YENİ BİR SAYFA İLE DÖNECEĞİM DEDİM VE DE DÖNDÜM!!!!

Üyelerimizin yazdığı şiirleri bu bölümde toplayalım mı? Ne duruyorsunuz!.. Kaleme sarılma zamanı gelmiştir...

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Adnan Ayaz

Mesajgönderen Hikmet Uygun » Pzr Oca 18, 2009 8:20 pm

ABİ SELAMLAR DEDİĞİNİZİ BİRAZ ANLADIM BİZ SİZİN YANINIZDA ÇOK ACEMİYİZ BENİM AMACIM SİZ YANLIZ KALMAYASINIZ HEMDE BİRŞEYLER OĞRENMEK ELİMDEN GELDİĞİ KADAR UYMAĞA UĞRAŞACAĞIM SELAMLAR.
Kullanıcı avatarı
Hikmet Uygun
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 746
Kayıt: Sal Mar 06, 2007 1:44 pm
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Sami Ayan » Pzr Oca 18, 2009 8:41 pm

Abi güzel bir başlık ve usulüne uygun halk şiirinin güzel örneklerini sergilemişsin. Şairlik yönün de ediplik yönün kadar güçlüymüş
Kullanıcı avatarı
Sami Ayan
Site Yönetim
Site Yönetim
 
Mesajlar: 724
Kayıt: Çrş Eyl 21, 2005 11:09 pm
Konum: Çaykara-Şahinkaya

Mesajgönderen İhsan Şahin » Pzr Oca 18, 2009 9:08 pm

beğendiğim fıkralar




İÇMEEE
Bir kadınla bir adam ayrı ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar.
İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur. Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp:
-çok ilginç!sen erkeksin bende kadın.arabalarımız mahvoldu ama ikimize de hiçbir şey olmadı.bu belki de tanışıp,dost olup,hayatımızın sonuna kadar huzur içinde birlikte yaşamamız için bir işarettir.der.müthiş heyecanlanan adam:
-evet galiba haklısın diye cevap verir şaşkınlıkla.
-bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam.
bu kesin bir işaret.
bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız diye devam eden kadın,şarap şişesini adama uzatır.
Adam şişeyi alır,açar ve yarısını içip kadına verir.
Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır.
bunu üstüne adam sorar:
‘’Sen içmeyecek misin?’’
Kadın cevap verir:
‘’Hayır,ben polisi bekleyeceğim’’
Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

Mesajgönderen İhsan Şahin » Pzr Oca 18, 2009 9:32 pm

Mehmet Emin Yurdagül’den

VUR

Ey Türk vatanın bakirlerine
Günahkar gömleği biçenleri vur
Kemikten taslarla şarap yerine
Şehidler kanını içenleri vur.


Vur güzel aşıklar cenazesinden
Kırmızı meşaller yakanları vur
Şehvetin rakısına yetim sesinden
Besteler şarkılar yapanları vur.


Vur katlin o kızıl sapanlarıyle
Dünyaya ölümler ekenleri vur
Vur zulmün o kalın urganlarıyle
Bir kavmi iplere çekenleri vur.


Vur aşkın ve hakkın zaferi için
Vur senden bak dünya bunu istiyor
Vur yerde bak tarih senin seyircin
Vur gökten bak Allah sana vur diyor


Vur çelik kolların kopana kadar
Olanca aşkınla kuvvetinle vur
Son düşman son gölge kalana kadar
Olanca kininle şiddetinle vur.


Vur senin darbenden çıkacak ateş
İntikam isteyen bir milletindir
Alnında doğacak kırmızı güneş
Bu senin ilahi hürriyetindir.
Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

Mesajgönderen Ayhan Altuncu » Pzr Oca 18, 2009 10:18 pm

KÜRŞAD MARŞI

Yufka yüreklilerle çetin yol aşılmaz,
Çünkü bu yol kutludur gider TANRI dağına
Halbuki yoldaşını bırakıp kaçanların
Değişilir topu da bir sokak kaltağına.

Kürşad'ın narasıyla indik TANRI dağından
Ruhumuzu kandırdık Orhun'un kaynağından,
Bu kaynaktan içenin yürekleri tunç olur.
TÜRK'e kefen biçenin ölümü korkunç olur.

Delinse yer, çökse gök, yansa kül olsa dört yan
Yüce dileğe doğru yürürüz yine yayan.
Moskoflardan, yankeden, masonlardan yılmayan
Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz.
Kullanıcı avatarı
Ayhan Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 276
Kayıt: Pzt Mar 03, 2008 8:14 pm
Konum: TRABZON / ÇAYKARA

Mesajgönderen Ayhan Altuncu » Pzr Oca 18, 2009 10:22 pm

KAHRAMANLIK

Kahramanlık ne yanlız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldız gibi parlayıp sönmektir.
Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;
Kahramanlık: Saldırıp bir daha dönmemektir.

Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından
Koşar adım gitmeli onların arkasından.
Kahramanlık: İçerek acı ölüm taşından
İleriye atılmak ve sonra dönmemektir.

Yırtıcılar az yaşar... Uzun sürmez doğanlık...
Her ışığın altında gızlıdır bir karanlık;
Adsız sansız olsa da, en büyük kahramanlık;
Göz kırpmadan saldırıp bir daha dönmemektir

Kahramanlık ne yanlız bir yükseliş demektir.
Ne de güneşler gibi parlayıp sönmektir.
Bunun için ölüme bir atılış gerekir.
Atıldıktan sonra bir daha dönmemektir...

HÜSEYİN NİHAL ATSIZ
Kullanıcı avatarı
Ayhan Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 276
Kayıt: Pzt Mar 03, 2008 8:14 pm
Konum: TRABZON / ÇAYKARA

Mesajgönderen Ayhan Altuncu » Pzr Oca 18, 2009 10:40 pm

Selâm

İçim yine sevinçlerle dolup yanıyor,
Ruhum sanki deniz olmuş dalgalanıyor,
Uzak uzak ülkelerden döndüm seferden,
Yaralarım ağır, fakat mestim zaferden.
Zafer ümit kaynağının bir çeşmesidir.
Zafer birçok gönüllerin birleşmesidir.
Gönülleri birleşenler ölsede bir gün
Gök kubbede kalacaktır seslerinden ün.
Gönülleri birleşenler!Selam sizlere!
Uzaklarda dertleşenler!Selam sizlere!
Selam sana hücrelerde benzi solan genç!
İstikbalim gitti diye yaslanma sakın!
İstikbalin değil ruhun Tanrı'ya yakın!
O yalancı istikbale bir perde indir!
'Gerçek yarın' unutma ki bir gün senindir!
Selam sana yavrusundan ayrılan kadın!
Kimbilir sen gizli gizli nasıl ağladın!
Ne bir damla göz yaşı dök, ne yasla dövün,
Sen yaşarken öksüz kalan yavrunla övün!
Gür sütünle aşladığın erlik cevheri
Yapacaktır onu yaman bir çeri...
Tek bir kadın değilsin sen...Sen bir ocaksın!
Madem ki bir adın Atsız katlanacaksın!
Kafkasyada can veren bir şehidin kızı
Bir eliktir...Yüreğinde erir her sızı...
Varsın, bağrın firkatiyle yavrunun yansın...
Yansın,dayan!Çünkü sende bir kahramansın!
Ey ekmeği alınanlar!Selam sizlere!
Ey rütbesi çalınanlar!Selam sizlere!
Kardeş yahut arkadaştır diye evleri,
Ocakları dağıtılan ülkü devleri,
Selam size!Üstünüzde bütün bakışlar,
Bir gün olur tarih sizi elbet alkışlar!
Ey ciğeri parçalanan kahpe veremden
Ne beklersin dünyadaki sahte keremden?
Ciğerlerin sönüyorken Tanrı'yı andın;
Tasa etme gerçekleşir mukaddes andın.
Hepinize sevgilerle coşkun selamlar!
Şehitlerimiz bile sizi belki selamlar
İçtiğiniz ızdıraplar size kımızdır.
Bu acılar mazimize selamımızdır.
En tatlı hayalimdir bu selam benim
Kırk derece sıcaklıkta erirken tenim...
Çekiyoruz bunalarak, fakat ne çıkar?
Ulu Tanrı bizi elbet yargılar.
Bütün dünya sağırlaşsa o bizi dinler,
Onun rahmet denizinde ruhlar serinler.
Ey hırçın genç, ey güzel kız!Bırakın yası...
Yeter temiz gönüllerin bizi anması...
Toprak ana uyuturken koynunda bizi
Yarınkiler biçecektir ektiğimizi,
Yeşermesi ektiğimiz tohumun haktır,
İşte o gün ruhlarımız şad olacaktır!
Selam şanlı mazimize!Selam yarına!
Selam zafer ordusunun silahlarına!
Ey geçmişin yiğitleri!Selam sizlere!
Ey yarının şehitleri!Selam sizlere!
Siz tarihe yazıyorken şanlı bir satır,
Aranızda bulunacak güleç bir batır;
Atsız oğlu Yağmur denen bu yağız çeri
Atılarka hepinizden daha ileri
Güldürecek babasının yanık ruhunu;
Ruh ve yürek sağırları anlamaz bunu...
Karışınca gövdem yurdun topraklarına
Ruhum uçar ırkımın bayraklarına,
Varlığının sevgisini onlara taşır;
Kendiside ay-yıldıza belki karışır.
Bir gün gelip ırkımızın gürbüz erleri
Adım adım dolaşırken kutlu yerleri
'Vaktiyle bir Atsız varmış...' derlerse ne hoş!
Anılmakla hangi ruh olmaz ki sarhoş?
Haydi artık dinsin bütün ızdırapların,
Ufuklardan şanlı bir gün doğacak yarın
Güzellikle , sıcaklıkla ve ihtişamla...
Kumandansız hazır olup onu selamla!
Gönlündeki yaraların kanını dindir...
YÜZDE YÜZ TÜRK OLDUĞUN GÜN CİHAN SENİNDİR!!!

Hüseyin Nihal Atsız
Kullanıcı avatarı
Ayhan Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 276
Kayıt: Pzt Mar 03, 2008 8:14 pm
Konum: TRABZON / ÇAYKARA

Mesajgönderen Hikmet Uygun » Pzt Oca 19, 2009 12:32 am

E VAY BENİ VAY BANA KÜL OLDUM YANA YANA.
UĞRAMAYAN DOSTLARA BİR KAÇ TÜRKÜ ATSANA.
KIRGINLIĞI UNUTUP BİRDE KUCAK AÇSANA.
SAYFALARDAN BİRİNİ VAY BENİ DİYE AÇALIM.

AÇARSANIZ SAYFAYI BÜTÜN MİLLET KOŞACAK.
KIRGIN OLAN BEYLER BURADA BULUŞACAK.
BURDA OLAN VAY BENİ HERKESE ULAŞACAK.
KIRIPTA KİLİTLERİ KAPILARI AÇALIM.

REKABET OLAN YERDE YENİLİKLER ÇOK OLUR.
VAY BENİ PARAGAFTA HERKES COŞKU BULUR.
UMUYORUM SİTEDE HERKES BİRLİK OLUR.
DOĞRUSU YANLIŞIYLA HERKESİ BİZ SEVELİM.
Kullanıcı avatarı
Hikmet Uygun
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 746
Kayıt: Sal Mar 06, 2007 1:44 pm
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Ayhan Altuncu » Pzt Oca 19, 2009 6:26 pm

Kahramanların Ölümü

(İşaf)
(Şehit tayyareci Kurmay yüzbaşı Kami’nin büyük hatırasına)

Gerilir zorlu bir yay
Oku fırlatmak için;
Gece gökte doğar ay
Yükselip batmak için.
Mecnun inler, kanını
Leyla’ya katmak için.
Cilve yapar sevgili
Gönül kanatmak için.
Şair neden gam çeker?
Şiir yaratmak için.
Dağda niçin bağırılır?
Feleğe çatmak için.
Açılır tatlı güller
Arılar tatmak için.
Tanrı kızlar yaratmış
Erlere satmak için.
İnsan büyür beşikte
Mezarda yatmak için.
Ve...........................
Kahramanlar can verir
Yurdu yaşatmak için...
1931

Hüseyin Nihal Atsız
Kullanıcı avatarı
Ayhan Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 276
Kayıt: Pzt Mar 03, 2008 8:14 pm
Konum: TRABZON / ÇAYKARA

Mesajgönderen Ayhan Altuncu » Pzt Oca 19, 2009 6:46 pm

Yolların Sonu

Bu gün yollanıyorken bir gurbete yeniden
Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize.
Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden
itler bile gülecek kimsesizliğimize

Gidiyorum: gönlümde acısı yanıkların...
Ordularla yenilmez bir gayız var kanımda.
Dün benimle birlikte gülen tanıdıkların
Yalnız bir hatırsı kaldı artık yanımda.

Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz;
Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağına.
Halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin
Değişilir topuda bir sokak kaltağına.

İster düşün... Kendini ister hayale kaptır...
Uzar uzar, çünkü hiç sonu yoktur yolların.
Bakarsın aldanmışsın, gördüğün bir seraptır
Sevimli bir hayale açılırken kolların.

Ey doğunun anlımı serinleten rüzgarı!
Ey karanlıkta bana arkadaşlık eden ay!
Arzularım bir oktur, aşar ulu dağları.
Düştüğü yer uzakta “DİLEK” adlı bir saray.

O sarayda bulunca Tanrılaşan erleri
Artık gözüm arkaya bir daha dönmeyecek.
Hepsi sussa da “Kür şad” uzatarak elini;
“Hoş geldin oğlum ATSIZ, kutlu olsun! ” diyecek.

1932

Hüseyin Nihal Atsız
Kullanıcı avatarı
Ayhan Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 276
Kayıt: Pzt Mar 03, 2008 8:14 pm
Konum: TRABZON / ÇAYKARA

Mesajgönderen İhsan Şahin » Pzt Oca 19, 2009 6:50 pm

karlı bir kış gününün ardından
Çerkezköy 2008


BOP için gerek oldu Filistin'in işgali
Böyle zülum varmıdır görüldü mü emsali
"Cesaret ödülünü" alanların eşkali
Keser döner sap döner o zaman belli olur


Unutmak istiyorum getirmeyin aklıma
Allah'ın yardım etsin Filistin'li mazluma
Müslümanım diyenler destek olur zalıma
Sokaklarda bağırmak nafile figan olur.
En son İhsan Şahin tarafından Pzt Oca 19, 2009 10:10 pm tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

Mesajgönderen Ayhan Altuncu » Pzt Oca 19, 2009 6:55 pm

Türk Gençliğine

Yer bulmasın gönlünde ne ihtiras, ne haset,
Sen bütün varlığınla yurdumuzun malısın.
Sen bir insan değilsin; ne kemiksin, nede et!
Tunçtan bir heykel gibi ebedi kalmalısın.

H.Nihal ATSIZ.
Kullanıcı avatarı
Ayhan Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 276
Kayıt: Pzt Mar 03, 2008 8:14 pm
Konum: TRABZON / ÇAYKARA

Mesajgönderen İhsan Şahin » Pzt Oca 19, 2009 7:38 pm

NE OLUR BU YAZIYI OKUYUN

YİĞİT BULUT
NEDEN TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİ DÜŞMAN GÖRÜYORLAR...

1- Bill Clinton Mayıs 1997’de “Yeni Bir Yüzyıl İçin Ulusal Güvenlik Stratejisi” adı verilen belgeyi imzaladı. Belgenin özü “ABD çıkarlarına dayanan ekonomik milliyetçiliğin” , gerekirse silah gücüyle dünyaya egemen kılınması üzerine bina edilmişti. Aynı belgede Türkiye ve bulunduğumuz bölge ile ilgili şu cümleler yar aldı “...iki yüz milyon varillik petrol rezerviyle Hazar Denizi bölgesi (Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Kafkasya, İran, Kuzey Irak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu) dünyanın artan enerji talebini karşılamada önemli bir rol oynamaya adaydır... Kendi petrol kaynaklarımız tükeneceğinden bu bölgedeki kaynaklara ulaşmak, ABD’nin yaşamsal çıkarlarından biridir...”

2- Bölgedeki dinamiklerin ve ABD’nin tavrının değiştiğini düşünen Türk Genelkurmay’ı, 1997’de “Milli Askeri Strateji Konsepti’ni (MASK)” değiştirdi ve “aktif güvenlik politikası, bölgenin bağımsızlığı, TSK’nın modernize edilerek bağımlı olduğu noktaların tespit ve iyileştirilmesi” gibi dinamiklere farklı bakmaya başladı. Bu değişim aslında “Ortadoğu’da yerleşme” derdini yavaş ortaya döken ABD’nin ne yapmak istediğini “ilk algılayan yapı” olma özelliğinden kaynaklanıyordu.

3- MASK’ın değişmesi ABD’yi herkesten fazla rahatsız etti. ABD, TSK’nın “bölgede barışçıl merkezli bir yapıya sıcak bakmasından ve kararların Brüksel veya Washington yerine Ankara’dan alınmasından” ciddi anlamda rahatsız olmuştu. Ayrıca MASK’ın ABD’ye danışmadan değiştirilmesi “eleştiriliyor” ve şu ifade kullanılıyordu “...Türkiye’nin bölgede bağımsız bir güvenlik faktörü olarak güçlenmesi ve artan askeri gücü, bölgedeki istikrarsızlığı artırmaktadır...”

4- Aynı dönemde yazılan sorgulamaya yönelik ABD makamlarının raporlarında “Türkiye’nin 2015 yılına kadar alacağı tavrın ve ülke içindeki gelişmelerin” ABD’nin “ana çıkarlarının” bulunduğu Büyük Ortadoğu bölgesinde belirleyici olacağı belirtiliyordu...

5- Bütün bunlar olurken Türkiye 1999-2001 arasında tarihinin en büyük “finansal manipülasyonu” ile karşı karşıya kaldı. 57. Hükümet “pasifize” edilip Kemal Derviş’e teslim edilirken, koalisyon ortağı partiler siyasi dinamik içinde eridi. “Türkiye’nin değerlerinin tasfiye edilmesi süreci” başladı.

6- “TBMM’den geçmeyen tezkere” ve TSK’nın ABD’nin istekleri doğrultusunda “Büyük Ortadoğu Projesi’ne” (BOP) dahil edilememiş olması Okyanus ötesindekileri daha da kızdırdı. 2004 yılının Nisan ayında BOP’u anlatan ABD Dışişleri Bakanı Colin Powel “...Irak Türkiye, Pakistan ve diğer İslam Cumhuriyetleri gibi bir İslam Cumhuriyeti olacak” dedi.

7- Ortadoğu ve Orta Asya’da “kendi amaçları doğrultusunda” TSK’yı “tasarrufu” altına almak isteyen sadece ABD değildi... Avrupa Birliği (AB) de aynı amaçta birçok giriş yaptı ve maalesef kağıt üstünde bazı kazanımlar elde etti... Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül (bu arada hatırlatalım bazı çevrelerin Cumhurbaşkanı adayı) 2005 yılında AB Savunma Bakanları Konseyi toplantısına katıldı ve “Türkiye’nin AB muharebe gruplarında” yer almasını öngören anlaşmayı imzaladı. Bu anlaşmaya göre Türkiye, karar mekanizmalarında yer almayacak ama “AB’nin herhangi bir bölgedeki olaylara müdahale etmesini” sağlamak amacıyla oluşturulacak yapıya “güç” verecekti.

8- Türkiye’de “ılımlı din devleti” kurmak isteyenler, Sorosçular, rejimle “düellosu” olanlar ve devlet düşmanı eski “bazı fraksiyon mensupları” yukarıdaki dinamiklerle eşzamanlı harekete geçti ve TSK’ya “saldırı” da yerlerini aldı.

Demirel’in çok güzel bir sözü vardır. Şöyle derdi: ‘Türkiye’de en önemli kurum, TSK’dır. Allah korusun, TSK bir zaafa uğrar, bölünürse, Türkiye bölünür.’ Şimdi bunu yapmaya çalışıyorlar. TSK’yı bölmeye, yıpratmaya uğraşıyorlar. TSK aleyhine bir hava yaratmaya çalışıyorlar, onu hedef alıyorlar.”
Peki TSK’yı kim bölmek ister? Ve buna kim teşebbüs edebilir?
TSK’yı bölmeye kimin ihtiyacı var ise onun elbette! Büyük Orta Doğu projesinin başarılı olması için, İtalya’daki NATO toplantısında Amerikalı bir subayın gösterdiği haritada olduğu gibi Türkiye’nin parçalanması gerekir
!
Türkiye’yi parçalamak için uğraşan kurumların başında artık NATO vardır! NATO, böyle bir konsept belirlediğini artık Türk subaylarından bile saklamamaktadır.
Türk subayları bu durumu seyredebilir mi?
Seyrederlerse vatana ihanet etmiş olurlar!
Dolayısıyla çeşitli tedbirler almış durumdadırlar. İşte ABD, İngiltere ve İsrail yönetimlerini çılgına çeviren bu tedbirlerdir
En son İhsan Şahin tarafından Pzt Oca 19, 2009 10:43 pm tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

Mesajgönderen İhsan Şahin » Pzt Oca 19, 2009 10:08 pm

Hikmet Uygun'a


Almışım mesajını Hikmet kardeş merhaba
Seviyorsan bu işi emeğin olmaz heba
Gelmeyenler gelmesin tutamayız hesaba
Parolamız bir olsun tüm dostları sevelim


Sinirlerim alındı hiç kimseye kızamam
"langur-lungur"yazıyı yaz desende yazamam
Sevgi saygı var iken kargaşaya bakamam
hata ile doğruyu aynı anda sevelim


Birlikten kuvvet doğar gelin birlik olalım
Muhabbet ciddi olsun çıtasını koyalım
bizden sonra gençlere güzel miras brakalım
Ben sözümü söyledim aksi cevap istemem
Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

Mesajgönderen İhsan Şahin » Pzt Oca 19, 2009 10:28 pm

Dost Muzaffer Altuncu'ya
Çerkezköy 2008


E vay beni vay bana kül oldum yana yana
Beş yıldızlı selamlar Trakya'dan verdum sana
Gönlümde yerun başka eziyet etme bana
Tevekkül et Allah'a çok şeyleri görersun


Buyur gel dergahuma bu ayrıluk nedendur
Gazabuma müstehak terk edupta gidendur
Geleceği görmeyup boşa inat edendur
Aç gözünü Altuncı bak neyleri görersun


Tırnak içinde derum sözlerun özelini
Ayırdum yollayırum seçilmiş güzelini
Söz uçar yazı kalur öderim bedelini
faturayı düzenle zamana takılmasun
Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

ÖncekiSonraki

Dön ŞAİRLERİMİZ VE ŞİİRLERİ

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir

cron