YENİ BİR SAYFA İLE DÖNECEĞİM DEDİM VE DE DÖNDÜM!!!!

[İhsan Şahin]

YAN GÖNÜL YAN
YANMADA BULDUN DERMAN
BAŞAKLAR BAŞ EĞMİŞ
EŞEKLER OKUYOR FERMAN
YAN GÖNÜL YAN
YANMADA BULDUN DERMAN

[İhsan Şahin]

Muhtarım

Adam gibi adamlar temsil eder köyünü
Sait Öztaş merhaba selam sana Muhtarım
Şahinkaya şur köyü tanır senin soyunu
Yaptığın hizmetleri tarih yazar Muhtarım

Bazısının muhtarı başka olmuştur diye
“Şur” köyü bir tanedir bölünemez ikiye
Muhtarlık binasını köye ettin hediye
Biriken sorunları bir bir çözer Muhtarım

Ne şairdir ne ozan üretiyor hizmeti
Usul erkan biliyor kucaklıyor milleti
Örnek muhtar seçildi yok kimseye himmeti
İstinat duvarına proje çizer Muhtarım





Vaybeni


Hece kaçtır soralım
Kurallara uyalım
Şimdi bozuk moralim
Çıkamam görücüye

Ben geçtim Üsküdar’ı
Ararım eski yari
Sen gibi ihtiyarı
Yollarım demirciye

Alma benim ahımı
Yüklenirsin vahımı
Aşamazsın dağımı
Kalırsın kömürcüye

Söz ola keser başı
Üzmeyelim gardaşı
Akar gözümün yaşı
Kalmasın veresiye




Helalık

Hak vaki olunca uzanırsın musallaya
Şimdiden söyle; Yahya Hoca’ya ne diyeyim
Kafan çalışmazsa senin helalık almaya
Baki kalan hakkımı nasıl helal edeyim

Yahya Hoca sorar ki memnun musun faniden
Cevabım hazır benim hazırladım şimdiden
İnsanlıkla alakan hiç kalmadı sahiden
Baki kalan hakkımı nasıl helal edeyim

Üç ihlas bir fatiha indirirler çukura
Defterin dürmek için çağırırlar huzura
Şahitlik etmem sana sakın bakma kusura
Baki kalan hakkımı nasıl helal edeyim

Bu sana son sözümdür özrün kabul değil
Kalın çizdim çizgiyi öyle inceden değil
Şeytanidir bu halin bil ki Rahmani değil
Baki kalan hakkımı nasıl helal edeyim








Bir kuş olsam Kırıkhan’a uçarım

Bir kuş olsam Kırıkhan’a uçarım
Gurbet elde kaldım dostlar naçarım
Dost bağında gonca olur açarım
Bir kuş olsam Kırıkhan’a uçarım

Trakya bozkırından Bolu dağından
Uçar geçerim Konya ovasından
Pozantı’dan Tekir yaylasından
Bir kuş olsam Kırıkhan’a uçarım
Gurbet elde kaldım dostlar naçarım

Hasret gideririm Belen dağında
Dayım evinde Gedik yaylasında
Pamuk ambarı amik ovasında
Bir kuş olsam Kırıkhan’a uçarım
Gurbet elde kaldım dostlar naçarım

Topboğazı Kurtlu soğuksu yolu
Ormandır baştan başa yolun solu
Üngüzlü Delibekirli’nin kolu
Bir kuş olsam Kırıkhan’a uçarım
Gurbet elde kaldım dostlar naçarım

Kanatlı caddesi değişmez huyu
Her iki yakada akıyor suyu
Nere gider, dibi görünmez kuyu
Bir kuş olsam Kırıkhan’a uçarım
Gurbet elde kaldım dostlar naçarım

Hassa yolu dört yüz sekiz evleri
Kafalar aynı, el oldu yüzleri
Sevenler unutmaz elbet bizleri
Bir kuş olsam Kırıkhan’a uçarım
Gurbet elde kaldım dostlar naçarım

Şahinkaya’da okunuyor ezan
Elbette bir gün kurulacak mizan
Hakkını helal et olursa rızan
Bir kuş olsam Kırıkhan’a uçarım
Gurbet elde kaldım dostlar naçarım

Hatıralar bir bir gelince göze
Hal perişan gerek yok fazla söze
Anılar gurbette dokunur öze
Bir kuş olsam Kırıkhan’a uçarım
Gurbet elde kaldım dostlar naçarım








Dal kırılır kalır bana ne

Dosttan bir hal gelirse affedemem kızarım
Ne çekerim sineye ne de derim bana ne
Hep mülayım ben miyim şimdi bende azarım
Rüzgar olur eserim dal kırılır bana ne

Geliyor nisan ayı dönerim sahalara
Has sevgidir benim ki ikramım ağalara
Kapatmadım dosyayı şerh koydum sayfalara
Sırat-ı mustekımde sal kırılır bana ne

Dilekler temenniler getirmedi zaferi
Zannetmem böyle olur bir daha ki seferi
Dört beş kişi hariçtir imha ettim defteri
Dillerinin ucundan bal dökülür bana ne

Dilekler temenniler arif etmez kimseyi
Virüsler bulaşırsa tahrip eder bünyeyi
Şekil A da bu resim anlatıyor her şeyi
Yazılardan cehalet bol dökülür bana ne

Hacaloğlu derim ki (abdallığa) gerek yok
(Aptallar) cesur olur icdihata gerek yok
Anlayanlar anladı davul zurna gerek yok
Sen bilirsin haddini bilmeyenden sana ne





Tarih bunu yazacak


Gömleğini çıkaran baştan sona değişti
Kul hakkı yiye yiye aksi yönde gelişti
Niyeti pis olanlar muradına erişti
Hiçbir şey unutulmaz tarih bunu yazacak

Fakirin fukaranın garibanın hamisi
Beyt-ül malla doludur oğulcuğun gemisi
Harama bulaşmamış var mı acep birisi
Çalan kim çaldıran kim tarih onu yazacak

Def-i hacet edersen on sekiz KDV si
Pırlanta ithalinde yüzde sıfır hanesi
Halis Müslüman diye kandırırlar herkesi
Kim Mümin kim münafık tarih dünü yazacak

Her taraf aydınlandı yandı “deniz feneri”
Mazlum rolü oynamak en büyükten hüneri
Fukaralık işsizlik hep bunların eseri
Uzak değil yakındır tarih sonu yazacak

Eşek olma üstadım semer vuran çok olur
Milleti cahil ise, devleti fakir olur
İkisi bir arada halimiz böyle olur
Bu gün yazmazsa tarih mizan günü yazacak



Ağaran saçlarım maziyi saklar

Ne kadar gizledim gözlerden belli
Görenler artık vermiyor teselli
Yüreğim kederli gözlerim nemli
Ağaran saçlarım maziyi saklar

Yüreğim yanarken ümidim bitmez
Neler çektiğimi kimseler bilmez
Akar gözyaşlarım kimseler bilmez
Sel olan yaşlarım maziyi saklar

[İhsan Şahin]

Ali Balkanoğlu – İhsan Şahin 1. MSN atışması



Al bakalım yedili
Hacaloğlu ortaya
Bakalım hangi balık
Takılacak oltaya…………Balkanoğlu

Taylanı yeni kurdum
Su başlasın akmaya
Oltaya ne gerek var
Doldururum torbaya………Hacaloğlu

Arnavut Kemal ile
Söz kestik buluşmaya
Gelir isen bekleriz
Beraber atışmaya…………...Balkanoğlu

Bir mekan belirleyin
Sizin için kalmaya
Çerkezköy’den gelirim
Tozunuzu alamaya………….Hacaloğlu

Hacaloğlu sözlerin
Destur versin baltaya
Alıp katarım seni
Üç adımlık voltaya…………Balkanoğlu

Büyük sözü dinlerim
Hürmetkarım ustaya
Daha henüz peşrevde
Başladın ağlamaya…………Hacaloğlu

Peşrevine dikkat et
Tutulma fırtınaya
Ufak tefek hamsisin
Tutar korum tavaya…………Balkanoğlu

Üstadımsın eyvallah
Çekildim savunmaya
Ruhsat verirsen eğer
Başlayalım yazmaya………..Hacaloğlu

Laz mısın Arap mısın
Kim kaçırdı Trakya’ya
Avcılar bulur seni
Oturursun duaya…………… Balkanoğlu




Ne Laz’ım ne de Arap
Önce sen bak aynaya
O sizin avcıları
Dizerim ben sıraya…………..Hacaloğlu

Öyle erkenden girme
Hacaloğlu havaya
İnceltirim ip gibi
Sararım makaraya………………Balkanoğlu

Böyle hesapsız sözler
Yakışır mı ağaya
İp olur dolanırım
O yuvarlak kafaya…………………Hacaloğu

Gönlüm sana açıktır
Buyur da gel Saray’a
Anladım ki ustasın
Yazdım seni sıraya………………..Balkanoğlu

Davete icabeti
Saklayalım haftaya
Sürç-ü lisan ettimse
Af yakışır ustaya………………….Hacaloğlu

Balkanoğlu diyor ki
İmza attım sayfaya
Ağırlarım elbette
Gelirseniz haftaya………………. Balkanoğlu

[İhsan Şahin]

Ömür


Hiçbir durakta durmaz, gider ömür dediğin
Dün vardı,bugün de var, yarına Allah kerim
Kâr olarak sana kalan, yiyipte içtiğin
Ne uzar ne eksilir, biter ömür dediğin

Dinlemez etiketi ne ağa der ne paşa
Nuh der Peygamber demez o gün gelecek başa
Şu yalan dünyada ne kadar yaşarsan yaşa
İki tarih arası… gider ömür dediğin

Mahkeme-i Kübrada sorulacak hesabı
Ömür dediğin şeyin günah ile sevabı
Nasıl okursan oku hayat denen kitabı
Sayfaları bire bir, siler ömür dediğin

Kefen denilen beze sarılıp giden ömür
İçinde ki ham madde sorarsan aslı çamur
Dünya meşakkatinden görmedi bir gün umur
Yalancıya yalandan güler ömür dediğin

Kırıkhan 1998

[İhsan Şahin]

Bıktırdınız beni


Uçurttunuz beni gül dalında bülbül iken
Feryad-ı figan mestinde bıktırdınız beni
Nasırlaşmış tenime ok bile işlemezken
Karşıdan karşıya, dil ile susturdunuz beni

Dik kafaydım belki biraz, hep kendime uydum
Gelen vurdu giden vurdu, nice sözler duydum
Gönül çeşmesinden akan, doğal berrak suydum
Çamur olup akan, sel ile vurdunuz beni

Bülbül idim gül için nice şiirler yazdım
Kahır ettim dünyaya kızdım,sebepsiz azdım
Tırnaklarımla eştim kendi mezarım kazdım
Musallada duran, sal ile gömdünüz beni

[İhsan Şahin]

Bir bölücünün bölücülüğü


Budur size bölücünün kelamı
Almıyorsan eğer bizden değilsin
Her rastladığına Allah selamı
Vermiyorsan eğer, bizden değilsin

Göndere çekilen Hilale aya
Hainler kıskanır ona bakmaya
Cennet vatan için şehid olmaya
Korkuyorsan eğer, bizden değilsin

Doğurdu büyüttü asker eyledi
Uzun gecelerde ninni söyledi
Ana Baba senden hizmet bekledi
Vermiyorsan eğer, bizden değilsin

Bir zamanlar var ki; onlarda gençti
Sonuna yaklaştı bir ömür geçti
Yaşlılar senden hürmeti seçti
Etmiyorsan eğer, bizden değilsin

Devlet malı deniz diye dalanı
Tüyü bitmemiş yetimi çalanı
Oku diye indirilen Kur’an-ı
Bilmiyorsan eğer, bizden değilsin

Der Hacaloğlu kovalım zilleti
Kurtaralım mazlum,mahküm milleti
Hep beraber büyük milli devleti
İstemezsen eğer, bizden değilsin

[İhsan Şahin]

Darbeciler



“Olsa” ile bulsa” yı bir tarlaya ekmişler
O ekili tarladan kocaman bir “Hiç” çıkmış
Yüz general sivilde, bir araya gelmişler
Tam darbe yapacakken, sesleri erken çıkmış!!!!

Bütün generaller işi gücü bırakmışlar
Çeşit çeşit ihtilal, pilanları yapmışlar
Sekiz sene geçti de şimdi mı duyulmuşlar
……Vallahi inanmadık bu kuyruklu yalana
……Bir zemin yoklamadır yeni yeni talana

Bunlar ile savaşa iyikine !!! girmedik
Böyle diyen zatları iyi adam bilmedik
Ağladık bu hallere için için gülmedik
……Bu millet ordu millet, hesap sorar kıyana
……Okyanustan buraya fetvalar okuyana

Apocular, Haçlılar, sahtekar İslamcılar
Her devirde kazanan doymayan paracılar
Bu devleti yıkmaya yeminli aracılar
Bilinen niyetleri şimdi ortaya çıkmış

[İhsan Şahin]

Ali Balkanoğlu Kemal Soylu İhsan Şahin 1. MSN atışması

Balkanoğlu nasılsın
Selamımız alınsın
Esamemiz yazılsın
Kim kim ile atıştı………..Arnavut Kemal

Selamın başım tacı
Mevlam vermesin acı
Kel oldum döktüm saçı
Durum biraz karıştı………Balkanoğlu

Bulanıksa durulsun
Sebepleri sorulsun
Senin canın sağ olsun
Bilelim kim sıvıştı……… Arnavut Kemal

Bu MSN işinden
Anlamadım dilinden
Yurdun yedi ilinden
Hepsi ile konuştu……….. Balkanoğlu

Gelenlere Eyvallah
Gelmeyene İllellah
Çekerim Süphanellah
Yakalarsam suçüstü…….. Arnavut Kemal

Aziz dostlar merhaba
Tutuldunuz hesaba
Sıra var mı acaba
Ortam nasıl oluştu……….Hacaloğlu

Bozdun benim asabı
Ver bakalım hesabı
Bekletmişsin kasabı
Hacaloğlu tutuştu……...... Arnavut Kemal

Çok şanssızım bu ara
Çarptım beton duvara
Arnavut’u hızara
Veren kollar yoruldu……..Hacaloğlu

Mekan benim diyeyim
Gözünüzü seveyim
İstemem ki gereyim
Size böyle sunuldu……… Balkanoğlu

Aşıklarda naz olmaz
Olursa felah bulmaz
Bizde düşmanlık olmaz
Burada dostlar buluştu…….. Arnavut Kemal

Sizi kardeş bilmişim
Deplasmana gelmişim
Bir azar işitmişim
Akort böyle bozuldu……….. Hacaloğlu

Arnavut’un dilinde
Hüküm yoktur elinde
Kin beslemez kalbinde
Vuslatına erişti……………… Balkanoğlu

Hacaloğlu hak bile
Sözünde olmaz hile
Arnavut Kemal ile
Balkanoğlu kırıştı………….. Hacaloğlu

Hacaloğlu başlama
Yanlış yeri taşlama
Soframızda haşlama
Et kemiğe sıkıştı………….. Arnavut Kemal

İki şair sanalda
Bilmem hangi kanalda
Kapıştılar şu anda
Ortam yeni kızıştı………… Balkanoğlu

Bizi gaza getirme
Nefesini bitirme
Balkanoğlu övünme
Söz havada uçuştu…………. Arnavut Kemal

Haz duymuşum sizlerden
Öpülesi yüzlerden
Uyku damlar gözlerden
Bizim süre yetiştiş…………… Hacaloğlu

Haftaya komut sende
Can kalırsa bu tende
Sanal alem sayende
Yeni dostlar buluştu…………..Balkanoğlu

Ben koyayım noktayı
Sevmem surat asmayı
Haftaya buluşmayı
Balkanoğlu konuştu………….. Hacaloğlu

[İhsan Şahin]

Eskiden ana vardı Fatihler doğururdu



Eskiden Muallimler itibar görürlerdi
Her şeyi onlar ancak en iyi bilirlerdi
Cehaletle savaşa en önde giderlerdi
…..Şimdi onlar Öğretmen hiç gülmüyor yüzleri
…..Karda bile gitseler belli olmaz izleri

Şifayı dağıtana Hekim derdik eskiden
Ne rontgen ne de film teşhisleri bilgiden
Yüzde elli tedavi gösterdiği ilgiden
…..Şimdikiler doktordur gidenler bin bir pişman
…..Para yoksa bakmıyor hastaya olur düşman

Eskiden hırsızların tükürürdük yüzüne
İltifat edilmezdi hiç birinin sözüne
Ne selam ne de sabah göz kırpmazdık gözüne
…..Şimdikiler soyguncu dönüyorlar köşeyi
…..Kılıfına uydurup çalıyorlar her şeyi

Eskiden köçek derdik çalıpta söyleyene
Müzik ruhun gıdası bilerek dinleyene
Yine de hor bakardık bu yolları seçene
…..Bu günkiler sanatçı baldır bacak icrada
…..Eşek gibi anırır yol alırlar mecrada

Eskiden esnaf vardı iki sokak karşıda
Sözleri senet idi mahallede çarşıda
Hak yemez haktan geçmez indirseniz arşıda
…..Şimdikiler tüccardır çek senet bono faiz
…..Her türlü haram yerler derler ki açıktayız

Dava vekili vardı bakardı davalara
Rüşvet torpil iltimas işlemezdi onlara
Bir onur savaşıydı ahlaki kurallara
…..O gün ki vekillere bugün denir Avukat
…..Söylemeye hacet yok her tarafı vukuat

Eskiden ana vardı Fatihler doğururdu
Haramı bilmezlerdi helalle yoğrulurdu
Yavuz’ları doğurmak onlardan sorulurdu
…..şimdikiler Annecik bir yerleri bozulur
Süt vermezler çocuğa bakıcılar doyurur

Hacaloğlu derim ki eskiye rağbet olsa
Edep ile adabın çarşı pazarı olsa
Bu zaman ahir zaman birde Deccali olsa
…..Herkesin içindedir hem dua hem belası
…..İstemezse kulları bela yazmaz Mevlası

[İhsan Şahin]

Bu taşlama http://www.antoloji.com/ihsansahin sayfa 1 sıra 4 te yayınlanmış olup Antoloji şairlerince yorumlanmaya başlanmıştır


Adnan Ayaz üstada
İşleyelim ruhsata
Aklı baliğ olsada
Biz yardımcı olalım

Hakkında yazmam yazı
Yok saçının beyazı
Dostum Adnan Ayaz’ı
Arayıta bulalım

Sanki oldu görünmez
Ne ettiği bilinmez
Raporu var silinmez
Sanal yoldan soralım

Rapor eder her şeyi
Fazla üzmez bünyeyi
Pek tanımaz kimseyi
Açık adres yazalım

Bazen başı dumanlı
Damarı var Osmanlı
Ağzı fermuarlı
Açılırsa kaçalım

Kan çıkarsa beynine
Perde iner gözüne
Vay kağıtın haline
Kalemini kıralım

Geldi altmış yaşına
Ak düşmedi saçına
Peruk takar başına
İstemez tanıyalım

Geçen hafta gülleri
Gül ile dikenleri
Karıştırdı yerleri
Bir işaret koyalım

Aba altından sopa
Hiç gelmiyor hesaba
Yakışır mı acaba
Cahildir sanmayalım

Hocalara okundum
Muhabbeti yutkundum
Zülfü yare dokundum
Kim bildi anlayalım

Ağaç kesmem kökünden
Budarım üzerinden
Sözlerin beterinden
Allah’a sığınalım

Eski dost düşman olmaz
Bilenler pişman olmaz
Söz var kusursuz olmaz
Bunu öyle sayalım

Benden sana taş gelmez
Üstadım nasıl bilmez
Yüzüm bir daha gülmez
Maske mi takınalım

Her şeyinse yenisi
Lazım dostun eskisi
Dostluğun gizemlisi
Gaydayı bozmayalım

[Adnan Ayaz]

-SENİNLE SANALDA DA BULUŞMAK GÜZELDİR -

Çomak sokma peteğe
Hazır mısın köteğe
Rastgele her çiçeğe
Fazla yaklaşmayalım

Vurursun sağdan soldan
Saldırırsın dört koldan
Ben anlamam defoldan
Arayı açmayalım

Halimi satırlara
Resmettin ara ara
Çekilip de kenara
Yan gelip yatmayalım

Şiirini okudum
Kilim gibi dokudum
Sanma dokuz doğurdum
Fazla abartmayalım

Düştüm bir kez diline
Bak başının keline
Ne geçecek eline
Hoşgörülü olalım

Bilirim özlüyorsun
Kor edip közlüyorsun
Yıkıp da düzlüyorsun
Pişmanlık duymayalım

Kalem tuttukça elin
Sağlık olsun tesellin
Sonundayız tünelin
Dostluğu bozmayalım

Çevirmem sana arka
Vuramam seni çarka
Değilsin adi marka
Yanlış anlamayalım

Bildiğin her şeyi yaz
Saklayıp olma maraz
Beslemem sana garaz
Kalbleri kırmayalım

Akıl tanışsam sana
Bilmem ne dersin bana
Sakın atma yabana
Yabancı olmayalım

Uzun sözün kısası
Değilim söz ustası
Her şeyin var ortası
Çaresiz kalmayalım

Allah'a emanet ol
Rızkını versin bol bol
Sevgiyle gönlüme dol
Sonra ağlamayalım......................

-----------------------------10 Mart 2010------Trabzon

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Sevgili Adnan Ayaz,
Bu güzel şiirinle Çerkezköye selam verdin,
İnşallah oradaki dost senin sayende ve seninle birlikte aramıza döner.
Ve dostlar bu site sayfalarında bir arada olur.

Bak işte güzel ifade edemedim,
Ama hem sen hem de bu sayfanın sahibi o büyük zat ne demek istediğimi anlamışsınız,

[İhsan Şahin]

Ne kadar,nerede,nasıl Müslüman’ız

Helal haram görmeyiz Hak yolunda koşmayız
İ’tikatta en önde hiç arkaya bakmayız
İbadeti boşladık günahlardan korkmayız
Biri bana söylesin ne kadar Müslüman’ız

Irak’ta çekimseriz Filistin’de Müslüman
Davos’ta kabadayı İsrail’de el aman
Avrupa’da Laik’iz, Türkiye’de yok iman
Biri bana söylesin nerede Müslüman’ız

Adam gömlek çıkardı yandaşları donunu
“Komşusu aç yatarken” o götürdü sonunu
Cahillerle aptallar seyrederler oyunu
Biri bana söylesin biz nasıl Müslüman’ız



İslami sosyete


Devr-i saltanatta her şey değişti
Lale devri geldi kutlayın haydi
İslami sosyete hızla gelişti
Zil takıp haremde oynayın haydi

Şekilden şekile koyduk türbanı
Alimler lanetler böyle yapanı
Buda son devrin moda Müslüman’ı
Podyumdan jeeplere atlayın haydi

Biz devre uyarız türban bahane
Üstü kapalıdır altı Şişhane
Doksan altmış doksan ölçü şahane
Günahı Ümre’de aklayın haydi

Tesettür içinde iğreti durur
Pazarcı önde o arkadan yürür
Boynuzları çıktı kalmadı gurur
Fesinin içinde saklayın haydi

Hacaloğlu der ki; ahir zamandır
Samimi dindara kavlim tamamdır
Her devrin hatunu ahu yamandır
Bir kerede sizler yoklayın haydi

[İhsan Şahin]

Cahilden çamur alma eğilipte yerden al


Cahilden çamur alma eğilipte yerden al
Söz bilmez,söz dinlemez… cahil gönül incitir
Yalaka olma gönül bulunduğun yerde kal
Cahilden kelam olmaz… olsa, özü incitir

Deli gönlüm uslandı varmaz cahil yanına
Cahil ile muhabbet zarar verir şanına
Cahilden Sultan olsa, geçse Cumhur başına
Cümlelere zülm eder… doğru sözü incitir

Cahiller cesur olur sakın belaya kalma
Velev ki sözü altın, asla yanaşıp alma
Yemin eder ah eder aldanıp ona kanma
Cehalet perde olur… gören gözü incitir

Cahillerin seçtiği hak olmaz haksız olur
Haksız olan hükmeder, mazluma zülüm olur
Bu millet cehaletten gün gelir zelil olur
Bakan körler çoğalır…nurlu yüzü incitir

[İhsan Şahin]

Sinir küpü oldum elimde değil


Yarından ümit yok dönerim düne
Ne kadar yaşarım pek mühim değil
Lanet olsun hali hazır bu güne
Sinir küpü oldum elimde değil

Davacıyım artık bedende ki candan
Sıkıldım usandım çileden zordan
Yaşarken ölenler korkar mı hardan
İsyanım içimde dilimde değil

Yaş kemale erdi beden yoruldu
Hastalıklar geldi öze kuruldu
İdamlık mahkuma son söz soruldu
Dünyanın varları gözümde değil

Yolcu uyarıyor şoför dinlemez
Vatan bölünüyor hain tınlamaz
Aydınlar konuşur kimse anlamaz
Kim demiş ipin ucu zalimde değil

Bu günde tükendi yarına devam
Kıyamete kadar sürecek davam
Hainler ile her an olacak kavgam
Silahım kalbimde belimde değil