1. sayfa (Toplam 3 sayfa)

boş

MesajGönderilme zamanı: Cmt May 03, 2008 8:19 pm
gönderen İhsan Şahin
BOŞ

MesajGönderilme zamanı: Cmt May 03, 2008 9:02 pm
gönderen Muhammet İbrahim Özen
Adamlar o kadar azdı ki, Çanakkale’deki mezarlarının bulunduğu toprakları bize verin, bizim olsun, diyorlar.
Bu gidişle bir gün buna da “ Evet” denirse, şaşırmayın.
İhsan amacacım bu yazdığın konu ile ilgili geçenlerde bir radyo programı dinliyordum bu programa katılan araştırmacı yazar mustafa armağana bu soru soruldu ve oda bu soruya orada kutlamaya gelen anzakların yaptıklarının ne kadar yanlış olduğunu bizim başlarında kuran okuduğumuz ve dualar yaptığımız ve değer verdiğimiz mezarlıklarda onların bu yaptıklarının akıl almaz vede kabul edilemez olduğunu vurguladı. Ama daha önemlisi bunu yapmalarının kanunen hiç bir sakıncasının olmadığını söyledi bunuda 1936 da yapılan möntro anlaşmasıyla bu mezarlık alanlarının onların serbestçe istediklerini yapabilmelerini içeriyormuş.Yani onların mezarlıklarının bulunduğu alanlar onların kendi toprakları gibi imiş.Tabi bunuda boğazların bizim denetimimize verilmesi karşılığında kabul edilmiş. Yani biz onlara 72 sene önce evet demişiz :(
Keşke sizinde bahsettiğiniz gibi bizlerde şu dünya üzerinde farklı yerlerde ki şehitlerimiz mezarlarında kuranlarımızı okusak marşımızı seslendirsek.... İnşallah o günler de gelecek bundan önce olmuşsa bundan sonra neden olmasın yeterki biz o zaman ki ruhumuzu bulalım birbirimizi farklılıklarımızla kabul edelim, tek yürek olalım ....

MesajGönderilme zamanı: Pzr May 04, 2008 8:58 am
gönderen Caner Kama
Biz Anzaklara öyle diyoruz, bizim şehitlerimize de saygısızlık yapıyorlar evet ama oraya giden bizler ne yapıyoruz orda? Size söyleyeyim orada çok güzel mangal oluyor, gittim bizzat gördümhaftasonları hele şehir dışından gelen kafileler çamlık alanda çok güzel mangal yapıyor. Binlerce insanın naşı üstünde mangal yapıyorlar, et yiyorlar, Anzaklar bira içiyor çok mu? Onlar saygısızlık yapıyor tamam da biz ne kadar hürmet ediyoruz?

MesajGönderilme zamanı: Pzr May 04, 2008 1:52 pm
gönderen Bekir Kiran
ya şehitlğe karsı içip , sonra keş olup ortalıkta biz canakkelede bir suru sehıt verdık dıyenlere ne demelı.yabancıalrda zaten bızım kadar hassas dusunce yok ama bızımkılere ne oldu.Şehıtlıgın hemen yanında içki içilen bır mekan var ve baya tutulan bir yer.yanı sehıtlıge karsı kadeh tokusturp ulkeyı kurtaran Türklere ne demeli??

MesajGönderilme zamanı: Pzr May 04, 2008 2:13 pm
gönderen Caner Kama
Bekir dediğine katılıyorum; geçmiş ile övünüp sonra geçmişe taş atmak atalara saygısızlık zaten diz boyu, kendi halimizi görmeden başkasını eleştirmek çok kolay.... Eski bir türk atasözü "yılan deveye boynun eğri der; yılan kendi eğrisin görmez" der, her zamanki gibi atalar ne kadar haklıymış....

Son 200 senedir bu topraklarda Osmanlı coğrafyasında zaten bitirilmeye çalışılan ruh son haykırışını Çanakkale ve Mİlli Mücadelede verdi, artık bu kafada gidersek, geleneklerimize kültürümüze sırt çevirip hiç de bize layık olamayan Batının saçma ve gereksiz geleneklerini, felsefelerini içselleştirirsek o ruh sadece mazide kalan bir hayal olacak...

Düşünün dün o insanlar niçin canlarını ortaya koyarak savaştılar? Neden sadece Anadolu'da emperyalist çizmesi görmemek miydi? O insanlar şerefleri,namusları,dini,vatanı için canlarını ortaya koydular, şimdi sorarım bugün hangileri kaldı elimizde? Bu yüzden ne Anzaklara kızabiliyorum ne de kendini orada vatan için ölenlerin torunu olarak tanımlayan zavallılara.

MesajGönderilme zamanı: Pzt May 05, 2008 3:12 pm
gönderen Yılmaz Ersezer
Askerliğimi Çanakkale'de yaptım. Şehitliğin hemen her köşesini bilirim. Herhangi bir şehitlik civarında içki içilen bir yer yoktur, hiç olmadı. Ha Çanakkale'nin her köşesi şehitliktir, doğal olarak çanakkale şehir sınırlarında içki içilmesi şehitlere saygısıszlıktır diyorsan (ki dersin, sende o potansiyel var) diyeceğim bir şey yok ama saçmasapan teorilerini saçmasapan (bizzat uydurduğun) örneklerle verme, yeter. Uyduruk olaylarla desteklenme ihtiyacı olmayan fikirlerin olsun senin de artık.
AB ve ABD'nin her dayatmasına ve her emperyalist talebe bir meşruluk yaratmak zorunda mısınız? Savaşın yapıldığı boğazı sırtlayan dağlarda insanların mangal yapmasını çanakkale boğazı'nın denetimini AB'ye ve anzaklara verme gerekçesi yapmak ne ola? Emperyalistler ister karakterleri budur, da size ne oluyor?

MesajGönderilme zamanı: Pzt May 05, 2008 3:29 pm
gönderen Caner Kama
Sevgili Yılmaz abi askerliği ne zama yaptın bilmem kaç sene oldu bilmem, ben hayatımda bir defa gittim Çanakkale'ye ve oraya gelenler mangal yapması benim garibime gitti, sen mezarlıkta hemen yanında bir cesedin olduğunu bile bile orada mangal yapar mısın, belki sen yaparsın ben yapmam, en azından bunu bilerek yapmam, midem almaz...

Zaten bir Anzaklar kalmıştı Anadolu'ya göz koymamış, dünyanın öbür ucunda koca bir kıta devletleri olmasına rağmen zaten burayı işgal edecekler! Adamlar haklı veya haksız oradaki kendi ecdatlarının hatırasının yeterince korunamaması nedeniyle bu talebi gayri ciddi bir ağızla dile getirdiler. İsterseniz buna toprak talebi deyin isterseniz yerli belediye ile işbirliği yapıp mirası daha güzel koruma ne derseniz deyin ama olaya tek taraflı bakmayın.

Orada askerlik yaptığını söylüyorsun sen 100 yıllık siperlerin bakımsızlıktan yıkıldığını bilir misin, etrafta hala toprak üstüne çıkmış kafa taslarının olduğunu peki? Buradaki konuyu daha fazla şekli boyuta değerlendirilmesini değil de konunun asli boyutuna, manevi boyutuna geri dönmesi için fazla uzatmak istemiyorum.

İçki meslesine gelince, nasıl benim orada şehitlerin ruhuna okuduğum sure kimseyi ilgilendirmezse, oralarda içki içenler de beni alakadar etmez, o onların kendi vicdanlarının sorunu.

MesajGönderilme zamanı: Pzt May 05, 2008 8:48 pm
gönderen Ahmet Hamdi Kama
sayın
Erseze nasip olmuş çanakkale gibi bir yerde askerlik yapmak.ancak yazdıklarını okuyunca doğrusu yazık demeden kendimi ali koyamadım..demek ki bazi şeyleri bilmek yetmiyor hissetmek gerekiyor .fazla bişe demiye gerek yok..sanırım sayın ersezer şehitliği gezerken zahmet edip en azından ordakı yazıları okumuş olsaydı yazdıklarından bıraz esef duyardı..İŞTE O YAZILARDAN BİR TANESİ....PAYLAŞMAK İSTETİM..

Çanakkale Şehitliği’ni gezenler, oradaki şehitler arasında 14 yaşında şehit düşmüş Ahmet’in yazısına takılıp kalıyorlar. Normal olarak hiç kimse o yaşta askere alınmaz. Ahmet nasıl olmuş da Çanakkale’ye gelmiş ve şehit olmuş? Bu Ahmet’in ağabeyi savaşta yaralanıp hava değişimi için köyüne geliyor.

İşte ağabeyi hava değişimini geçirirken de Ahmet onun elbiselerini giyiyor ve evraklarını alıyor savaşa katılıyor. İngilizlerin bir hücumunda kurşun yağmuru altında şehit düşüyor.

Bazı İngiliz askerleri, ölen şehitlerimizin kulaklarını kesip gerdanlık gibi ipe dizmeyi âdet edindikleri için tam Ahmet şehit olunca yanına böyle birisi sokuluyor. Uzaktan bunu fark eden Ahmet’in subayı, “Ahmet ! Canını verdin, kulaklarını verme!..” diye bağırıyor. O cansız gibi duran şehidin vücudu İngiliz askeri ile boğuşmaya başlıyor ve onu hakladıktan sonra tekrar eski haline dönüyor...

.......eee bu vatan için böylesine canını feda edenler için mangal yapmak lazım(pardon yanında içki de içmek gerek )..lazim ki ,onlara vefa borçumuzu ödemiş olalim dimi yani..

..ya kusura bakmayın sinirlerim bozuldu...

ALLAH İSLAH EYLESİN....

....MUHABBETLE KALIN..







MesajGönderilme zamanı: Pzt May 05, 2008 9:54 pm
gönderen Bekir Kiran
:)

MesajGönderilme zamanı: Pzt May 05, 2008 10:03 pm
gönderen Bekir Kiran
:)

MesajGönderilme zamanı: Pzt May 05, 2008 10:07 pm
gönderen İhsan Şahin
Dost,
Bende olan potansiyel eğer senin kavrayabilme alanın içerisinde ise o potansiyeli reddederim.
Benim uydurduklarım!!! ideallerimdeir. İdeallerime saygısızlık haddiniz ve hakkınız olmasa gerekir.
İçki içmek veya içmemek benim meşgul olduğum bir meziyet değildir. Ben bir vakiayı ortaya koydum... Nasıl demokratsınız ki tahammül edemiyorsunuz.
Beni tanımadan yargılama cüretinize de teşekkür ederim.
Sizi tatmin veya size yaranmak için bir yazı yazmadım.Böyle bir hakkım ve lüksümde yok. Her yazılanı okur bir şeyler oğrenmeye gayret ederim. 25 yıldır böyle olmuştur ve böyle gidecektir. Bir yazıyı beğenmesem bile onu kaleme alırken harcanan emeğe saygım var benim.
Size de saygım var.
Ama benim sizden aynı nezaketi bekleme hakkım yoktur.
AB ve ABD RUS ve ÇİN emperyalizmine karşı mücadele edebilmek için Millet olmak gerek.
Millet olabilmek içinde ruh gerek... Ben o ruhu ararken, ne sizin,içki şişeleriniz de, ne de mangal keyiflerinizle uğraşmıyorum.
Beni Emperyalistlere yakın gösterme gayretinize de, galiba... nedir Emperyalim sorusunu sormam gerekiyor.
Veya benim yazımın Emperyalim ile alakası nedir.

MesajGönderilme zamanı: Pzt May 05, 2008 10:10 pm
gönderen Bekir Kiran
abı laf bana ıse yazına en ufak ıtırazım yok.yazını destkeledıımıde soyledım.sadece bızımm turk dıye gecınenlerınde avrupalıalrdan asagı kalamdıgını soyledım.ama ersezer abı olaya farklı baktı.

MesajGönderilme zamanı: Çrş May 07, 2008 12:12 pm
gönderen Yılmaz Ersezer
İhsan ağabey, benim yazım Şehitliğin karşısında meyhane olduğunu iddia eden Bekir Kıran efendiyedir. Neden ve nasıl üstüne aldın anlayamadım, şu ana kadar bu siteye yazdığın ve altına imza atmayacağım hiç bir yazı görmedim.

He Bekir Kıran, bana şu şehitliğe karşı içki içilen mekanı bi de bakayım? Çanakkale şehitliği'nin karşısında içki içenlerle bile arkadaş mısın? Onlar şehitliğe karşı içerken sen ne ediyodun? Demek ki arkadaşlarını seçmeyi beceremiyorsun.

Çanakkale Şehitliği'ni her yıl yüzbinlerce Türk ziyaret ediyor ve atalarının onurlu direnişini saygı ile anıyor. Bunu lekelemeye, Türk'leri atalarının kemikleri üstünde içki içen sarhoşlar olarak görmeye göstermeye kimin nerden hakkı ola?

Ahmet Hamdi Kama, neyi okuyunca kendini yazık demekten alıkoyamadın? Okumak ve okuduğunuzu anlamakla ilgili bir sıkıntı mı yaşıyorsunuz? Sultan Murat çayırları şehit kanları ile sulanmadı mı? Her sene orada yapılan şenliklerde şehitlerimize saygısızlık mı yapıyoruz? Sultan Murat çayırlarında piknik yapan ailelere oradan geçerken yazık mı diyorsunuz içinizden? Çanakkale'de ki ailelerin günahı nedir? Caner Kama, Sultan Murat'ta hiç mangal yapmadın mı? Sultan Murat'ta mangal yapanlar bastıkları toprağın altında yatan şehitlere hakaret mi etmiş oldular? Sultan Murat'ı da Ruslara mı verelim şimdi? (Toprağın altında yatanlar ceset değil, şehitlerimiz onlar ve gocunacakları tek şey uğruna hayatlarını verdikleri vatanlarının şu ya da bu sebeple bahaneyle emperyalistlere peşkeş çekilmesidir şüphesiz)

Şehit olan bir askerin, kulağını kesmeye çalışan işgalci askeri canlanıp öldürmesi sonra tekrar eski haline dönmesi gibi bir masal üstünden Çanakkale'yi anlayabileceğinizi düşünmemekle birlikte bunun sizin sorununuz olduğunu ve konumuz olmadığını dikkate alarak geçiyorum.

İhsan Şahin ağabey, hem Anzakların yaptığı bir terbiyesizliği ortaya koyuyor ve hem de Çanakkale Boğazı'nda hak iddiasında bulunan bir emperyal talebi dile getiriyor. Buna karşı ifade edilen şey Türk'lerin şehitlerinin mezarları üstünde içki içen sefil insanlar oldukları ve bir şekilde bunu hakettikleri. Siz eğer bu iddiayı doğru buluyorsanız ben içimden falan da değil direk yüksek sesle yazık diyorum.

MesajGönderilme zamanı: Çrş May 07, 2008 1:07 pm
gönderen Ahmet Hamdi Kama
....yılmaz ersezer diyorki..
Askerliğimi Çanakkale'de yaptım. Şehitliğin hemen her köşesini bilirim. Herhangi bir şehitlik civarında içki içilen bir yer yoktur, hiç olmadı. Ha Çanakkale'nin her köşesi şehitliktir, doğal olarak çanakkale şehir sınırlarında içki içilmesi şehitlere saygısıszlıktır diyorsan (ki dersin, sende o potansiyel var) diyeceğim bir şey yok ama saçmasapan teorilerini saçmasapan (bizzat uydurduğun) örneklerle verme, yeter.
..
sayın ersezer sizin konuya bakışınız sanırım biraz farklı..belki biz yanlış anlamışız..
.
...sadece sizin ifadeleriniz doğru oluyor diğerlerin söyledikleri yalan ve uyduruk şeylermiş..hadi hayırlısı..keşke sizin dediğiniz gibi olmuş olsaydı...
..
..ha birde sultan murat şehitliğinde mangal yapmak veya içki içmenin doğru olduğunu kimse söylemediki..yanlış her yerde yanlıştır..evet aynı şeyi bizm oralardakı ler içinde ben rahatlıkla söylerim..söylediğim..gibi de mangal yapmam içkide içmem..birde okuduğunu anlamamakla ilgili bir sorunda yaşamiyorum..şükürler olsun..

.sayın ersezer size göre uyduruk şeyler olarak görülen.bazi meseler.anlamak için önce ön yargılardan kendinizi kurtarmanız gerekli..siz seyit onbaşının yaptığına da uyduruk hikalere kor ve işin içinden kolaylıkla çikarsınız..

..ozaman lütfen çanakkale deki bu başarının sırrı neydi siz söyleyınde bizde böyle uyduruk şeylere takılı kalmayalım..

selamlar..

MesajGönderilme zamanı: Çrş May 07, 2008 4:11 pm
gönderen Yılmaz Ersezer
Sayın Ahmet Hamdi Kama;
Söz konusu uydurma Bekir arkadaş tarafından var olduğu iddia edilen Şehitlik karşısındaki içki içilen meyhanedir. Çanakkale şehitliğinin etrafında böyle bir yer yoktur. Yasal olarak da mümkün değildir. Şehitlikler devlet yasası ile korunur. Hani olması gereken bakım vs.. vatan gibi bir derdi ve onun uğrunda canını verenlere saygısı olmayanlar tarafından yapılmasa bile etrafında bahsi geçen türden bir yer açılmasına müsade edilmez. Hele hele Çanakkale'de hiç olmaz, yok zaten. Ben size Sultan Murat şehitliğinin karşısında meyhane var dersem bana yalan söylüyorsun diyeceksiniz değil mi? Durum bundan ibarettir. Arkadaş AB'nin taleplerine meşruluk yaratabilmek için Türklere hakaret ederek onları aşağılayarak haklılık üretmeye çalışmakta. Aslında bunu bizzat kendisi yapmıyor, ona bildirileni buraya aktarıyor, taşıyıcılık yapıyor anlayacağınız. Hani Allah'tan yok o meyhane, olsa hemen teslim edecek Şehitliği ve boğazı AB'ye.

Seyit onbaşı'nın yaptığı, 200 küsür kiloluk bir gülleyi sırtlayıp taşımaktır. Gökten melekler inip taşımadılar o gülleyi, kanlı canlı Seyit onbaşı taşıdı. Şüphesiz gözünü kırpmadan ölüme giden çoluk çocuk genç yaşlı yüzbinlerce insanın vatan aşkıdır bu başarının sırrı. Emperyalist işgal ve sömürüye karşı dünyanın dört bir yanında çok farklı milliyetlerden milyonlarca insan aynı başarıya imzayı canlarıyla atmışlardır. Amerikan işgaline karşı Vietnam milletinin verdiği mücadele, Rus emperyalizmine karşı Afgan milletinin verdiği mücadele, Hitler Almanya'sına karşı Stalingrad önünde canını veren milyonlarca Rus, bugün ABD ve AB emperyalizmine karşı Irak'ta kahramanca savaşan Arap milleti vs.. diye bu liste uzar gider. Komünist Ruslara Stalingrat'da hristiyan melekler inmediğine göre ve okuduğumuz okuyabileceğimiz yüzlerce anı kitabında bizzat Çanakkale'de savaşan her rütbeden Türk askerinin hatıralarında bu tür masallar olmadığına göre (bu tür masallar genellikle bizim ofli hoca türünden vatandaşlar ve magazin gazeteleri-siyasetçileri tarafından uydurulmakta) durumu anlamak ve ifade edebilmek için ilahi sebeplere değil bilimsel akılcı sebeplere yaslanmak gerekir.

Vatan ve millet değerli kavramlardır ve sadece bizim için değil tüm milletler için. Söz konusu olan vatan olduğunda geriye kalan her şey hikayedir. Biz bunu ilk başaran, dünyaya örnek olan bir milletin evlatları olduğumuz için şüphesiz daha fazla dik ve gururluyuz.

Sultan Murat'da ya da başka bir yerde içki içmeme tavrınıza söyleyebileceğim bir şey yok, kişisel tercihinizdir saygı duyarım. Mangal meselesinde ise size katılmam mümkün değil, Sultan Murat'ın eti de suyu da havası da insanımıza hediyedir. Bunu şehitlere saygı meselesine döndürmek şehitlikten kaç metre uzaklaşıldığında et yeme sahasına girilir, kıta sahası nedir gibi komik garip soruların ortaya çıkmasına sebep olacaktır ki ne böyle bir soru soranlarla ne de böyle bir soruya cevap arayanlarla ilgilenmiyorum.

Şehitler biz o topraklarda tarım yapabilelim, kendi fabrikalarımızı çalıştıralım, kendi hayvanlarımızı besleyelim, alalım, satalım, yiyelim diye canlarını verdiler. O topraklarda yabancı çizmeler bize emir vermesin diye. Şimdi yabancıya limanlarımızı, fabrikalarımızı, topraklarımızı, yer altı yer üstü zenginliklerimizi ve hatta şehitliklerimizi pazarlamaya çalışan "din" tüccarlarının milleti yok etmeye yönelik, milli bilinci yok etmeye yönelik çalışmalarının bir parçasıdır bu mesele aslen. Papa'nın elini öpen, dinler arasında diyalog palavrası ile anadoluyu hristiyanlaştırma çabasına maşa olan, Amerika'yı dünya gemisinin kaptanı ilan eden ve ona boyun eğilmesi gerektiğini bildiren unsurların politik-siyasi faaliyetinin bir parçası bu. Çanakkale savaşı ve kurtuluş savaşımız bunlara karşı yapılmıştı zaten, gerekirse ki gerekecek gibi gözüküyor gene yapılacak.