gönderen İlkay Durgun » Cmt Şub 03, 2007 2:34 pm
Sevgili Serkan,
Bende senin söylediklerini anlıyorum.Cinayetin arka planını konuşmak, bu cinayetin arkasındaki gücü deşifre etmeye çalışmak ve bu güçle,yarattıkları ortam ve hatta insanlarla mücadele atmek şüphesizki görevimizdir, elimizden geldiğince...
Ancak,doğru tespitlerle başlamak; yine o mücadeleye çalıştığımız güçlerin yaratmaya çalıştıkları kaosun tuzağına düşmemek için gereklidir.
Elbetteki bu topraklara sadece siyasi cinayetlerin trajedisi yok.Yazılarımdan benim azçok fikrimi biliyorsun.Herzaman kardeşliği,insanın insana olan ihtiyacına,katkısına inanan,tarihten bunların hikayesini bulup okuyan biriyim.Andoluyu batının öğretilerinden bakarak anlayamayacağımızı,anadolunun öğretisinin farklı olduğunu düşünen biriyim.Dolayısı ile sert milliyetçiliğin anadolunun öğretisine ters olduğunu görüyorum.
Milliyetçilik; batı aklının bu topraklara akıttığı bir zehirdir.
Hadi Hrant Dink'in yaptığı metoforun bir benzerinide ben yaparak diyeyimki;bu topraklardan boşalacak o zehirli milliyeçi kanın yerini,anadolunun;birliği,kardeşliği,bütünleşmesi,ruhu,evliyası,direnci ,mücadeleciliği ile kuracağı, asil bağ alacaktır.
Şimdi cinayetin arkasındaki temel motivasyon milliyetçi paranoyadır.Bu paranoyanın arkasında gerçek sebebler vardır elbette;
Diyelimki,askerlerimizin başına çuval geçirilmesi.Diyelimki,ülkemizin doğusundaki etnik kalkışma ve bu kalkışmanın emperyalist AB tarafından sürekli kaşınması.Diyelimki,sorunlu olduğumuz ülkelerin tezlerinin yine AB tarafından bize sürekli dayatılması,ermeni sorununda ermeni tezlerinin,kıbrıs sorununda kıbrıs rum tezlerinin,ege sorununda yunan tezlerinin dayatılması gibi...
Buna yoksulluğu,gelir dağılımdaki adaletsizliği,bu ülkenin en değerli sanayi kuruluşlarının,özelleştirme adı altında yağmalanması,işsizliği,cahilliği,bilgi kirliliği,yabancı servislerinin işbirliği yaptığı organlar eliyle yaptığı psikolojik hatekatları,adalatsizliği,mafyatik kaotik düzenide eklersek,bu milliyetçi paronayanın yeşermesi için, hayli uygun bir ortam olduğu gerçeğini kabul ederiz.
Bütün bunlara rağmen,bu topraklarda yaşayan hiçkimsenin burnunun kanamasına müsade etmememliyiz.Birbirimizi bir odadan bir odaya geçer rahatlığında "hain" olarak suçlamammalıyız.Düşmanlaştırmamalıyız.Ötekileştirmemeliyiz.Çünki karşı karşıya olduğumuz halk,yorgun,işsiz,cahil ve kafası çok karışıktır.Bu olan biten karşısında şaşkındır.Ne acıdırki bu kafa karışıklığı ençokda aydınımızda vardır.Bu halka, yalın, tertemiz gerçeği söylemek durumunda olan aydınımız,dünyaya nerden bakacağını bilemez durumundadır.Çünki, batının o yüksek değerleri,ırakta, ırak halkı ile birlikte imha olmuştur.Bu Sovyetlerin yıkılışından sonraki ikinci travmadır aydınımız için.
O halde ne yapmamız gerekiyor; Batının,batı aklının, bu topraklara akıttığı tüm zehirleri,milliyetçiliği,ayrıştırmayı,sınıflandırmayı,ötekileştirmeliyi bu topraklardan söküp atmamız gerekiyor.Anadolunun kendi aklı vardır,kardeşliği,birlik felsefesi ve bin yıldır bir aradalığı vardır.Güzlim şehirleri vardır.Tekrar Maraş'ı,Sivas'ı,Çorum'u,6-7 eylül'ü yaşamamalıdır bu topraklar.Bu, bunu kaldırabileceğimiz zamanlar değildir.Bunun yaralarını sarabileceğimiz zamanlar değildir.
Bu zamanlar; Emperyalistlerin hemen sınırımızın ötesinde altıyüzellibin müslümanı öldürdüğü,daha fazlasını öldürmek için yığınak yaptığı,bizden insanları, devletleri sürekli tehtit ettiği,çokuluslu şirketleriyle topraklarımızda sömürüyü artırdığı,sanayi kurumlarımızı elimizden aldığı,ahlağın,değerlerimizin dumura uğratıldığı,kendi kendimize yabancılaştığımız,yabancı servislerin cirit attığı vb... zamanlardır.
Şimdi kendimize sormak zorundayız. Biz bu ülkenin vatanseverleri,bu toprakların çocukları, N'yap malıyız?