1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

FIKRALAR...

MesajGönderilme zamanı: Pzr Haz 11, 2006 9:47 am
gönderen Vedat Başar
SINAV SORUSU
Biyoloji dersinden yapilacak sinav için siniftaki herkes acayip çalismis, notlar fotokopiler havada uçusmus. Daha sonra sinavin yapilacagi gün gitmisler bir de bakmislar, ortada kagit kalem yok sadece sira sira mikroskoplar. Hocada baslarinda bekliyorken demis ki, "Bu mikroskoplarda lam'da bir böcegin bacagi var, sinaviniz bacagindan böcegi tanimak" Tabi hemen itirazlar, ama fayda etmemis, hoca dedigi dedik. Ögrenciler mikroskoplarin basina geçmis. Ama bir sey yapamiyorlar. En sonunda biri dayanamamis, kapiyi çarpip çikmis. Hoca arkasindan seslenmis :

''Kimsin ulan sen, kapiyi çarpip çikiyorsun?" Kapi hafifçe aralanmis ve bir bacak uzanmis :
"Tanisana hadi, tanisana kim oldugumu"


:D :) :( :o

KOL
Genç avukat, hirsizlikla suçlanan müvekkilini hapis cezasindan ancak, yaratici bir savunma yaparak kurtarabilecegini biliyordu. Bu nedenle savunmasini, sözcüklere "dans ettirerek" yapmaya basladi.



· "Müvekkilim, arabanin camindan içeri yalnizca kolunu sokup çantayi almistir" dedi ve yargicin hukuka olan saygisini hedefleyerek sürdürdü konusmasini: "Siz de takdir edersiniz ki, müvekkilimin kolu, müvekkilimin bizzat kendisi degildir" dedi ve görüsünü söyle sürdürdü: "Yalnizca bir kol tarafindan islenen bir suç için, kisinin suçsuz öteki kolunu, bacaklarini ve bedeninin suçsuz tüm organlarini da cezalandirmis oluyorsunuz. Bu kararinizla, suçsuz organlari da hiç de hak etmedikleri bir cezaya çarptiriyorsunuz. " Genç avukat bu görüsünü açikladiktan sonra yargica sordu: "Bu davranisinizi, kisi hukukuna olan sayginizla nasil bagdastirabileceginizi açiklayabilir misiniz?" Yargiç, genç avukatin bu sözleri üzerine gülümsedi :



· "Peki, o zaman ben de kararimi ayni mantik dogrultusunda veriyorum ve müvekkilinizin, suçlu kolunu bir yil hapse mahkum ediyorum" dedi. Sonra da kararini, gülümseyerek tamamladi : "Müvekkiliniz isterse, hapsedilen koluna eslik edebilir."



Yargicin bu kararindan sonra gülme sirasi, yargilanmakta olan hirsiza gelmisti. Genç avukatinin yardimiyla takma kolunu çikartti, yargica teslim etti ve öteki kolunu avukatinin koluna sokarak mahkeme salonundan ayrildi.

:D :) :lol:

IKI YILAN

Iki deli kendilerini yilan saniyorlarmis.Bir gün duvarin üzerinde güneslenirlerken biri bagirmis;
-"Eyvah dilimi isirdim,zehirlenip ölecegim!..Öteki
-"Yahu ne aptalsin..Biz zehirli yilan degiliz ki...
:D :) :( :o :lol:


TORPIL

Temel acemi er olarak Izmir deniz komutanligina sevk edilmis.
Birligine varan Temel'e bölük komtani sormus:
-Buraya herhalde torpille geldin.
Temel:
-Hayir komitanum,Trapzon'tan otopüsle keltum...


:D :) :( :o

ROMAN YAZMIS

Bir akil hastanesinde bir deli, öteki deliye:
- Ben bir roman yazdim, al oku; bakalim begenecek misin, demis.
Ve kendisine kalinca bir kitap vermis.
Öteki deli, bir hafta boyunca okumus romani. Sonunda arkadasi deliye:
- Romanin çok ilginç, demis; yalniz biraz kalabalik, çok isim var içinde.
Kitabi veren deli:
- Al, demis, ikinci cildini de oku.
Ve kalinca bir kitap daha vermis.
Yine aradan bir zaman geçmis. Romanin ikinci cildini de alan deli:
- Bunu da okudum, demis; gerçekten çok ilginç ama, bu da çok kalabalik; çok isim var içinde...
O sirada akil hastanesinin doktoru gelmis üstlerine:
- Verin bakayim, demis, o telefon rehberlerini. Ne zaman aldiniz bunlari; ben de kaç gündür onlari ariyordum.


:D :) :( :o


SORULAR-CEVAPLAR

Soru: Bir kadin kocasini milyoner yapabilir mi?
Cevap: Kocasi daha önce milyarderse evet.

Soru: Mikroskopla kadin arasinda ne benzerlik vardir?
Cevap: Ikisi de pireyi deve yapar.

Soru: Geveze bir kadinla tespih arasinda ne fark vardir?
Cevap: Biri çekilir, digeri hiç çekilmez

Soru: Duvar saati ile geveze bir kadin arasinda ne fark vardir?
Cevap: Duvar saati hiç olmazsa arada bir durur.

Soru: Birbiriyle tartisan iki erkekle birbiriyle tartisan iki kadinarasinda ne fark vardir?

Cevap: Tartisan iki erkek kendilerini, iki kadinsa üçüncü bir kadini tartisirlar.
Soru: Bir kadin ile gazetenin benzerligi nedir?
Cevap: Her ikisi de agzina kadar laf doludur ve insani paradan çikarir.



:arrow: :(


PARMAK

Vaktiyle Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon Bonapart'i
bir muharebede tenkide kalkisip parmagini harita üzerinde gezdirerek:

-Önce surasini almaliydiniz, sonra buradan geçerek ötesini zaptetmeliydiniz, gibi fikirler yürütmeye baslayinca,

Napolyon:

-Evet demis, onlar parmakla alinabilseydi dedigin gibi yapardim.


:D :) :lol:

VIZITE

Kadin kocasina:
- Doktor hafizanin çok zayif oldugunu duyunca ne dedi?
- Ne desin, Vizite parasini pesin istedi
.

MesajGönderilme zamanı: Pzt Haz 12, 2006 2:08 pm
gönderen Sibel Şahin
:lol: :lol: :lol: eline sağlık güzel fıkralar.soru ve cevaplar için yorum yok :wink:

:))

MesajGönderilme zamanı: Sal Haz 13, 2006 1:58 pm
gönderen Şemsettin Hamsici
bende vedat abi sibel ablaya katılıyorum hiç bir yorum yok çünkü öldüm gülmekten :lol:

MesajGönderilme zamanı: Sal Haz 13, 2006 5:51 pm
gönderen Vedat Başar
Arkadaşlar sizi güldürebildiysem ne mutlu bana...
SAĞLICAKLA KALIN...

MesajGönderilme zamanı: Çrş Haz 14, 2006 8:34 am
gönderen Bülent Aydınlı
ellerine sağlık vedat :lol:

MesajGönderilme zamanı: Çrş Haz 14, 2006 10:50 am
gönderen Hasan Aydınlı
vedat süpersin yaff gene kopardın beni :) ellerine sağlık

MesajGönderilme zamanı: Cmt Ağu 19, 2006 7:30 pm
gönderen Fatma Topaloğlu
Buna bir şey denmez,=>> :lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :D :D :D :D :) :) :) :) denirr..