YENİ BİR SAYFA İLE DÖNECEĞİM DEDİM VE DE DÖNDÜM!!!!

Üyelerimizin yazdığı şiirleri bu bölümde toplayalım mı? Ne duruyorsunuz!.. Kaleme sarılma zamanı gelmiştir...

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Adnan Ayaz

Mesajgönderen İhsan Şahin » Sal Şub 03, 2009 7:41 pm

ibretlik


İMF ve AB Emrime girene kadar kendi kendine yeten yedi ülkeden biri iken; Tarımımızı ve çiftçimizi getirdiğimiz durumun beyanıdır.

Buğdayı, ABD den
Mercimeği ,Kanada’dan
Mısırı, Arjantin’den
Pirinç i, Avustralya-Mısır-İtalya dan
Fasülyeyi Milli yemeğimiz olan kuru fasülye yi İran –ABD-Arjantin’den
Barbunya yı, Çin’den
Pamuk, ABD’den
Tütün, Bir yandan yakıyoruz diğer yandan ABD ve İngiltere’den ithal ediyoruz.
Ayçiçeği, Yanlışlıkla yere düşse yerden fışkıracak olan Ayçiçeğini utanmadan ABD’den
Susam, açlar ülkesi Sudan’dan
Vişnenin donmuşunu Almanya’dan
Muz, saman gibi ama Panama’dan
Kepek, ABD’den
Bakla bir zamanlar ihraç ettiğimiz İtalya’dan
Şeker mi? 125 bin şeker üreticimiz üretmekten vaz geçti. Neden ? Tatlandırıcı modası var çünkü . Peki bu tatlandırıcının hammaddesi ne? Mısır. Yani bizim ta Arjantin’den aldığımız mısır. Bitti mi ? Hayır. Gelişmiş ülkelerde tatlandırıcıya ne kadar izin veriyorlar.%2. Bizde ise %10 gerisini siz düşünün.

SON NOT,
VE BUDUR İŞTE ÇİFTÇİNİN VE KÖYLÜNÜN TEK BAŞINA YAPTIĞI İKTİDAR
Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

Mesajgönderen İhsan Şahin » Sal Şub 03, 2009 8:05 pm

EY KİMSESİZLERİN KİMSESİ !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

BUYURUN BEYLER,

milletvekilleri dokunulmazlığı kalkar mı

Başbakan Erdoğan
hakkında iddia edilen suçlar ;


görevi ihmal,
zimmet,
kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık,
resmi evrak ve kayıtlarında sahtecilik
Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

Mesajgönderen Ayhan Altuncu » Çrş Şub 04, 2009 1:44 pm

SATILIK ÜLKE TÜRKİYE!!!!!!!!

“Ne banka bırakacağız, ne fabrika,Ne de işletme. Liman da bırakmayacağız.Hepsini satacağız!”Kemal Unakıtan

“Sümerbank tarihten siliniyor.Elinde bir şey kalmadığı içinismini de kaldırıyoruz.”Kemal Unakıtan

SEKA İÇİN SÖYLEDİĞİ“Staratejik yer imiş.Ne stratejisi,önemli olan müşteri bulmak.Müşteri gece gelsin,pijamaylaçıkarım karşılarına.Seviyorum bu işleri arkadaş.”Kemal Unakıtan

ŞEKER FABRİKALARI İÇİN SÖYLEDİĞİ“Kar edeni de, zarar edeni de satacağız!”Kemal Unakıtan

TEKEL İÇİN SÖYLEDİĞİ“Babalar gibi satarız!”Kemal Unakıtan

PETKİM İÇİN SÖYLEDİĞİ“Ülkenin işgal altına girdiğini söylüyorlar.Gelsinler işgal etsinler!”Kemal Unakıtan

TÜPRAŞ İÇİN SÖYLEDİĞİ“Parayı veren düdüğü çalar.TÜPRAŞ’ı Ruslara satar mısın,diyorlar.Satarım arkadaş”Kemal Unakıtan

TELEKOM İÇİN SÖYLEDİĞİUlaştırma Bakanı Binali Yıldırım,20 bin Dolar veren herkese,TELEKOM’ a ait Bilgileri vereceklerini söyledi.Burada utanç verici olan, bunu ima etmek için kullandığı cümle:Binali Yıldırım; “20 bin dolar veren kızımızı görür” diyor.

LİMANLAR İÇİN SÖYLEDİKLERİ“Ne banka bırakacağız, ne fabrika,Ne de işletme. Liman da bırakmayacağız.Hepsini satacağız!”Kemal Unakıtan

VE SON…
“Ben Ülkeyi Pazarlamakla Mükellefim”Tayyip Erdoğan
Kullanıcı avatarı
Ayhan Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 276
Kayıt: Pzt Mar 03, 2008 8:14 pm
Konum: TRABZON / ÇAYKARA

Mesajgönderen İhsan Şahin » Çrş Şub 04, 2009 10:56 pm

"zenginin serveti züğürtün çenesi..."




Türkiye'de ilk 100'ün serveti 84 milyar 875 bin dolar
Forbes Türkiye dergisi en zengin 100 Türk'ün listesini yayınladı. Geçen yıl 20 olan milyarder sayısı 26'ya çıktı 27 yeni zengin listeye girdi.

İlk yüzde 13 kadın var
100 kişilik listede 13 işkadını yer aldı. Kadınların ilk sırasında, Vehbi Koç'un büyük kızı Semahat Arsel geldi. Listedeki kadınların ikisi Koç ailesinden üçü Sabancı ailesinden, beşi de Doğan ailesinden.

İşte Türkiye'nin Top 10'u
1. Hüsnü Özyeğin (FİBA) . . . . . . . 3.5 milyar dolar
2. Karamehmet (ÇUKUROVA). . 2.4 milyar dolar
3. Şevket Sabancı (SABANCI) . . 2.1 milyar dolar
4. Erol Sabancı (SABANCI) . . . . . 2.1 milyar dolar
5. Şarık Tara (ENKA) . . . . . . . . . . 2 milyar dolar
6. Ahmet Zorlu (VESTEL) . . . . . . 1.8 milyar dolar
7. Aydın Doğan (DOĞAN) . . . . . 1.6 milyar dolar
8. Turgay Ciner (CİNER) . . . . . . . . 1.5 milyar dolar
9. Semahat Arsel (KOÇ) . . . . . . . 1.4 milyar dolar
10. Rahmi Koç (KOÇ) . . . . . . . . . . 1.4 milyar dolar
11- FERİT ŞAHENK 1.300 Doğuş Grubu
12- BÜLENT ECZACIBAŞI 1.200 Eczacıbaşı Holding
13- SUNA KIRAÇ 1.200 Koç Topluluğu
14- OLGUN ZORLU 1.200 Zorlu Grubu
15- MURAT VARGI 1.200 MV Holding
16- TUNCAY ÖZİLHAN 1.200 Anadolu Grubu
17- SUAT GÜNSEL 1.100 Yakındoğu Üniversitesi
18- YALÇIN SABANCI 1.100 Ya-Sa Holding
19- KAMİL YAZICI 1.100 Yazıcılar Holding
20- FİLİZ ŞAHENK 1.100 Doğuş Grubu
21- MURAT ÜLKER 1.000 Ülker Grubu
22- ÖMER SABANCI 1.000 Sabancı Holding
23- HASAN ÇOLAKOĞLU 1.000 Çolakoğlu Metalurji
24- ASIM KİBAR 1.000 Kibar Holding
25- FARUK YALÇIN 1.000 Makyal Grubu
26- SİNAN TARA 1.000 Enka İnşaat
27- SALİH TATLICI 980 Tatlıcı Grubu
28- ERDOĞAN DEMİRÖREN 956 Demirören Grubu
29- ÖMER DİNÇKÖK 950 Akkök Grubu
30- AHMET ÇALIK 914 Çalık Grubu
31- YILMAZ SOYAK 900 Soyak İnşaat
32- FARUK ECZACIBAŞI 900 Eczacıbaşı Holding
33- İSHAK ALATON 882 Alarko Grubu
34- EMRULLAH TURANLI 800 Taşyapı İnşaat
35- ALİ DİNÇKÖK 750 Akkök Grubu
36- İNAN KIRAÇ 750 Kıraça Şirketler Grubu
37- DEMİR KARAMANCI 750 Karamancı Holding
38- OĞUZ GÜRSEL 740 Kiska Holding
39- AHMET KELEŞOĞLU 736 Selçuk Ecza Holding
40- SAFFET ULUSOY 725 Ulusoy Holding
41- IŞIL DOĞAN 722 Doğan Grubu
42- VUSLAT D. SABANCI 716 Doğan Grubu
43- HANZADE DOĞAN 716 Doğan Grubu
44- BEGÜMHAN D. FARALYALI 716 Doğan Grubu
45- ARZUHAN YALÇINDAĞ 716 Doğan Grubu
46- ASIM KOCABIYIK 711 Borusan Holding
47- ERMAN ILICAK 711 Rönesans İnşaat
48- ÜNAL AYSAL 710 Unit Group
49- ERDAL AKSOY 700 Turcas Petrol
50- LUCIEN ARKAS 700 Arkas Holding
51- SELÇUK YAŞAR 700 Yaşar Holding
52- AHMET EREN 690 Eren Holding
53- SERRA SABANCI 685 Sabancı Holding
54- ALİ İBRAHİMAĞAOĞLU 665 Ağaoğlu Şirketler Grubu
55- ALİ NİHAT GÖKYİĞİT 650 Tekfen Grubu
56- MEHMET NAZİF GÜNAL 650 MNG Holding
57- HAMDİ AKIN 650 Akfen Holding
58- AHSEN ÖZOKUR 645 Ülker Grubu
59- SEZAİ BACAKSIZ 640 Limak Şirketler Grubu
60- NİHAT ÖZDEMİR 640 Limak Şirketler Grubu
61- MEHMET RÜŞTÜ BAŞARAN 627 Habaş
62- İBRAHİM BODUR 625 Kale Grubu
63- DEMİR SABANCI 623 -
64- AHMET HAMOĞLU 620 Hamoğlu Holding
65- NECATİ AKÇAĞLILAR 600 Tekfen Grubu
66- FEYYAZ BERKER 600 Tekfen Grubu
67- MEHMET TORUN 600 Torunlar Şirketler Grubu
68- RECEP SAMİ YAZICI 600 Diler Holding
69- NAFİ GÜRAL 600 Güral Porselen
70- CEM BOYNER 590 Boyner Holding
71- SEVDA SABANCI 586 Sabancı Holding
72- KORHAN KURDOĞLU 550 Ata Holding
73- BAYRAM YUSUF ASLAN 550 İçdaş
74- İMAM ALTINBAŞ 550 Altınbaş Holding
75- TEVFİK YAMANTÜRK 550 Güriş İnşaat
76- MÜŞFİK HAMDİ YAMANTÜRK 550 Güriş İnşaat
77- ZAFER YILDIRIM 550 Orjin Grubu
78- ZAFER KURŞUN 550 Orjin Grubu
79- İZZET BAYRAKTAR 550 Bayraktarlar Holding
80- DEMET ÇETİNDOĞAN 547 Sabancı Holding
81- DENİZ ŞAHENK 540 Doğuş Grubu
82- İSFENDİYAR ZÜLFİKARİ 540 Turkuaz Petrol
83- NURİ ÖZALTIN 535 Özaltın İnşaat
84- FİRUZ KANATLI 535 Eti Grubu
85- MEHMET HATTAT 525 Hema Holding
86- ALİ RIZA YILDIRIM 520 Yıldırım Grup
87- M. ÖMER KOÇ 516 Koç Topluluğu
88- METİN KALKAVAN 515 Turkon Holding
89- NEVZAT KALKAVAN 515 Turkon Holding
90- ALİ NURİ ÖZSÜER 510 Maya Holding
91- MUSTAFA KOÇ 510 Koç Topluluğu
92- Y. ALİ KOÇ 510 Koç Topluluğu
93- NURETTİN ÇARMIKLI 505 Nurol Holding
94- EROL ÇARMIKLI 505 Nurol Holding
95- MEHMET OĞUZ ÇARMIKLI 505 Nurol Holding
96- CİHAN KAMER 505 Atasay Kuyumculuk
97- ZEKİ ZORLU 500 Zorlu Grubu
98- EROL ÜÇER 500 Gama İnşaat
99- ETHEM SANCAK 500 Hedef Alliance Holding
100- KEMAL ŞAHİN 500 Şahinler Holding
Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

Mesajgönderen İhsan Şahin » Çrş Şub 04, 2009 11:02 pm

beğendiğim fıkralar



Tilkinin aklına uyup 'ormana' kral olmaya kalkışan zavallı geyik

Zamanla iyice yaşlanan ormanlar kralı aslan, bir gün ziyaretine gelen tilkiye yalvarmış:
- “Canım öylesine geyik yemek istiyor ki anlatamam. Ne olur, git bir geyiği kandır da getir bana, bir güzel yiyeyim.”
Ziyafetten pay kapmak isteyen tilki, hiç vakit kaybetmeden yollara düşmüş. Ormanda semiz bir geyik ile karşılaşmış:
- “Kralımız Aslan seni istiyor, hadi gel gidelim.”
-“Ya, geleyim de beni yesin, değil mi? Gelmem.”
- “Yahu, sen gel. Sandığın gibi değil. Bizim de bir bildiğimiz var değil mi? Ne yani, ben senin düşmanın mıyım?”
- “Yok, değilsin ama...”
Tilki bir süre çevresine bakındıktan sonra geyiğin kulağına eğilmiş:
-“Sana samimi bir şey söyleyeceğim. Aslan son anlarını yaşıyor. Öldü ölecek. Tek düşüncesi; öldükten sonra yerine kimi geçireceği, kimi kral yapacağıdır. Kurdu tutmuyor, salağın biri diye. Deve desen, neresi doğru ki, kral olsun diyor. Kuşları sevmiyor. Fili gebeşten sayıyor, ne desen, kimi söylesen bir kulp takıyor hepsine. Sonunda ağzındaki baklayı çıkardı: Geyik olsun, dedi. Bacakları yamandır, koşup haksızlıkları kovalar; boynuzları sağlamdır, haklıyı haksıza karşı savunur. En iyisi, en hası geyiktir. Yerime o geçmelidir, dedi. Şimdi kralın yanına gideriz konuşursunuz, kendi ağzından da duyarsın.”



Geyikte etekler tutuşmuş, sevinçten uçmaya başlamış. Hemen tilkinin arkasına takılıp doğruca aslanın inine gitmiş.
Tilki önden buyur etmiş geyiği. Geyik içeri girer girmez, köşeye sinen aslan kükreyerek saldırmış üzerine, ancak geyik çabuk toparlanmış. Korkudan dörtnala kaçıp ormanda izini kaybetmiş.
Olanlara çok bozulan tilki, aslana çıkışmış:
- “Amma beceriksizmişsin. Bir çuval inciri berbat ettin. Geyiği sana getirene kadar göbeğim çatladı, ama sen bir işi beceremedin.”
Zaten utancından yerin dibine göçmüş olan aslan, hırsından burnunu çekmeye başlamış:
-“Bağışla beni. Ne yapalım, bir iştir oldu işte. Hadi sen git, yine geyiği kandır, bana getir. Bir güzel yiyeyim şunu.”
Tilki önce direnip, “Olmaz m’olmaz” demişse de, bakmış ki aslan yaşından utanmadan ağlayıp sızlıyor, dayanamamış:
- “Peki, peki gidiyorum, ama bu son, gözünü dört aç ve bu kez işi bitir.”
Aslanın heyecandan gözleri parlamış:
- “Merak etme sen, hele bir gelsin, işi bitiktir.”



Tilki yeniden yollara düşmüş, aramış taramış geyiği bulmuş. Geyik, tilkiyi görünce irkilmiş:
- “Yine mi sen? Beni kandırdın. Kralsın, kral oluyorsun dedin aklımı çeldin, aslana götürdün. Az daha canımdan oluyordum. Şimdi hangi yüzle geliyorsun? Çabuk defol git, gözüm görmesin seni.”
Tilki, adı üstünde tilki. Kurnaz, hinoğlu hin. Geyiğin sözlerini bir başka yalanla karşılamış:
-“Aaa! Bu senin yaptığına ne derler biliyor musun? Tamı tamına nankörlük. Ben sana kral olacaksın derken yalan mı söyledim? Hayır. Ama sen, korkudan neredeyse canından olacaktın. Söyle bakalım, niçin korktun aslandan?”
- “Niçin korkmayacak mışım? Az daha beni yiyecekti. Görmedin mi nasıl saldırdı üstüme?”
- “Gördüm ama, aslan sana saldırmadı ki. Kulağına krallıkla ilgili iki çift gizli laf edecekti, ama sen korkudan zıplayıp geriye kaçtın.”
- “Yani?”
- “Aslan yine seni istiyor. Benim gözümde geyikten başka kral yoktur. Olamaz da diyor. Varalım gidelim şuna yine, iyice dinle ne diyorsa öğren, krallığını da al. Bu iş olsun bitsin.”



Ahmak geyik, umutla korkusunu yenmiş, tilkinin peşine düşüp yeniden aslanın inine gelmiş.
Aslan bu kez kükremekle vakit kaybetmek yerine, bütün gücünü toplayıp bir pençede geyiği yere yıkmış, parçalayıp iştahla yemeye başlamış.
Bir kıyıya çekilip olanı biteni izlemeye başlayan tilki, bakmış ki aslan hiç oralı değil, kendisine bir lokma bir şey bile vermiyor. Bir yolunu bulup geyiğin cesedine yanaşmış, beynini, ciğerini ve yüreğini kaptığı gibi midesine indirivermiş.
Aslan, bir süre sonra geyiğin beyninin yerinde olduğunu göremeyince tilkiye kükremiş:
- “Nereye gitti bu geyiğin beyni?”
Tilki, bozuntuya vermeden kahkahayı patlatmış:
- “Hangi beyinden söz ediyorsun sevgili kralım. Bu kadar aptal bir varlığın beyni olur mu? Beyni olsaydı eğer, aslana yem olmak için tıpış tıpış iki kez ayağına kadar gelir miydi? Onun beyni meyni yok.”

Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

Mesajgönderen İhsan Şahin » Çrş Şub 04, 2009 11:17 pm

ibretlik




Özkök’ün soramadıklarını sordular
Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Erdoğan’ın “kendi zenginimizi yaratmışsak somut sor” resti karşısında “iki saatlik” bir hafıza kaybı yaşamış ve dut yemiş bülbüle dönmüştü.
Gazetecilikteki “tarihi çuvallama anları” arasına yerleşen bu olaydan sonra köşe yazarları Erdoğan’a “somut veriler” sunmak için sıraya girdi.
Önce, Vatan’dan Necati Doğru “İktidarda zengin yaratmanın beş yolu” nu yazdı.
Doğru sırasıyla,



2005 yılında Maliye Bakanlığı makamında TÜPRAŞ’ın yüzde 14.76 hissesi Ofer’e teklif edilip, ihale açılmadan gizlice satılması ve serbest rekabet kurallarına uymayan satışla ilgili mahkemece verilen “yapılan satışta devlet zarara uğratılmıştır, bu satışı iptal ediyorum” kararı.


İkinci olarak devletin sahibi olduğu, en az 4 milyar dolar değer biçilen Seydişehir Eti Alüminyum’un 305 milyon dolara, yine iptal edilen satışı


SEKA’nın 100 milyon değerindeki Balıkesir Kağıt Fabrikası’nın 1 milyon 100 bin dolara satılması,


Sabah’ın satışı için Vakıfbank’tan çıkarılan kredi ve TEKEL örneklerini veren Doğru, ilgili mahkemelerin satışı iptal kararı verdiği özelleştirmelerin hiçbirinden dönülmediğinin altını çizdi.
Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

Mesajgönderen İhsan Şahin » Çrş Şub 04, 2009 11:24 pm

ibretlik




Abdullah Gül, 2 Nisan 2003 günü Powell ile yaptığı "2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma




1.Türk askeri Irak'ın kuzeyinden çekilecek: TÜRK ASKERİ ÇEKİLDİ.
2. PKK'ya karşı sınır ötesi harekâtlara son verilecek: SON VERİLDİ.
3. PKK'ya askerî harekât için ABD'den izin: SON HAREKAT "ONAY" ALINARAK YAPILDI.
4. Türkiye'ye ambargo ve askerî yaptırım tehdidi: Eğer Türk Silahlı Kuvvetleri, PKK/KADEK'e karşı ABD askeri makamlarına bilgi vermeden ve izin almadan harekât yapacak olursa, ABD hükümeti, Kürt halkına karşı şiddet kullanıldığı ve soykırım uygulandığı çerçevesi içinde uyarıda bulunma hakkını kullanabilecek. Bu durumda ABD gerekli gördüğü ambargo ve silahlı müdahale gibi siyasal ve askerî yaptırımları saklı tutacak.
5. ABD'nin İran ve Ortadoğu harekâtlarına aktif destek ve katılım: ABDULLAH GÜL İRAN'A KARŞI "ABD İLE BİRLİKTE HAREKET ETTİKLERİNİ" VE "OLUMSUZ BİR TABLO ÇIKARSA İRAN'A KAPILARIN KAPATILACAĞINI" BİRÇOK KEZ BELİRTTİ (Radikal, 14 Mart 2006).
6. Türk ordusunun asker ve silah gücünde indirim: İNDİRİM AKP İKTİDARI TARAFINDAN SÜREKLİ GÜNDEME GETİRİLİYOR.
7. Irak'ın kuzeyinde kurulan kukla devlet Türkiye tarafından resmen tanınacak: TANIMA YOLUNDA ADIMLAR ATILIYOR.
8. PKK/KADEK elemanlarına geniş kapsamlı af: AF GİRİŞİMİ GÜNDEMDE.
9. PKK/KADEK yasallaştırılacak: PKK MECLİSE SOKULDU VE YASALLAŞTIRILMASI SÜRECİ HIZLANDIRILDI.
10. Kamu yönetimi reformuyla belediyelere özerklik: YASA TBMM'YE GETİRİLDİ. GÜNEYDOĞU BELEDİYELERİ FİİLEN ÖZERKLEŞTİRİLDİ.
11. Aşamalı olarak federasyona geçiş: FEDERASYON PLANI UYGULANIYOR. ANAYASA GİRİŞİMİ BU YÖNDE.
12. Kıbrıs'ta Denktaş devredışı bırakılacak ve Annan Planı küçük değişikliklerle uygulanacak: DENKTAŞ KKTC CUMHURBAŞKANLIĞI'NDAN UZAKLAŞTIRILDI. ANNAN PLANI DESTEKLENDİ.
13. Ege'de Yunanistan'ın taleplerine esnek tutum.
14. Ermenistan'a yönelik kısıtlamaların kaldırılması:
Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

Mesajgönderen İhsan Şahin » Çrş Şub 04, 2009 11:35 pm

kuyruklu yalanlara buyurun



DIŞ İTİBARIMIZ ARTMIŞ (söyledi söyleyen...söylüyor söyleyen...)

DÜNYADA TÜRK’E 42 ÜLKE VİZE UYGULAMIYOR


Türk vatandaşları taşıdıkları pasaportun türü ne olursa olsun yaklaşık 40 ülkeye vize almadan gidebilirken, bunun iki katı kadar ülke ise bütün Türk vatandaşlarına vize uyguluyor.

Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinden derlenen bilgilere göre, Türk vatandaşlarının tabi olduğu vize uygulamaları ülkeden ülkeye çeşitlilik gösteriyor. Bu çerçevede, bazı ülkelere hangi tür pasaporta sahip olunursa olunsun vize alınmaksızın gidilebilirken, bazı ülkeler için alınacak vize için ise pasaport türü etken oluyor.

Taşıdığı pasaport türü (diplomatik, hizmet, hususi ve umuma mahsus) ne olursa olsun Türk vatandaşları şu ülkelere vize almadan gidebiliyor:

"Arnavutluk, Bahamalar, Barbados, Belize, Bolivya, Bosna Hersek, Dominika, Ekvador, El Salvador, Fas, Filipinler, Gambiya, Guatemala, Hırvatistan, Honduras, Hong Kong, Jamaika, Japonya, Kazakistan, KKTC, Kolombiya, Güney Kore, Kosta Rika, Makedonya, Maldivler, Malezya, Nikaragua, St. Lucia, San Marino, Singapur, Solomon Adaları, Sri Lanka, Svaziland, Şili, Tayland, Trinidad Tobago, Tunus, Tuvalu, Uruguay, Vatikan."



İster diplomatik isterse normal pasaport olsun her türlü pasaport hamili Türk vatandaşlarına vize uygulayan ülkeler ise şöyle sıralanıyor:

"Afganistan, ABD, Angola, Antigua-Barbuda, Avustralya, Benin, Butan, Birleşik Arap Emirlikleri, Brunei, Burkina Faso, Burundi, Cape Verde, Cibuti, Çad, Dominik Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Ermenistan, Etiyopya, Fildişi Sahili, Gabon, Gana, Gine, Guyana, Haiti, Hindistan, Irak, İngiltere, İrlanda, Kamboçya, Kamerun, Kanada, Katar, Kıbrıs Rum kesimi, Komor, Kongo, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Kuzey Kore, Kuveyt, Laos, Lesotho, Liberya, Libya, Lübnan, Madagaskar, Malavi, Mali, Malta, Moritanya, Mozambik, Myanmar, Namibya, Nauru, Nepal, Nijer, Nijerya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Panama, Papua Yeni Gine, Paraguay, Ruanda, St. Christopher Nevis, St. Vincent Grenadines, Sao Tome Principe, Senegal, Sierra Leone, Somali, Sudan, Surinam, Suriye, Suudi Arabistan, Tanzanya, Tayvan, Togo, Uganda, Ürdün, Vanuatu, Yeni Zelanda, Zambiya, Zimbabve." Bu iki ana kategorinin dışında kalan ülkelerin Türk vatandaşları için öngördüğü vize uygulamaları ise çeşitlilik gösteriyor.

Almanya, Avusturya, Azerbaycan, Çin, İsrail, Küba, İsviçre, İtalya, İsveç gibi bazı ülkeler umuma mahsus pasaport sahiplerinden vize isterken, diplomatik, hizmet ve hususi pasaport hamili Türk vatandaşlarına ya hiç vize şartı getirmiyor ya da belli bir süreden sonra ikamet edecek olanlardan vize istiyor
Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

Mesajgönderen Ayhan Altuncu » Cum Şub 13, 2009 10:52 pm

40.YIL MARŞI

Bin dokuzyüz altmış dokuz,
Karanlığa düştü ferim.
Hep ayakta hep dip diri,
Kırk yıla sığmaz seferim.

Bir avuç kor yürektiler,
Umuttular, dilektiler,
Başbuğuyla bir can beden,
Ay yıldıza direktiler.

Direndiler susmadılar,
Sinmediler,pusmadılar,
Hak bildiği hak yolunda
Vurgun yeyip küsmediler.

Hareket,hareket Milliyetçi hareket.
Hareket,hareket Milliyetçi hareket.

Bin dokuzyüz doksan dokuz,
Dirildi sevda yeniden.
Onurlu bir geleceğe,
Müjde, Devlet Bahceli'den


Dalga galga,nefer nefer,
Üç Hilalle doldu her yer,
Önde Devlet, arkasında,
Milyonca genç, tek söz zafer

Adımız bir,anımız bir,
Sevincimiz ,acımız bir,
Biz büyük bir aileyiz,
Türk milleti,Türkiyeyiz.

Hareket,hareket Milliyetçi hareket.
Hareket,hareket Milliyetçi hareket.
Kullanıcı avatarı
Ayhan Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 276
Kayıt: Pzt Mar 03, 2008 8:14 pm
Konum: TRABZON / ÇAYKARA

Mesajgönderen BOBAYROSLU » Pzr Şub 15, 2009 10:03 am

İhsan Şahin albümünden
14/06/1997 KIRIKHAN




BABA


Küçükken,seni hep anıt gibi görürdüm,
Sen yanımda oldukça,hep kaygısız yürürdüm.

Sanırdım; dünyadaki en güçlü kollar sende,
Dilediğim her yere varan tüm yollar sende.

Herşeyi sen bilirdin,sen herşeyi görendin,
Evi koruyan sendin,ekmeği getirendin.

Annem kadar yumuşak olmasa da dokusu,
Bir başkaydı,unutmam,yanağının kokusu.


Sonra, biraz büyüdüm,erkek yanım oluştu,
Dudağımın üstüne esmer tüyler doluştu.

Ben toydum,ölçüsüzdüm,sen dengemizdin baba,
Ekmeğimiz,gücümüz,güvencemizdin baba!


Çok geç anladım ama,her sözün bir kuralmış,
Her öğüdün içinde binlerce gerçek varmış.

Ne büyük mutlulukmuş o bayram sabahları,
Ve ne zormuş geç görmek işlenen günahları...

Ne vermem ki bir daha öpmek için elini,
Kokunu duymak için,sarmak için belini? ...

Her zor ânımda halâ yolunu gözlüyorum.
Babacığım! ..Seni çok,ama çok özlüyorum...

(14/06/1997) KIRIKHAN
BOBAYROSLU
 

Mesajgönderen BOBAYROSLU » Pzr Şub 15, 2009 10:14 am

ÖCALAN’IN İMRALI'DA YALNIZ KALAMAMASININ PERDE ARKASI

İmralı’ya yeni bir cezaevi yapılarak, Abdullah Öcalan’ın yanına mahkum gönderilmesi gelişmelerinin perde arkası aralanmaya başladı.

Geçtiğimiz günlerde İmralı’ya giderek Öcalan’la görüşen Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi, Abdullah Öcalan’ın ruh halinin normal olmadığını saptamış. Komite temsilcileri, kendilerine “Ben Marx’ı aştım, Lenin’i aştım. Ben Kürtleri de aştım, ben her şeyi aştım" diyen Öcalan’ın “normal olmadığı” kaydını tutmuşlar. Hürriyet’ten Yalçın Doğan’ın yazısına göre Apo’nun “tecrit ediliyorum” başvurusunu incelemek üzere İmralı’ya gelen Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi üyelerin bu saptamada bulunmuşlar.
Apo’nun tecritten çıkarılmasıyla ilgili gelişmeler de “yaptırım gücü” olan bu komiteyle Ankara’nın ortak kararı olarak alınmış.
Apo, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (AİÖK) başvuruyor. "Tecrit ediliyorum" şikayeti.
Komitenin adı yanıltmasın. Komite istediği zaman cezaevlerini, karakolları ve benzeri yerleri denetliyor. Yaptırım gücü var. Geçmişte bizde cezaevlerinde yaşanan sorunların çözümünde AİÖK’nın payı var.
Apo’nun şikayeti, bilerek yalnız bırakılmak.
Komite şikayeti ciddiye alıyor, Ankara’yı uyarıyor, "yalnızlığına son verin" diyerek alternatifler sunuyor.
Ankara, Apo’nun bir cezaevine nakline karşı. Komite:
"Sizi anlıyoruz, başka cezaevine nakletmeyin, ama hiç olmazsa, oraya mahkum gönderin."
İmralı’ya yeni bir cezaevi yapılarak, oraya mahkum gönderilmesiyle ilgili gelişmelerin perde arkasında bunlar yaşanıyor. Avrupa’nın bastırması. Bunun sonucunda, oraya mahkumlar gönderilecek.
Volta atarken günde ortalama bir saat oradaki mahkumlarla karşılaşacak ve konuşacak.
Tecride çözüm böyle bulunuyor. Ankara ile anılan komitenin ortak kararı
BOBAYROSLU
 

Mesajgönderen İhsan Şahin » Pzr Şub 15, 2009 11:50 am

"PARTİCİLİKTE ŞİRKE DÜŞMEK

Hindistan’da ineğe tapılmasını yadırgayanların veya misyonerlik faaliyetlerinden rahatsızlık duyanların pek de farkında olmadıkları bir gerçek var ki, o da, lidere biatın ve particiliğin Türkiye’de neredeyse gizliden gizliye “puta tapmaya” dönüşmesidir. Allah’a inananlar hakkında söylenmemesi gereken bir sözdür biliyorum. Lakin cahiliye Arapları da Allah’a inanıyorlardı. Amma onların kendilerini Allah’a yaklaştırdıklarına inandıkları ve asla laf söyletmedikleri putları vardı.
Günümüz Türkiye’sinde de kimi insanlar partilerinin kendilerini Allah’a yaklaştırdığını iddia ediyor ve hem partilerine hem parti liderlerine asla laf söyletmiyorlar. Göz göre göre yapılan yolsuzlukları, seçim hilelerini, haksızlıkları öyle bir savunuyorlar ki, insan, bir bu savunmayı yapanların toplum içindeki şöhret ve statülerine bakıyor, bir söylediklerine kulak veriyor, gördükleri ve duydukları karşısında, Hakk ve hakikate, “İlle de atalarımın dini” diye direnen cahiliye dönemi Mekke meşhurlarının ekranlara ve gazete sayfalarına düştükleri hissine kapılıyor.
Hani, İsrail sözcüsü Tzipora Menache:
“- Siz de iyi biliyorsunuz, aptal Amerikalılar da gayet iyi biliyor. Beyaz Saray’da oturan kim olursa olsun hükümetlerini biz yönetiyoruz. Bakın, ben de, siz de biliyorsunuz ki hiçbir Amerikan başkanı düşünülemez olanı yaptığımızda dahi bize karşı çıkma konumunda değildir. Bize ne yapabilirler ki? Kongreyi, medyayı, şov işini ve Amerika’da her şeyi biz kontrol ediyoruz. Amerika’da Tanrı’yı eleştirebilirsiniz fakat İsrail’i değil!” Diyor ya, bizdeki particilik de, işte böyle bir şey...
Çünkü bu topraklarda İslâm dini ve devletin tekliği, vatanın bölünmezliği dahil her şeyi eleştirebilirsiniz, bunları eleştirdikçe “aydın” ve “entelektüel” olarak takdir bile görürsünüz, amma bir particinin karşısında o parti ve liderini mümkün değil, eleştiremezsiniz. İsterse o parti ve lideri tıpkı İsrail’in yaptığı gibi pek çok, “düşünülemez olanı yapmış olsa” bile...
Bakınız Allah Rasulü ne diyor:
“- İslâm dinini kabul etmiş birisi, herhangi bir şahsa zenginliği için saygı gösterirse, dininin üçte ikisi gider.”
Siyasi partiler, hele iktidardakiler, “makam, kuvvet” ve “devlet imkânı zenginleri” dir. Bir insan parti ve liderdeki bu imkânlar dolayısıyla o parti ve lidere saygı gösterirse, dininin üçte ikisi gitmiş olmaz mı?
Bizde particilik, bu tür imkânlar dolayısıyla, saygı göstermenin de ötesin geçmiş, akı kara, karayı ak gösterme boyutlarına varmıştır...
Rabbim cümlemizi şirkin açık ve gizli olanından korusun diyerek konuyu noktalayalım.
Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

Mesajgönderen İhsan Şahin » Pzr Şub 15, 2009 12:31 pm

13,02,2009 tarihli 147. paragafa yazılmıştır.

ADNAN AYAZ

Dinleyin aziz dostlar bir tasvirat yapayım
Bu kere hedeftedir bu bizim Adnan Ayaz
Herkes alsın yerini ilk celseyi açayım
Mübaşiri atlatır bu bizim Adnan Ayaz

On beş sene mukaddem savaşımız sürüyor
Bizim gemi su aldı onunkisi yüzüyor
“durmak yok yola devam” dört nal ile koşuyor
Pireyi ata koşar şu bizim Adnan Ayaz

Elmas hala doğurdi bu karavaş oğlani
O bile pişman oldi lakin oldu olani
Ne kaybeden üzülsün ne sevinsin bulani
Paçasından insanluk akayur Adnan Ayaz

Edebiyat dehası matematik hocasi
Bilmeyenler önünde “e vay beni “ustasi
Saz çalar türkü söyler sesli şiir hastasi
Mart ayında bağırur şu bizim Adnan Ayaz


Dedim ya yedi emin bilen öyle biliyor
“saf”lara naziredir bıyık altı gülüyor
Ahde vefa kalmadı arşivleri siliyor
Atölyeden düz çıkar şu bizim Adnan Ayaz

Yokluğunda mahkeme dosyasını bağladım
Fiiline altı ay cezasını onadım
Artık bana vuramaz yollarını tıkadım
“kaydesiz “horon eder şu bizim Adnan Ayaz

Bu paragaf son olsun asıyorum kendimi
“bir üzüm hikayesi” kör eyledim rengimi
Ellilikler içinde bulamadım dengimi
Benden size yadigar can dostum Adnan Aya

Değerliydi elbette bilseydi kıymetini
“ayaklara “gelmeyip tepmese kısmetini
Ediplikte edepli tutsaydı heybetini
Not düşerdi tarihe şu bizim Adnan Ayaz
Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

Mesajgönderen İhsan Şahin » Pzr Şub 15, 2009 12:37 pm

ADNAN AYAZ'IN CEVABI
(not: bu verilen cevap iki gün sonra, 147. paragaf sayfalarında bulunup buraya eklen)di

büyük bir balık kaçtı takamadım oltaya
paragafta taylani kuracağum haftaya
hesabını sorarum taşa vuran baltaya
eski dost düşman olmaz dikkat eylesun derum

şimdi ne yazarsam boş bana karşuluk vermez
uzağız birbirine benim halimi görmez
dost bildiğim ser verir amma sırrını vermez
kuşandum kılıcımı beni beklesun derum

başımızın tacıdır kadir kiymet bilenler
bilir mazeretimi paragafa girenler
dostluk mertebesine uzanan merdivenler
yaş ellibeşten sonra asansor olsun derum
Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

Mesajgönderen İhsan Şahin » Pzr Şub 15, 2009 4:48 pm

Bu gönül kuru değil sevgi akan bir ırmak
Yasaklıdır özümde yüreği kalbi kırmak
Şarap gibi dostluği bir mahzene yatırmak
Katre katre tadınca ben buna dostluk derim

Terazi işte burda mahkemede kurulmuş
Geçen hafta hesabı a’dan z’ye sorulmuş
Yargısız infaz ile kara mühür vurulmuş
Uyarırım sizleri bu yol yanlıştır derim


Yaktınız bağlarımı harap olmuş güllerim
Hep oyana buyana üflediniz küllerim
Şair bildim kargaymış “güdümlü” bülbüllerim
Yer ayırdım gönlümde buyurun gelin derim

Yeri göğü yaratan yoktan vardan donatan
Varlığım kadar kesin yokluğu da aratan
Bedenim yerde kalır canı alır yaradan
Tefekküre dalarak biraz düşünün derim



Anlatsam anlayacak sadık dostlarum yoktur
Gurbet beterden beter sıkıntı elem boldur
Şairlikse muradın bu yol dikenli yoldur.
Bu işlere bulaşma “kır kirişi” ben derum

Bilmem ki ne deyeyim ustalarum sizlere
Paragafta yazmayı öğrettunuz !!! bizlere
Nereden yürüdünüz raslanmayur izlere
Arkanuzdan gelene yazık olacak derum


Seviyesiz sözlere kulağım hepten sağır
Duymaz oldum gardaşım biraz yüksekten bağır
Bekliyorum tövbeni kabulse beni çağır
İmam sorarsa bana “iyi bilirdik” derim

Sözlerun tamirine para yetmez pul yetmez,
Perşembe pazarında hiç biri para etmez
İki karış dilleri susmağı asla bilmez.
Dil ile bağlananlar kolay çözülmez derim
Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

ÖncekiSonraki

Dön ŞAİRLERİMİZ VE ŞİİRLERİ

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir

cron