YENİ BİR SAYFA İLE DÖNECEĞİM DEDİM VE DE DÖNDÜM!!!!

[İhsan Şahin]

Yöresel (özel dostlara)

Kırıkhan’da dostlar aklıma düştü
Sanalda muhabbet edeyim dedim
Kim sağ, kimler öldü, kimisi de göçtü
Aklıma geleni yazayım dedim

Hacı Mahmut Ayan hünerli biri
Evliya deryadır bilinmez sırı
Çerkezzade Aydın yüzünün kiri (!!!)
Varıp hal hatırın sorayım dedim

Dirfan’ın Muhammed ciğerdi candı
Niyazoğlu Ferşat yiğit adamdı
Dendas Mustafa’yı felek tez aldı
Allah’tan bir rahmet dileyim dedim

Selahattin Ayan yüksekte gözü
Cordan Mustafa’nın senettir sözü
Muhammed Hebeş’in belinde sızı
Yaralara mehlem süreyim dedim


Kamil Bayraktardı ciğerim canım
Bacanağım Ahmet gururum şanım
Süt gardaşım saatçı, damarda kanım
Kalbine dost bağı kurayım dedim

Hafız Hasan Şahin yıllardır hasta
Kur’an bülbülleri bekliyor yasta
Hayır hasenatta en büyük usta
Diz çöküp önünde ağlayım dedim

İbrahim cordan dede, asırlık çınar
Bir devir kapandı yüreğim yanar
Gönlümde yaşlar durmadan akar
Babam dostlarını anayım dedim

Kavaz Mustafa’nın yemeği yağlı
Altuncu Muzaffer Gölcük’te bağlı
Sağ yanı “Şinek”lidir, sol yanı dağlı
Fahri beye selam vereyim dedim

Şimdi kimdir bilmem “fayans” ustası
Mudoğlu Naci’nin nedir rotası
Yavan Fahri beyin olmaz hatası
O da yoktan kayıp arayım dedim

O benim Dayımdır çoktur cevheri
Ne olursa olsun sözünün eri
Atamdır kanımdır başımda yeri
El öpüp duasın alayım dedim

Acep kimi yazdım kimi unuttum
Sanmayın ki ben sizleri unuttum
Hasreti içimde kendim büyüttüm
Biraz gönlünüzü alayım dedim

Hacaloğlu der ki vardır devamı
Hava soğuk bulamadım havamı
Hele şöyle toplayayım kafamı
Haftaya devamı yazayım dedim

[İhsan Şahin]

Dayıma mektuplar -3

Dayını anlatan yeni şiiri
Yazmak kolay ise yaz Hacaloğlu
Saçları bembeyaz vücudu diri
Gençlik iksirini, sor Hacaloğlu

Sabah kahvaltısı sultan sofrası
Tereyağı kaymak bir de kreması
“Kaybanca” yanında irmik helvası
Misafire gitte, gör Hacaloğlu

Ne giyse yakışır uyar bedene
Müşfik kollar açık, koşup gidene
Gamzeleri güler buğuz edene
Sözlerini hayra, yor Hacaloğlu

Ankara’da değil kalplerde dayı
Sevgide şeydadır en büyük payı
Kolları sıcaktan haziran ayı
O beden de kış mı, zor Hacaloğlu

Hacaloğlu der ki, affını dile
En güzel cümleler gelirler dile
Edipler Arifler yazsalar bile
İmkansız tarifi, gör Hacaloğlu

[İhsan Şahin]

Hıyar türküsü


Arka bahçemizde yetişti hıyar
Salata olacak günü bekliyor
Boyuna postuna vermeli ayar
Aslına dönecek bela arıyor

Acurdan dönmedir sorarsan aslı
Salata yapılan tabağı paslı
Domatesle biber onunla yaslı
İhlası bozuldu hela arıyor

Genleri değişti acur hıyarın
Bize ait değil başka diyarın
Çürüyüp gidecek bugün ya yarın
İbrani dilinde sala arıyor

[İhsan Şahin]

GİDEN ÖMRÜN ARDINDAN

Benim ömrüm geldi geçti yel gibi
Sanki dallarında solmuş gül gibi
Dostlar bile oldu bana el gibi
Hayat akıp gitti, artık ne çare

Bundan sonra kadir kıymet bilinmez
Mürekkepli kalem gibi silinmez
Yüzüme baksalar bile görünmez
Ömür geldi geçti, artık ne çare

Bir gençlik sevdası gitti başımdan
Hem ekmekten oldum hem de aşımdan
Yıllar ne istedi benim yaşımdan
Ömür bizde bitti artık ne çare

Hacaloğlu der, Azrail bekliyor
Kalbim bile zaman zaman tekliyor
Günler dahi saatleri ekliyor
Saniyeler altın olsa ne çare

[İhsan Şahin]

DESTEKLEYİN

Ne mutlu Türk’üm diye yazmayın dağa taşa
Güzel şeyler olacak açılımı bekleyin
Söz verdik İmralı’da dinlenen arkadaşa
Genel afta çıkacak siz bizi destekleyin

Ermeni hududunda açılacak kapılar
Zamana yayacağız verilecek tapular
Açılımla mümkündür o tarihi arzular
Başşehir Van olacak siz bizi destekleyin

Irak’ın kuzeyine yerleştirdik mayını
Peşmergeden ürettik pek muhterem sayını
Her Ecnebi alacak bu ülkeden payını
Türk zulmü son bulacak siz bizi destekleyin

Mevki makam düşkünü dindara bak dindara
Yüz beş okka et verir şöyle çekin kantara
Besmelesiz zevattan dindar ile kindara
Eşek lazım olacak siz yine destekleyin

[İhsan Şahin]

ÇAKALLARIN ÖNÜNDE VATANIMI TARTIŞMAM

Bu vatan cennet vatan, kamaştırır gözleri
İhanet eden ile, mümkün değil barışmam
Şımarıyor hainler ağu gibi sözleri
Dönme edepsiz ile vatanımı tartışmam

Türkiye Türk’lerindir ve de öyle kalacak
Üç beş soysuz türedi, bize ortak olacak
Türk milleti mutlaka bu oyunu bozacak
Kökten nesepsiz ile, milletimi tartışmam

Kanımızla resmettik ay yıldızlı bayrağı
Yorgan gibi örtüyor bu mübarek toprağı
Edirne’de Ayyıldız, Ağrı’da Türk sancağı
Paçavralar önünde bayrağımı tartışmam

Peygamber övgüsüne mazhar olan Mehmedi
Çağ açıp çağ kapayan Türk oğlu Türk Mehmedi
Çanakkale geçilmez tarih yazan Mehmedi
Çakalların önünde Askerimi tartışmam

[İhsan Şahin]

YAR OLMADIN KARA BAHTIM

Nedendir kastın inadın
Yar olmadın kara bahtım
Her dem de seni sınadım
Yar olmadın kara bahtım

Hep küsüştük kaldık dargın
Savurdun dallarım kırdın
Düşmanlardan nedir farkın
Yar olmadın kara bahtım

San ki benle harp eyledin
Yüz misliyle darp eyledin
Kayalara sarp eyledin
Yar olmadın kara bahtım

Bu garibe yandan baktın
Hep önüne çelme taktın
Bir taş koydum bin taş yıktın
Yar olmadın kara bahtım.

[İhsan Şahin]

Ağan Balan Dayın var senin


Sadık ol sahibine nankörlük etme
Sana bir şey olmaz torpilin var senin
Bağırıp insanları rahatsız etme
Güç sende, ferman sende yetkin var senin

Ağan Balan Dayıların var senin
Anan Baban yağcıların var senin

Dönmesin zaten, dön o yana bu yana
Bilelim cübbeyi kim giydirdi sana
Zeval gelsin derim; mala değil cana
Allah’ın her kuluna tepkin var senin

Ağan Balan Dayıların var senin
Anan Baban yağcıların var senin

Beni İsrail’in mücahit çocuğu
Sırtına geçirdiler Haham gocuğu
Sağa sola dağıtır nazar boncuğu
Cahiller güruhuna etkin var senin

Ağan Balan Dayıların var senin
Anan Baban yağcıların var senin

[İhsan Şahin]

Anasını avradını

Birimiz ak der diğerimiz kara
Ortadan bölündük bizi bölenin
Milletin kalbine derin bir yara
Hançeri vurup ta,bölüp gülenin (…)

Kimi asker sever kimide polis
İkisi birbirine yapıyor kulis
Yukarının niyeti değildir halis
Milleti bu halde, görüp gülenin (…)

Edibe, yazara yağlı bir kemik
Ucuz kalemler var çok ekonomik
Senaryo üretirler hem de komik
İnsanı bu şekil, gerip gülenin (…)

Terörist affına derler açılım
Milli birlik adı yoktur katılım
İmralı’dan Türkiye’ye yaptırım
Emri alan ile, verip gülenin (…)

[İhsan Şahin]

Ulan para


Ulan para, ahirette çıkarsan karşıma
Selam versen bile selamın almayacağım
Dünyada neler neler getirmiştin başıma
Cehenneme düşersen elin tutmayacağım

Şahmısın Merdan mısın, fermanın var mı senin
Bileğin bükülmez gücün erişilmez mi senin
Çok ocaklar söndürdün imanın yok mu senin
Oluk oluk aksan bile, selin tutmayacağım

Her kapıyı açarsın arkandaki el ile
Kız çıkarsın doktordan hamile olsan bile
Sağın rüşvet, solun torpil varlığın da hile
Nereden esersen es, yelin tutmayacağım

Ulan para, iyi kulsun ama kötü efendi
Gelen sövdü, giden sövdü el kirisin dendi
Buna rağmen senin fendin herkesi yendi
Ne burada ne orda, telin tutmayacağım

[İhsan Şahin]

Has…tır dedi

Diyarbakır ses verdi ulaştı ağalara
Nerdesiniz yiğitler Osman size ne dedi
Sizin gücünüz yeter emekli paşalara
Zındığın biri size has…tır in ulan dedi

Hani nerde “van minit” esipte gürlesene
“gayet açık konuşup” haddini bildirsene
Bakın tekrar edeyim bir daha dinlesene
Zındığın biri size has…tır in ulan dedi

Bu nasıl bir midedir hazmeder bu sözleri
Kulakları sağırdır görmez oldu gözleri
Ne dedi söyleyeyim kızarır mı yüzleri
Zındığın biri size has…tır in ulan dedi

Hacaloğlu derim ki bunlar nasıl şımardı
Nush ile uslanmayan onun hakkı şamardı
Demokratik açılım kaybedilen kumardı
Bundan dolayı size has…tır in ulan dedi

[İhsan Şahin]

Aydınlar türküsü

Kendi söyler kendi dinler aydın !! olan zevat
Bu milletin evladı, Türk ve Müslüman değil
Himmetiyle hikmetine bel bağlayan gavat
Onunla aynı safta Ondan edepli değil

Soldan döndü na şeref besleme yazar oldu
Yağlı kemik verdiler yaladı aydın ! oldu
Devletin ricalinde bir de ağabey oldu
Onu orda besleyen Ondan şerefli değil

“yes be annem” bağırır, Rum olur aynı anda
“hepimiz Ermeniyiz”, şüphe vardır o kanda
PKK lı oldular havlıyorlar her yanda
Tamamı “kuşum Aydın” ondan kıymetli değil

Anası tarafından bozuktur nesepleri
Müslüman Türk’e düşman var oluş sebepleri
Siyonizmden beslenen İsrail köpekleri
Bu şerefsiz alçaklar iyi niyetli değil

[İhsan Şahin]

TÜRK’ÜZ DOĞRUYUZ ÇALIŞKANIZ

Andımız derki ;Türk’üz, doğruyuz çalışkanız
Sorulursa dinimiz, deriz ki Müslümanız

Günde beş vakit namaz hiç birini kılmayız
Yedi günde bir gelen cumayı kaçırmayız

Genellikle oruçta olmaz bizim hilemiz
Ramazan geceleri kahvede kabilemiz

Çok şükür şeriatçı geçiniyor beyimiz
Faizi meşru kılan yine bizim beyimiz
Onun için hep (Aktır) şaşmaz bizim reyimiz

Altay’lardan Tuna’ya Türk oğlu Türk nesliyiz
Meşrebinden utanan dönme Türkiye’liyiz

Türk dendi mi kızarız ayırımcı oluruz
Gürcü olsun fark etmez biz Kürdi de oluruz.

Tarihlere şan veren Osmanlı kuşağıyız
Aslını inkar eden yabancı uşağıyız.

Medeniyet batıda hep batıyı överiz
İngiliz’e aşığız Atatürk’e söveriz.

Kapkaradır ruhumuz fakat anlımız aktır
Memlekette sabun çok yüzümüz pir-ü paktır

Hamdolsun çok iyidir teğet geçti yanından
Bu vatanı sevenler artık bezdi canından

Demokratik açılım Kürt’ler için yaparız
Amerika istesin bu vatanı satarız

Hacaloğlu derim ki ; taş sabırdan çatladı
Aklına mukayıt ol, ok yayından fırladı
Kulakları sağırdır “Has-tir” dedik duymadı
Allah’a havale et artık zaman kalmadı

[İhsan Şahin]

(Özellikle gurbet vurgunu yemiş gönül dostlarıma bu şiiri atfediyorum. İstanbul’da Hikmet Uygun’a , Elazığ’da Meltem kızıma , Gölcük’te Muzaffer ve İrfan kardeşlerime , Antalya’da İsmail Ayan’a , Gurbet diye inleyen herkese…..)

AYRILIK


Sarardı dalından düştü yerlere
Gelipte önümde durdu ayrılık
Rüzgar oldu attı, gurbet ellere
Sonunda murada erdi ayrılık

Doğrulmak istedim büktü belimi
Ekmeğe uzandım tuttu elimi
Menzile yaklaştım kesti yolumu
Dağ oldu araya girdi ayrılık

Uçtu birer birer yuvadan kuşlar
Sahipsiz ağacı her gelen taşlar
Baltacı gitmeden hızarcı başlar
Dal budak demedi kırdı ayrılık

Sanki yakan ateş, ateşten kordu
Ne halime baktı ne dönüp sordu
Düşmedi yakamdan yordu da yordu
Yetmedi yerlere serdi ayrılık

Viran etti zalim, gönül bağımı
Acımadan yedi gençlik çağımı
Solumu bitirdi şimdi sağımı
Ben kaçtım izimi sürdü ayrılık

Yedi dağ üstüne gezdim olmadı
Tırnakla dağları kazdım olmadı
Derdimi kağıda yazdım olmadı
Susarak beynimden vurdu ayrılık

Gözlerimde hüzün eksik olmuyor
Mevsimler geçmiyor çilem dolmuyor
Deli gönül sazım name çalmıyor
En acı kederle sardı ayrılık

Az gittim olmadı küstüm olmadı
Elimde silahım koştum olmadı
Çok seslendim ama duyan olmadı
Karşıya evini kurdu ayrılık

Gurbete düşürdü suçlu eyledi
Gönlüm gamla doldu dilim söyledi
Beni ocağımdan mahrum eyledi
Yar ile arama durdu ayrılık

Neresinden tutsam kavrayamadım
Ben bu elvedaya dayanamadım
Tükendi yüreğim onaramadım
Kalbimi kül eden hardı ayrılık

[İhsan Şahin]

CAHİLLER ORDUSU

Cahiller ordusu geçti hücuma
Din adına dinsiz hüküm sürüyor
Münafıklar girmiş kuzu postuna
Diyar-i İslam’da başa oynuyor

Hani; Hak gelip Batıl gidecekti
Fakir fukara yüzü gülecekti
Vurgun soygun yağma düzelecekti
Söz verenler bugün taşa oynuyor

Denizde fenere ne gerek vardı
Doğal gaz kokusu etrafı sardı
Gemicik büyüdü denizi yardı
Cahil Müslümansa şaşa oynuyor

Elifi görse mertek sanarlar
Devlet malı deniz hemen dalarlar
Hak’ka değil şeyhlerine taparlar
Hak hukuk adalet boşa oynuyor

Serde delikanlı yiğit denildi
Son büyük Osmanlı sözü verildi
Aynı yere vurdu ortam gerildi
Puanlar almaya kaşa oynuyor

Cahil cesurdur kızarmaz yüzü
Kendinden başkası görmüyor gözü
Besmeleyle başlar fitnenin sözü
İşkembesi boştur aşa oynuyor

Eşeği şıh eyle mürid bulursun
Böyle cahillere amir olursun
Vallahi hayatta umur görürsün
Efendi hazretleri traşa oynuyor