ÜZÜLMEMEK ELDE DEĞİL.

"Düşünebilen bir nesil yaratmak ve düşüncelerimizi özgürce paylaşmak için" burada buluşalım.

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Osman Nuri Sarı, Özgür Hasan Altuncu

Mesajgönderen Bülent Altuncu » Prş May 22, 2008 2:53 pm

Ahmet benim cümlemi alıntı yapmışsın ama ben ne demek istediğini anlayamadım. Benim o cümlemden önceki iki mesaja bakarsan "şiiirden" Hasret' in mesajını, "büyüklük", "tecrübe" gibi sıfatlardan ondan bir önceki İhsan abinin mesajını, barışmaktan da bu iki mesajdan anladığımı yazmak istediğimi anlamış olmalısın. Bir art niyet yok yani, senin neyi gereceğini anlayamadım oysa ben tamemen gevşeğim :D
Kullanıcı avatarı
Bülent Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1533
Kayıt: Prş Ara 08, 2005 8:55 pm
Konum: Van (Erciş)

Mesajgönderen Ahmet Hamdi Kama » Prş May 22, 2008 3:46 pm

bülent senin yazından bir rahatsızlık duymadım ki..bilakıs olması gereken budur ihsan abinin yazısına dıkkat çekmekti..

..hem nasıhat yap hemde ortamı geren konulu yazılar yazanlara :D

...yahu sanada bir sitem yapsam yeridir hep beni yanlış anlamak zorundamısın :(
Ahmet Hamdi Kama
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 386
Kayıt: Cmt Oca 20, 2007 9:28 pm
Konum: SAMSUN/MERKEZ

Mesajgönderen Bülent Altuncu » Prş May 22, 2008 8:11 pm

:D
Kullanıcı avatarı
Bülent Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1533
Kayıt: Prş Ara 08, 2005 8:55 pm
Konum: Van (Erciş)

Mesajgönderen Ahmet Hamdi Kama » Prş May 22, 2008 9:03 pm

ya bülent seni konuşturmaya başaramiyacağız sanırım:((((


selamlar..yeni yerin yaramamışmı:)
Ahmet Hamdi Kama
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 386
Kayıt: Cmt Oca 20, 2007 9:28 pm
Konum: SAMSUN/MERKEZ

Mesajgönderen İlkay Durgun » Sal May 27, 2008 7:39 pm

Köksal Ağaoğlu demişki; :wink:

İlkay Durgun kardeşim bana göre siz de farkında mısınız bilmiyorum kızgın yazıyorsunuz yazdığınız zaman. (Bu cümleyi çekinerek yazdım) Önemli alıntılarınız ve yaptığınız eleştiriler için teşekkürler.


Cevap veriyorum;evet farkındayım... :wink:

Bende bilge edasıyla yazmayı çok isterdim doğrusu,ancak,ne bir bilgeyim,ne de henüz o kadar olgunum...İnşallah Allah bize de bu "Peygamber sabrı" denilen olgunluğu bahşeder...

Ancak ben kendimi de, aynı sert sözlerle eleştiririm.

Ayrıca, benim kızgınlıklarımda kin yoktur...

Ayrıca "modern yaşam" denen bu karmaşayı,zalimliği görmezden gelip,yada ne biliyim?... içselleştip mesela,mesela bu kadar bilginin kirlendiği,mesela bu kadar zülümün dünyanın her köşesine yayıldığı,mesela bunların hergün her kanaldan gözlerimizin önüne serildiği,mesela ahlaksızlığın,riyanın,cahilliğin bu kadar yeryüzü değeri olduğu bir dünyada,mesela sırf karnımızı doyurmak için bile, ömrümüzü heba ettmek zorunda kaldığımız bir dünyada,mesela tuzla tersanesinde çalışanların son on ayda 23 ölüm verdiği bir dünyada,mesela bir eş-dost ziyareti yapamadığımız bir dünyada,mesela artık her üç kişiden birinin neredeyse kanser olduğu dünyada...

Mesela bir ıssız dağ başı bulup,karşıki dağlara bir "oof of!" çekemediğimiz bir dünyada, bu kadar kızgınlığı çok görme bize Köksal kardeşim. :wink:

"çat diye çatlasın ulan bu yürek"
Ahmet Kaya
Kullanıcı avatarı
İlkay Durgun
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 280
Kayıt: Pzr Kas 06, 2005 9:27 pm

Mesajgönderen Köksal Ağaoğlu » Çrş May 28, 2008 7:36 am

Sevgili İlkay kardeşim size karşı şöyle bir haksızlık yaptım aynı sertlik İhsan ağabeyde de seziliyor... Farkında olmadan “bilge edası” tonu yazıma katmışsam da özür dilerim. Niyetim böyle bir şey olmadı bu güne dek. Yazılan yazılardan insanların alındığı veya üslubun sertliğinden insanların cevap yazmaya çekindiği bir havayı tasvir etmeye çalıştım. Alınan, çekinen, darılan, kinlenen yoksa sorun da yok. Ve “Sana mı düştü bu bilgelik” sözünü hak etmişim.

“Ayrıca "modern yaşam" denen bu karmaşayı,zalimliği görmezden gelip,yada ne biliyim?... içselleştip mesela,mesela bu kadar bilginin kirlendiği,mesela bu kadar zülümün dünyanın her köşesine yayıldığı,mesela bunların hergün her kanaldan gözlerimizin önüne serildiği,mesela ahlaksızlığın,riyanın,cahilliğin bu kadar yeryüzü değeri olduğu bir dünyada,mesela sırf karnımızı doyurmak için bile, ömrümüzü heba ettmek zorunda kaldığımız bir dünyada,mesela tuzla tersanesinde çalışanların son on ayda 23 ölüm verdiği bir dünyada,mesela bir eş-dost ziyareti yapamadığımız bir dünyada,mesela artık her üç kişiden birinin neredeyse kanser olduğu dünyada...” bir şeyler yapmanın gerektiğine yürekten katılıyorum...
Kullanıcı avatarı
Köksal Ağaoğlu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 176
Kayıt: Pzt Eki 24, 2005 5:30 pm
Konum: Trabzon

Mesajgönderen İlkay Durgun » Çrş May 28, 2008 1:54 pm

Sevgili İlkay kardeşim size karşı şöyle bir haksızlık yaptım aynı sertlik İhsan ağabeyde de seziliyor... Farkında olmadan “bilge edası” tonu yazıma katmışsam da özür dilerim. Niyetim böyle bir şey olmadı bu güne dek. Yazılan yazılardan insanların alındığı veya üslubun sertliğinden insanların cevap yazmaya çekindiği bir havayı tasvir etmeye çalıştım. Alınan, çekinen, darılan, kinlenen yoksa sorun da yok. Ve “Sana mı düştü bu bilgelik” sözünü hak etmişim.


Estağfurullah."Bilge edasıyla" yazmak gocunalacak bişey değilki.Keşke bu olgunlukda davranabilsek.Ancak malesef en azından bu benim açımdan mümkün görünmüyor :wink: .Tabi bu eleştirini de dikkate alıp yazılarımda daha fazla buna dikkat edebilirim.
Kullanıcı avatarı
İlkay Durgun
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 280
Kayıt: Pzr Kas 06, 2005 9:27 pm

Mesajgönderen Mustafa Demir Özaslan » Çrş May 28, 2008 11:49 pm

bu bölümde yazısı silinmiş,ki yanlış olmasaydı silineceğine inanmıyorum, biri olarak benimde bir kaç cümlede olsa bir şeyler yazmam gerektiğini düşünüyorum...Öncelikle yazılarımda sürçü lisan ettiysem affola.Saygı ve eleştiri sınırlarını elimden geldiği kadar aşmamaya özen göstersemde bazı durumlarda bıçağın kemiğe dayandığı anlar oluyor.Tartışmaların Perinçek etrafında dönüp durması benide rahatsız ediyor ancak bildiğim şeyi paylaşmaya gelince karşı taraftan aldığım eleştirir ve yer yer hakaret içeren tavırlar beni rahatsız ediyor...Yılmaz abi benim seninle şahsi bir sorunum yok olamazda zaten,ancak birbirimizi yanlış anladığımızı ve adlandırdığımızı düşünüyorum öncelikle ben birilerinin görevisi yada uşağı değilim,bir yazında beni bu şekilde adlandırmıştın.Yaşadığım,gördüğüm olayları anlattım ben,okuduğum ya da duyduğum şeyleri değil,o yüzden iftirada atmadım yalanda söylemedim ancak sen öyle bir suçluyorsun ki bende sana karşı bir şey kalmıyor...Önceleri yazdıklarını içtenlikle okuyup yürekten desteklerdim ancak söz konusu bazı yanlışları eleştirmeye gelince ne denge kaldı ne de saygı...Açıkçası Yılmaz abi seninle bu şekilde tanışmak istemezdim,köyde,kuşmerde yada Çaykara da acı bir kahve eşliğinde muhabbet ederek tartışmak isterdim...Bunun yinede gerçekleşeceğine inanıyorum...Saygılarımla! Ve yazımın başında da belirttiğim gibi dilde ve teşbihte hatam varsa affola,Selametle!
Mustafa Demir Özaslan
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 308
Kayıt: Pzt Kas 13, 2006 11:16 am
Konum: Ankara

Mesajgönderen Yılmaz Ersezer » Prş May 29, 2008 2:12 pm

3 günlük dünya Mustafa boşver, Ağustos başı köyde yayladayız İnşallah, içeriz çayımızı kayfemizi.
Kullanıcı avatarı
Yılmaz Ersezer
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 227
Kayıt: Sal Ara 13, 2005 10:48 pm
Konum: ISTANBUL

Mesajgönderen Mustafa Demir Özaslan » Prş May 29, 2008 2:33 pm

eyvallah,kısmet olursa aynı tarihte çıkıyoruz memlekete...Selametle!
Mustafa Demir Özaslan
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 308
Kayıt: Pzt Kas 13, 2006 11:16 am
Konum: Ankara

Mesajgönderen Caner Kama » Prş May 29, 2008 4:31 pm

Hele şükür gerçek hayata döndük, olması gereken de bu zaten :D tebrik ediyorum ortak noktamız önce insan olmak sonra da çaykaralı olmak, üç günlük dünya hiçbirşey sizlerden daha değerli değil...
Kullanıcı avatarı
Caner Kama
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 226
Kayıt: Cum Mar 03, 2006 4:15 pm

Mesajgönderen Bekir Kiran » Prş May 29, 2008 9:51 pm

haklısın
En son Bekir Kiran tarafından Sal Haz 03, 2008 11:23 pm tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Kullanıcı avatarı
Bekir Kiran
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 463
Kayıt: Pzr Oca 15, 2006 12:22 pm
Konum: KIRIKHAN

Mesajgönderen Köksal Ağaoğlu » Cum May 30, 2008 7:57 am

Bekir kardeşimin sözünden şöyle bir anlam da çıkabilir: “Tartışmayalım, tartışacağız da ne olacak, üç günlük dünyada tartışıp da birbirimizi kırmamızın ne anlamı var? Boş ver çayımızı yudumlayıp muhabbet edelim.” Sanırım “Düşünce Platformu”na yazı yazan birçok insan bu görüşe katılmayacaktır.
O zaman sorunumuz şu: Toplum olarak tartışma, konuşma, eleştirme ve münakaşa etme sorunumuz var. Bu sorunumuza ve “Bu Ülke” için dertlenen kıymetli köylülerime farklı düşüncelere sahip olsalar da hepimizi besleyecek, hepimize seslenebilecek, ortak mütefekkirimiz Cemil Meriç’ten münakaşa edebine dair faydalanabileceğimiz konumuzla ilgili bir alıntıyı hatırlatmak istiyorum:

“Münakaşa eden iki insan, aynı graniti yontan iki heykeltıraş, hakikati arayan yol arkadaşı. Hedefi, tahrip değil, terkiptir bu kavganın. Mağlubun muzaffer olduğu tek yarış.

Yanıldığını kabul etmek, yeni bir hakikatin fethiyle zenginleşmektir: parçadan bütüne, karanlıktan aydınlığa geçiş.” (Bu Ülke)
Aynı konu Jurnal'de:
“Münakaşada zafer mağlup olanındır. Yenilmek zenginleşmektir. Bilmediğinizi öğreneceksiniz ve ego denen köpek havlamayacak. Münakaşa hakikati birlikte aramaktır. Adeta bir ormandasınız ve mesela bir kaynak arıyorsunuz. Önce arkadaşınız bulup sesleniyor size: Evraka! Ne sevinilecek şey? Yalnız bir temele dayanmalı münakaşa. Herkesin bildiklerini bileceksiniz. Sonra yeniyi arayacaksınız. Hakikat bin bir cepheli, bin bir görüştü. Karşınızdaki göremediğinizi gösterecek size. Sizden farklı düşündüğü ölçüde yararcı ve öğreticidir. Kızıl şal görmüş İspanyol boğası gibi, her düşünceye her düşünene saldırmak. Bu canım memleket, bu yüzden bir cüzamlılar ülkesidir.”

"Düşünce adamı bir zümrenin emir kulu değildir. Hiçbir merkezden talimat almaz. Bir partiye bağlı olmayabilir. Ama tarihe angajedir. Yani vatandaş olarak vazifeleri vardır: Belli savaşları kabul etmesi, belli tehlikeleri göze alması lazımdır. Bir devrin şuuru olmak zorundadır o. Başlıca vazifesi: Bütün hakikatleri yoklamak, Bütün yalanların maskesini yırtmak, kalabalığa doğruyu göstermek. Bazen yangın kulesindeki nöbetçi olacaktır, bazen engine açılan geminin kılavuzu. Sokakta insanlar boğazlanırken, düşüncenin asaletine sığınarak elini kolunu bağlamak, düşünceye ihanettir." (Bu Ülke)
Kullanıcı avatarı
Köksal Ağaoğlu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 176
Kayıt: Pzt Eki 24, 2005 5:30 pm
Konum: Trabzon

Mesajgönderen Bekir Kiran » Pzt Haz 02, 2008 1:04 am

:D
Kullanıcı avatarı
Bekir Kiran
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 463
Kayıt: Pzr Oca 15, 2006 12:22 pm
Konum: KIRIKHAN

Önceki

Dön DÜŞÜNCE PLATFORMU

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 7 misafir

cron