1. sayfa (Toplam 1 sayfa)
KEMENÇEDE YENİ BİR SOLUK

Gönderilme zamanı:
Prş Oca 10, 2008 1:16 pm
gönderen Ferit Kama
Sayın site sakinleri sizlerle bir konuda fikirlerimi paylaşmak istiyorum. Karadeniz'imizi bazı kendini bilmezler çok kötü olarak temsil ediyorlar.. özellikle gurbet ellerde olduğum için bu konu beni çok derinden etkiliyor. Şöle bir anımı anlatayım. Memleket dışında yaşadığım için arkadaşlarımın %99 u trabzonlu değil, laf açılıp karadeniz müziğine yani kemençeye gelince bazı olumsuz eleştiri alıyorum... yöremizde son zamanlarda çok rastladığım bir konu: her kendini bilmez çıkıyor tv ye yada radyoya bişeyler yapıyor, sonuçta başkaları tarafından kaliteli müzik yapamayan bir kültür olarak tanınıyoruz.. bana bu çok acı veriyor..Kemençe ilkel bir çalgı değil bence, çünkü eğer siz saytayı doğru şekile tellere vurur ve doğru tonlamayı çıkarırsanız kemençe ile çalamayacağınız müzik olmaz.. Bende internet ortamında yeni tanıdığım birini SELÇUK BALCI'yı sizlere takdim ediyorum.. Kendisi genç bir kardeşimiz olmakla beraber kemençeyi adeta konuşturuyor.. Sizde izleyin kemençe ile neler yapılacağını... Niye tv programlarına Selçuk BALCI gibi genç ve işini iyi yapanları çıkarmıyorlar.. Bu insanlar görmüş geçirmiş insanlardır.. En azından iki lafı bir araya getirip konuşan insanlardır.. Ama her nedense tv yi açtığımda karşıma çıkan manzara çok fecidir.. Gülmemek elinizde olmuyor.. Bu arada işini edebiyle ve hakkıyla yapanlar var onları hariç tutuyorum, siz kimi kasteddiğimi anladınız zaten fazla konuşmama gerek yok...
EVET İŞTE SELÇUK BALCI SİZLERLE TIKLAYIN İZLEYİN.....
http://www.youtube.com/watch?v=d_mNhe_QKD4
http://www.youtube.com/watch?v=-wd_5bYU43Y
http://www.youtube.com/watch?v=XcLTWunSDy4
http://www.youtube.com/watch?v=tUTUHuEma7E
http://www.youtube.com/watch?v=dPwFYoppXIE

Gönderilme zamanı:
Prş Oca 10, 2008 7:31 pm
gönderen Muzaffer Mustafa Altuncu
Ferit Kama, paylaşımın için çok teşekkür ederim,,,,,,,,,,,,,,

Gönderilme zamanı:
Cmt Oca 12, 2008 11:50 am
gönderen Lokman Uysal
bizim beğenmediğimiz yunanlılar bakın nasıl sevdiriyor kemenceyi....
fazla söze gerek yok...
http://www.youtube.com/watch?v=7oXm_BeQ ... re=related
http://www.youtube.com/watch?v=m0NOIv7t ... re=related
ve daha fazlası şimdilik bu videolar yeterli bence karadeniz müziği konusunda sanırım aynı şeyleri düşünüyoruz zaten selçuk balcı grup vira da şuanda....iyide performanslar gösteriyor.

Gönderilme zamanı:
Cmt Oca 12, 2008 2:40 pm
gönderen İrfan Altuncu
Ferit doğrutur her önüne gelen Tv.proğramlarına çikiyor,bu ne kemenceyi nedekaradeniz müziğini etkiler,biz iyiyi alırız,ötekine sahıp bile çıkmayız,mesele hallolur,unutma meyva veren ağaç taşlanır,yaklaşımın için teşekküler,duyarlı olman yeter sağol............

Gönderilme zamanı:
Cmt Oca 12, 2008 4:52 pm
gönderen Bülent Altuncu
Güzel bir tanıtım yapmış oldun Ferit, böyle birinden haberdar olmaktan memnun oldum, teşekkürler

Gönderilme zamanı:
Pzr Oca 13, 2008 1:52 pm
gönderen Ahmet Cemal Durgun
Selamlar,
Ferit gerçekten çok güzel bir konuya değinmiş. Karadeniz müziğiyle birkaç yıldır yakından ilgilenen biri olarak bu konunun bu forumda tartışmaya açılmış olması beni fazlasıyla memnun etti. Zaten bence formun bu bölümünde müzik paylaşımının yanı sıra bu tip tartışmalara da yer vermemiz gerekiyor.
Selçuk Balcı Ankara'da Grup Vira bünyesinde kemençe çalıyor ve oldukça yetenekli. Üstelik henüz yirmisinde bile değil. Ferit'in de vurguladığı gibi karadeniz müziğine gönül vermiş insanlar tarafından böyle yeteneklerin desteklenmesi gerekli.
Yalnız katılmadığım bir nokta var. O da "Sait Uçar" tarzı müziğin kültürümüze katkı sağlamadığı. Çünkü Trabzon müziği kendi içerisinde farklılıklar gösteriyor. Bu farklılıkları coğrafi bölgeleri kullanarak 3-4 grupta sınıflandırabiliriz. Çaykara-Of-Sürmene müziği kendi içinde bir grup oluşturabilir. Bu grubun özelliği daha çok sağır tel (kemençenin en kalın teli) üzerinden çalınan ve daha geniş ses aralıklı ezgileri içermesidir. Beşikdüzü-Şalpazarı-Tonya'nın bir bölümü-Giresun'un bir bölümünü içeren grup ise çok farklı bir özellik gösterir. ("Sait Uçar" tarzı) Bu grubuun özelliği ise daha dar ses aralıklı ezgilerden oluşması ve parçaların zil tel (kemençenin en ince teli) üzerinden çalınmasıdır. Dolayısıyla parçalar oldukça tizdir. Ayrıca yörede yaşayan insanların gırtlak yapısı biraz farklı olduğundan kendine has çok farklı bir icra yapısı ortaya çıkmıştır. Bu durum yörede çok sık görülen "Çepni" yerleşiminden kaynaklanmaktadır. Yani aslında bu tarz da çok otantik bir tarz olup kültürümüze mutlaka katkı sağlamaktadır ancak doğru icra edilirse. Çünkü "Sait Uçar"ın son çalışmaları, yöredeki diğer gelişmelere paralel olarak, oldukça popüler kültür etkisinde kalmıştır ve bu bölgenin müziği için oldukça kötü bir örnektir. Eğer "Katip Şadi"yi dinleyebilirseniz sizin de bu müziği seveceğinizi düşünüyorum. Kısacası karadeniz müziğindeki "Çepni" ağzını sevmiyorum diyebilirsiniz ancak bu müzik karadeniz kültürüne katkı sağlamıyor demek pek doğru olmuyor.
Burada bizim asıl karşı durmamız gereken yöresel otantik tınıların ve yöresel temaların kullanılmaması ya da bozulması olmalı. Yalnızca sözleri karadeniz şivesiyle söylemeyi yeterli görmemeliyiz; parçaların müzikal özelliklerine de gerekli önemi vermeliyiz.Bilinçli dinleyiciler olarak "Katula Katula" gibi karadeniz müziğiyle yakından uzaktan bir ilgisi olmayan bir parçayla karşımıza çıkan kendini bilmezlere karşı tepkimizi koymalıyız.
Saygılarımla

Gönderilme zamanı:
Pzt Oca 14, 2008 7:14 am
gönderen Fatma Hicran Toplaoğlu
gerçekte güzel çalıyormuş... İlk kez dinledim.. Paylaşımın için teşekkürler

Gönderilme zamanı:
Pzt Oca 14, 2008 8:32 pm
gönderen Ferit Kama
acdurgun yazdı:Selamlar,
Ferit gerçekten çok güzel bir konuya değinmiş. Karadeniz müziğiyle birkaç yıldır yakından ilgilenen biri olarak bu konunun bu forumda tartışmaya açılmış olması beni fazlasıyla memnun etti. Zaten bence formun bu bölümünde müzik paylaşımının yanı sıra bu tip tartışmalara da yer vermemiz gerekiyor.
Selçuk Balcı Ankara'da Grup Vira bünyesinde kemençe çalıyor ve oldukça yetenekli. Üstelik henüz yirmisinde bile değil. Ferit'in de vurguladığı gibi karadeniz müziğine gönül vermiş insanlar tarafından böyle yeteneklerin desteklenmesi gerekli.
Yalnız katılmadığım bir nokta var. O da "Sait Uçar" tarzı müziğin kültürümüze katkı sağlamadığı. Çünkü Trabzon müziği kendi içerisinde farklılıklar gösteriyor. Bu farklılıkları coğrafi bölgeleri kullanarak 3-4 grupta sınıflandırabiliriz. Çaykara-Of-Sürmene müziği kendi içinde bir grup oluşturabilir. Bu grubun özelliği daha çok sağır tel (kemençenin en kalın teli) üzerinden çalınan ve daha geniş ses aralıklı ezgileri içermesidir. Beşikdüzü-Şalpazarı-Tonya'nın bir bölümü-Giresun'un bir bölümünü içeren grup ise çok farklı bir özellik gösterir. ("Sait Uçar" tarzı) Bu grubuun özelliği ise daha dar ses aralıklı ezgilerden oluşması ve parçaların zil tel (kemençenin en ince teli) üzerinden çalınmasıdır. Dolayısıyla parçalar oldukça tizdir. Ayrıca yörede yaşayan insanların gırtlak yapısı biraz farklı olduğundan kendine has çok farklı bir icra yapısı ortaya çıkmıştır. Bu durum yörede çok sık görülen "Çepni" yerleşiminden kaynaklanmaktadır. Yani aslında bu tarz da çok otantik bir tarz olup kültürümüze mutlaka katkı sağlamaktadır ancak doğru icra edilirse. Çünkü "Sait Uçar"ın son çalışmaları, yöredeki diğer gelişmelere paralel olarak, oldukça popüler kültür etkisinde kalmıştır ve bu bölgenin müziği için oldukça kötü bir örnektir. Eğer "Katip Şadi"yi dinleyebilirseniz sizin de bu müziği seveceğinizi düşünüyorum. Kısacası karadeniz müziğindeki "Çepni" ağzını sevmiyorum diyebilirsiniz ancak bu müzik karadeniz kültürüne katkı sağlamıyor demek pek doğru olmuyor.
Burada bizim asıl karşı durmamız gereken yöresel otantik tınıların ve yöresel temaların kullanılmaması ya da bozulması olmalı. Yalnızca sözleri karadeniz şivesiyle söylemeyi yeterli görmemeliyiz; parçaların müzikal özelliklerine de gerekli önemi vermeliyiz.Bilinçli dinleyiciler olarak "Katula Katula" gibi karadeniz müziğiyle yakından uzaktan bir ilgisi olmayan bir parçayla karşımıza çıkan kendini bilmezlere karşı tepkimizi koymalıyız.
Saygılarımla
ewet... haklısınız... sait uçar hakkında ki söledikleriniz doğru... yanlış yazdığımı sonradan farkettim... ama siz açığımı kapattınız teşekkürler...

Gönderilme zamanı:
Pzt Oca 14, 2008 8:32 pm
gönderen Ferit Kama
acdurgun yazdı:Selamlar,
Ferit gerçekten çok güzel bir konuya değinmiş. Karadeniz müziğiyle birkaç yıldır yakından ilgilenen biri olarak bu konunun bu forumda tartışmaya açılmış olması beni fazlasıyla memnun etti. Zaten bence formun bu bölümünde müzik paylaşımının yanı sıra bu tip tartışmalara da yer vermemiz gerekiyor.
Selçuk Balcı Ankara'da Grup Vira bünyesinde kemençe çalıyor ve oldukça yetenekli. Üstelik henüz yirmisinde bile değil. Ferit'in de vurguladığı gibi karadeniz müziğine gönül vermiş insanlar tarafından böyle yeteneklerin desteklenmesi gerekli.
Yalnız katılmadığım bir nokta var. O da "Sait Uçar" tarzı müziğin kültürümüze katkı sağlamadığı. Çünkü Trabzon müziği kendi içerisinde farklılıklar gösteriyor. Bu farklılıkları coğrafi bölgeleri kullanarak 3-4 grupta sınıflandırabiliriz. Çaykara-Of-Sürmene müziği kendi içinde bir grup oluşturabilir. Bu grubun özelliği daha çok sağır tel (kemençenin en kalın teli) üzerinden çalınan ve daha geniş ses aralıklı ezgileri içermesidir. Beşikdüzü-Şalpazarı-Tonya'nın bir bölümü-Giresun'un bir bölümünü içeren grup ise çok farklı bir özellik gösterir. ("Sait Uçar" tarzı) Bu grubuun özelliği ise daha dar ses aralıklı ezgilerden oluşması ve parçaların zil tel (kemençenin en ince teli) üzerinden çalınmasıdır. Dolayısıyla parçalar oldukça tizdir. Ayrıca yörede yaşayan insanların gırtlak yapısı biraz farklı olduğundan kendine has çok farklı bir icra yapısı ortaya çıkmıştır. Bu durum yörede çok sık görülen "Çepni" yerleşiminden kaynaklanmaktadır. Yani aslında bu tarz da çok otantik bir tarz olup kültürümüze mutlaka katkı sağlamaktadır ancak doğru icra edilirse. Çünkü "Sait Uçar"ın son çalışmaları, yöredeki diğer gelişmelere paralel olarak, oldukça popüler kültür etkisinde kalmıştır ve bu bölgenin müziği için oldukça kötü bir örnektir. Eğer "Katip Şadi"yi dinleyebilirseniz sizin de bu müziği seveceğinizi düşünüyorum. Kısacası karadeniz müziğindeki "Çepni" ağzını sevmiyorum diyebilirsiniz ancak bu müzik karadeniz kültürüne katkı sağlamıyor demek pek doğru olmuyor.
Burada bizim asıl karşı durmamız gereken yöresel otantik tınıların ve yöresel temaların kullanılmaması ya da bozulması olmalı. Yalnızca sözleri karadeniz şivesiyle söylemeyi yeterli görmemeliyiz; parçaların müzikal özelliklerine de gerekli önemi vermeliyiz.Bilinçli dinleyiciler olarak "Katula Katula" gibi karadeniz müziğiyle yakından uzaktan bir ilgisi olmayan bir parçayla karşımıza çıkan kendini bilmezlere karşı tepkimizi koymalıyız.
Saygılarımla
ewet... haklısınız... sait uçar hakkında ki söledikleriniz doğru... yanlış yazdığımı sonradan farkettim... ama siz açığımı kapattınız teşekkürler...