MUZAFFER ALTUNCU'UN SIIRLERI.......

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Var mı ?
Bende çok liste vardır Zeno,Fotinos,Şurdan,
Dostları çok severim bu listelerim ondan,
İlk göz ağrım Zeleka birkaç isim de ordan,
Bu dostluk listesine girmek isteyen var mı ?
***
Dolaştım siteleri bir zaman için köy köy,
Forum Çaykara vardır bir de vardır Hamsiköy,
İlk dostlarım içinde yer almıştır Ataköy,
Çok sitelere yazdım bilmem izleri var mı ?
***
Bazı ufak şeyleri gelin yapmayın olay,
Dostluk kurmak istersen elbette bu iş kolay,
Bilmmemki hatırlarmı beni Kırıkhan Olay,
Dostların defterinde benim esamim var mı ?
***
İlgimi çok çekiyor Karadeniz ve Trabzon,
Çaykara Şahinkaya orada yol bulur son,
Altuncu mahallesi orada bir eve kon,
Hadi mahallesini gidip gezenler var mı ?
***
Neden unutamayız bilemem oraları,
Elbette beğenmişim şimdi de buraları,
Beni kabul edeni dost bilirim onları,
Benimle dost olmaya niyeti olan var mı ?
***
Altuncu buralarda sizinle mutludur çok,
Sizlerin sayesinde sıkıntı kasavet yok,
Hasretlik üzerimde adeta zehirli ok,
Benimle dostluğunu paylaşacaklar var mı ?

25.01.2010
Muzaffer ALTUNCU
-Gölcük-

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Anneler gününde analara,

Muzaffer’in Anası,
Benim anam yok artık daha acım çok yeni,
Sevgili anacığım asla unutmam seni,
Ne zorluklar içinde anam büyüttün beni,
Her Türk anası gibi Muzaffer'in anası.

Anaların çilesi eskiden çok büyüktü,
Sanmayın ki anaya evlatlar o gün yüktü,
Çilekeş Türk anası başka sebepten çöktü,
Doksan yıl yaşamıştı Muzaffer'ın anası.

Bir ana çok evlada bakar hiç bıkmaz bir gün,
Ama evlat anaya bakamaz rahat bugün,
Bakarsın usanmıştır kapıya atar her gün,
Şükür rahat etmiştir Muzaffer’in anası.

Anneler günü deyip bir günle bitirmeyin,
Ana duygularını hemen de yitirmeyin,
Ana yüreği sevgi doludur sildirmeyin,
Son yıllarda rahattı Muzaffer’in anası.

Altuncu der analar unutulmaz ebedi,
Ona bakan evlatlar içsin Cennet şerbeti,
Türk anası bekledi ömür boyu gurbeti,
Aynı hasreti çekti Muzaffer’in anası.

08.05.2010
Muzaffer ALTUNCU
-istanbul-

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Görmeğe Değer,

Birecik barajının etrafında dolaştım,
Pırıl pırıl suyu var tam kenara yaklaştım,
Çok sayıda bahçede o meyvalara şaştım,
Yatmanın faydası yok çalışmak lazım meğer.
*********
Birecik tarih kokar cami türbeler ile,
Bakımsızdır kalesi nasıl getirmem dile,
Surla çevrili idi şehre yapılmış hile,
Şehrin yüzü gülecek bakım olursa eğer.
*********
Hastahaneye düştük kalabalık çok fazla,
Uzaklaştık oradan inanın büyük hızla,
Bu işin pastırması yapılmalıdır tuzla,
Süt liman olmak için lazım beş batman ciğer.
********
Halfetide tek cami o da sular altında,
Yeni Halfeti varmış sanmayın ki yakında,
On kilometre ara bozkırın ortasında,
Eski Halfeti güzel gidip görmeğe değer.
*********
Altuncu buraları geziyor çok hevesle,
Antep Urfa arası uçuyor son vitesle,
Yazılan dörtlükleri biri diyor ki süsle,
Bu sıcak havalarda gezmeğe lazımdır er.

02.06.2010
Muzaffer Altuncu
Ş.Urfa/Birecik

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Güzel elbet;
Yanıyor Güneydoğu Antep,Birecik,Urfa,
Sıcaktan bir hal oldum sulanmış benim kafa,
Bu bölgede olanlar toplansın benim safa,
Yazın burda yaşamak kolay değildir elbet.
*********
Sulanan yerler yeşil diğer yerler kurudur,
Ağaçlar ve nehirler gözlerimin nurudur,
Burada dağlar taşlar sanmayın ki korudur,
Fırat nehri akıyor hareket ister elbet,
********
Dersin güneş çok yakın güneşe çıkman sakın,
Geliniz buralara gelin sıcağa bakın,
Hiçbir şey fayda vermez isterse şapka takın,
Sanmayın ev serindir evlerde sıcak elbet.
*********
Sokağa çıktığında hamama girmiş gibi,
Sıcağa bakarsanız aynı cehennem gibi,
Kendini hissedersin günahkâr bir kul gibi,
Cehennemle buranın farkları vardır elbet.
*********
Altuncu on yıl oldu bu sıcağı görmedi,
Ateş esen rüzgârda sokakta yürümedi,
Bu kadar sıcak olur oturup düşünmedi,
Her şeyin çaresi var yaşamak güzel elbet.

06.06.2010
Ş.Urfa-Birecik

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Buraları (Birecik-Fırat kenarı);

İnan güzel memleket gezilmeğe doyulmaz,
Neden bu şehir böyle ilgiliye sorulmaz,
Bu gariban haykırsa inanın ki duyulmaz,
Gelip görmeniz lazım dostlarım buraları.
*********
Kale ve sur var idi bir zamanlar burada,
Surlar yok olup gitti kale perişan halda,
Tarihi eser desen fazlasıyle etrafta,
Gelenler çalışmadı sahipsiz buraları.
*********
Fırat nehri içinden nazlı nazlı akıyor,
Bu şehrin insanları ona şaşkın bakıyor,
Bu duruma Muzaffer fazla kafa takıyor,
Sahip çıkılsa idi gülerdi buraları.
*********
Memleket fakir değil artık buna inandım,
Fırat kenarı köyler ben onları dolaştım,
Her evde bir araba bu duruma ben şaştım,
Herkes ihmal etmiştir dostlarım buraları.
********
Altuncu gezer görür her zaman da üzülür,
Biraz dikkat edilse bu problemler çözülür,
Bu durum karşısında adil olan süzülür,
Çalışan cennet yapar inanın buraları.


06.06.2010
Muzaffer ALTUNCU
-Birecik/Ş.Urfa-

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Çaykara deyince,
Çaykara adı güzel yürekler hop ediyor,
Yaz gelince sevenler hep oraya gidiyor,
Köy,mezire ve yayla dolaşıp ve dönüyor,
Gönüllerde heyecan var Çaykara deyince.
*********
Dört dağın arasında sakin duruşu vardır,
Köy yolları güzel de sanırım biraz dardır,
Herkese kendi köyü vaz geçilmez bir yardır,
Dillerde ayrı name var Çaykara deyince.
*********
Sahilden çok içerde köyler durur yan yana,
Köylerin duruşları heyecan verir bana,
Eğer sevgin yok ise anlatamam ben sana,
Kafada meşkuliyet var Çaykara deyince.
*********
Köylerin sayısını acaba bilen var mı,
Merak edip köyleri şöyle bir gezen var mı,
Irmaklar çöplük olmuş rahatsız olan var mı,
Bu konuda üzüntü var Çaykara deyince.
*********
Her köye sağlık evi ve de ambulans lazım,
Çöpler için her köye bir de araba lazım,
Pislikten kurtulmaya kanalizasyon lazım,
Altuncuda çok istek var Çaykara deyince.

19.07.2010
Muzaffer ALTUNCU
-Çaykara-

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Güler;
Kalpler ilgisiz gülmez,
Azrail her an gelmez,
Nefes vakitsiz bitmez,
Dünya bizlere güler.
*********
Dünyanın çarkı döner,
Atlı atından iner,
Azrail seni yener,
Melekler bize güler.
*********
Hazırlık yapmak gerek,
Nefse uymamak gerek,
Allah’a niyaz gerek,
Nefis bizlere güler.
*********
Ömür geldi geçiyor,
Günü biten gidiyor,
Ecel sanma seçiyor,
Azrail bize güler.
*********
Altuncu söz söyledi,
Okuyanlar dinledi,
Mezarlıklar şenlendi,
O mezar bize güler.

22.07.2010
Muzaffer Altuncu
-Çaykara-

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Zeno-Tufa Şenlikleri;
Pazar günü sabahtan Zenoya gittim yaya,
Oradan iki dostla vurduk çıktık Tufaya.

Mezire ve komlara bakmışım doya doya,
Alaysa yaylasından biz dönmüşüz aşaya.

Dağların zirvesinden baktım elbet vadiya,
Nasıl hayran kalınmaz bu güzel Çaykaraya.

Tufanın içlerinden süzüldük biz aşaya,
Büyük bir bayrak dostlar asılmıştı oraya.

Muhtarlar Kaymakamlar çıkmış idi sahneye,
Bu şenlikler inşallah yapılırlar seneye.

Her şey güzeldi ama çok bozuktu yolları,
Şükrü Güler sahnede iner çıkar kolları.

Kadın erkek meydanda horonlar oynanmıştı,
Son zamanda çamlıklar sis ile kaplanmıştı.

Yusuf Öztürk coşturdu kaval ile bizleri,
Oynayan insanların ağırmış mı dizleri.

İlk defa gördüm orda görmediğim dostları,
Birer birer sayayım isterseniz onları.

İlk defa Yücel Terzi görüşmek nasip oldu,
Hasan Bahadır Hoca hem ikramda bulundu.

Sahnede narin boylu Halim Bahadır vardı,
Aşağıya inince kollar boynuma sardı.

Bir yakını ölmüştü İlyas Üstün tedirgin,
Görüşünce onunla memnun oldu belirgin.

Polis Mustafa Terzi onunla da görüştük,
Zaman zaman kenarda çaktırmadan konuştuk.

Bunlar ilk gördüklerim ya diğer görüşmeler,
Daha ziyade dostlar Kırıkhandan gelenler.

Dilerim bu yolları asfalt döker bu devlet,
Kimisi yufka yedi kimisi mangalda et.

Kemence kaval derken geliniyordu sona,
Bir tesadüf kavuştum Cengiz Selimoğluna.

O gelmeden gidelim demiş idi yoldaşlar,
Bir bacımız gelince tehir etmişti onlar.

Nezaket Bökükbaşı sunucuydu bir zaman,
İsmi yanlışmı yoksa üzülürüm o zaman.

Cengizin ilk parçası ayrılık vakti oldu,
Bizim maceramıza Numan noktayı koydu.

Ayrılık vakti geldi bindik biz arabaya,
Bir daha gidermiyiz bilmemki biz oraya.

Zenodan çıktık yola üç kafadar kolkola,
Bacım ikram eyledi Numana yolda kola.

Rüstem Topal bizlere yolda rehberlik etti,
Çok isimler söyledi hepsi aklımdan gitti.

Numan Bölükbaşına çok teşekkür ederim,
Çok güzel gün geçirdim kalmadı hiç kederim.

Dönüş yolu Holaysa git bir daha kolaysa.
Acaba kaç kişiydik biri oturup saysa.

Etrafta çam ormanı ağaçlar epeyce kür,
Emeği geçenlere Altuncudan teşekkür.

25.07.2010
Muzaffer ALTUNCU
-Çaykara-

[Hasan Özdil]

ağzına sağlık hocam bı kışı bu kadar anladır
saygılarla

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Kurtdağı Şenlikleri;
Kurtdağına ilk defa gitti Altuncu bu yıl,
Beğendi oraları gitmek istiyor her yıl.

Ağustos sıcağında ülkem sıcaktan yanar,
Kurtdağının üstünde insanlar horon oynar.

Kerim Aydın kavalı yanık yanık çalınca,
Kız erkek bu havayla horonlar oynayınca.

Kaval sonra kemençe Cengiz çıkıp gelince,
O güzel türküleri neşeyle söyleyince.

Yaseminin sesinden o dağlar inleyince,
Üzüldü bu Muzaffer dostları gelmeyince.

Sanki halı serilmiş dağların üzerine,
Kızmasın sakın dostlar faninin sözlerine.

Muhammet Ali çıkıp uzun zaman söyledi,
Oradaki insanlar neşe ile dinledi.

Yakup’un kemençesi kalını ve incesi,
Nede güzel olmuştur Kurtdağı eğlencesi.

Sarı fırtına lakap Seyfettin söyleyince,
Gariplik aldı bana dağları seyredince.

Önceden görmediğim dostlarla buluşunca,
Horon tepen insanlar büyük halka olunca.

Tam zirveye çıkınca baktım ordan her yere,
Gönlümün sarayına açılmıştır pencere.

Bu şenlik birkaç köyün ortak düşüncesiydi,
Dağlara yankılanan kemençenin sesiydi.

Her şey çok güzel olmuş teşekkür olsun size,
Dostlarla buluşmada vesile oldu bize.

İki gayem var idi birisi gidip görmek,
İkincisi orada dostlarla sohbet etmek.

Gayeme ulaşınca elbette mutlu oldum,
Zelekadan dostları ilk defa orda buldum.

Harika bir buluşma dostlar ile konuşma,
Benim zaten amacım dostlarıma kavuşma.

O dağın zirvesinde sevenler buluşunca,
Sevenler birbiriyle orada konuşunca.

Anlatmakla bitmezki şenliklerin neşesi,
Şu anda hayalimde inanın her köşesi.

Altuncu yazar çizer her şeyi bitiremez,
O dağları ne yazık Gölcüğe götüremez.

01.08.2010
Muzaffer ALTUNCU
-Çaykara-

[Mehmet Gencalioğlu]

Hayalende olsa bize şenlikleri yaşattıgın için çok teşekkür ederim.Eline saglık kalemine kuvvet selamlar

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

FOTİNOS KOM ŞENLİKLERİ,
Kom Şenliği denince Fotinos gelir akla,
Koyduğum resimleri alda bir güzel sakla.

Daha önce şenlikler haber verildi bize,
Bu haberi alıp da gelmeyen sözüm size.

Şenlikte gaye dostlar buluşmak ve konuşmak,
Buluşma havasına yavaş yavaş alışmak.

Buluşmayı sevenler planını yapmıştır,
Şenliğin meydanında yerini de almıştır.

Ağustosun sekizi Pazar günü sabahı,
Bilmem bu buluşmanın dostlar var mı günahı.

Dernek araba tutmuş insanları taşıdı,
Zaten bir çok kimsenin vardı özel taşıtı.

Hülasa bütün dostlar toplanmıştı alana,
Çok kalabalık desem bulaşırım yalana.

Sanatçılar gelmeden yoktu oranın tadı,
Bacanak kemençeyi hemen eline aldı.

Kemençe çalınınca oynayanlar meydanda,
Yeşillikler içinde Fotinoslular orda.

Kemençe sanatçısı Kaygusuz aldı sahne,
Amacımız buluşma diğerleri bahane.

Sanalda tanıştığım dostlar ile buluştum,
İlk buluşma olunca heyecanla konuştum.

Bana ilgi gösteren dostlara teşekkürler,
Zabit Bektaş brakınca bayrağı alır kimler.

Kavalın duayeni Kerim Aydın gelince,
Sanki yeni başladı o meydanda eğlence.

Şenlik yapılan o yer harikamı harika,
İnşallah Fotinosta olmayacak tefrika.

Yapılan hizmetlerden memnun idi insanlar,
Pilav üstü kavurma yanında da ayranlar.

Çakıroğlu ezanı okudu canlı canlı,
Toplu halde namazı kıldırdı Kukaroğlı,

Laz Sefer taşımıştı ilçeden yemekleri,
İnşallah boşa gitmez dostların emekleri.

Olumsuz bir hareket olmamıştı orada,
Bu şekil güzel işler oluyor Çaykarada.

Ali,İsmail,Tuncay ilk buluştuğum dostlar,
Hafızamda yer etti artık silinmez onlar.

Altuncu dostlarına teşekkür gönderiyor,
Devam etsin yıllarca bu şenlikler istiyor.

08.08.2010
Muzaffer ALTUNCU
-Çaykara-

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

KUŞMER ŞENLİKLERİ;
Yıllar sonra Kuşmere nasip oldu da gittim,
Üstümdeki efkârı şükürler olsun attım.

Kuşmer deyince akla Şur yaylası geliyor,
Oradan uzak kalan çok hasretlik çekiyor.

Beş gün beş gece kaldım oraya doyamadım,
Hasretlik zincirini tamamen kıramadım.

Ramazan ayı bu yıl şenliklere rastladı,
Gece yapalım dendi köylüler onayladı.

İlk gece şenliğine nasip oldu katıldım,
Çimenler üzerine hasret ile atıldım.

Bu seneki şenlikler çayırda yapılmıştı,
Altuncu bir tesadüf şenliğe katılmıştı.

Sahneler hazırlandı her taraf ışıklandı,
Ses düzeni güzeldi o boğazlar çınladı.

İftar yemeği yendi çayırların üstünde,
Bu durum devam eder seneyede belkide.

Teravih namazını kıldık indik oraya,
Seyfettin şeref verdi o güzelim yaylaya.

Seyfettin Çakıralp’ı güzel güzel dinledik,
Gençler horon oynadı biz ise neşelendik.

Sami Ayan sunucu ince uzun boyları,
İftar yemek sonrası içemedik çayları.

Yakup ile Cengiz’i bir arada görenler,
Gece karanlığında devam etti şenlikler.

Cengiz Selimoğlunu alkışladı Şurlular,
Askerler gelip orda yan tarafta durdular.

Genç ihtiyar kolkola güzel horon oynanmış,
Muzaffer bu sayede onlar ile kaynaşmış.

Sinan Sami sahnede söyledi biz dinledik,
Alkışladı Şurlular birlikte neşelendik.

Yeni bir gün başladı saat sıfır sıfırda,
Onay Şahin’i sorman elbette o da orda.

Onay Şahin sahnede düz horon oynanıyor,
Şahinkayalı dostlar yeniden canlanıyor.

Sanırım onbeş dakka devam etti bu horon,
Elektrikler kesildi şenliğe verildi son.

Hava hayli soğuktu ayrıldı ordan herkes,
Bir daha gelemezsin Altuncu umudu kes.

Canlı yayın yok idi duyulmadı sesimiz,
Havanın sertliğinden kesildi nefesimiz.

Güzel oldu bu şenlik teşekkürler herkese,
Muhtar Öztaş her zaman kulak verir her sese.

Dilerim bu şenlikler her daima yapılır,
Uzak yakın tüm dostlar bu şenliğe katılır.

Altuncu şenlikleri getirmiş bakın dile,
Hazırlık yapan dostlar çekmişler elbet çile.

15.08.2010
Muzaffer Altuncu
-Kuşmer-

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Sultanmurat Şenlikleri;
Sanırım ki dağlarda bu son şenlikler herhal,
Cuma günü sabahtan hareket ettim derhal.

Çıkış yerim Fotinos ilk durağım Çaykara,
Mecburen Çaykarada vermişim biraz ara.

Saat dokuz olunca hareket ettim ordan,
Transit geçtim dostlarım minibüsle ben Şurdan.

Ataköyden yukarı çıkmışız Hanırmağa,
O yüksek tepelerden utandım bağırmağa.

Vakit sabah olunca dağlar açıktı o an,
Seyrettim yaylaları Sarıkaya ve vartan.

Sultanmurat yanında yerleşiktir Eğrisu,
İlk defa gezdim dostlar güzel yayla doğrusu.

Geldim Sultanmurat’a rastladım dostlarıma,
Amacım zaten oydu uymuştu hesabıma.

Cuma namazı kıldım geldi sardı bir duman,
Dağların cilvesi bu korktum işte o zaman.

Moralim sıfır halde kalktık gittik Vartana,
Mehmet Özdil evinde iftar vermişti bana.

Başlamıştı yağmağa moraller daha bozuk,
Şenlikler olmayacak düşündüm eyvah yazuk.

Arabayla gidince henüz başlamamıştı,
Altuncu bu duruma yavaş yavaş alıştı.

Karşılaştım orada görmediğim dostlarla,
Ayak üstü görüştük o meydanda onlarla.

Ramazanın gereği teravihi kılalım,
Gerisini yaratan Allahıma brakalım.

Namazın sonrasında hava çok güzel oldu,
Hazırlanan o meydan bir anda gelip doldu.

İlk defa Sinan Sami sahne aldı orada,
Bu gariban dostunuz ermiş idi murada.

Sonra tanımadığım bir bayandı sahnede,
Hava güzeldi ama duman vardı yinede.

Muhammet Ali geldi neşe verdi bizlere,
O akşamki durumu anlatamam sizlere.

Uzun zaman kemençe çaldı bize Mehmet Tak,
Çok güzel de söyledi kimse demedi yatak.

Nihayet sahne aldı Onay Şahin orada,
Kaçırmıştı Ayşeyi bindirmişti kırata.

Gecenin yarısında Çakıralp sahnedeydi,
Cengizi çok aradım acaba neredeydi.

Gece boyu görüştüm yeni yeni dostlarla,
Hasretlik gidermiştim bir nebzecik onlarla.

Saat sıfırbirotuz yeni gün başlamıştı,
Bu arada dağlarda sahur da yaklaşmıştı.

Son sanatçı olunca ayrıldık biraz erken,
Saat ikiye geldi yiyip yatalım derken.

Yakup Atalay orda sanman onu unuttum,
Türkü söylemeyince onu saf dışı tuttum.

Eksik olan bir şey var o da kavalcı yoktu,
İftar yemek verildi herkesin karnı toktu.

Şenlikler macerası böylece sona erdi,
Kısmen bu Altuncu’nun kalmadı daha derdi.

Çaykara günlükleri yazılıyor deftere,
Bu gariban dağlara çıkmamıştı boş yere.

Tufa,Kurtdağı,Kuşmer,Fotinos komlarında,
Sultanmurat son şenlik Çaykara dağlarında.

Bilmiyorum seneye gelirmiyim buraya,
Allah nasip ederse gerek yok ki kuraya.

Altuncu yazdı size Sultanmurat dağından,
Bu seneki şenlikler kurtulmadı ağından.

20.08.2010
Muzaffer ALTUNCU
-Çaykara-

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Haydi Trabzonspor;
Trabzonspor büyüktür bu maçı alacaktır,
Altıncı filo bugün iki gol atacaktır,
İngilizin gemisi Trabzonda batacaktır,
Gönüllerdeki Trabzon sen işini bilirsin.

Takıma ruh gelmiştir az biraz da şans lazım,
Bilmem Liverbul bunu nasıl edecek hazım,
Belki Fenere göre takıma gerek azım,
Sevgili taraftarım sen işini bilirsin.

Şenol Güneş sayende takım yine şahlandı,
Bugün için heyecan tam sekize katlandı,
Kararan kalplerimiz şükür olsun aklandı,
Sevgili Şenol Hoca sen işini bilirsin.

Trabzon her şey layık gönüllerde her zaman,
Taraftar kızar ona haliyle zaman zaman,
Belki diyeceksiniz şu anda erken zaman,
Canımsın Trabzonspor sen işini bilirsin.

Altuncu bugünlerde heyecanı yaşıyor,
Yıllar yılı kalbinde bu takımı taşıyor,
Nasıl şampiyon olmaz deyip ona şaşıyor,
Dostlar ne derse desin sen işini bilirsin.

26.08.2010
Muzaffer ALTUNCU
-Çaykara-