AK Parti'ye kapatma davası

[İlkay Durgun]

Değerli Coşkun Şahin ve Ahmet Hamdi Kardeşlerim;

Herşeyden önce söylemek isterimki,sağ yada sol yada her ne düşüncede iseniz bu coğrafyanın ( coğrafya diyorum çünki;Türkiye Cumhuriyeti sınırlarıyla sınırlı değildir) huzurunu,mutluluğunu,kardeşliğini,birliğini,dirliğini savunanlar için gerçek ayan beyan ortadadır;her kim batının ağzı ile konuşuyorsa emperyalistlere bilerek yada bilmeyerek_ki çoğunluklada bilerektir bu_ hizmet ediyordur.Onlar hangi siyasetin sahibi olurlarsa olsunlar;ister solcu,ister milliyetçi-muhafazakar,ister islamcı, bu coğrafyanın parazitleridirler.Her kim ayrılığın dili ile konuşuyorsa bilmeliyizki ,bu toprakların siyasetinin düşmanlarıdırlar.Emperyalist çıkarların, ya destekçisi, yada payandasıdırlar.

Sizin verdiğiniz örneklerle desteklersek bu sözümüzü;eğer kim cumaya gidiyor diye takip yaptırıyorsa,kim bölgesel bağımsızlık diyorsa,kim bayaz-siyah türk diyorsa,kim Atatürk deyip mesela sosyal devleti dışlıyorsa,yada halkını küçümsüyorsa,yada piyasa ekonomisine iman etmişse...yada her kim islam deyip,müslüman deyip,Irak'da öldürülen kardeşlerimiz için,tek kelam laf etmiyorsa,yada o büyük önem verdikleri cuma nemazlarında onlar için iki satır duayı esirgiyorsa,başörtüsü için her cuma eylem yapam müslüman kardeşlerimiz kıçlarını Irak'a,Filistin'e,Lübnan'a, dönmüşlerse onların siyasetinin Allah belasını versin...

Benim için hiç bir söyledikleri muteber değildir...

Mesela Şemdinli ,mesela şemdinli savcısının Van Yüzüncüyıl Üniversitesi rektörüne yaptıkları ve o sırada sırf onurundan intahar eden adam,mesela Ak partisinin kapatılma davası,mesela ergenokon namlı operasyon ...Bunların hiç birinin önemi yok bana göre.

Filler tepişiyor, olan bu zavallı halka oluyor.Filler tepişiyor,emperyalistler bu ülkenin enerjisini emiyor,sosyal haklarını tırpanlıyor,en değerli kurumlarını alıyorlar.Listeye ülkemizden yeni dolar milyarderleri giriyor,ancak halkın refah seviyesinde düşme oluyor,bir gecede kişi başına düşen milli gelir ikibin dolar artarken,nasıl oluyorsa fuhuş,hırsızlık,cinnet haberlerinde artış oluyor.

Güya ülkemizde muhafazakarlık artıyorken, bu kadar ahlaksızlığın artmasındaki garip çelişki de nedir acaba?...

Kendi soruma şöyle bir cevap veriyorum ben...Bu yukarıda adını saydığımız siyasetler "sözün namusuna" sahip değiller.

Eğer bir siyaset;ahlaktan,namustan,bu coğrafyanın birliğinden,dirliğinden kemiriyorsa;ne müslümandır,ne atatürkçüdür,ne milliyetçidir.Eğer bir siyaset sırf kendi siyasetinin başarısını düşünüp,sırf iktidar kavgasındaysa,bu iktidarını her ne pahasına olursa olsun korumak arzusundaysa_ki bu karşılıklıdır_ bunun için,yalan ,dolan,belden aşağı vurma,çeteleşme_ki bunlarda karşılıklıdır_ sermaye biriktirme,halkın yoksulluğuyla ilgilenmeme peşindeyse,hastaneleri rezaletse,kanserden ölen insanları her ailede mevcutsa,adam gibi bir kaldırım bile yapamıyorlarsa_ ki bu çok önemlidir kaldırım bile yapamayan hiç birşey yapamaz_ örnekleri siz artırı artık....Ne söylediği,kim olduğu,cuma namazına gidip gitmediği,Atatürkçü olup olmadığı,beyaz mı ,siyah mı türk olup olmadığının bir önemi yoktur...

Bizi iktidar kavgalarına,kendi kişisel ikballerine ne asker zannetsinler,nede kurban_ ki bu durumda ikiside aynı kapıya çıkar_

Bir anonim türkü ile bitireyiim söylediklerimi...
....

hemi okusun hemi yazsız
yazısından bezen yiğit
o yazıyı baştan yazsın
yazısını kendi yazsın

....

Muhabbetle....

[İlkay Durgun]

Değerli Coşkun Şahin ve Ahmet Hamdi Kardeşlerim;

Herşeyden önce söylemek isterimki,sağ yada sol yada her ne düşüncede iseniz bu coğrafyanın ( coğrafya diyorum çünki;Türkiye Cumhuriyeti sınırlarıyla sınırlı değildir) huzurunu,mutluluğunu,kardeşliğini,birliğini,dirliğini savunanlar için gerçek ayan beyan ortadadır;her kim batının ağzı ile konuşuyorsa emperyalistlere bilerek yada bilmeyerek_ki çoğunluklada bilerektir bu_ hizmet ediyordur.Onlar hangi siyasetin sahibi olurlarsa olsunlar;ister solcu,ister milliyetçi-muhafazakar,ister islamcı, bu coğrafyanın parazitleridirler.Her kim ayrılığın dili ile konuşuyorsa bilmeliyizki ,bu toprakların siyasetinin düşmanlarıdırlar.Emperyalist çıkarların, ya destekçisi, yada payandasıdırlar.

Sizin verdiğiniz örneklerle desteklersek bu sözümüzü;eğer kim cumaya gidiyor diye takip yaptırıyorsa,kim bölgesel bağımsızlık diyorsa,kim bayaz-siyah türk diyorsa,kim Atatürk deyip mesela sosyal devleti dışlıyorsa,yada halkını küçümsüyorsa,yada piyasa ekonomisine iman etmişse...yada her kim islam deyip,müslüman deyip,Irak'da öldürülen kardeşlerimiz için,tek kelam laf etmiyorsa,yada o büyük önem verdikleri cuma nemazlarında onlar için iki satır duayı esirgiyorsa,başörtüsü için her cuma eylem yapam müslüman kardeşlerimiz kıçlarını Irak'a,Filistin'e,Lübnan'a, dönmüşlerse onların siyasetinin Allah belasını versin...

Benim için hiç bir söyledikleri muteber değildir...

Mesela Şemdinli ,mesela şemdinli savcısının Van Yüzüncüyıl Üniversitesi rektörüne yaptıkları ve o sırada sırf onurundan intahar eden adam,mesela Ak partisinin kapatılma davası,mesela ergenokon namlı operasyon ...Bunların hiç birinin önemi yok bana göre.

Filler tepişiyor, olan bu zavallı halka oluyor.Filler tepişiyor,emperyalistler bu ülkenin enerjisini emiyor,sosyal haklarını tırpanlıyor,en değerli kurumlarını alıyorlar.Listeye ülkemizden yeni dolar milyarderleri giriyor,ancak halkın refah seviyesinde düşme oluyor,bir gecede kişi başına düşen milli gelir ikibin dolar artarken,nasıl oluyorsa fuhuş,hırsızlık,cinnet haberlerinde artış oluyor.

Güya ülkemizde muhafazakarlık artıyorken, bu kadar ahlaksızlığın artmasındaki garip çelişki de nedir acaba?...

Kendi soruma şöyle bir cevap veriyorum ben...Bu yukarıda adını saydığımız siyasetler "sözün namusuna" sahip değiller.

Eğer bir siyaset;ahlaktan,namustan,bu coğrafyanın birliğinden,dirliğinden kemiriyorsa;ne müslümandır,ne atatürkçüdür,ne milliyetçidir.Eğer bir siyaset sırf kendi siyasetinin başarısını düşünüp,sırf iktidar kavgasındaysa,bu iktidarını her ne pahasına olursa olsun korumak arzusundaysa_ki bu karşılıklıdır_ bunun için,yalan ,dolan,belden aşağı vurma,çeteleşme_ki bunlarda karşılıklıdır_ sermaye biriktirme,halkın yoksulluğuyla ilgilenmeme peşindeyse,hastaneleri rezaletse,kanserden ölen insanları her ailede mevcutsa,adam gibi bir kaldırım bile yapamıyorlarsa_ ki bu çok önemlidir kaldırım bile yapamayan hiç birşey yapamaz_ örnekleri siz artırı artık....Ne söylediği,kim olduğu,cuma namazına gidip gitmediği,Atatürkçü olup olmadığı,beyaz mı ,siyah mı türk olup olmadığının bir önemi yoktur...

Bizi iktidar kavgalarına,kendi kişisel ikballerine ne asker zannetsinler,nede kurban_ ki bu durumda ikiside aynı kapıya çıkar_

Bir anonim türkü ile bitireyiim söylediklerimi...
....

hemi okusun hemi yazsın
yazısından bezen yiğit
o yazıyı baştan yazsın
yazısını kendi yazsın

....

Muhabbetle....

[Coşkun Şahin]

Sayın İlkay DURGUN (yaşınızı bilemediğim için resmi ifade kullanıyorum yanlış anlaşılmasın);
Ben sizin yazınızı zevkle okudum ve altına imzamı da atarım. Fakat birşey daha sormama izin veriniz lütfen (eğer sakıncası yoksa); peki yazınızda diyorsunuz ki "Bizi iktidar kavgalarına,kendi kişisel ikballerine ne asker zannetsinler,nede kurban" bu cümlenize katılıyorum fakat böyle söyleyip de başdan savmacı olmaya da anlam verebilmiş değilim. Şimdi ortada kalmış olmuyormuyuz? Tamam o zaman diyelimki arkadaş siz yanlış yapıyorsunuz kökünüze kibrit suyu. Var mı böyle şey? Ben bunu da anlamış değilim. Tamam kabahatları çok ama ülke adına iyi şeyler düşünen insanlar böyle meselelerle ilgilenmeyi bırakırlarsa kimlerin ilgilendiğini de daha net görebiliyoruz.
Şunu da sormak isterim; benim ülkemde bunca şey olurken bunları deli saçması olarak görüp imtiyaz mı göstermeli? Yani bu iş iktidar savaşıdır onlardan bişey çıkmaz deyip etrafımızda olan bitene kulak mı tıkayalım? Yani gerçekten insanlarda çelişki oluşturuyor bu durum.
Şimdi size soruyorum; imtiyaz mı yoksa ortada buluşmak mı bizi bu sıkıntılı durumdan kurtaracak? Eğer imtiyaz derseniz hangi şeylere imtiyaz gösterilebilir yok eğer ortada buluşalım diyorsanız bu işin ortası nedir? Kim daha ucda duruyor?
Yazınızda kesinlikle katıldığım birşey var Irak'da binlerce insan öldürülürken bizlerin (enazından duyarsız olanların) kulak tıkamasını anlayabilmiş de değilim. Bu noktada ülkemizdeki bazı cemaatleri de hala anlayabilmiş değilim ve peeeesss diyorum bu kadarına.

[İlkay Durgun]

Değerli Coşkun Kardeşim,

Öncelikle yaşım kırk, çok şükür

Şimdi sorularınıza gelirsek,sorularınız oldukça yerinde ve haklı.Ama benim önceki yazımın içinde ve dahi sonunda bu sorulara cevap var.Yazıyı bir anonim türkü sözü ile bitirdim malumunuz.Eğer yazımızı beğenmiyorsak,eğer bir yiğit kendine biçilen rolü istemiyorsa, bu yazıyı yeniden yazma cesaretini göstermek zorundadır.Yoksa, bu ömrümüzü boşa harcamış oluyoruz.Yoksa bu ömrü, Allah'ın kaderini yaşamaktan çok,bize bu rolü biçen güç odaklarının, ya askeri,yada kurbanı olarak heba etmiş oluruz, benim fikrimce...

Yani daha açık yazmak gerekirse,bu çirkin,hiçbir ahlaki ölçü tanımayan,milleti ya taraftar etme, ya asker etme, yada kurban etme biçiminde algılayan,bir siyaset bizim red edeceğimiz şey olmalı...

Peki, ne yapmalıyız?

Yine fikrimce,ben bu ortamda taraf olanın bertaraf olacağını düşünüyorum.Tarih bunu bize öğretmiştir çok acı deneyimlerle...Böylesi kayıkçı kavgalarının tarafı olanlar bertaraf,hatta telef olmuşlardır...Öyleyse,gerçekten sözün namusuna sadık,kendi insanını ırki,mezhebi bir ayrıma tutmadan_ ki bu coğrafyadan bunlardan çok fazla var_ buğdayını,kayısısını,deresini,ormanını,gerçek anlamda seven insanların, yeni bir siyaset geliştirmesi lazım.Bu siyaset bu toprakların ruhunda var.Batının öğretilmiş,herşeyi sınıfına,cinsine,ırkına göre tasnifleyen bu vahşi aklını dışlamak gerek.Bu toprakların da bir medeniyet kavramları var.Bu kavramlarla bu coğrafyada şehirler kurmuş,çarşıda pazarda alışverişler yapmış,bin çeşit ırk,bin çeşit mezheb ve hatta din binyıllar boyunca beraber yaşamının hukuğunu,ahlağını geliştirmişlerdir.Batılı felsefeciler aristoyu bile endülüs tercümelerinden öğrenmiştir.Büyük batılı bilginler "büyük öğretmen,ilk öğretmen" olarak Aristo ve İbn-i Rüşd'ü kabul etmişlerdir.Bu coğrafyanın bilgisi deneyimi bugün insanlığın kurtuluşuna ışık tutacak değerdedir.Bu değeri ne yazıkki biz bilmiyoruz.Azbuçuk bilenler ise bunu bugünkü kısır,vahşi,ahlak dışı,mebfaatçi siyasetlerine alet etmekten başka bir şey yapmamaktadırlar...

Sözün sonuna gelirsek,

Kurtuluşumuz; birleşmektir.Kurtuluşumuz;en batımızdan en doğumuza kadar hitap eden bir siyaseti oluşturmaktır.Benim artık tek ideolojim vardır.Buda "Anadoludur" Anadolunun bin yıllık ahlağı,öğretileri,değerleri,kavramlarıdır.Bunların insanlığa dahi bir kurtuluş reçetesi olduğunu düşünüyorum.Yani evrenseldir.

Bütün bunların ne olduğunu ayrıntısı ile konuşmak,tartışmak gerekir elbette.Sınırlı sayfalarda ve sınırlı muhabbetlerde bukadar derdimizi anlatabiliyoruz malesef...

Muhabbetle...

[Coşkun Şahin]

İlkay ağabey nefis yazdın ama buna zaman lazım bence hem de çoook zaman.
Kısa vadede olacakların ne olduğu konusunda benim fikrimi aktarmak isterim. Ben şuan olan bitenin (her ne olacaksa) sonucunu çok merak ediyorum. Sonuç benim için çok şey ifade ediyor (gerçi ağır işleyen adalet sisteminde malumunuz biraz bekleyeceğiz ). Bence bazı şeylerin tekâmülü için gündemdeki olayların sonuçları çok önem arzetmektedir.
Naçizane fikrimi beyan ettim. Uzun vadede size katılıyorum. Umarım akıl dolu hareket çıkacaktır Anadolunun bağrından(!)

[Caner Kama]

bir düzeltme yapmak sitiyorum; ahmet hamdi kama amcam olur ve de onun bilgisayarında caner kama olarak ben yorumu yazdım, ama kullanıcı adına dikkat etmemişim şimdi onu düzeltmek istiyorum o yazılanlar benim görüşümdür.....bu karışıklık için özür diliyorum
..
...sevgili ilkay abi ve coşkun abi nin yazıları da çok güzel demekki yollarımız farklı olsa da amaçlarımız aynı; buna söylencek başka söz yok.....

[İlkay Durgun]

Değerli coşkun kardeşim,Hangi sonuç senin için çok önemli bende bunu merak ediyorum.Bu sonuç sana ne anlatacak...

Ancak benim gelişen bu olaylardan anladığım şudur;Emperyalist batı ve onun ortadoğudaki tetikçisi,beslemesi,payandası siyonistlerin bir operasyonu ile karşı karşıyayız.Bu öyle bir oyunki kim buna tarftar olursa telef olur düşüncesindeyim.

Yalçın Küçük; "israil ,israilden fazla olduğu kadar, türkiyede güçlüdür" diyor.Bu banada doğru bir tespit olarak geliyor.Buna yabancı başka itihbarat servislerinide eklersek durum memleketimiz açısından hiçde iç açıcı değildir.

Öyle bir hal almışki durum,genelkurmay istihbarat daire başkanının ortamdaki konuşmaları dinlenip youtube da yayınlanıyor.Yani adamlar bizim devletimizin en gizli yerlerini komşunun evi rahatlığında dinleyebiliyorlar.Bunlarada ülkemizin bazı dini örgütleride eşlik ediyor malesef.İhanet öyle bir hal almışki; neresinden tutup neresini temizleyeceksin bilmiyorsun.

Şimdi bu oyun hepimizin gözleri önünde oynanıyor malesef,bu durum devletimizin aczi olduğu kadar,bizim bu memleketin insanları olarak devlete olan güvenimizi,inancımızı sarsıyor.Yani adamlar bir taşla bir sürü kuşu vuruyor.Çünki biz telgraf tellerine dizilmiş kuşlar gibi seyrediyoruz.Anlamıyoruz.Mutsuz ve şaşkınız...

Ama görünen odur ki,orgenekon namlı soruşturmaya muhattap olan kişilere bakıyorsun mafyatik çakallarla bu ülkenin gerçek vatanseveri olan kişiler aynı soruşturmanın konusu olabiliyor.Başka yerden bakıyorsun halkın dilinden,duygusundan anlamayan,bırakın anlamayı küçümseyen büyük çoğunlukla aynı vatanseverler,bu halka güvenmedikleri için onlar için onlara rağmen,halk iradesini çizgi dışına atmaya uğraşıyorlar.Bizim vatanseverlerimiz ki bundan kuşkumuz yoktur,herhangi bir seçimin bile galibi olamıyorken önder Gazi Mustaf Kemal aynı cahil,yoksul halkı emperyalizme karşı savaştırmayı başarabilmiştir.Bundan çıkaracak dersler yok mu?...

Dünyanın diğer ucunda sosyalist solcular,hemde Amerika'nın burnunun dibinde bir bir iktidarı alırken,bizim solcularımız binde bir oyu on yıllar boyu aşamıyor.Oradaki halklar anadoludan daha mı eğitimli,bilinçli mi? Bundan çıkarılacak dersler yok mu?

Bugün gazetede okuyorum,bebek ve anne ölümlerinde Kenya'dan daha kötü durumdayız.Bundan çıkarılacak dersler yok mu?

Öte yandan bu halkın her türlü duygusunu sömüren,dinini sömren,güya halktan yana adamlar bu ülkeyi elli yıldır aynı yalanlarla kandırıyor.Elli yıldır iktidar olan bu sağ zihniyet Kenya'dan beter durumda olmamızın sebebi değil mi? Bizim halk olarak bundan çıkaracağımız dersler yok mu?Bu elli yıllık iktidar sahipleri bir onyıl millet dediler, millet bir türlü yoksulluktan kurtulamadı,din dediler dinimiz acaip tartışmaların içine sürüklendi,yetmedi yok liberaliz,yok muhafazakarız,yok muhafazakar demokratız, demedikleri kalmadı kendilerine.Çok şükür muhafaza ettikleri bişey kalmadı ,yağmaladılar,üç kişi bir araya gelip bir çıkar gurubu kurdular, her kuruma yuvalanıp,selam verince rüşvet deyu almadılar.Namusuyla,emeğiyle çalışan insanlarla alay ettiler ,enayi dediler.Bir onyıl Özal.Tarihin en büyük yolsuzlukları yapıldı onyıllar boyu,bir Demirel,Tansu,Mesut dediler bir onyıl ki içi boşaltılmamış banka kalmadı,millet bir gecede yarı yarıya yoksullaştı.Şimdi de Erdoğan satılmadık kulağımızın arkasını bıraktılar.Mahale bakkalı ağzıyla maliye bakanı kouşuyor.Edepsizce;"satarım kardeşim önüme ne gelirse satarım" diyor ve işin kötüsü de satıyor.

Yetmiyor bu adamların kullandığı kelimelerin başında da "demokrasi "geliyor.Daha dün hakkını arayan insanları jopluyorlardı.Ayda bir tersanede ölüm oluyor.Burdada hakkını arayan insanlara çalışma bakanı
" bunların amacı başka " diyor utanmazca.Kardeşim insanlar ölüyor, ne amacı olacak.Durdursanıza bu ölümleri.Yok.Ama diğer tarafa dönüp yine "demokrasi" diyor.

Peki, bütün bunlardan çıkaracağımız dersler yok mu?

Benim fikrimce,artık yeni,yepyeni şeyler söyleme zamanı...

o yüzden senin söylediğin;

buna zaman lazım bence hem de çoook zaman.

sözünü hiç kabul edemeyeceğim.

Solcuların bir sloganları vardı eskiden _ şimdi onlarda unuttu bunu_ ;

"Bozuk düzende sağlam çark olmaz"

Artık düzen bozulmuştur.Kim,ne, sağlam diye bakamayacağım malesef.Bu millete kendinden ama yeni şeyler söylemek zamanıdır.Bizim milletimiz,dünyanın en sağ duyulu milletidir.Birileri onlara güvenmeli,sözün namusuna sadık kalarak onlara gitmeli.Bu düğümü bu halk çözecek.Tıpkı Cumhuriyeti kurarken yaptığı gibi...

Muhabbetle....