MUZAFFER ALTUNCU'UN SIIRLERI.......

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

ACABA ;
Günleri sorarsanız günler günlere dargın,
Gençliği sorarsanız gençlik ne yazık azgın,
Sanki dersin insanlar birbirlerine kırgın,
Sonumuz ne olacak bilen var mı acaba.
***
Gençleri sevdiğimi ben her zaman söyledim,
Saygılı gençliğimi ne yazık ki özledim,
Kıyda bucakta gençler durumları gözledim,
Özeleştiri yapan gençler var mı acaba.
***
Güzel programlar vardır dinleyen olmuyor ki,
Facede oyun varken hiç ilgi görmüyor ki,
Milli manevi değer gönüle dolmuyor ki,
Gençlerimin durumu ne olacak acaba.
***
Ana baba şaşkındır bozuldu gelenekler,
Teknoloji olunca kayboldu görenekler,
Hayamız yok olunca değişti kıyafetler,
Maneviyat gençliğe yön verir mi acaba.
***
Gençlikten bahsederiz gelecek onlarındır,
Yaşlılar sona geldi bu gençler canlarıdır,
Okullar her yönüyle canlı yuvalarıdır,
Altuncu’nun bu sesi duyulur mu acaba.

04.04.2012
Muzaffer Altuncu
-Karamürsel-

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

ADALET,
Binlerce belge vardı nerde bilmem CD ler,
Yoksa boşamı gitti yapılan o takipler,
Çıksın artık ortaya takip eden yiğitler,
Yazık rafamı kalktı Türkiyede adalet.

Dünya kalktı ayağa kurtarıyor Azizi,
Üzerinizde kalır bu haksızlığın izi,
Rabbe havale ettik bir cümle hepinizi,
Elbet tecelli eder Türkiyede adalet.

Demirörene bakın bir bakın ona hele,
Beşiktaş tertemizdir fenerde yoktur hile,
Anadolu takımı çile bülbülüm çile,
Bakın ne hale gelmiş Türkiyede adalet.

Bakmayın didişmeye üçlü ittifak vardır,
Mühimi şampiyonluk geri kalan mubahtır,
İhmal etme fırtına nazar boncuğu taktır,
Herhal nazara geldi Türkiyede adalet.

Şike vardır diyenler cezasını bulmalı,
İçeride olanlar çok acilen çıkmalı,
Fırtınanın beyleri içeriye konmalı,
Ancak yerini bulur Türkiyede adalet.

Kızıl kıyamet koptu peki sonra ne oldu,
O kadar belge CD ne oldu da kayboldu,
İddia yasal zaten şikenin ömrü doldu,
Paranın yanındadır Türkiyede adalet.

Güçlü olmak ne güzel herkes senin yanında,
Eksilmede olmuyor şerefinde şanında,
Hile hurda zehiri dolaşsa da kanında,
Şaşaalı hallerde unutulur adalet.

Anlaşılan burada takip edenler suçlu,
Şikede ne oluyor parası olan güçlü,
Orta yerde oturmuş meydan okuyor üçlü,
Güçlünün yanındadır Türkiyede adalet.

Altuncu ne söylesin kazık koptu yerinden,
Ülkenin bu durumu yaralıyor derinden,
Şampiyonluk treni dönüyor seferinden,
Hak hukuk nerde kaldı nerde kaldı adalet.

01.05.2012
Muzaffer Altuncu
-Gölcük-

[Adnan Ayaz]

Benim şiir sayfamda sorduğun soruya burada cevap vermemde bir sakınca yok sanırım.Nasıl uygun görürseniz yapabilirsiniz.Ancak,bizim hemşerilerimizin ne kadar ilgili olacağını sanki anlar gibiyim.Çünkü rahmetli İlhan ağabey de aramızdan ayrıldıktan sonra artık sorulmaz oldu değil mi?İnşallah öyle değildir,inşallah ben yanılmış olayım.Selam,sevgi ve saygılarımla...

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Dç.Dr.Necmi Kurt’a !
Kolay kolay yetişmez böyle fedakâr insan,
Sert mizaçlıdır ama tatlımı tatlı lisan,
Otursan bir arada nasıl konuşur baksan,
Hafızamda yer etti Dç. Dr. Necmi Kurt.

Şifayı veren Allah o aracı olmuştur,
O pamuk ellerinden binler şifa bulmuştur,
Hoşgörü, iyi niyet gönüllere dolmuştur,
Asla kişi ayırmaz Dç.Dr. Necmi Kurt.

Mesleğine aşıktır bunu ispat etmiştir,
Doğru bildiği şeyin üzerine gitmiştir,
Kararlılık ve sebat kendisine yetmiştir,
Yıllarını insana verdi Dr. Necmi Kurt.

Dostları onun için bir gece düzenledi,
Mavi Karadenizde sevenleri dinledi,
Türküler güzel sözler bütün sema inledi,
Gönüllerde yerini aldı Dr.Necmi Kurt.

Altuncu bu insanın yanında olamadı,
Canlı canlı bu dostu yazık kutlayamadı,
Sanatçılar kendini bu günde unutmadı,
Hayırlı olsun derim sana Dr. Necmi Kurt.

28.04.2012
Muzaffer Altuncu
-Gölcük-

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Kalalım;
Benim canım dostlarım her zaman hatırlasın,
Ben beş defa ararsam o bir defa arasın,
Bu sıcak ilişkiler dost kalmağa yarasın,
Bu şekilde onlarla her zaman dost kalalım.

Ömür boyu bu işe hep önem verdim geldim,
Aşılmayacak dağa şükür tüneli deldim,
Dostlarla dostluğumu sıcak tutmayı bildim,
Dostların meclisinde isteyerek kalalım.

Telefon çaldığında insan hemen sevinir,
O anda üşümüşse heyecandan ısınır,
Bilmem ki dostluklarda koyarmısınız sınır,
Çevrede sınır varsa hep içinde kalalım.

Kurulan dostluğumuz devam etsin isterim,
Arayalım soralım herkese bunu derim,
Canlı olsun denirse benim bellidir yerim,
Buluşma olur ise derim akşam kalalım.

Altuncu bu durumu dostlara bildiriyor,
Aramayan olursa streslere giriyor,
Arayınca dostları ölmüşse diriliyor,
Allah için dost olduk Hak için dost kalalım.

06.06.2012
Muzaffer Altuncu
-Gölcük-

[Adnan Ayaz]

--İnşallah öyle olur.

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Yakışır;
Önemli olan dostluk gerisi elbet yalan,
Dostların arasına gel gönül dost oyalan,
Şu yalancı dünyaya var mı bakiye kalan,
Tatlı ye tatlı konuş sana da o yakışır.
***
Gençlere karşı sevgim karşılıksız kalınca,
Yaşım da ilerleyip altmışbire varınca,
Sitelerin yerini facebooklar alınca,
Sabır edip oturmak bana da o yakışır.
***
Dostların arasında kusurlara bakılmaz,
Dost dediğin her zaman dostu ile uğraşmaz,
Dedeler arasına böyle şeyler yakışmaz,
Delikanlı insana uyum ne de yakışır.
***
Gönüller kırılıyor iğneleme olunca,
Çabuk toparlanılır nefse pranga vurunca,
Dostlar verdiği sözde bir şekilde durunca,
Büyüklere af etmek elbetteki yakışır.
***
Ara sıra biriler karıştırır kazanı,
Altuncu rica eder bozmayınız mizanı,
Tarih elbet yazacak bu birliği bozanı,
Kızmadan usanmadan bize yazmak yakışır.


07.07.2012
Muzaffer Altuncu
-Çaykara-

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Unutuldu,
Hamuceralar artık dizilmiyor iplere,
Fasulye turşuları konulmuyor küplere,
Kofin ile yapraklar taşınmıyor evlere,
Eski zaman işleri ne yazık unutuldu.
***
Ocaklar kapatıldı kremuller asılmıyor,
Kızdırma ekmek yoktur bleki kullanımıyor,
İdare lambaları, fenerler yakılmıyor,
Otantik olan her şey ne yazık unutuldu,
***
Sepetlerle topraklar tarlada taşınmıyor,
İrgatlık edilerek horonlar yapılmıyor,
Odun yükler taşınıp çarşıda satılmıyor,
Modernleşmiştir her şey eskiler unutuldu.
***
Ramazan geceleri borular çalınmıyor,
Mezirelere çıkıp fazlaca kalınmıyor,
Artık şelek yükleri yayladan taşınmıyor,
Eski zahmetli işler sanmayın unutuldu.
***
Bakıyorum etrafa çayırlar biçilmiyor,
Her taraf orman oldu ağaçlar kesilmiyor,
Akar gider dereler suları içilmiyor,
İstemli ve kafeka ne yazık unutuldu.
***
Lubalarda su yoktur tarih oldu sülenler,
Kabaklar küstü bize yapılmıyor yemekler,
Kavut antika oldu malez bulmaz köpekler,
Daha nice şeyler var hepisi unutuldu.
***
Yaya yollar kapandı orman oldu çimenler,
Kremullerde varmıdır yemeği pişirenler,
Halılar çoğalınca serilmiyor kilimler,
Bakınızki hayatta ne çok şey unutuldu.
***
Unutulan çok şey var şu an akla gelmeyen,
Bilenler zaten bilir çok okusun bilmeyen,
Belkide zor inanır o günleri görmeyen,
Uzun yıllar yaşanmış sonunda unutuldu.
***
Altuncu hafızanı zorlama boşa yere,
Daha sonra yazarsın inşallah birkaç kere,
Otantik durumları dostlar önüme sere,
Zahmetler, merhametler,yardımlar unutuldu.

08.08.2012
Muzaffer Altuncu
-Çaykara-

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

OLSUN;
Kıryedi sene sonra bayram yaptım köyümde,
Gurbette olduğumda hayalimde düşümde,
Bir eksilme olmadı şükür olsun sevgimde,
Huzur bulmadım desem herhalde yalan olmaz.
***
Bayram sabahı burda moralsizlik yaşadım,
Beklediğim ilgiyi ne yazık bulamadım,
Samimi bakanlara ne yazık doyamadım,
Yoldan aşağı düşsen elinden tutan olmaz.
***
Sabır benim silahım tahammül etmek çok zor,
Alaycı tavırlarsa elbette insana kor,
Topluluk karşısında hallerimi gel bir sor,
Dostluk meşalesini sevgiyle yakan olmaz.
***
Garip kaldım burada dolaştım hep avare,
Yollarında dolaştım sanki oldum tayyare,
Zihnimden gelip geçen oluşturdu daire,
Hallerin nice diye yaklaşıp soran olmaz.
***
Yüksek yerde oturdum bakıp durdum boğaza,
Hüzünlendim orada başladım ben niyaza,
Karaların içinde hasret kaldım beyaza,
Mutluluk zincirine bir halka takan olmaz.
***
Sevgiler karşılıklı olmayınca kök tutmaz,
Sanırım bu gariban bu bayramı unutmaz,
İnşallah büyük balık küçük balığı yutmaz,
Gözlerine bakarsın sevgiyle bakan olmaz.
***
Bazı şeyler dostlarım yaşanmadan bilinmez,
Kalpteki düşünceler açık gözle görünmez,
Yaşanan olumsuzluk kolay kolay silinmez,
Bakar geçer uzaktan sana yaklaşan olmaz.
***
İlgi duyup soranla bir şekilde buluştu,
Sevenler sevilenler bir arada konuştu,
Sormayın bu garibin etekleri tutuştu,
Herkes yan gelip yatmış ayağa kalkan olmaz.
***
Altuncu ne anlatsın moral sıfır olunca,
Hasret kaldığı yerde tek başına kalınca,
İçi kan ağlayarak yalanız dolaşınca,
Kanayan bu yarayı ne yazık saran olmaz.

09.09.2012
Muzaffer ALTUNU
-Çaykara-

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

BAŞLAR;
Beşik tabut arası uzanıp giden hayat,
Huzur olmasa sende her şey görünür bayat,
Fayda vermez insana ne apartman ne de yat,
Hayat mücadelesi beşikte iken başlar.
***
Madde mana arası sıkışmıştır insanlar,
Dünyaya önem vermez hakiki inananlar,
Nefsi, şeytanı yenip Cenneti kazananlar,
Ahret hesaplaşması daha kabirde başlar.
***
Çocukluk yıllarından çok şeyler hatırlanır,
Para, şeker ikramı hafızada saklanır,
Ana baba o yıllar her zorluğa katlanır,
Hayatın zorlukları daha o yıllar başlar.
***
Erkeğe belli zaman denilir delikanlı,
Erkek kendini görür o yıllar anlı şanlı,
Yaş gereği o yıllar insanlar heyecanlı,
Mücadele isteği o basamakta başlar.
***
Çocukluk yıllarında hiçbir şey düşünülmez,
Nefis çok ağır basar nimetler bölüşülmez,
Gençlik zaten bir alem hiç kıymeti bilinmez,
Boş verme hastalığı daha o yıllar başlar.
***
Gençlik günleri başka geniş olur hayaller,
Gece gündüz uyku yok neler düşünür neler,
Dünya çalar aklını oluşur bilmeceler,
Hayal serüvenleri daha o yıllar başlar.
***
Evlilikle hayata sanki yeni başlanır,
Yıllar çok çabuk geçer insan çabuk yaşlanır,
Nefislere uyulur dost arkadaş taşlanır,
Rızık bulma uğruna aldatma işi başlar.
***
Göz kapayıp açmadır bu hayatın özeti,
Zaman zaman söylenir yoktur onun lezzeti,
Yaratanın var elbet biz kullara himmeti,
İnanmanın gereği çok geç yıllarda başlar.
***
Ne yazık ki bu ömür jet hızıyla geçiyor,
Özgür olan insanlar kendine yön seçiyor,
Ölüm şerbeti vardır her kul onu içiyor,
Ahiret serüveni dostlar mezarda başlar.
***
Yaşlılık merhalesi düşündürür insanı,
Çocuklar karşısında tutuluyor lisanı,
Yaşlılara yapalım son günlerde ihsanı,
Yetmiş yaşından sonra işte o günler başlar.
***
Madde mana arası bir ömür gelip geçer,
Ömür bittiği zaman ecel şerbeti içer,
Ne ekerse dünyada gider ahrette biçer,
İhtiyarlık korkusu elli yaşında başlar.
***
Altuncu ne anlatsın dünya üç günlük dünya,
Üç günlük dünya için kurmamak lazım hülya,
Sonunda insanoğlu yaşayacaktır dalya,
İmanın esasları çocuk yaşlarda başlar.

10.10.2012
Muzaffer ALTUNCU
-Çaykara-

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Buluşma Olsun,
Düğünlerden vazgeçtik cenaze duyurulsun,
İsterim son görevde topluca buluşulsun.

Ne güzel toplanmıştık aynı ortam kurulsun,
Düğünde horon edip cenazede okunsun.

Gerçekte zor oluyor sanalda kavuşulsun,
Telefonla mesajla bir güzel konuşulsun.

Hasretlik çekmeyelim el ele tutuşulsun,
Gençlerin arasına sessizce sokuşulsun.

Dostluğa doyum olmaz dost meclisi oluşsun,
Bilinmeyen kişiler bilenlere sorulsun,

Kardeşlik gömlekleri o mecliste dokunsun,
Arzulanan dostluklar bir şekilde oluşsun.

Bu şekil buluşmaya biraz kafa yorulsun,
Eski birliktelikler toplu halde korunsun.

Birliği istemeyen varsın onlar kutursun,
Sevgi saygı besleyen bu masaya otursun.

Muzaffer Altuncu’nun gönül dostu buyursun,
Çaykaradan bağırdım kâinattan duyulsun.

17.10.2012
Muzaffer Altuncu
-Çaykara-

[Adnan Ayaz]

Çok şeyler istiyorsunuz.Bazıları gerçekleşsin diye mi?Yani az istersek hiç biri gerçekleşmez düşüncesiyle yazdıysanız bir yere kadar haklı olabilirsiniz.Bence,bire bir görüşebileceklerinize ulaşarak isteklerinizi bildirseniz ve ona göre beklenti içerisinde olsanız daha iyi olur diye düşünüyorum.Yoksa şunu bilmenizi isterim,hiiiiiiiç nafile bekleme gelmeye niyeti olanlar belli değil mi?Saygılarımla....

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Fark ediyor,
Üveylik kötü şeydir yabancılıkta öyle,
İrtibatım çok zayıf bu sene bizim köyle,
Dertleniyor Altuncu ara sırada böyle,
Zorla güzellik olmaz yürekten seveceksin.

Gönül dostlarım sizi yürekten seviyorum,
Köy, şehir, bölge farkı inanın yapmıyorum,
Aynı frekansta sizden alaka bekliyorum,
Sevince karşılığı beklersin göreceksin.

Karşılık görüyorum dostların bazısından,
Bazıları geçiyor sevginin kıyısından,
Kardeşi, arkadaşı, amcası, dayısından,
Aynı ölçüde sevgi var mıdır bileceksin.

Acı gerçek odur ki fark ediyor bir şeyler,
Zarar ediyor bana ayrı olunca köyler,
Kıyısından geçene bu Altuncu ah neyler,
Sana kucak açana karşılık vereceksin.

Bazen düşünüyorum görüyorum farkları,
Gacır gucur ediyor dostlukların çarkları,
Büyük dereler yutar akan küçük arkları,
Konuşulunca konu doğruyu diyeceksin.

Şiirlere sebeptir çok küçücük olaylar,
Gönül bahçem açıktır sevgi onu kalaylar,
Dostların arasında çekilmeli halaylar,
Yüreklerin pasını ilgiyle çözeceksin.

Altuncu hüzünlenme dünya kanunu böyle,
Biraz daha gayret et irtibat kur sen köyle,
Arkadaşım, kardaşım, gönül dostum sen söyle,
Seni arayanlara mutlaka döneceksin.

11.11.2012
Muzaffer Altuncu
-Gölcük-

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

SÖYLETTİ BENİ;
Şu aranmak ne güzel tarif edemiyorum,
Mutluluktan şu anda inanın uçuyorum.
İlk arayan kızıma teşekkür ediyorum,
Kırıkhandan gelen ses mesut eyledi beni.

Bugün özel bir günüm yarım asırlık sevdam,
Bana mutluluk veren Deniz adlı gülendam,
Kendisi de öğretmen yıllar öncesi hastam,
Öğrencilik yılları iyi dinledi beni.

İçimde bir heyecan dizgin vuramıyorum,
Çeşit çeşit hayaller rahat duramıyorum,
Beynimi işgal etti dörtlük kuramıyorum,
Şu anda o heyecan inan terletti beni.

Şiir yazmak çok zordur ama bazen çok kolay,
Öğretmenlik mesleği ülkemde oldu olay,
Şu anda hizmet eden kimbilir ki kaç alay,
Eski heyecanlarım sanman terketti beni.

Altuncu garip halde oturur köşesinde,
Cola değil ayranı doludur şişesinde,
Hiç eksiklik olmadı mesleği neşesinde,
Arayan kız öğrencim böyle söyletti beni.

24 Kasım 2012
Muzaffer Altuncu
-Gölcük-

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Uzandı bana kaç el,
Sabah dokuzbucukta telefonla uyandım,
Arayan Üstünbaştı elbette memnun kaldım,
Mutluluk yaşamıştım çünkü ben hatırlandım,
Altuncu bu durumu nasıl yapsın izahat.
***
İkinci dostun sesi onu ben tanımadım,
İsmini söylemedi kendimi çok zorladım,
Ortaokul yılları hafızayı taradım,
Elli yıllık bir geçmiş varmı bende kabahat.
***
İsmet Işıldak dedi yok benim kayıtlarda,
Yurt dışından bahsetti yaşamış Almanyada,
Ne Çaykarada gördüm ne onu Kırıkhanda,
Sabah sabah yapmışım geçmişimde seyahat.
***
Üçüncü ses gelince bir an çıkaramadım,
Arkadaşın babası deyince hatırladım,
Abdurrahman amcayla güzel günler yaşadım,
İbrahim Orhan oğlu onsuz zor elbet hayat.
***
Dostların meclisinde dile gelmek ne güzel,
Gölcükte sabah sabah uzandı bana kaç el,
Alsa beni götürse Kırıkhana esen yel,
Haline şükrediyor Altuncu etmez feryat.

26.11.2012
Muzaffer Altuncu
-Gölcük-