1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Gönderilme zamanı:
Cmt Ara 03, 2005 9:56 am
gönderen Köksal Ağaoğlu
Çay sohbetlerine hoş geldin aziz dostum.
Yazınla hüzünlendim. İmrendim yazdıklarına , hatıralarına , özlemlerine..Benim yaylada geçen zamanım toplam on beş günü geçmez . O da 94 yılına aittir. Yaylaya, mezireye ait hatıralarım çok azdır. Ama hep imrendim yaylası meziresi olanlara. Hatta bazen beni arkadaşlarımdan ayırdığı için kızardım yaylaya, mezireye. Yaylayla ilgili sizi “inmek”, beni “çıkmak” üzerdi. Yaylayı arkadaşlarımın “yayladan araba geldi” dendiğinde; yayladan gelen arkadaşım var mı diye “yola” koşup, varsa ona sarıldığımda aldığım “yayla kokusu"yla tanıdım. Yazınla yine “yaylanın kokusu”nu aldım, gönlüne sağlık…
Kızlar, uşaklar Bülent’e beyuk çay! Bülent yayladan geldi daha çok deyeceği var.

Gönderilme zamanı:
Cmt Ara 03, 2005 8:13 pm
gönderen İlkay Güvercin
Bülent merhabalar.Umarım iyisin.Kuşmerle ilgili yazını okudum ve okurkende hüzünlendim.Anlatımın çok iyi.Fakat oyunlardan (örneğin tebenek),paragaflardan bahsetmenide isterdim.O toprağın insanları hakikaden farklı.Gerektiği zaman duygulaşmayı gerektiği zaman gerçekçiliği anında yaşamasını biliyor.Belkide yaylanın psikolojik olarak çocuklar üzerinde olumlu etkisi ilerki yaşlarda kendini hissettiriyor.Tekrar selamlar.

Gönderilme zamanı:
Sal Ara 06, 2005 1:25 pm
gönderen Mehmet Ağaoğlu
Kemer dağı denince her Şahinkaya'lının bir hatırası canlanıyor kafasında.
Benimde yılar önce bir yayla çıkımında kemerde yaşadığım bir olayı sizlerle buradan paylaşmak istiyorum.36-37 yıl önce yayla çıkımında babam annem ve ben ineklerle yaya yaylaya gidiyorduk.Ozamanlarda yay
lada keskin ve şert şur kararları uygulanırdı.Karar tarihinden hatta saatinden önce Kuşmer yaylasının hudutlarına hayvanlarla girmek yasakdı.Bu nedenle yolculuğun ilk akşamı yaylaya yakın olan bir yerleşim
bölgesinde akşamları konaklanır,sabah yolculuğa devam edilirdi.
Bizde yedicukurları geçdik ve Bandukiden Fİlese gitmet üzere ayrılırken
arkamızdan Rahmetli KÖR KAYMAKAM(Şahmeran Özkül'un babası veya
Biribeyin dedesi) ve oğlu Şahmeran ile annesi yetişdiler.Annesi atın üzerinde diğerleri yaya geliyordu.Belliki annesi yaşlı olduğu için yaya gi
demiyordu.Ben Filese gitmek istemiyordum.Bu nedenle babama söyledim ben bunlarla yaylaya gideyim.Babamın oluru aldım ve beni rahmetli Kör Kaymakama teslim etti.
Babamlardan ayrıldık ve yola koyulduk.Zaman sonra kemerin o geçilmez kürtüğünü zor şer geçdik.Büyük kemer ile küçük kemer arasındaki soğuk suyun yanında Kör kaymakam durdu.Hanımı attan indirdi ve yemek için sofrayı hazırladı.Sofrada buğday ekmeği ve domates bulunuyordu.Her
kese birer domates verdi.Ben hayatımda ilk defa domates yeyeceğim.O kokusu burnuma vurunca yüreğum batladı.Bu hiç yeyilurmu dedum ama
onlar baktım yiyorlar.Ben onlara daha domates yemedum bunuda yiyemem diyemedum.Domatese ısırmam ile yutmam bir oldu.Hemen arka
sından buğday ekmeğine devam.Odomates hiç bitermi.Takip ediyorum korkaymakamın bakmadığı bir zamanda ısırıyorum ve yutuyorum.Öyle bir yemek ki canım çıktı.Yemek bitti ve yaylaya devam ettik.

Gönderilme zamanı:
Çrş Ara 07, 2005 2:36 pm
gönderen Demet Mazlum
Merhaba Bülent bey.Yazınızı beğeniyle okudum. devamını bekliyorum.Bana eski günlerimi ,güzel anılarımı hatırlattığın için teşekkürler.Yazdıklarınızı yaşayan birisi olarak hüzünlendim. içim özlemle doldu.O günler ,yaşanılanlar bizler için hayatımızın vazgeçilmezleri.O dağların kokusunu almadan geçtiğim yazı yaşanmamış kabul ederim.Selamlar

Gönderilme zamanı:
Çrş Ara 07, 2005 3:22 pm
gönderen Eylem Altuncu
bülent abi yazını okuduk ve çok beğendik.inanki anlattığın herşey çok tanıdık...seni burda görmek çok güzel.yazılarının devamını bekliyoruz.

Gönderilme zamanı:
Çrş Ara 07, 2005 6:38 pm
gönderen Ebru Ayan
Merhaba Bülent bey,
Hüzün kaplıyor insanın içini,yazıyı okudukça..
Sadece anılarda kalanlar olarak hatırlanacak artık geçmiş.
Tekrarı yok ama okuyup hatırlaması çok hoş.

Gönderilme zamanı:
Prş Ara 08, 2005 8:16 pm
gönderen Osman Nuri Sarı
selam bülent
yazını okudum. mükemmel yazmışsın. yazıyı okuyunca kendimi oralarda zannettim. caminin yanının herkeste hatırası aynıdır. her akşam cami çıkışı yapılan maçların keyfi, ihtiyarların nahırın önünü kesiyoruz diye bize bağırmaları unutulur mu?
inanın ki hepsi hatırımda.sanki yeni olmuş gibi. ah o günler!
keşke dönebilsek o zamanlara...
saygılarımla

Gönderilme zamanı:
Prş Ara 15, 2005 3:52 pm
gönderen Ahmet Cemal Durgun
Abi merhaba.
Öncelikle bu güzel yazın için yürekten tebrik ediyorum seni. Beni gerçekten çok etkiledi. Ama tanışma kısmında dayım için yazdıkların daha bir derinden işledi içime. Gönlüne sağlık...
Herkese selamlar; Özüm'ü de öp yanaklarından benim için.
GÖrüşmek üzere...

Gönderilme zamanı:
Prş Ara 15, 2005 5:03 pm
gönderen Mehmet Zeki Sarı
merhaba bülent abi
o güzelim günleri tekrar yaşattığın için bizlere teşekkürler başarıların devamını dilerim
sağol

Gönderilme zamanı:
Pzt Ara 26, 2005 1:57 pm
gönderen mehmet aydınlı
Sayın arkadaşım, kemeri hatırlattığın için çok kızdımsana, kemerde 15 gün rahmetli koliği tanırmısın onun yerine korukçuluk yaptım ,kemerde çok güzel günlerim var orda çopanlarla muhabbet ve yemek yemek ne güzeldi sen bilmezmisin onları, hüzünlendiğim için kızdım sana canım ... şaka şaka sağolasın, Bülentçiğim .

Gönderilme zamanı:
Prş Ara 29, 2005 10:42 am
gönderen misafir
Mehmet nasılsın.Bu insanlar sana galiba sevdikleri için takılıyor.Ama sende malzeme veriyorsun doğrusu.Feğmenostan adam çıkmaz derler.Örneğin Adem,ilkay ,şenol,haşim vs.Ama onlarada haksızlık etmeyelim bazen işe yararlar.Sana niye boru dediklerini anlayamadım açıklasan iyi olur.Birde bu şurda yaylada en çok dayak yiyenin sen olduğun söyleniyor.Hatta çengenin o yüzden kırıldığı ve öyle büyük kaldığı iddalarıda var.Her neyse kızmadan bunları cevaplarsan memnun kalırım.

Gönderilme zamanı:
Prş Ara 29, 2005 12:32 pm
gönderen Ğuli
Misafirin eleştirilerine katılıyorum.Eskiden Mehmet sevimli bir insandı şimdi malesef asabileşti.Koliğin temsilciliğini neden kabul etmiyor anlamadım.Rahmetlinin yerine çayır korukçuluğunu devralmıştı.Yoksa korukçuluk parası iyiyidide o yüzdenmi koliği saf dışı bıraktı onuda anlamadım.Her neyse koliği anılarda yaşatmakta güzel.Allah rahmet eylesun.Selamlar
şerefunuzi koruyan adam

Gönderilme zamanı:
Prş Ara 29, 2005 1:25 pm
gönderen mehmet aydinli
Feğmenos Şurun merkezi olduğuni unutmayalım.
Feğmenosun en delisi bile sizden akillidur.
Rahmetli kolik sizden hem akilli idi, hemda köyün şerefini kurdarmişdi.
Şu andaki sinirlarunuzi oadam koridi, şimdida beğenmeyusunuz.
Yazuklarlar olsun size.BEN KIZMADIM AMA RAHMETLİNUN KEMUKLERİ SİZLAYU , Sizun gibi gençlere yayla kalduği içun.
ibret alun

Gönderilme zamanı:
Prş Ara 29, 2005 1:51 pm
gönderen mehmet aydinli
Hüseyin Kurtoğlu gibi bir avukatımız var,mahkemelik olmayalum adami ipe geturur,lütfen feğmenos ve feğmenoslilara laf atman.
Koliğunda kemerde büstini dikeceğuk, ondanda ibret alun.
Ben sizi rahmetliye birakayurum,keşke sizda onun gibi olsaydunuz.

Gönderilme zamanı:
Cmt Ara 31, 2005 2:22 pm
gönderen Sabri Kahveci
ya bülent o kadar güzel anlattın ki (edebiyat fakültesine falan gitmiyorsun dimi)bütün yayla gözümün önünden bir film şeridi gibi geldi geçti (özellikle çocukluk günlerim).