İslamiyete, İslamı Yaşamaya Çalışanlara Yapılan Saygısızlık!

[Emel Ayal]

bilmem biliyo musunuz duymuşsunuzdur
kadın kök hücresinden kadın yumurtası döllenebilmiş yani ilerde kadınlar erkeklere ihtiyaç duymadan bebek sahibi olabileceklermiş
tek dezavantajı
doğan çocukların hepsi kız olacakmış
y kromozom yok ya kadın da

eh sabrediyoruz biz bülent ağbi
güzel günler yakındır

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Emel helal olsun,
İşi yumuşatmak için mi,işi hafife almak için mi ne için yazdığını bilemiyorum ama İslamiyet asla şaka kabul etmez...

Allah bütün insanlığın yardımcısı olsun... Ahiret alemine inanılıyorsa biraz daha ciddi olmak lazım... Unutmayalım ki zerreden hesap sorulacak...

Konulara biraz daha ciddi yaklaşmakta fayda vardır...Hele bu konu İslami bir konu olursa.... Ben şahsen böyle düşünüyorum..

[Emel Ayal]

muzaffer amca
öncelikle çok selamlar

yazımla ilgili getirdiğin eleştiriye gelince
bence her konu biraz biraz espirili neşeli ele alınmalı
zira fazla ciddiyet can yakıyor ki örneklerini her gün görüyoruz

ayrıca her konu üzerinde de konuşulabilmeli tartışılabilmel

ama din inanç konusu gerçekten hassas bi konu
ben orda tamamen bülent ağbinin espirili yaklaşımına espirili cevap verdim
bunda yanlış bişey olmadığını düşünüyorum
ama ilk sorum hala geçerlidir
benim arzum bu sorunun cevaplarını aramamızdır
yani neden her dinde ve islamiyet de buna dahil kadınlar daha büyük yükümlülükler altındadır
ve neden erkekler hüküm verendir

tekrar selamlar

[Caner Kama]

Evet belki inandığı şekilde islamı yaşayan kişilere saygısızlık yapmıştır.Buna katılabilirim ama yazıdaki"böylelerinin önemli makamlarda olmalarını ise hiç anlayamıyorum" kısmını laik sosyal bir hukuk devleti için hatalı buluyorum.

LAİK-sosyal-hukuk devletinde sadece devletin ideolojisi gibi bakanların belli yerlere gelmesini doğru buluyorsun,heralde.....
....işte kendine bir yandan demokrat,özgürlükçü,insana saygılı,hümanist...... diyenlar zaten senin gibi düşünüyorlar..öyle düşünmeyenler de yobaz,gerici oluyor.............işime gelen çağdaş ve herşeyi hak eden türkiye vatandaşı ,gelmeyen ise birşeyi haketmeyen ve devlete yükümlülüklerini yerine getirmekte mecbur olanlar....
....
......
........kadın haklarını savunanlar,insna hakları dernekleri kadınların da sosyal hayata katılmalarını, üretimde yerlerini almalarını sağlamaya çalışırken birileri çıkıp da sen böylesin böyle buraya giremezsin, böyle giyin böyle düşün,böyle ye,böyle yaşa demelerini nasıl doğru karşılarsınız............

.......
..........benim giyimim,hayat tarzım beni ilgilendirir, bu devlet de benimse ben nasıl bu devlette istedğim gibi çalışmama,yaşayamam? bunun neresi yanlış................
.
.
son söz: hak eden hak ettiği mevkiye gelir.......
............kadınların da sosyal hayata girmesi gerek ve üretimdeki yerlerini alması gerek...aksini düşünmek 1900'e geri dönmektir

[Caner Kama]

ilk sorum hala geçerlidir
benim arzum bu sorunun cevaplarını aramamızdır
yani neden her dinde ve islamiyet de buna dahil kadınlar daha büyük yükümlülükler altındadır
ve neden erkekler hüküm verendir

emel hanım yani bu soruyu soran islamı hiç bilmeyen bir kişi olsa anlarım bildiğim kadarıyla da anlatmaya çalışırım, bu soruyu garipsedim doğrusu.....
...
....islamda kadın 2.sınftır demek ne kadar da yanlış bir tutum, zira müslümaların kitabında canlı canlı gömülen kızların vebali kimlere yüklenmişti?..cennet kimlerin ayakları altındaydı.....bunları çoğaltmak mümkün.....
...
.....yani kadının bu durumu, islamdan kaynaklanan bir mesele değil ;islamı kılıf olarak kullanan kişilerin veya topşlumların kendi gelenekleriyle islami kuralları özdeşleştirmesi ile meydana gelmiştir.....
..
...bugün bile kadının en madur olduğu konuların başında örtünme kousu vardır...bu konuda tartışanlar hüküm koyanlar hep erkekler oluyor, kadınların neden kendilerini savunmaya hakları yoktur...
..
.....örtünen insanlar sağlıklı düşünemiyor mu,onların düşüncesi hayat tarzı olamaz mı?.......neden bir kere de onlara sorulmuyor,sorulsa da kaale alınmıyorlar? işte bu islami bir yaklaşım değil tamamen ideolojik yaklaşımların bir uzantısı olmuştur....ve de ideolojiyi oluşturanlar da maalesef erkekler...............
.....
........

[Emel Ayal]

benim temelde sorunlarım var sevgili caner burda da açık açık dile getiremeyeceğim sorunlar ve sorular
malesef herşeyi konuşamıyoruz ya da her şeyi sorgulayamıyoruz
bu bişey konuşulamıyorsa sorgulanamıyorsa ve de tartışılamıyorsa benimde sorunlarım başlıyo
neyse ben konuyu bambaşka bir yere çekmeden gidiyorum

[Emel Ayal]

ha bu arada

herzaman söylüyorum
özgürlüklerden yanayım

insanlar inançları gereği nasıl yaşamak istiyorlarsa o şekilde yaşamalılar
evde
okulda
işte
heryerde
herkes

ama
aması yok benim için
bu böyle olmalı

dediğim gibi benim sorunum bunların ötesinde temelde

bu da konuyu saptırır

inançlarını yaşayamayan mağdur olanlar yok mu derseniz
var
nasıl çözülmeli derseniz

önce temele inebilmeliyiz
en temele
sorun sadece başörtüsü takamamak değil ki

sorun insanca yaşayabilmek
yiyebilmek
içebilmek
temel haklara sahip olabilmek

bu gün başörtüsü taktığı için okula gidemeyenler olduğu gibi
parası olmadığı için okula gidemeyenler de var
hangisi daha trajik derseniz
ben ikincisini seçerim

ikincisi daha temel sorundur

dikkat etmişsinizdir konuşurken ilahi dinler diyorum
bütün hepsini katıyorum

bu ülkede hırıstiyan olduğu için ve kendi dinlerini yaymak istedikleri için vahşice öldürülen insanlar var
ve ne yazık ki azımsanamayacak bi çoğunluk ki sitemizin de neredeyse geneli
bi alkış tutmadığı kaldı bu olaylara

kınadık ama diyerek bir yığın özür getirdiler
tamda burda hepsinin özrü kabahatinden beter demek istiyorum

özgürlükler şahsa münasır olmaz efendim
herkese her dine her inanca özgürlük tanınmalı

en çok neyden korkarım biliyo musunuz
taraf olmaktan
taraf olup karşı tarafa haksızlık yapmaktan
o yüzden çok daha genel bakmaya çalışıyorum olaylara

inanç özgürlüğü ile ilgili sorunlar nasıl (baş örtüsü, ne bilim işyerlerinde ya da okullarda namaz kılabilmek ve daha başkası) çözülür ya buna gelene kadar bu ülkenin çözmesi gereken okadar sorun varki
vatandaşına insan muamelesi yapmaya başladığında devlet, hukuk, yargı ... o zaman tüm sorunlar çözülür

hani derlerya
bi ülkenin gelişmişlik düzeyi kendi halkına verdiği değerle ölçülür
daha biz dur ihtarına uymayanı kafasından vururum ağbi zihniyetindeyiz
biz ulen şehit ecdadın torunlarını hırıstiyan yapcak bunlar kafalarını keselim eyleminin eylemcileriyiz bu liste walla uzar

bu aşamada açıkcası öncelik sırası yaptığımda
önce insan muamelesi görmeği tercih ederim
ardından müslüman kimliğime saygı duyulmasını getiririm



100 satırdır gayet ciddi oldum muzaffer amca

[Emel Ayal]

ya orda bi yerklerde bi hışımla özgürlükler şahsa münasır olmaz efendim dedim ya
amma efelendim yani
bu arada düşündümde münasır tam olarak ne anlama geliyo
türk dil kurumunun sözlüğünde bulamadım
ben şahsa özgü şahsa has
demek istemiştim

[İlkay Durgun]

Bu başlığın açılmasına konu olan o kitapçık gerçekten komedi.Ama, buna benzer komediyi diyelim başka bir belediye kitapçığında da görmek mümkün.Onlarda da tam tersi ifadeler mevcut. Yani, tam burada Emel Hanım'ın "taraf olmaktan korkuyorum" cümlesini alarak diyorumki;taraf olan bertaraf olur.

İnsanlar elbette fikri, siyasi mücadele edecekler.Bu mücadelenin önü açılmalı.Ancak bu mücadelede,belden aşağı vurmak,hiç bir bilim,ahlak,erdem tanımamak; işte bizi böyle karşılıklı vahşiliğe götürür.

Kadının İslama göre başının açık mı kapalı mı olması gerektiği tartışmalı bir mevzuudur.Bu tartışma da buna siyaseten karşı olanlardan geldiğinden daha çok İslam içinden geliyor.Ancak yine o sözünü ettiğim vahşileşme ile böylesi tartışmayı açanlara müslüman değil deniyor,özelliklede fısıltı yoluyla.Yani savunma göz önünde Kuran'a dayanarak sürdürülmeden, allatan alta hurafeyle,küfürle,iftirayla sürdürülüyor daha çok.

Bugün başı kapalı kızların üniversitede,yada devlet içinde görev alamaması sorunu siyasidir.Bu siyasette her iki tarafta bunu kullanıyor.Hemde olanca vahşiliğiyle.Başörtüsünü savunanlar,başörtüsünü bayrak yapmış durumdalar ve bunu davalarında bir mevzi olarak görüyorlar.Bunun en büyük kanıtı ise;AKP hükümetleri döneminde hiç bir başörtüsü eylemi olmaması da gösterilebilir.Gerçi AKP hükümetleri döneminde emperyalist saldırılar karşısında da hiç bir hareket gözlemlenmiyor ki birbuçuk milyon müslüman yanı başımızda öldürüldü.Müslümanlar suspus.Chavez bile laf etti, Doğu Prinçek laf etti ama buna karşılık AKP hükümetlerinde bun laf eden herkes tasviye edildi.Bakınız Turan Çömez,Ertuğrul Yalçınbayır.Neyse konumuz bu değil.Asıl konumuz bu olması gerekirken malesef değil.Biz başörtüsünü en büyük islami dava olarak ele alarak vicdanlarımızı havalandıralım.Birbuçuk milyon müslümandan bize ne...

Neyse biz o büyük siyasi davamıza dönelim.Dediğim gibi konumuz siyasidir.Eğer siz başörtüsünü,ister dinen gerek olsun ister olmasın bir siyasi dava unsuru haline getirirseniz ,doğal olarak karşı siyasetide göreceksiniz.Bu kaşı siyasette en az başörtüsünü savunan siyaset kadar bilim,ahlak,erdemden yoksun ve belden aşağı yöntemleri kullanıyor malesef.Bunu yaparkende,bu başlığa konu olan ifadeler kadar komik durumlara düşüyor.

Muhabbetle...

[Ahmet Hamdi Kama]

.....hep ayni hikayeler bence diye başlayan daha sonra da de vam eden ifadeler ...
Evet bencede insanların bireysel hak ve özgürlükleri korunmalı ,ama nasıl sorusunu sormak lazım .....

Eğer hala bana göre diyorsak orada bir sıkıntı var....biz olamyı becerememiş bir düşünme tarzının boyle hassas konularda yapacağı katkı zanımca taraf olur....

... Malesef sorunların kaynağını temel meselerde aramaya çalışmıyor ve bu sorunların çözümünü de başkalarına havale ediyoruz...

Evet inaçlarından ötürü baskı görenler vardır.ançak inaçlari gereği bir takım değerleri elinden alınanlarda olmuştur, burada irdelenmesi gereken mesele buna sebep sayılanın bir siyasi ideoljının sebep olmasıdır...

Emel kardeşimin yaklaşımına katılamayacağımıda ifade etmek isterim....

niyemi.....sanırım bizler din olgusun ne anlama geldiğini henüz kavrayamamışız ..inanmak insanın karsılık beklemeden teslim olmasıdır .bunun maddı anlamda bir karşığı olan bir şeyle değerlendirirsek orda yanılırız
...okula parasızlık yüzünden gitemeyen de bizim için bir sorundur ...ancak inaçla arasındaki dercihi yapmak anlamsızdır
...
........bir başka meselede ilahi dinlerle ilgili açılım ki vallaha pes yani...biz burda insanların inaçlarını sorgulama gibi bir anlayış içinde değiliz ama

islamiyet le diğer hak olarak kabul edilen dinleri nasıl olurda ayni değerle değerlendire biliriz...doğrusu pek anlayamadım..

islam bir kavme bir topluluğa bir millete gelmiş bir din değildir ....

...isalm bütün insanliğa gelmiştir .burada insanlar dercihlerini kullanma yetkisine sahiptirler....

..bu ülkede hırıstıyan olduğu için öldürülen için bizler alkış tutmuşuz
...burda bireysel davranış lar yerine olaya islamın bakışı açısından bakmak sanırım daha isabetli olur...

..evet yüce kitabimiz da ...buyurulur ...BİR İNSANİ ÖLDÜREN BÜTÜN İNSANLIĞI ÖLDÜRMÜŞ SAAYILIR....DAHA FAZLA AÇMAYA GEREK YOK SANIRIM KONUDAN UZAKLAŞIYORUZ BİZLERİN KARŞI DURMASI GEREKEN NOKTA BURADA BUNLARI YAPANLARIN İSLAMİ KAVRAYAMADIĞINDANDIR....

...
mesele siyasi bir meseledir ..kaynağı kolay kurumayan bir kaynak her iki tarafta bundan nemalanmakta işin arka planına inmek gerekli diye düşünüyorum....

....olayı dinler arası bir tartışmaya sokmak istemem ancak ...ilahi dinlerin ruhani liderleri islama karşı sistemli olarak yapılan saltırılara doğru nasıl kayıtsız kaldıkları da aşıkartır...örnek.....orta doğuda akan muslüman kanı....çeceniştan ,çin,,afkanistan..vb. hangi biri akan kanın durması için müçadele etmiş .....
bu konu uzmanlık isteyen bir meseledir ,yani fıkıhçıların konusu biz sadece kendi düşünçelerimizi belirdiriz......

....sonuç olarak konu farklı alanlara kaymış ancak temel mesele olarak burda siyesetin kirliliği diyebiliriz..tekrar ifade etmek geregirse istismarın iyisi bizim kisi sizinkisi diye bir olmaz ...iş ona mehal vermemektır..

...bizler aynı şeyleri yıllar sonra tekrar konuşacağımıza emin olun çünkü kaynak büyük ......
....
.....
.......ha birde bülent sanırım bir birimizi anlama konusunda biraz sıkıntı yaşıyoruz ..inan art niyetim yok ...alınganlık yok .....

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

-Evet,İslamı yaşar gibi görünen insanların suç işlemesi maalesef İslama zarar veriyor..

-Ve birilerinin o kişinin işlediği suçu İslama mal etmeğe kalkması gerçek Müslümanları üzüyor..

-İnsan nihayetinde insandır...Onu insanlıktan ve inancından uzaklaştırmağa yönelik iki büyük düşmanı vardır...
.Şeytan
.Nefis

İnsanlar bu iki görünmeyen düşmanla mücadele halinde olmalıdır..Olmazsalar işte hoş olmayan şeyler ortaya çıkar...İşte o hoş olmayan durumlar üzerinde yapılan haklı yorumlar işi başka başka yerlere sürükler ve zarar gören İslam olur....

Müslümanlık öyle kolay bir şey değildir..Sadece namaz ve oruç işi hiç değildir...Müslümanlık bir bütün olarak her türlü kötülükleri ret eder, her türlü iyiliklerin yapılmasını ister...
İslamda kötülük yoktur,kötülük nefsi ve şeytanına uyup kötülük işleyen insandadır...Ne olur insanın yaptığını İslama mal etmeyelim...

Eğer biz İslamı tam olarak yaşayabilseydik bügünkü durumlar olmayabilirdi...Ama kavgalar ilk insan Adem peygamberin çocukları arasında başlamış...O halde bugünkü kavgalar olacak,,,,, Ama İslamı öğrenelim,yaşamaya çalışalım....Hoşgörülü olalım....

Bütün mesele Allah'a inanmaktan geçer....Birilerine kızıp biz dinimizi değiştiremeyiz. Ya da birilerine kızıp İslamı yaşantıyı zayıf tutamayız... O birileri bizi ahirette çekeceğimiz cezadan kurtaramaz...

Tek kurtuluş inanmaktan ve inandığımızı hayata uygulamaktan geçer.... İnanıyorum ki o zaman bu bahsedilen kötülükler sıfır noktasına yakın olacaktır...

[Bülent Altuncu]

Ahmet art niyetli olduğunu bende hiç düşünmedim zaten, yazı ile iletişimde yanlış anlaşılma olasılığı da çok fazla çünkü aklında geçen herşeyi tam anlaşılır şekilde yazmak çok zaman ve yer alabiliyor o yüzden kısa yazıyoruz sonuçta yanlış anlaşılmalar oluyor tabi, bu arada ben bazen eleştirimi bazen kızgınlığımı şaka ile ifade etmeye çalışıyorum ama içinde tebessüm olan yazılarım bilin ki hoşgörüde içerir her zaman, hele küslük kesinlikle yoktur. Ayrıca tartışmalar tabi ki sırası gelince sertleşebilir bence bu da işin tadı, köy sitesi olmasını bu yüzden seviyorum, başka yerde olsa bu kadar hoşgörülü olmayız. Bu kadar anlaşma yeter şimdi eleştiriye başlayayım

Emel önce hem müslüman olduğunu ifade ediyor hem de kendine ve dinine güvendiğinden dinleri birbirleriyle karşılaştırabiliyor, zihni zorlayıcı sorular sorabiliyor, tartışma da budur zaten sense önce "bence olmaz" ile başlamakla olmaz diyorsun sonra "islamiyet le diğer hak olarak kabul edilen dinleri nasıl olurda ayni değerle değerlendire biliriz...doğrusu pek anlayamadım.. islam bir kavme bir topluluğa bir millete gelmiş bir din değildir .... ...isalm bütün insanliğa gelmiştir " diyorsun sana göre öyle olabilir ama bir tartışmaya bu noktadan başlamaktır asıl yanlış olan yani sen diyorsun önce herkes müslüman olsun sora benim gibi müslüman olsun sora tartışalım, o zaman zate tartışılacak birşey kalmıyor ki. Bence önce sen olaya Emel gibi bak, düşün ve tartış korkma dinden çıkmazsın

[İlkay Durgun]

İki gün önce İstanbulun ayazma semtinde,yani kışın göbeğinde çoğunluğuda kürt vantandaşlarımızn oturduğu,hepimizce malum sebeplerden doğdukları yerlerden kopup gelen,yoksul insanların nerdeyse kartondan yapılmış evlerini tonlarca polis eşliğinde, başlarının üzerine yıkmışlardır.Eşyaları yağmurdan kullanılmaz hale gelmiştir.Sokaklardadırlar.

Yien anahaberlere yansıyan babası askerde olan bir çocuk,yaşadıkları çatısı naylondan olan evde gece soğuktan donarak ölmüştür.Bu ölümden sonra komşuların verdiği ödünç soba ile o aynı çatısı naylondan evde yaşamaya devam ediyorlar...

Şimdi;hangi insanlık vicdanı,hangi din ses veriyor!

Hangimiz; sıcak,korunaklı evlerimizde,hangi kaygılarla yaşıyoruz...

Hangi sosyal,siyasal,dini kurumumuz bu insanlık çığlığına kulak veriyor.

Her saçma mevzuuda görüş bidiren,fetvaa veren diyanetimiz,tarikatımız,tarikat şehlerimiz tek bir kelam mı ediyor bu konuda.Tek bir kelam!

Tık yok...

"Komşusu aç yatarken kendisi tok yatan bizden değidir "

diyen bu hadis ortada dururken; hangimiz müslüman kaldı acaba?

Bunları söylemem zorunuza girmesin kardeşlerim,abilerim,ablalarım.Bir mendil alın vicdanınız havalansın.

Bir başörtüsüne özgürlük diyelim,birbuçuk milyon müslümanın öldürüldüğünün üstünü örtelim.ABD yanlısı hükümetlerin devamını sağlayalım.

Sahi aklıma gelmişken sorayım;

Başörtüsü neyi örtüyor?

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

İslam gerçekleri ortada,Peygamberimizin hadisleri de...

Bu ışıklardan ilham almak herkese nasip olmaz.. İslamda fitre ve zekat müessesi vardır...Günümüzde her zengin zekatını hakkıyle verse ne aç kalır , ne açıkta kimse.... Bu söylendiği zaman İrtica hortlatmanın gereği yok, denilecek... Haa elbette Cumhuriyet rejimi ile yaşıyoruz..İtiraz Cumhuriyete değil..İtiraz İslam dışı,insanlık dışı olaylaradır..

Onun için önceden de ifade ettiğim gibi dinimizin emirleri hakkıyle uygulansa bütün bu olumsuzluklar yaşanmayacaktır...

Elbette devlet herkesi kuçaklamalı,ama kuçaklamıyorsa bunun suçu İslamdır denilebilir mi ? Bunun kusuru müslümanım deyip,gereğini yapmayanlarda aranmalı..

Olaylar karşısında rahatsız olmayan,üzülmeyen zaten Müslüman olamıyacağı gibi insan da olamaz... Karşılaştığımız üzücü olaylar o kadar varki...Ama üzülüyoruz,buğuz ediyoruz,yutkunuyoruz ve susuyoruz... Susmamak lazım tabi ama yapılacak hiçbir şey olmayınca mecburen susuyorsun...Allah kimseyini çaresiz bırakmasın...

Öyle çok belirsizlikler yaşıyoruz ki ....
Öyle çok üzülüyoruz ki.....
Öye çok çaresizlikler yaşıyoruz ki...
Öyle çok rezaletler görüyoruz ki...

Hangi birimiz ne yapabiliyoruz *?*

[Fatma Özen]

Bu sofrada paylaşılan mesele başörtüsü meselesi,tartışılan mesele ise şuur altındaki söz konuşu meselelerdir.İnananın inanmayanın,benimseyenin benimsemeyenin ortaya koyduğu bu şuur altı anlık fikirler konuyu dallanıp butaklandırdı.Bu bir fikir cimnastıgı gibi görünse bile düşüncel ve sorunsal bir yorum platformunu aştığı kanısındayım.Olsa olsa karşı tarafı alt etme pozisyonu gibi görünüyor.
Konu itibarı ile sorunun teknik bakımdan bayanlar camiasının ilgileneceği bir sorundur.Aksine bilen bilmeyen,anlayan anlamayan çoğunlukta baylar ve bayanlar fikirsel ve ya atmasyon nasıl olursa olsun kendini ispatlama;aslında şuuraltı türtülerini dışa vurmada bir vizyon gibi görünür olmuştur.
Konunun esasi itibari ile bir haber niteliği taşıma,bunun yanında bayanların onuru ama inananların bilgilenme açısından değil toplumun onuru açısından geçmişine yakışır bir ifade taşımasıdır.
Dolayısıyla bu konu bayanlar için bir onur,insan yaşamı için bir gerektir.Yoksa bu dincel veya birinci sınıf ikinci sınıf...gibi sınıfsal bir konu değildir.Ne hikmet ise bayanları ilgilendiren bu konuyu en fazla kaşıyan baylardır.Doğal olarak tartışmanın seyri ideal değil,anlamı verilemeyen bir ifade tarzı olur.
Örnekleme gerekiyorsa tartışmalarda bir fotoğraf bakılınca ne ifade ettiğini ben şöyle okudum;BU KIYAFET VE ÖRTÜ BENİM ONURUMDUR.AMA ELİMDEKİ REKLAM BENİM ZİHNİYETİMDİR.Anladığım bu.Fotoğrafdaki bayana bayan olarak görüntü itibari ile takdir ve teşekkür ediyorum.Bilemem inancı gereği olmasada aynı onuru ve aynı inancı taşıdığımızı sanıyorum.
İnancı ne olursa olsun konu itibari ile mesele bayanlar alemimizin dinsel değil onursal meselemizdir.Ama inacımız gereği ideolojik anlam taşımayan ister model ister gelenek ister gerek olsun örtünüyorum.
İnsan ne olursa olsun geçiçi varyantlarla ömrünü ve onurunu israf etmemeli.Uzun bir ömür içerisinde az ama öz onurlu anları onun iftiharla sayacağı anları olmalıdır.Bu tartışma kendi mecrai içerisinde devamede geledursun biz bayanların bu konuyu anlayarak ve inanarak onurlu olarak anlamayan yığınların onurları olduğuna inanmayı sinelerine yerleştirebilirsek işte o zaman konu hallolur.
Nehikmetse baylar tartışır,konu bayanların ama menfaat,makam ,rutbe ve madde işin içine girince sorun baylıktan bayanlıktan çıkıyor,ekoistliğe dönüyor.
Sözü uzatmaya gerek yok konuyu dünya çapında olsa bile biz bayanların halleteceği kadar kolay bir iş yoktur.DUA VE MUHABBETLE.....