gönderen Misafir » Prş Ağu 31, 2006 7:35 pm
2- YAYLADA ARABANIN KARŞILNMASI.
Cumartesi ve Çarşamba günleri yaylaya araba gelme günleri idi. Köyden mutlaka 1,2 araba gelecek. Saat 1200 den itibaren çocuklar yolu gözlemeye başlardı. Arabaya karşı gidenler sabah en geç 9.00 da giderdiler . Kalanlar ise arabayı ilk gören olmak için ,yarışa başlarlardı. Bu yarış dünyada eşi benzeri olmayan bakma ve görme yarışıydı. Ödülü yoktu. Cezası da yoktu. Ama ciddi ve heyecanlı bir yarıştı.
_Aa raa baa… aaraa baaa diye başlar. “İlk ben gördüm, yok ben gördüm bağrışmalarıyla finişe ulaşırdı. Ve yaylanın tüm çocukları Caminin yanına doğru koşmaya başlarlardı. Caminin yanındakiler ise arabaya koşar , 2 dakikada karşı yokuşu tırmanır, Çumavank’ doğru hızla yol alırlardı. Arabayla karşılaştıkları yerde arabaya asılır ,sefalanırlardı. Bu konuda en şanssız Kamali Mahallesinin çocuklarıydı. Çoğunlukla arabayı karşılayamaz bazen köyden gelen yakınlarıyla bile arabadan iner inmez görüşemezlerdi.
Köyden gelen çocuklar bembeyaz olur ama zayıf, soluk va hasta gözükürdü. Yayladakiler ise yanık, kabuk atmış, sümükle, tozla güneş yanığıyla yanakları sanki nasırlaşmış, elleri, ayakları çatlak, saçları güneşin etkisiyle renk atmış, Ama besili,sağlıklı ve tay gibi çevik olurlardı.
Köyden gelen anneler bile önce çocuğunu yadırgar; “Ola o nesun… ğiii” dedikten sonra büyük bir özlemle ona sarılırdı
Araba kahvelerin önüne gelir, yaylacılar orada toplanırdı. Gelenlerle görüşme faslı bitince herkes yük, çanta telaşına düşerdi. yükler isim isim okunarak dağıtılır , yükünü sırtlayan evinin yolunu tutardı.
Benim bildiğim ilk arabalar ; Cemal Uygun ,Muhittin Topaloğlu, Lütfi Müftüoğlu’na aitti.
Yani “Koskor,muhittin ve Çzereğmen” ama en meşhur olanı Ahmet Kazancıya ait olan “Karğa” idi
Hatırladığım kadarıyla kuşmere çalışan diğer arabalar ise şunlardı.
Çzereğmen Mehmet;Çok kısa süre çalıştı.
Ferit Topaloğlu Muhittin’ le ortak Thamesle çalıştı.Bu Thames yaylaya ilk giren Thamesti.
Diğer ilklerise şöyle;
İlk kazayı Lütfi çzereğmen Radarun düzinde devrilerk yaptı. Nasıl mı? Koskori geçmek için yoldan çıktı ,engebeli çimende hız yapınca yayuklanarak devrildi. Bende dedemle aynı arabada olduğum için kaza anını iyi hatırlarım. Can kaybını olmadığı bu kaza da en ağır yaralı Pehlevan Zeki idi. O zaman 3 yada 4 yaşında olan Zeki komaya girmesine rağmen Bayburt’a yetiştirildi ve ölümden döndü. İkinci kaza yaylanın içinde oldu. Muhittin’in Arabası komarluktan aşağı, taş yukli camenun yanina inerken firenleri patladi ve Mavro’nun dükkanina arkadan girdi. Arabayı rahmetli Karakuş amca kulanıyordu.Can kaybı olmadı. Yayla yolunda ilk can kaybı. Rahmetli, Muhammet Uygundu(Yiriğ) Dağın yokuşunda ,Hatırlayamadığım bir kamyonun bakajından düşmüş ve ölmüştü. En büyük kazayı ise yaylaya çalışan ilk minübüslerden olan Şevket Akaç’a ait minibüsün derebeşı’nın üçüncü virajından alt yola düşerek yaptığı kaza oldu. Bu kazada sanırım altı kişi hayatını kaybetti.
Başkada ciddi kaza yaşanmadı diyebilirim.
Yayla yollarındaki en büyük kamyon Haci Ali nun Buzingi idi. Kasasını küçültmesine rağmen yollara zor sığardı. 10 ton yük 60 yolcu ile dağları inlete inlete derebaşını çıkar Demir Kapıyı geçerken arka bir tekeri boşlukta dönerdi.Herkes korkar yinede ona binerdi.
Yaylaya yapılan yolculukların en uzun ve maceralı geçeni Karğa ile yapılan yolculuklardı. En az 5-6 kez lastik patlatır, her yokuştan sonra su kaynatır, hiç arıza yapmasa mutlaka bir kayış kopartırdı.Rahmetli Ahmet ağabey bunalmaz ağzında sigara ile arabanın altına yatar tamirini yapardı. Karğa ile gidenler Alçak Köprü yokuşunu ve Derebaşını yaya çıkmak zorundaydılar. Karğa ile gelecek yolcuları tüm yayla endişe ve merakla beklerlerdi.Eğer akşamdan sonra lüx ışığında yük dağıtılıyorsa bu yükü dağıtan mutlaka karğa olurdu.
Astoş da uzun yıllar Kuşmer’e hizmet etti. Kuşmerli olmadığından ilk yıllar çalışmasına izin bile verilmemişti. Buna rağmen kimseye küsmedi, kimse ile kavga etmedi. Thames marka arabası ile Yıllarca yayla yollarında ömür tüketti.
Yavan Hasan ağabeyin spor totoda 13 bilerek büyük ikramiye kazandığını ve bu parayla kamyon alıp yayla yollarında çalıştığını şimdi kaç kişi hatırlayabilir. Kadoliyo Seyit amca ve Havizoğli Katip ağabeyin ortak aldıkları Austinde yaylanun arabalari arşivine yazılmıştır.
Bu yazdıklarım 1975 yılına kadar ki dönemi kapsar . Zaten bizim kuşak için bu arabalar ve hizmetleri maceraları ve anıları önem taşır. Sonrakileri bizden sonra gelenler yazsın.
Yayla yolunda minibüslerle; İrfan Okur , Lütfi Eker(müftüoğlu) , Muhittin Topaloğlu, Mustafa Uygun Şevket Akaç, Ahmet Kama, Çordan Mehmet ve Hasan Erken çalıştılar. İlk Taksiciliği ise Muhittin Topaloğlu ve Mustafa Uygun (Karakuş) yaptı.
Yayla yolunda yetişen ünlü muavinler:. Yetim Mustafa, Kumbuz Zihni, Paşanun Zihni ,
Ünlü Simsarlar. Makacza Reşat Emice. Çako İlyas emice, Çordan Kazım ağabey, Çordan Mustafa Hoca(imam) İmamun Hilmi.Altunci Muhammetti. (hatırladıklarım.)
NOT. Aklımda kalanları kimseye sormadan yazdım. Yaylanun yollari yazıma gençlerin gösterdiği ilgi beni cesaretlendirdi. Sevgili Sami kardeşimi de kırmamak için bildiklerimi yazarak siteye aktarmaya devam edeceğim. Köyümüzün tüm gençlerine ve sitenin üyelerine sevgilerimle.
Sırada Yaylanun oyinlari,yaylanun berleri, yaylanun çobanlari, yaylanun dükkancilarlari, yaylanun maçlari,yaylanun çayirlari var.