Eskiden yaylada bir gelenek mi desem, gelenek haline mi gelmişti desem çok paragaflar yapardık .Aşağiki Şur, Yukariki Şur diye kızların üzerine çok kavgalarda yapıldı ve de yaptık, neyse orasını bırakalım da, şimdi bu paragaflar kalktı artık. Olmuyor herhalde .
Sabahtan nahıra sığırları kızlar sürerken ,akşamki paragaflari anlatırdılar, tabi paragafa gelmeyenlere.Günüz bütün kızlara haber verilirdi ,akşam falan yerde paragaf var diye ,izin alamayan kızlarda bir yalan uydurup gelirdiler.Ha bi aralar haberleşme sığırlar ile yapılırdı.Gürsel, Muhammet Makaca, Adem Kahveci bir aralar çoban idi ,nahırda kağıt yazıp hangi kızı çağırmak isteydilerse o kızların sığırlarının kuyruklarına kağıt yazılıp asilurdi.Akşam sığırlar eve gitti mi kızlar sığırın kuyruğundan yazıyı alıp okurdular. ona göre buluşup paragafa giderdiler.Tabi o zamanlar kemence falan bek bir şey yok idi, horon oynamak için kızlara yalvarırdık bir kayda vur, güya nazlanırlar sesim kısıktı, biri sen çal ,yok diğeri sen çal ,sonunda biri başlardı. Nina nina nina nia......bir horon oynardık .Kayda vuracak olan önce bir ses akordu yapardı ,kızlar aralarında hangi kayda yi vurayım ,sanki çok değişik kaydalar bilirdiler de ,nan inani nai.., değişiği ninani nan inani.......Tabi horonda oynarken her parmağı tutamasan, bir tanesini tutarsan sözlü, iki tanesini tutarsan, yok seni seviyorum, üçünü tutarsan bilmem ne hangi parmağını tutup horon oynayacağımızı şaşırırdık.Kimin koluna girip oynayacağımızı da şaşırırdık.
Araşıra türkü de atardılar,
Hele de sevdalı olanlar başlardılar
Yaylanun çimenine,
Çayir kurutuyurum,
Vuruyurum işlere,
Yari unutuyurum.
Başka sevdalı kız da başlar
Yayla çimenlerine,
Beştaş oynarum beştaş,
Benden geçdukden sora,
Kalmasun taş ustine taş .
Arada gene naninani nanininanina...... ..kayda devam ederdi.
Çok daha sevdalı olanlar güya başlardılar ağlamağa, ışık yok , yedi numara lamba camı, o kadar.
Ara sırada başka oyunlar oynardık, kamşi oyunu tabi eller şişerdi,sabah kızlar sığırları sağamazdı .Hele çürükçayırında bu paragaflar daha da fazla olurdu, bir iki tane evde yapılırdı.
Sonralardan tabi kayda işi biraz daha düzeldi işte teyp getirmeye başladık, öyle her zaman ,herkeste her erde yok idi, çok sonralardan yayıldı teyp işi.
Buda bizim yaylaya ait olan başka yaylalarda olmayan bir gelenek gibi idi .Çok güzel anılar olarak kaldı o günler.
kaynak kişi
Mehmet Aydinli Made in Kuşmer