1. sayfa (Toplam 2 sayfa)
YILDIZ UYGUN

Gönderilme zamanı:
Pzt Ara 19, 2005 3:55 pm
gönderen İlyas Hasret Uygun
Titrek yuruyuslu adam.
Kisa boylu,tiknaz.
Uc milimetre uzunlugundaki biyiklar ve hergun tras olmus bir yuz.
Adamina gore muhabbet.
Agir yuruyus.
Bu yasa kadar aksamamis bir vakit namaz.
Caykara camisinin cemaat mudavimligi.
Milletin derdi ile dertlenme.
Sorunlara cozum uretme.
Ogrencilere burs baglama.
Bayat ekmek yeme.
Bilekte isvicre saati omega.
Bedenden hic cikarilmayan yelek.
Boyundan eksik olmayan kravat.
Yillarin demokratligi.
Yillarin halk egitim merkez muduru.
Her koyden onlarca cok samimi arkadas.
Aksatilmayan cenaze ve hasta ziyaretleri.
Uzak diyarlardan gelen diplomatik siparisleri yerine getirme telasi.
Odenmeyen bag-kur ve ssk primlerini halledip maas baglamalar.
Ihtiyarlik maasinin insanlara taksimi.
Kiz istemeler.
Ara bulmalar.
Aci huzun verici anlasmasizliklara vurulan tatli noktalar.
Hizirin bile hazir bulunmadigi dar zamanlara yetisme.
Cefa da hazir bulunup sefa surme noktasinda ortadan kaybolma.
Kimsenin duzgun bir iliski kuramadigi kisiliklerle enteresan bir samimiyet tesisi.
Bir ahlak abidesi.
Bir dik durusun simgesi.
Herkese babalik yapabilmenin vakari.
Merhametin timsali.
Delilerin bile dostu.
Evet bu adam o
Yildiz UYGUN
O na herkes adina sukranlarimi sunsam,ellerinden opsem mana minnettarlik duyarmisiniz?
Hasret UYGUN
MOSKOVA

Gönderilme zamanı:
Pzt Ara 19, 2005 3:57 pm
gönderen Mehmet IBRAHIMAGAOGLU
Değerli kardeşim Hasret
Şahinkaya köyünde eşi emsali bulunmayan o değerli şahsiyeti çok güzel tarif etmişsin.Gönlüne, diline sağlık.Onun için yazılabilecek herşeyi yazdın.
Necdet Durgun'a yazdığın zaman benim aklıma Yıldız Uygun gelmişdi ki
hemen sen yetiştirdin.Kalpden kalbe yol varmış.
Yazıyı okudum,döndüm bir sefer daha okudum.Duygulandım gözlerim doldu.Bakıyorumda o ve onun gibi insanların yerlerini dolduracak kimse
gelmiyor arkadan üzülüyorum.Kunduro Mehmet yanımda yazıyı okuyunca uzulme dedi ben geliyorum.
Bu karizma konusu çok güzel bir sayfa olacak.Köyümüzde böyle değerli şahsiyetler vardır.Bunlara ben aşağıda bir iki kişi daha eklemek istiyorum.
1-Cemal AKIN (Eski Orman Bakanlığı müsteşarı)
2-Muammer ŞAHİN (Emekli sandığı Tashihler Dairesi Başkanı)
3-Ahmet Hamdi ÇELEBİ (Allah rahmet eylesin)
4-Aras GÜVERCİN (Allah rahmet eylesin)
5-Ahmet Hamdi AYAN (Allah rahmet eylesin)
6-H.Hüseyin DUMAN (Allah rahmet eylesin)
Mehmet Ibrahimagaoglu
_________________

Gönderilme zamanı:
Pzt Ara 19, 2005 4:18 pm
gönderen Alptekin Ağaoğlu
Yıldız Uygun!
Tanrı bu adamı cennete koymayacaksa kimi koyacak?
Bir peygamber özelliğinde insan Yıldız Uygun!
Yayladaki evimizi yaparken Çaykara'dan Trabzon'a taşınmıştık. Çaykarada aylarca Yıldız Uygunda kalmıştım.
Ozaman 10'lu yaşlarımdı. Demirel'in hayatını anlatan koskoca bir kitabı vardı. Onu okuyordum her akşam. İlk siyasi tercihimi yaptım ve demirelci olmuştum.
Kısa süre tuttu akabinden Türkeşi tanıyacaktım. Sonra sağı solu orta yolu. Ama siyaseti ondan gördüm ilk.
Yüzfelci geçirdiğinde ziyaretine gittiğimde
- Omer nasılsın omer dedi. Adamların kof çıktı hep hırsız çıktı dedi (Mhp iktidarını kast ederek.) İlk sözleri bu oldu. Sonra siyaset yalan dedi. Ömrümüzü bir yalan için harcamışız dedi.
O gerçekten doğru bildiği değerler çerçevesinde herkeze ülkesine insanına herşeye heran fedakarlığa hazır bir hayat yaşadı.
O an gerçekten yaşanılmış bir ömür canlandı ve eskidi gözlerimde.
Çocukken Aylarca evinde kaldım. Tüm evini 10 lu yaşlarında bir çocuğa bırakacak kadar küçüklere sevgisi olan biri.
Ne yazıkki bizim aramıza bıraktığı bir oğulu yok.
Yıldız Uygun benim için bir güven, bir huzur, her zaman açık bir liman her haliyle cennetlik bir peygamber gibi.
O sımsıcak tombul ellerinden hasretle özlemle sevdayla öperim.

Gönderilme zamanı:
Pzt Ara 19, 2005 4:45 pm
gönderen Köksal Ağaoğlu
Her yönüyle zengin ve zarif adam.
Ciddiyet içerisinde neşe dolu insan.
Bulunduğu koşullardan kişisel olarak azami derecede kendini yetiştirebilen.
Çaykara’da ama sanki dünyayı dolaşmışçasına bilgi ve görgü sahibi.
Hiçbir hareketinde kolay kolay aşırılık bulamazsınız.
Yüzünün çizgilerinde geçirmiş olduğu rahatsızlıktan dolayı hafif kayma olsa da tertemiz asil ruhunun izleri aksine daha belirginleşti.
Yılların, bir çok insanın, kendi özel sıkıntılarının, kaderin çizdiği daha nice zorlukların bozamadığı muhabbet ve neşe dolu çehre. Merhamet ve muhabbet dolu kalp..
Allah kendilerine çocuk nasip etmedi, ama onların kalplerine bu boşluğu dolduracak tüm çocukları, Çaykaralıları, Şahinkayalıları yerleştirdi.
Nerde düğün, nişan, hasta, cenaze var eşi ve kendisi orada.
Hiçbir şeyden ölçüsü nispetinde geri kalmaz.
Bayramlarda babadan kalma gelenekle, ziyaret ve aşevidir evi. Eli açık kibar ev sahipliği. Yemeden çıkılmaz, sofra eksik olmaz.
Elini öptürdüğünü görmedim.
Manalı, şakalı cümlelerle sizi sorguya çeker. Halinizin anatomisini hemen oracıkta çıkarır.
Nasihatlarını kendi evladına, yakınına yapıyormuşçasına yapar.
Sabah namazıyla her gün sağlığı elverdiği ve köyde kaldığı müddetçe yaya olara Çaykara..
Yanından geçtiği mezara dua okumadan geçmez. Bazen vefa duygusunun verdiği hisle istikametini değiştirerek, kullanılmayan güzergahları tercih ederek rahmetli yakınlarının, dostlarının yanına vararak duadan hediyelere boğar.
Vicdan temizliğinin aksinden, samimiyetinden, duygululuğundan, inceliğinden: Maddi ve manevi ihtiyaçların en yakın ve en samimi dostudur.
Tüm Şahinkaya sanki bu adamın ğöğsüne yaslanmış, o da sanki kollarını yürekle açarak tümünü sarmalamış gibidir.
Bir çok alanda Yıldız, bir çok kişinin hayalinde gezdirdiği insana Uygun..
Hayat yolunu ruhunun, vicdanının sesiyle çizmiş. Ruhun ve vicdanın rehberliğinden ayrılmamış bir
adam.
“Yıldız Amcamız”

Gönderilme zamanı:
Pzt Ara 19, 2005 5:13 pm
gönderen Alptekin Ağaoğlu
Stefan Zweig iş başında. Tebrikler Köksal. Bu yazını okurken Stefan Zweigın kokusunu aldım.
Gerçekten Yıldız amca Çaykarada "Yıldızınm Parladağı An" (adamlar)'dan.
Hasret beyde çok güzel yazmış. Bu iş ehlini buldu. Devamını dileriz.

Gönderilme zamanı:
Pzt Ara 19, 2005 8:28 pm
gönderen Murat Koskor Uygun
Vallaa söyleyecek söz bırakmadınız, yüreklerinize ellerinize sağlık. İlk anda aklıma gelen bir özelliği daha, (gerçi bu hoşgörüsünden sıcakkanlılığından kaynaklanıyor ve bu konu işlendi ama) tokalaştığınızda elininizi koltuğunun altına alarak çok samimi bir ortam oluşturması. Kol kola, can cana; takalaşılan eller serbest bırakılmadan. Harika bir insan gerçekten, saygılarımı sunuyorum.

Gönderilme zamanı:
Pzt Ara 19, 2005 8:28 pm
gönderen Murat Koskor Uygun
Koskor Murat yazdı:Vallaa söyleyecek söz bırakmadınız, yüreklerinize ellerinize sağlık. İlk anda aklıma gelen bir özelliği daha, (gerçi bu hoşgörüsünden sıcakkanlılığından kaynaklanıyor ve bu konu işlendi ama) tokalaştığınızda elininizi koltuğunun altına alarak çok samimi bir ortam oluşturması. Kol kola, can cana; tokalaşılan eller serbest bırakılmadan. Harika bir insan gerçekten, saygılarımı sunuyorum.
s

Gönderilme zamanı:
Sal Ara 20, 2005 10:00 am
gönderen Murat Nuri Ağaoğlu
Hasret abi eline saglik.Cevap yazan arkadaslar da hem necdet abiyi hem yildiz amcayi cok iyi tariflemisler.onlara da tesekkurler.
yazilan iki karizmatik sahsiyette de ortak ozellikler olmasi dikkatimi cekti.Caykaraliya-surluya kisaca bolgemize cok faydasi dokunan,guleryuzlu,sosyal insanlar.Ve de bolgeden hic kopmamislar.
Ben de iki sahsiyete de tum caykaralilar adina tesekkurlerimi sunarim.

Gönderilme zamanı:
Sal Ara 20, 2005 12:29 pm
gönderen Ahmet Finoğlu
Değerli Kardeşim Hasret Uygun'a ziyadesi ile teşekkür ediyorum.Zira dayımı tanıtmak ve anlatmak bana düşerdi ama cümlelerin ve düşüncelerin kafi gelmeyeceği kadar engin bir şahsiyeti anlatamam düşün
düm ve yazmadım.
Ona Yüce Allah vermiş manevi güzellikleri.Sevgiyi,saygıyı.vefayı va onuru
bir arada bulmak kolay değil ama Yıldız Uygun'da mevcut hepsi.O bu güzellikleri insanlarla paylaşmakdan haz alan bir şahsiyet.
Onun bakışları anlamlı,sözleri manalı ve gönlü vefalıdır tüm insanlara karşı.İnsanları çok sevdiği gibi kendini de sevdirmesini bildirmişdir çevresinde.
Onun hal hatır sorarken kullandığı uslup,yaşlılara gönderdiği selam ve hürmetlerdeki lakap kullanma yöntemi samimiyetinin göstergesi değilmidir?
Okula,eğitime ve öğretime verdiği değer gençlerle olan yakın münasebetinden anlaşılmaktadır.Yaş itibarı ile köyümüz gençlerini onun gibi yakından tanıyan kimse yoktur.Onun gençlerle sohbetleri nasihat türü tatlı ve okşayıcı cümlelerle doludur.O köyümüzde okuyan gençlere hürmet edecek kadar değerli,büyüklerine iyi bakan,saygıda kusur etmeyenlere
saygı gösterecek kadar inci bir düşünceye sahip değerli bir insandır.
Değerli Dayıcığm seni anlatamadım,tarif edemedim biliyorum ama yüreğimdeki dayımı bir anlatabilsem beni o zaman af edersin.Biz senin
gölgende olduğumuz zaman rahat nefes alıyor,dünyaya başka gözle bakıyoruz.Senin olmadığın mekanda bir hiçiz.Senin gibi bir büyüğüm
olduğu için Allah'a şükretiyorum.
El öptürmeyen daayımın ellerinden öpüyorum.

Gönderilme zamanı:
Çrş Ara 21, 2005 11:37 am
gönderen Mehmet Özsoy
Değerli kardeşim Hasret
Şahinkaya köyünde eşi emsali bulunmayan o değerli şahsiyeti çok güzel tarif etmişsin.Gönlüne, diline sağlık.Onun için yazılabilecek herşeyi yazdın.
Necdet Durgun'a yazdığın zaman benim aklıma Yıldız Uygun gelmişdi ki
hemen sen yetiştirdin.Kalpden kalbe yol varmış.
Yazıyı okudum,döndüm bir sefer daha okudum.Duygulandım gözlerim doldu.Bakıyorumda o ve onun gibi insanların yerlerini dolduracak kimse
gelmiyor arkadan üzülüyorum.Kunduro Mehmet yanımda yazıyı okuyunca uzulme dedi ben geliyorum.
Bu karizma konusu çok güzel bir sayfa olacak.Köyümüzde böyle değerli şahsiyetler vardır.Bunlara ben aşağıda bir iki kişi daha eklemek istiyorum.
1-Cemal AKIN (Eski Orman Bakanlığı müsteşarı)
2-Muammer ŞAHİN (Emekli sandığı Tashihler Dairesi Başkanı)
3-Ahmet Hamdi ÇELEBİ (Allah rahmet eylesin)
4-Aras GÜVERCİN (Allah rahmet eylesin)
5-Ahmet Hamdi AYAN (Allah rahmet eylesin)
6-H.Hüseyin DUMAN (Allah rahmet eylesin)

Gönderilme zamanı:
Pzt Ara 26, 2005 3:09 pm
gönderen Mehmet Kırmaz
Hasret Abicim, Merhaba
Ben Yıldız amcayı çok iyi tanımam fakat bbamın kendisinden hürmetle bahsettiğini ve anlattığını bilirim ve babamdan duyduğum ve anlatılanlara itibar ederek çok iyi anlattın demekle beraber burada sayende kendisini daha iyi tanımış olduğumuz büyüğümüz sevgili Yıldız amcamıza Allah'tan uzun ömürler dilerim.

Gönderilme zamanı:
Çrş Ara 28, 2005 1:03 am
gönderen Sami Ayan
Doğrusu ismiyle müsemma Yıldız amcayı bence en güzel Köksal abim özetledi. Sanki babası ileride yöresinde bir yıldız gibi parlayacağını kestirircesine Yıldız ismini layık görmüştü ona. O da bu isme hiç ihanet etmedi hayatı boyunca. Sakin, alçakgönüllü, babacan, merhamet ve şefkat sahibi....
Çocuğu olmamasına rağmen tüm çocukları çocuğu gibi bildi. Aslında çocuk sahibi olmayanlarda bulunması nadir özellikleri bünyesinde topladı. Özellikle aktif hayatın içerisinde iken duyduğu her iş imkanını çarşı içerisinde karşılaştığı işin vasfına uygun bir köylüsünün kulağına fısıldaması ve varsa bir yapacağı elinden geleni yapması onun en önemli özelliklerindendi. Ben hiçbir zaman onun yüzünde gergin bir ifade asık bir surat ve kin işareti taşıyan bir ifade görmedi kimse. Etrafına hep güzellik saçtı ve buna devam ediyor. Ömrü uzun ve bereketli olsun...

Gönderilme zamanı:
Çrş Oca 04, 2006 3:17 pm
gönderen Necip Feyzayi Uygun
Böyle bir uygulamayı başlatmasından dolayı öncelikle değerli kardeşim Hasret' e çok teşekkür ediyorum.
Hem köyümüz, hem de köylümüzün iftihar edeceği bir şahsiyet Yıldız Uygun. Hakkında yazılanları okuduktan sonra inanın akrabası olmaktan ayrı bir onur duydum. Bir insanda sayılabilecek ne kadar iyi hasletler varsa O' nun için sayılabilir ve hiç biri abartılı durmaz. Yıldızların güneş karşısında pek hükümleri yoktur, ancak gece parlayabilirler. Benim Yıldız amcam ise gündüzleri parlar. Gençlere verdiği nasihatlerle, elinden gelen hiç bir yardımı esirgememekle, herkesin işini kendi işi gibi kabul etmekle... Adına ne derseniz deyin her konuda gündüzleri de ışık saçan bir Yıldız O. Eli öpülesi bir Yıldız...
Bu vesile ile başta Yıldız amcam ve Yengem olmak üzere tüm köylülerimizin gelecek mübarek Kurban Bayramlarını kutluyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum. Allah' a emanet olun.

Gönderilme zamanı:
Prş Oca 26, 2006 9:45 pm
gönderen Cevdet Durgun
Yıldız Amca;
Yazılanları okuduktan sonra Yıldız Amca’yı ne zamandan beri tanıdığımı düşündüm. Yaz tatilleri dışında gurbette bulunduğum ve bir kere kışını gördüğüm köyümdeki çocukluk anılarımı zorladım. Aklıma hayal meyal beş altılı yaşlarım geldi.
Evimiz Silandoz’daki eski yerindeyken ve henüz köyümüzün araba yolları yapılmamışken tufamızdan geçen patika yol Çaykara’ya gidip gelenlerin mecburen kullandığı yol idi. İşte o dönemlerde ben havlida oynarken tufadan Yıldız Amca’nın geçtiğini anımsıyorum. Tıpkı Hasret’in betimlediği bir Yıldız amca çıkıp geldi bilinç altımdan. Kibar, temiz ve güzel giyimli, vakur, aynı zamanda güleç yüzlü, karşısındakinin gözlerinin içine bakabilen, bakarken de bakışlarıyla soru soran bir insan.
Yıllar geçti, Yıldız Amca evine arabayla gidip gelmeye başladı, bizim evimiz de sel felaketinden nasibini aldı. Yıllarca evimizi taşıyacağımız bir evlik arsa aradık, akrabalarımız dahil kimsede yoktu, bulamadık. Yıldız Amca işte bu aşamada tekrar hayatıma girdi. Evimizi ondan aldığımız arsanın üzerine taşıdık, dede yadigarını kurtardık.
Yıldız Amca ile ikinci karşılaşmamızda, çocukluk dönemimde bende bıraktığı izlerle sohbete devam ettik. Hiç değişmediğini, yanılmadığımı, ayrıca karşısındakini canı gönülden dinlediğini gördüm. Yıldız Amca ile her zaman çok rahat sohbet ettim, Çaykara’da koluma girdi ve beraber volta attık, köydeki evimizin pekesinde eli dizimde oturduk sohbet ettik, ben hep rahattım ve onun sevgisini hep hissettim. Yaşadığımız bu güzellikler bir birikimin sonucuydu. Bu ilişkinin kökenlerini çok iyi biliyorum, asalet karşılıklı olarak dillendirilmiyor, nezaket yaşanıyordu. Neyi mi biliyorum?
Yıldız Amca’nın dedesi, yüzünde gül olan Birbilo’yu az çok biliyorum, Uygunlar’ın haleti ruhiyesini biliyorum. Demokratlık–Halkçılığın zirve yaptığı dönemlerde, rahmetli dedem Mahnida Ahmet’in hastalığı nedeniyle teraviye gidemediği dönemlerinde, Yıldız Amca’nın rahmetli babası Ahmet Uygun’un ( Nam-ı diğer Tahra Dedega ) o ramazan boyunca camiye gitmeyip, bizim eve gelip dedemle ve ev halkıyla birlikte teravi namazı kıldığını, kıldırdığını biliyorum. Gönül dostluklarının bir yerde kök verip, bilinmeyen başka bir yerde yeşerdiğini biliyorum.
Yıldız Amcayı düşünürken aklıma Mahmut Cemal geldi, Miktat Ağabey geldi, İsmet Amca geldi, gözlerimi kapattım bir süre; çocukluğum, saman alevim, uçup gitti!.. Ben de mi yaşlandım?
Bana bütün bunları anımsattığı için Yıldız Amca’ya bir kere daha teşekkür ediyorum…
Saygılarımla.
Cevdet Durgun
ALLAH UZUN ÖMÜR VERSİN !!!!!!!!!

Gönderilme zamanı:
Prş Mar 09, 2006 11:33 am
gönderen Muzaffer Mustafa Altuncu
..............YILDIZ HOCAM,
...Ne mükemmel bir insan.Hayatımda örnek aldığım kişilerden biri.Onunla sohbet etmek ne tatlı,onunla yürümek ne güzel,onunla bir arada bulunmak ne ala...
.....Ne yazık bu zevklerden mahrum kalmışım.Çok az bir zaman Çaykaraya gittiğimde Halk Eğitimde makamına uğramış bahsettiğim zevkleri tatmışım...
.....Yıldız Hocama selam ve sevgilerimi gönderiyorum....
....ÖNEMLİ NOT.......
..Böylesi sayfaların;
...........1-İbrahim İbrahimağaoğlu'na
...........2-Muharrem Durgun'a
...........3-Mehmet Durgun'a (Namı değer Mahnıtaya)(Rahmetliye)
...........4-İsmail Küskün'e
...........5-Hamit Topaloğlu'na(Rahmetliye) de açılmasını istiyorum.....