gönderen İhsan Şahin » Sal Eki 20, 2009 5:44 pm
Bir tarihler Kırıkhan’da ilk şairlik denemelerimiz dönemimde Doktor Hasan Ayparlar ile atışmalar yapmıştık… Ben o günlerin önemini kavramaktan aciz olduğumdan arşivleme becerisini gösteremedim.
Ancak;
Geçen gün Doktor Hasan Ayparlar’ın özel sitesini ziyaret ettiğimde benimle ilgili bölümü görünce duygulandım…Buraya alıyorum. Hasan Ayparlar beyefendiye de teşekkür ediyorum
İHSAN ŞAHİNLE ATIŞMALAR
-EYLÜL 95. Kalpen TV de yorumculuk yapan İhsan Şahin iki doktorun isteği üzerine bir gün aleyhte zehir zemberek bir yorum yapar. Yorum maksatlıdır ve yorumun karşılı (!) vardır. Bu yorum üzerine:
Hele bakın şu şahin’in işine;
Nasıl düşmüş bak avının (!) peşine
Birkaç nişan kondurmuşta döşüne
Kalpen ekranından poz vermiş bana
Ne hastane koymuş, ne kaymakamlık
Yargılamış bizi yapmış idamlık
Biz beklerken kendisinden adamlık
Ölsün diye çifte doz vermiş bana
Hem Ali’ye çatmış, hem de Veliye
İnanarak softa iki deliye
Duydum birkaç kuruş almış hediye
Niye boş bulunup koz vermiş bana
Aslın Hoca oğlu, ehl-i tariksin
Mümeyyiz sayılır, hem de fariksin
Gücenirsin bana, desem: çürüksün
Hatırın yıkmışta söz vermiş bana
Cıngılım susar mı yalana karşı
Yürüse üstüne tüm alem , çarşı
Kısmet olur geçirirsek bu kışı
Mevlam bir çift koca göz vermiş bana
İhsan Şahin şiiri alınca cevaben bir destan yazmış. Bir zarfın içinde bir tomar kağıt:
CEVABEN
Hazırlığın var hocam şiir yazarsın
Her hecesinde bana nefret kusarsın
Affeyle ama yanlış ata oynarsın
Öyle üç –dört Hasan az gelir bana
Nice ferman yazılır ulaşmaz beye
Hak yolu buldum döndüm kıbleye
Acizane tavsiyen Hasan Aga beye
Şiiri hancer yapıp saldırma bana
Tevellüt elli dört; menzile adım adım
Kini garazı alt edip sevgiyi kucakladım
Çam sakızı çoban armağanı sana yolladım
Ona buna aldanıp takılma bana
Herşey incelikten yalnız insan kabalıktan
Kırılır da ayrılır tam ortasından
Böyle öğrendik biz Hasan Hocamızdan
Ahdini unutup ta zulmetme bana
Dört metrelik beze sarılıp ta giderken
Ektiğini o dünyada yalnız biçerken
Ve dahası benden helallık beklerken
Aracılar koyup yalvarma bana
Dostum ol gardaş gazabın acıdır
Sohbetimi dinle kelamım tatlıdır
Özel bir yerin var bende saklıdır
Ele güne uyup yan çizme bana
Ben leb derken, hoca, anla leblebiyi
Makama aldanıp ta kaybetme sevgiyi
Fakir fukaradan bir kuru ilgiyi
Reddedip te düşman olma bana
Sen hekimsin aç kalbimi dinle hele
Yüreğim mangal gibi kolay gelmez ele
Sevgi pınarım coştu benziyor sele
Önümde duramazsın set olma bana
Eline bıçak alır insan kesersin
Mecbur kalır onu geri dikersin
Her gün aynı yoldan eve gidersin
Yoluma çıkıp ta takılma bana
Derim ki dost kalalım gönül gönüle
Uzat elini de bir göreyim hele
Adımı zikrederken çek bir besmele
Medresem imam göndertme bana
Ayparlar’sın bilirim ipine tutulmaz
Lakin korkaklarla çetin yollar aşılmaz
Dostun kalbi dosttan kolay kırılmaz
Kırılacak kalbini gönderme bana
Üç beş hastan da var bekler seni
Dört yüz bin insan dinliyor beni
Dinle de irşad ol hazırla kefeni
Besmeleli bir yasin okurum sana
Aşıklarda ilham mangal gibi yürektir
Nush ile uslanmıyanın hakkı kötektir
Anlayana söz en büyük servettir
Sevmiyorum seni, dedirtme bana
Mahşer günü defteri alırsın elden
Ne çekerse insan çeker dilinden
Tatlı dil yılanı çıkarır deliğinden
Acı kelam yakışmaz söyletme bana
Elliden sonra gardaş malzeme oldun
Rakıdan şaraptan mezemiz oldun
Her kuşun eti yenmez geyik mi oldun
İki yumruk böğrüne attırma bana
Unumu eleyip, eleğimi asmışım
Kaderime razı, nasibimi almışım
Senin gibi aşığa çok naz yapmışım
Belanı başkasından bul yapışma bana
Elin ağzı bu, cuval değil ,büzesin
İstemem gardaş dilime düşesin
Sırası gelirse söylerim bilesin
Söylemek için açık gösterme bana
Mesela, kılıbıksın, söylerim hemen
Çok zaman alır, değilim, demem
Hasan Hoca derim dümendir dümen
Bu yaştan sonra yalan söyletme bana
Ekrana çıkar politikacı derim
Aday olacak ha!...vallah, söylerim
Yalan da olsa yemin ederim
Yalandan yemin ettirme bana
Parlarsın sen bilirim mangalda köz gibi
Ateşin düştüğü yeri yaktığı gibi
Bu nasıl alev ki ısınmaz dibi
Dibine ateş yaktırma bana
Tövbe eyle dergahıma asi olma
Amentüye iman et, şeytandan olma
Tevekkül Allahadır, zilletten olma
İş işten geçince yalvarma bana
İhsan Şahinim Cahilleri irşad ederim
Cahil diplomalı olursa, raks ederim
Kalb-i muhabbete selam ederim
Selamı sabahı kestirme bana
Bu şiiri aldıktan sonra cevaban
İHSAN ŞAHİN’E KARŞI
- 20.09.95-
Gözlerin sevdiğim İhsan Aşığım
Aldım destanını şiire karşı
Her dörtlüğün ayrı hazla okudum
Coşturdun gönlümü zahire karşı
Seni biraz yoklamaktı muradım
Şiirimde yorumunu kınadım
Aslını sorarsan seni sınadım
Gördüm ki ustasın (!) şiire karşı
Ne davacı oldum ne de davalı
Ses getirsin diye çaldın kavalı
Bakıp ta halime sanma havalı
Gönlümüz engindir o pire karşı
Cevabına biraz daha sıra var
Ateşi yakacak bizde çıra var
Al yanına birkaç kişi barabar
Duralım divanda hünere karşı
Bilirsin şairler naz yapar biraz
Kin beslemez, hemde, bağlamaz garaz
Kıvılcımı malum: “bir iki araz”
Davacıdır yalan devire karşı
İstersen geçelim cevaba artık
Sözler manalıdır, üstleri örtük
Şimdilik mülayim bir iki dörtlük
Çaremiz tükenmez zehire karşı
Doğru söyleneni anlamadıysan
Birkaç uyarıyı dinlemediysen
Yorumun adabın bellemediysen
Çok ağırır başın kahıra karşı
Yalan yere yemin etmen bilirim
Eder isen,k ahır eder, ölürüm
Burada olmazsa “orda” bulurum
Davacı olurum umura karşı
Aday maday diye sokarsan zora
Sonra yüzün olur aleme kara
Kılıkbıklığa ister diplama para
Deterjan aratma çamura karşı
Rotam belli dümen gerekmez bana
Ben beni anlatmam tutupta sana
Tanrıdan bir engel gelmezse cana
Her zaman dururum yalana karşı
Hak yoldan ayrılma, kanma yalana!
Eğer döveceksen, vurma palana
Sap altından su koyurma samana
Mesulsun defter-i kebire karşı
İHSAN ŞAHİN’DEN..Yukardaki şiir ihsan Şahine müşterek dost Ekrem Baştürk eliyle iletilir. İhsan şahin şiire cevap yerine Erkeme saldırır:
SORAYIM
Selamın aleykum, ağam merhaba!
Ölçtüm biçtim bu iş gelmez hesaba
Emaneti aldım, senden miydi acaba?
İmzanız hava mı, onu sorayım
Bismillah deyip bir nefeste okudum
İkinci nefeste mecburen durdum
Kendi kendime sonradan sordum;
Postacın antika mı onu sorayım
Selamsız sabahsız dergaha girdi
Destursuz getirip kağıdı verdi
Kağıttan ziyade kendi biberdi
Dolmalık turfanda mı onu sorayım.
Söyle arkadaşını söyleyim seni
Ata sözüdür bu atasını seveni
Epeyce resim çektim güldürmeyin beni
Boyanız yağlı boya mı onu sorayım
İhsan Şahin’im hem okur hem yazarım
Dosta değil düşmana kuyu kazarım
Birincide affeder ikincide kızarım
Niyetiniz dava mı onu sorayım.
BİLESİN
-İhsan Şahin’e 21 eylül 95
-Süleyman Baştürk Ekrem baştürk adına cevap yazar:
Emaneti aldık geldik yanına
Usülü erkanla verdik eline
Bu yaptığın yakışmadı şanına
Elçilere zeval olmaz bilesin
Selamı bilmeyen selam alır mı
Desturu bilmeyen kelam bilir mi
Laf salatasından şiir olur mu
Mürekkepsiz kalem yazmaz bilesin
Turfanda dolmayı çok mu seversin
Acı biberleri !...bilirim yersin
Kabzamal esnafsa, peki sen nesin
Koltuğa ikisi sığmaz bilesin
Bu insana ihsan eyle yarabbi!
Bu kadar taşladık yeter be abi
Koskoca adamsın değilsin sabi
Akıl başta!...yaşta olmaz bilesin
Hem okur hem yazar bir sen mi varsın
Anlaşılan bizi cahil sanarsın
Mesir macunu mu yedin? azarsın
Azgınlarla işim olamaz bilesin
İHSAN ŞAHİN’DEN
-EKREM BAŞTÜRK’E
-22.03.1995
(Bilesin şiirine karşı)
ÇEKİL ARADAN
Menzilim değildin bilmem ki nerden çıktın
Yavrucuğa kurşun sıkmam canımı sıktın
Her dudağa yanak olup, dinini yıktın
Yakışık almadı beyim çekil aradan
Okuda adam ol dünya göresin
Yüzmeyi bilmeden göle girersin
Boğulurken benden imdat istersin
İki gömlek üstteyim çekil aradan
Er kişi odur ki: erkektir kişi
O benden gardaş kaldırmaz bu işi
Hayra yoramadan sendeki gidişi
Tövbe ettin bileyim çekil aradan
Bir zeval gelmesin acırım sana
Lütuf kabul et ki canandan cana
Kafan tipsiz gardaş uymuyor bana
Sen oku ben yazayım çekil aradan
Kerbelada şehitler dua bekliyor
Farzeden ki Hüseyin işi biliyor
Hazreti “Hasan” neden kaçıyor
Ben “HASAN’A” gideyim çekil aradan
Kurusu yanarken yaşlar yanmasın
Aynaya bakıp ta kimse kanmasın
Hasan Beye söyle benden kaçmasın
Gözünü seveyim çekil aradan
Hesabını yaptım çıktım ortaya
Küçük balık geldi benim oltaya
Ayağımı basmam çürük tahtaya
İstemem ezeyim çekil aradan
Pirini gönder de irşad olayım
Aşığın aşkına kurban olayım
Senden yağ çıkmaz yavan kalayım
Aşığı göreyim çekil aradan
22.03.95
imza=İhsan Şahin
İhsan Şahin’e “Çekil aradan” şiirine karşılık:
BİLMELİKİNE
Bir selam gönderdik İhsan Şahin’e
Selamın almasın bilmelikine
Desek: söz altındır, kıymeti gerek
Kelamın kadrini bilmeli kine
Kafiye uğruna şiir yazılmaz
Kelimeler kemçik-kümçük dizilmez
Dost olmadan gizli sırlar çözülmez
Aşkın ummanına dalmalı kine
Törede elçiye zeval verilmez
Destursuz girse fazla görülmez
Bibere dolmaya hiç benzetilmez
Teşbihin ayarı bulmalı kine
Baktım namesine uzun bir destan
Aradım içine!...bozulmuş bostan
Biz neler beklerken sevgili dosttan
Sözlerin karararın bulmalı kine
Yanaşamam sözlerini ikrara
Utanırım bazısını tekrara
Bir adam düşmeden aşk ile nara
Pirin dergahında kalmalıkine
Adı gibi yükseklerde uçmalı
Vurunca pençeyi avın kapmalı
Av tanımaz boz şahan’ı n’apmalı
Şahin kayalarda ötmeli kine
Hoca dedik...Tarik..dedik anlamaz
Büyük nasihatı zaten dinlemez
Sır olacak şeyi neden bellemez
Dostunun sırrını bilmelikine
Dostun bahçesine gel otur biraz
İstersen gül devşir, ister kiraz
Bir nefes iste de..kalmasın araz
Derdin dermanını sormalı kine
Sevgili Ağabeyim
HASAN AYPARLAR
BEYEFENDİYE
28.01.1996. Ekrem beyle Ceketlerin benzerliği üzerine (çeket ben aldım sanmış):
Örtünmeyi sevmezde bilir giyinmeyi
Ekoseli kumaştan ceket diktirmeyi
Emsalini Ekrem’e hediye etmeyi
Bilir de kafir !bize koklatmaz
Zevk Hasan’daymış doğrusu güzel beğenmiş
Orhan usta da mübarek özenip bezenmiş
Bu fakirin rüyası kuru bir ekmekmiş
Bilir de kafir! Bize tattırmaz
Sinekten yağ çıkmaz derler, yaklaş arıaya
Ceketi giyelim de çıkalım çarşıya
Vekillik için muhtaçsın binlerce sayıya
Bilir de kafir! Bizleri saymaz
Ben şahin’im ekmek gibi isterim
Diktirirsen şayet aynısını giyerim
Bilirsin ki canı candan severim
Bilmesine bilirde...diktirmez kafir !
İmza=İhsan Şahin
Milletvekiliği adaylığında kendisine danışılmamış olmasından hareketle
İHSAN ŞAHİN’DEN
Moralim çok bozuk keyfim kalmadı
Dost aradım nafile soran olmadı
Hekimler derdime çare bulmadı
Seni çok aradım sevdalı dediler
Çok özledim seni sohbetine hasretim
İki güzel söz, bir tebessüm servetim
Ölünce bilinir...bilinirde kıymetim
Sağlığımda aradım sevdalı dediler
Ankaraya gittin mebus olmaya
Belasız başına bela almaya
Gerek görmedin gardaş bize sormaya
O zaman aradım sevdalı dediler
Dost başa, düşman ayağa bakarmış
Ülkücüler tarihte destan yazarmış
Sekseninde başbuğ nutuk atarmış
Uyarmak istedim de sevdalı dediler
Ayyaşı sarhoşo listeye alınır
Bir iki değer varsa,geri yazılır
Rey vermeyince millet ona kırılır
Sana diyecektim ama sevdalı dediler
İHSAN ŞAHİN’E SON ŞİİR
İhsan Şahinin kafasında bir yağ bezesi var. Genel Cerraha aldırmak istemiş. Cerrah yedi bin lira para istemiş. İhsan Şainde benim kafamın tümü yedi bin lira etmez diyerek dert yanmak istemiş. Şiirle derdini anlatmış. Bu şiirine karşılık ( Not İhsan Şahinin bu şiiri kaybedildi)
Benim de efkarım gitmiyor baştan
Avare, biçare geziyorum ben
Kapanmış yollarım çamurdan, taştan
Günler yaklaşıyor seziyorum ben
Yirmili yıllarda hilal peşinde
Adam oldum sandım otuz yaşımda
Kırk beşimde vekil oldum düşümde
Kurumuş göllerde yüzüyorum ben
Gam çekme ha ,İhsan Şahin gam çekme
Çıkar sanıp kel yerine saç ekme
Kırkı bulmadıysa yediğin tekme
Feryad edip durma kızıyorum ben
Feleğin adına kahbe diyorlar
Dünya oyun için sahne diyorlar
Eski kahyalara şahne diyorlar
Oyunun sonunu yazıyorum ben
Senin kafan yabanlara atılmaz
“Beze” ceviz değil, alıp satılmaz
Bir lafın da var ki, kolay yutulmaz
Damıtıp sözlerin süzüyorum ben
“Beze”ne, kim biçti bu kadar paha ?
Şikayetin alıp götürem şaha;
Elimden ne gelir bilmem ki daha
Şimdilik mısralar diziyorum ben
Hekim hastasının cebine bakar
Baktıkça hastanın ateşi çıkar
Bu intizar bizi kor olur yakar
Gün be gün canımdan beziyorum ben
6Eylül 1997,kırıkhan