2006 5:00 pm
Konum: ANKARA

Mesajgönderen Bülent Altuncu » Sal Mar 18, 2008 7:43 pm

Gidişata üzülen Akp linin aklından şüphe ederim. Takiyye takiyye derdiler tam anlayamazdım şimdi ki süreç tam olarak öğretmiş olmalı herkese. Yukarda adnan menderes ile ilgili iddianamede ki at örneği ne kadar komik ise şu an oynanan oyuna inanmakta o kadar komik ve sahte bence. Genel, yerel, ara vs vs seçimler oldukça kaçıncı tekrarını da görür ve üzülürüz kim bilir. Yukarda dendiği gibi 50 senedir ne oluyorsa gene o olur korkmayın, beni da korkutmayın.
Kullanıcı avatarı
Bülent Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1533
Kayıt: Prş Ara 08, 2005 8:55 pm
Konum: Van (Erciş)

Mesajgönderen Mehmet Zeki Sarı » Sal Mar 18, 2008 9:03 pm

bu köprünün altından çok sular geçecek daha...
Kullanıcı avatarı
Mehmet Zeki Sarı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1575
Kayıt: Prş Eki 06, 2005 6:46 pm
Konum: istanbul

Mesajgönderen Erhan Ayal » Sal Mar 18, 2008 11:09 pm

Sür eşşeği niğdeye
Erhan Ayal
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 361
Kayıt: Sal Eyl 27, 2005 6:03 pm

Mesajgönderen Coşkun Şahin » Cum Mar 21, 2008 10:18 pm

Bülent ağabey o vakit yapana değil de yaptırana mı bakmak lazım diyorsun?
Bende değişik açıdan bakarak olaya farklı boyut kazandırmak isterim bilmem ki katılır mısınız? Fransız ihtilali olduğunda öyle hadi ihtilal yapalım diyerek yapılmamış tabiki bunu benden daha iyi bilirsiniz. Demokrasinin tekamülü için Fransızların yaşadığının hele 1/10'nu yaşamak gerekmez mi sizce? Bence tekamül için birbirimizi daha iyi benimseyebilmemiz için bunlar da gerekmez mi?
Kullanıcı avatarı
Coşkun Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 2111
Kayıt: Sal Kas 08, 2005 8:10 am
Konum: Ankara

Mesajgönderen Caner Kama » Pzt Mar 24, 2008 12:44 am

bizim demokrasi anlayışımız maalesef kendine müslüman! insanlar özellikle son 2 haftada ayyuka çıkartılan bir faşizanlıkla gruplara bölünüyor.Yok sen türbanlısın yok ben çağdaşım sen yobazsın anlamazsın ben senin adına da düşünürüm diyen türbanlı gazeteciye saldırma cüretini gösteren yobazlar, dün fransızın yapamadığını bugün yapmaya çalışan gerçek gericiler,i 2003 ten beri dünya kadınlar gününde bile orduyu yönetime davet eden pankar açan ulusalcı(!) solcu aydınlar(!) -(ben onları sol olarak görmediğim için ünlem kullandım;benim gözümde mussoliniden,hitlerden bir farkları yok)- 2007 yılını hareket yılı seçip önce cumhurbaşkanlığı seçimini sabote etmeye çalışmış,başaramamış, seçimleri sabote etmeye çalışmış, başaramamış,2005 te darbeye yeltenmiş, başaramamış son kaleleri(!) de ellerinde çıkınca bu sefer böyle bir yola uzanmak zorunda kalmışlar....
...orduyu göreve çağıran bu insanların tv lerde çıkıp da 1980 ihtilalini eleştirmeleri de ayrıca bir dengesizlik...???
....şunu belirtmek istiyorum ben hiç bir partiye hayatımda oy vermedim,,,ama bu çarpık zihniyetin her zaman karşısındayım......dün van cumhuriyet başsavcısını linç eden satılmış kalemler bugün çıkıp hukukuun üstünlüğünden söz edemez! bunu yutturamaz, bunu yutana da yapacak bir şey yok????

akp nin kapatılacağı hepinizin malumu, eeee sonra ne olacak? cunta rejim mi kuralım, chp tek başına iktidar mı yapalım o zaman bu ülkede ne değişecek???

şu sorulara yanıt verebilir miyiz?
.....akp giderse gelecek partinin ekonomi politikası değişecek mi,yoksa ekonomide durmak yok satmaya devam mı olacak?
.....cevap veriyorum: evet aynen öyle olacak, bütün partilerin programlarını açın okuyun
.......akp giderse gelecek partinin dış politikası ne olacak?
.......cevap veriyorum: belki chp olursa araplara sırt döner ama abd, israil ile kankalığa devam...
........akp giderse gelecek partinin ab açılımı nasıl olacak?
........cevap: yine aynı biraz ağır aksak ama aynı malum hedefimiz çağdaş uygarlık seviyesinde olan batı ya!
........akp giderse bu sefer hangi gruplara ihaleler peşkeş çekilecek?
........tabiki o partinin yakini holdingler,tüsiad üyeleri,doğan....v.s.
eeee peki bu süreçte ne olacak? gelen gideni aratacak mı acaba? bence öyle olacak son 50 yılda nasıl öyle olduysa yine öyle olacak..........

....birçok yazarın kaleme aldığı gibi bu sorun akp, türban sorunu değil bu sınıf çatışması, elit beyaz türklerin konumlarını anadoludan gelen köylü çocuklarına kaptırma savaşı.......
yeri gelmişken türbana da değineyim, II.dünya savaşı sırasında abd ordusunda zenciler ilk defa zorunlu olarak orduya alınmıştı, o zamanlar abd de zencilere bakış malumunuzdur, o gün ilk defa bu adımı atan abd de 50 yıl sonra bir zenci başkan adayı oluyor demek ki yasaklar,aşağılamalar bir çözüm değil elbet bu haksızlık, yüzümüzün karası bir gün o yasağı koyanlar tarafından kaldırılacak; bu doğanın kanunu zorbalar yenilmeye mahkumdur ve tarihe isimleri zorba olarak geçecektir.......
Kullanıcı avatarı
Caner Kama
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 226
Kayıt: Cum Mar 03, 2006 4:15 pm

Mesajgönderen Muzaffer Mustafa Altuncu » Pzt Mar 24, 2008 2:11 pm

Ülkemizde senin,benim ve onun bilmediğimiz o kadar çok şeyler oluyor ki !
Memleketimizde sizin,bizim ve onların şahit olduğu o kadar çok olaylar var ki !

Sanırım herkes içindekileri yazmağa kalksa ohooooooooooooooooo ?

Savcılar kimin peşinde koşacağını bilmiyor galiba......?

Mecliste açık açık bölücülük yapan,
Meydanlarda açık açık bölücü eşkiyanın bayraktarlığını yapan,
..........Kişi ya da kişiler dururken başka işlerle uğraşmak abesle iştikal etmek olmalı........


Bana göre ilk yapılacak iş o vatan hainlerinin peşinde koşmak olmalı.... Ne yazık onlar görülmüyor ya da onlara bir şey yapılamıyor...

O iş hal edildikten sonra suç işleyen herkes cezalandırılmalı elbet !!!!!!!!
Kullanıcı avatarı
Muzaffer Mustafa Altuncu
Bölum yetkilisi
Bölum yetkilisi
 
Mesajlar: 26605
Kayıt: Cmt Şub 04, 2006 9:12 pm
Konum: GÖLCÜK

Mesajgönderen İlkay Güvercin » Pzt Mar 24, 2008 9:50 pm

Bu sitenin kutuplaştırmayı ortadan kaldıracak görüşlere ihtiyaç var Caner.
En son İlkay Güvercin tarafından Cum Mar 28, 2008 10:57 pm tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
Kullanıcı avatarı
İlkay Güvercin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 566
Kayıt: Çrş Kas 02, 2005 1:47 pm
Konum: kütahya

Mesajgönderen Bülent Altuncu » Sal Mar 25, 2008 12:16 am

İLkay niye öyle dedin anlamadım. Ben zevkle okuyorum yazdıklarını ( tabi bazen katılmasamda)
Kullanıcı avatarı
Bülent Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1533
Kayıt: Prş Ara 08, 2005 8:55 pm
Konum: Van (Erciş)

Mesajgönderen Caner Kama » Sal Mar 25, 2008 10:20 am

.....ilkay abi provakatörlük yaptığımı sanmıyorum? provakatörlük yapanlar orduyu göreve çağıranlar, cumhuriyet elden gidiyor, cumhuriyeti korumak için demokrasi de göz ardı edilmelidir gibi gibi çarpık fikirleri dile getirenler ( sitedeki komşularımı kastetmiyorum; ) provakatör olmuyor da burada köyümün sitesinde bulabildiğim özgür ortamda düşüncelerimi dile getirmem provakasyon oluyorsa evet o zaman provakatörüm kimi provaka ediyorsam? onu da anlamış değilim sevgili ilkay abi......
....
......teşekkür ederim yine de
Kullanıcı avatarı
Caner Kama
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 226
Kayıt: Cum Mar 03, 2006 4:15 pm

Mesajgönderen İlkay Durgun » Sal Mar 25, 2008 2:50 pm

Caner Kama demişki;

bizim demokrasi anlayışımız maalesef kendine müslüman!


Bu girişi görünce;tamam dedim,yansız,tek pencereden bakmayan bir yazı okuyacağız.Ancak, hemen bir sonraki paragrafta durum daha bir açıklık kazandı :wink:

Bu ülkede hergeçen gün yeni bir çatışma alanı ve bu alanlara dair yeni kavramlar ortaya çıkıyor.Biri de Caner Kama'nın da dillendirdiği "Beyaz Türkler" kavramı.Laik/anti laik yetmemiş,kürt-türk yetmemiş,alevi-sünni yetmemiş,sağcı-solcu yetmemiş ,buna kara türk-beyaz türk de ekleyelim olsun bitsin.Bu şekilde ayrıştıran dil kullanmayı empeyalist batı ve onların buradaki ajan/provakatörleri hepimize öğrettiler.Bu coğrafyayı birey birey ayrıştırana kadar da böylesi yıkıcı kvramları ve tartışmaları üretmeyi de sürdürecekler malesef.Bizde bu tuzaklara mal bulmuş mağribi gibi düşüyoruz çok şükür.Çok seviyoruz bu kavramlarla konuşmayı,bu tür kavramlar daha bir entellektüel hava mı veriyor ne bize.İslamcısından,liberaline orada bir kısım solcusunda kadar hepimiz bu ayrıştıran,çatıştıran dili büyük bir iştahla ,şevkle,hatta şehvetle konuşuyoruz.

Oysa ;işte balkanlar,işte kafkasya,işte ortadoğu hergün T.V. ekranlrında.Her kavim,her mezhep, kanlı bir çatışmanın ya içinde, yada içine girmek üzere.Ancak değişmeyen tek gerçek var,emperyalist batının çıkarları;balkanlarda,kafkasyada,ortadağuda üsler kuruyor,o bölgenin ekonomik zenginliklerinin üstüne oturuyor,hatta tarihsel miraslarını alıp ,batı medeniyetinin kalbine! görütüyorlar.Bu coğrafyanın halklarına da derin çatışma alanları bırakıyorlar,kavramlar bırakıyorlar.Bu çatışma alanları ve kavramları etrafında birbirlerinin boğazlarına sarılıyorlar,vahşi hayvanlar gibi işedikleri alanları, kendi hakimiyet alanı sanıp, diş gösteriyorlar birbirlerine...

Oysa,görüyoruz ki _ yada görmemiz gereken bu_ yoksulluk o bölgelerde hızla büyüyor.Irak mesela ;çocuk ölümlerinde bizden bile daha iyi durumdaydı,mesela başındaki diktatöre rağmen,eğitim seviyesi çok yüksekti kendi bölgesine göre.Yine Irak'da bugün, ülkenin bilim adamları,aydınları suikaste uğrayan ve bu yüzden de hızla ülkesini terk eden sınıfının başında geliyor.Ülkede aklı,sağduyuyu dışlıyor emperyalzim.Kendinize gelin,aman kıymayın birbirinize diyen her aydın,bilim insanı öldürülüyor kalanlarda ülke dışına kaçmaya çalışıyorlar. Bakın benzer şeyler balkanlarda,kafkaslarda da ya olmak üzere yada kısmi olarak yapılıyor.Bu coğrafyalarda da bağımsızlık diye çıldıran halklar ABD,AB bayraklarının altında bağımsızlıklarını !!! ilan ediyorlar.Bu nasıl bağımsızlıksa.Yakında üç kişi bir araya gelip ben bağımsızlığımı ilan ediyorum dese,AB,ABD bunu tanıyacak.Yeterki kavga çıksın,yeterki herkes herkesin gırtlağına yapışsın.

Yukarıda izah etmeye çalıştığım tablo,aynen ülkemizde de yapılmak isteniyor.Ancak çok şükür ki; bu ülke öyle yirmi,otuz,elli yıllık ülke değil.Bir imparatorluk ülkesi ve bin yıllık bir biraradalığın oluşturduğu bir kültür,bir dil,bir irade var.Ancak bu güçlü irade de sarsılmaz değil.Çünkü emperyalist sıkıştırma,şeytanın aklın gelmeyecek yöntemlere başvuruyor.Irkı ayrıştırmayı kullanıyor,dini,mezhebi,ayrıştırmayı kullanıyor.Yetmiyor bu ülkenin vatandaşı arasında beyaz siyah ayrımınıda getiriyorlar.Bunu onlarca T.V. onlarca gazete bir tabur köşe yazarı,siyasetçisi,devlet adamların ile yapıyorlar.Bakıyorsun tarikatcı basınında aynı dil,bakıyorsun aydın doğan medyasında aynı dil,bakıyorsun libarallerinde aynı dil,bakıyorsun nir kısım solcuda aynı dil.Yetmiyor bakıyorsunbaşbakanında aynı dil,yetmedi bakıyorsun muhalefet partilerinde aynı dil...

Ama hepsinde ortak bir özellik var.Hepsi batı emperyalistleri ile işbirliği içinde,Kimi iktidatını ayakta tutmak için ona yaslanmış,o ne derse o dili konuşuyor,kimi gazetesinden dolar üzerinden maaş almak için bu dili kullanmak zorunda,başka bir dil para etmiyor...

Bir örnek çok ilginçtir mesela ,Mümtazer Türköne.Bu Bey seksen öncesinin hızlı ülkücüsü.Sonrasında Özal'ın yakınlarında ,sonrasında şimdi hergün köşesinden demokrasi diye bağıran bu adam Tansu Çillerin yanında,Tansu Hanımın söylediği o meşhur sözün söz yazarı ; " Bu ülke için kurşun atanda kurşun yiyende şereflidir" Şimdi ise demokrasi havarisi.Hergün köşesinde laiklere küfür,kürtlere özgürlük,alevilere din dersinin zorunlu kılınması hakkında yazıyor.Bazen hızını alamayıp,PKK'nın ideolojisinin "Kemalizm" olduğunu söyleyecek kadar kendinden geçiyor.Karısı AKP den milletvekili...

Bunun gibi onlarcası, T.V. de ,gazetede deli gibi ,çıldırmışcasına,bu çatışmanın,ayrılığın dili ile konuşuyor.Onlar konuşuyor,halkın cebinden parası gidiyor,sosyal hakları tırpanlanıyor,ülkenin göz bebeği kurumları yabancılara satılıyor.Bankalarının yüzde kırkı yabancıların eline geçiyor,halk ayrışıyor,herkes kendini bu toprağın bir çocuğu değil,kürt,türk,sünni,alevi,beyaz,siyah diye tanımlıyor.Yakında mahalleler,kahveler yine ayrılır,irbirlerinin evleri,kahveleri taranır,sonrada iki kahvehaneye atılan kurşununda aynı silahtan çıktığı anlaşılır.Bu ülke bununda altından kalkar ancak,binlerce genci ölür,ekonomik olarak bu ülke bir elliyıl daha geriye gider,yine bebek ölümlerinde dünyada ilk üçe girer...

Eğer müslümansanız,solcuysanız,aleviyseniz,sünniyseniz,her neyseniz ama ,bu toprağın çocuğuysanız,dedeleriniz koyun koyuna ölmüşse bu topraklar için, bilmelisinizki; Düşman emperyalist batıdır.Onların bu ayrıştıran,çatıştıran kavramları ve dilidir.orduları,kültürleridir...

Muhabbetle...
Kullanıcı avatarı
İlkay Durgun
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 280
Kayıt: Pzr Kas 06, 2005 9:27 pm

Mesajgönderen Coşkun Şahin » Çrş Mar 26, 2008 9:11 am

Şimdi yazınızı okudum ve siyasi olarak sağ görüşlü bir insan olmam hasebiyle şunu belirtmek isterim ki yazınıza katılıyorum. Anlayamadığım tek şey şu ve onu size sormak isterim sayın İlkay DURGUN; şimdi baktığımızda her kesim kendi haricindekileri emperyalist güçlerin etkisi altında kalmış ve onların emellerine hizmet edenler olarak nitelendirdiği bu durumda biz mat :D renkli insanlar kime inanacağız. Kimdir haklı. Şöyle etrafınıza bir bakınız lütfen kimse sütten çıkmış ak kaşık değil gibi geliyor bana. Bir yandan kendini falancı diye niteleyen insanlar hakkında (belki doğru değildir şuanda sadece iddia amma) bir çok şey konuşuluyorken onun karşısında olanların da onlardan aşağıya kalır tarafları yok bence.
Bende olaya şöyle yaklaşmak istiyorum.; bence ülkede bazı güçlerin menfaat çatışması var ve bu bize sanki siyasi bir olguymuş gibi mi lanse edilmeye çalışılıyor? Yani birileri güçlenmek isterken diğer taraftan birileri de elindeki güçleri kaybetmek mi istemiyor?
Lütfen ama lütfen birbirimizi başkalarının güç dengeleri uğruna gösterdikleri yarışta kırmayalım. Çünkü huzur ortamının tesisi emin olun ki çok güç olmaktadır. Ülkemizin yaşadığı onca tecrübe ile sabittir.
Birde şu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum; bu aziz millet koca imparatorlukların mirasçısı bu aziz millet sizce "ÖZ"ünden uzaklaştırılmadı mı? Sizce bize bazı emperyalist güçler tarafından yaşam tarzımıza güldürtmediler mi? Bir takım insanlar çıkıp da ülkemizin bazı münevver insanlarını "göbeğini kaşıyan insanlar" olarak nitelendirmediler mi? O münevver insanlar hala "çizgili pijamalarımızla sokağa çıkan insanlar" olarak nitelendirilmiyor muydu? Peki soruyorum size bu emperyalist güçler bizim mikro-milliyetçilik anlayışımızı yıkarken bu insanlar nerelerdeydiler? Bizim mahalle kavramını, eş-dost kavramını, akraba kavramını ve çok acımasızca yaptıkları aile kavramını yıkarken bu insanlar nerelerdeydiler? Buna hiç ses çıkarmadılar hatta o zamanlar batılılaşma adına o insanlara alkış da tuttular diyebiliriz.
Şu konuda da lütfen düşünelim ve enazından kendi ailemize ve akrabamıza sahip çıkalım. Yoksa bu günler (daha vahim günler ile karşılaşacağımız için) bizim düğün derneğimiz olur ona göre(!)
Kullanıcı avatarı
Coşkun Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 2111
Kayıt: Sal Kas 08, 2005 8:10 am
Konum: Ankara

Mesajgönderen Ahmet Hamdi Kama » Çrş Mar 26, 2008 4:23 pm

ilkay durgun bey, yazdıklarının çoğunluğuna katılıyorum aynı düşünüyoruz fakat; beyaz türk kavramını yazında belirtiğin gibi köşe yazarları,aydınlar vs. kullanıyor ben de ona mahsuben kullandım yoksa ben sosyolog değilim yeni bir terim üreteyim.
....bölünmüşlükten bahsettin beyaz türk kavramını eleştirdin evet haklısın ama neden bu ayrışımlar toplumda oluşuyor? neden çok sonuca yönelik tespitlerin var. kimse durup durruken be siyahum demez, kendisinden hiç haz etmediğim recai kutan bir konuşmasında biz bu toplumun zencileriyiz demişti, bunu neden dedi acaba? egemen güçler bir zamanlar insanları jitem tarafından fişlemedi mi? kimler cuma ya gidiyor,kimler kuara okuyor, kimlerin eşinin başı kapalı? bunları yaşadık ve de hala yaşıyoruz......
....bu reaksiyonlara karşı insanlar kendilerini muhakkak ki farklı görecektir, kendini dışlanmış hissedecektir. bu tarih boyunca da böyle olmuştur. işte bu ayrışım politikaları kimi zaman siyah türkler kimi zaman kürtler kimi zaman aleviler olarak vücut bulacaktır....
....bu tespitler etkiye karşı tepki olarak doğduğunu sizler de benden daha iyi biliyorsunuz. toplum olarak ortak paydalarımız yavaş yavaş analliz edliyor birliktelik bilincimiz sabote ediliyor bu çoğu zaman devlet tarafından yapılıyor , yoksa sokaktaki vatandaşın kürtle alevi ile cumaya gidenle oruç tutmayanla bir sorunu yok! bu yaratılmaya çalişiliyor ve de galiba bunu başarıyorlar, halk ile devlet arasına büyük duvarlar örüyorlar halktan kopuk halka yabancı güçler de iktidarlarını korumak için de ancak halklar arasına nifak tohumları atarak iktidarlarını sağlamlaştırıyorlar....... sizler unutmuş olabilirsiniz ama ben şemdinli olayını unutmadım orada bence çok güzel gösteriyor kimlerin ne için uğraştığını, halkı bölmeye çalışanlar bazen haklın en güvenlidiği kurumlar bile olabiliyor........
......şöyle bir toparlamak gerekirse, bu ayrışımlar gökten zembillle inmiyor birilerinin baskı,şiddet veişbirlikçiliği buna nede oluyor kaldı ki bu durum da değişmez bunu değişmesi için bilinçli halk yığınlarının devrimi.....
En son Ahmet Hamdi Kama tarafından Çrş Nis 02, 2008 12:44 pm tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Ahmet Hamdi Kama
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 386
Kayıt: Cmt Oca 20, 2007 9:28 pm
Konum: SAMSUN/MERKEZ

Sonraki

Dön DÜŞÜNCE PLATFORMU

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 6 misafir

cron