ŞAHİNKAYA KÖYÜ FORUMU

….Unuttuğumuz Oyunlarımız (!)

…Şöyle yıllar öncesine gittiğimizde bugün ile karşılaştırmak hiç mümkün görünmüyor. O yıllarda bugün olanların hiçbiri yoktu.Yani bunların hepsini sıralamaya gerek yok. Sadece Bilgisayar ve Televizyon yoktu dersek iş anlaşılmış olur..

…Bunlar olmayınca insanlar hep boşlukta kalıyor demektir.O zaman boş zamanı çok olacak demektir.Bu boş zamanları doldurmak için her yaşın kendine göre oyunları vardı.İşte bu oyunların bugün hiçbiri yoktur.Olmadığı gibi onların nasıl oynandığı da unutulmuş durumdadır.Düşünürsek belki bu oyunların neler olduğunu ismen belki hatırlayabiliriz.Ama nasıl oynandığını tam olarak hatırlamamız belki de zor olacaktır. Hele kış geceleri büyük bir zevkle oynanırdı bu oyunların bazıları.Demek ki bu oyunların bir kısmı dışarıda bir kısmı de ev içinde oynanıyordu..

…Ben sadece bu oyunların isimlerini karışık bir şekilde sıralayacağım.Siz dostlarımdan bu oyunların nasıl oynandığını yazmanızı isteyeceğim.Tabi bu oyunları oynamayan gençler hiç duymamış olabilirler.Onlar da geçmişte çevremizde oynanmış oyunlardan haberdar olmuş olacaklar.Oynayanlar tam hatırlıyorsalar kendileri,duymayanlar ise babalarına ya da dedelerine sorarak bu oyunların nasıl oynandığını bizlere nakledebilirler.. Böylece unutulmuş oyunları burada bir araya getirmiş olacağız .Yeni kuşaklara bir belge bırakmış olacağız..

…Benim hatırlayamadığım oyunları da siz yazacaksınız biz buraya ilave edeceğiz inşallah.

…İşte bir zamanlar çevremizde oynanan oyunlar:
1. Yüzük oyunu,
2. Kamçı oyunu,
3. Fincan oyunu,
4. Kibrit oyunu,
5. Beştaş oyunu,
6. Birdirbir oyunu,
7. Kulunkuvar oyunu,
8. Fişek oyunu,
9. Tebenek (Külle) oyunu,
10. Esir oyunu,
11. Çelika oyunu,
12. Körebe oyunu,
13. Leb oyunu,
14. Suda oyunu,
15. Moç oyunu,
16. Boş dolu oyunu,
17. Ziğoyir,
18. Sigara kutuları ile oynanan oyun,(Yerde üst üste yığılarak,leble dağıtılarak oynanan ismini hatırlayamadığım oyun)
19. Dört kişinin sırtında birer kişi olarak oynanan oyun(İsmini hatırlayamadım)
20. Amiral battı oyunu,
21. Şehir,nehir,dağ vs. bulma oyunu,
22. El üstünde kimin eli oyunu,
23. Birkaç kişinin el parmaklarını yan yana koyarak ve bir şeyler söyleyerek oynanan oyun (İsmini hatırlayamadım)
24. Saklanbaç oyunu,
25. Çalı oyunu (Bisküvi,incir vs.)
26. Yazı tura oyunu,
27. Yama topu ile voleybol oyunu,

-İlk anda aklıma genler bunlar…Belki de en iyi bildiğim oyun şu an aklıma gelmemiş olabilir….Unuttuklarımı sizler ilave edersiniz ! Bunun yanında genç ihtiyar daha bir çok şeylerle vakitlerini geçirmeğe çalışırlardı…
-Nasıl oynandığını da tek tek yazarsanız memnun olurum..Her defasında sadece bir oyunun nasıl oynandığını yazarsak daha güzel olur…

-Haydi kolay gelsin !!!!!!!!!

…………22.02.2008…………..Gölcük………………….Muzaffer ALTUNCU……………

28- çizik taş (çizgitaş) oyunu
29-tiktak oyunu
30-lahta oyunu
31-yakantop
32-tenekeli gukku
33-kaçak polis
34-ok-yay
35-borudan kağıt fişek
36-kuşlastiği
37-topaç

benimde aklıma bunlar geldi şimdilik, açıklamalarını daha sonra yaparım

Muzaffer hocam bravvo.Hafızan maşallah yerinde,bana say desniz sayamazdım.Bu kadar oyun olduktan sonra kültürümüzü yozlaştıran diğer oyun araçlarına ne gerek vardı.Hatırlayabildiğim birkaç oyun türünü de ben yazayım,en son ne zaman oynadığımızı sakın sormayın...
1.Esir(İlkokulda)
2.Ğayif(Hayıf esirle aynımıydı,unuttum)
3.Sohbetlerin sonuna doğru BAHÇE açma
4.Yaylada minnacık taşlarla oynadığımız ve 3,6,9...diyerek saydığımız ve küçücük kuyulara taşları koyduğumuz bir oyun.Aklıma şöyle bir ad geldi ĞLUÇ oyunu diye,bilen veya hatırlayan düzeltsin lütfen.
5.Kibrit kutularıının resimli yüzlerini keserek oynadığımız SAYI oyunu
6.Kibrit çöpleriyle,kibrit çöpü kırma oyunu
7.Yumurta tokuşturma
8.Kuku oyunu(Saklambaç olabilir)
9.Özellikle Çaykarada eski mal pazarında gzlice oynanan para döndürme
10.Kiremit parçalarını üst üste yığarak belli bir mesafeden bu kiremit yığınını topla vurarak yıkma oyunu
11.LAYLİKA(sALINCAK) DA bir oyn değil miydi.Sonuçta eğlenmek için bizi bir araya getiriyordu.
12.Bir de benim oynadığım figürsüz horon oyunu vardı.Rahmetli halam Elife Kazancı'ya,rahmetli baba annemle ziyarete gittiğimizde halam bana uşağum biraz horon yap da sana muşmul vereceğim derdi.Ben de muşmulların hatırına o sıcak ortamda kendi kendime oynar izleyenleri kahkahalara boğardım.Neden mi?Herkes bir köşede sıcak sobanın ortamında orta yerde ne oynadığını bilmeyen 119 cm.boyunda bir çocuğu üstelik tartsanız ancak 20-25 kilocuk bir ağırlığılyla bir sağa bir sola dönerken seyretmek sizi de güldürmez midi?Yüce Allaho günleri yaşayan ve şimdi hayatta olmayan değerli insanlarımızı rahmet eylesin.Selam ve sevgilerimle derken aklıma bir oyun daha geldi...
13.Tek mi çift mi oyunu ve seçilmiş ovallikte ceviz yuvarlama oyunu...

Özellikle ramazanda tervih namazına gidildğinde çocuk denecek yaşlardakiler dışarıda anne,baba,dede ve anakalarını beklerdi.Çok azımız camiye girer bildiği kadarıyla namaza iştirak ederdi.Teravih namazı süresince dışardakiler bir tür şekerleme çeşiti olan ve biz ona çikolata dediğimiz ambalaj kağıtında çeşitli numaralar bulunan çikolatalarla ÇEKİ ÇEKME oyunu oynardık.Kimin numarası büyük çıkarsa o kazanırdı.

Katkıda bulunan Dr.Bülent ve Adnan Hocama teşekkür ederim...
-Ne kadar çok oyun çeşiti vardı değil mi ?

Benim sizden isteğim bu oyunların oynanmasını tek tek olmak şartıyle yazmaya başlayın bakalım...Herkes bildiğini yazsın...Ancak birisi yazdığını öteki yazmamaya çalışsın...

Kolay gelsin !!!!!!!!!

Evet buraya kimse uğramıyor,maalesef !
-Sadece oyunların isimlerini yazmakla iş bir kenara idilmiş durumda...Ben bu oyunların nasıl oynandığınında buraya yazılmasını istiyorum...Onun için;
...Adnana Ayaz,
...Kamil Şahin,
...Mahmut Köseoğlu,
ve gönüllü diğer dostların bu sayfaya oyunların nasıl oynandığını yazmalarını istiyorum..Her defasında bir oyunun oynanışı yazılırsa iyi olur..Kontrol edilerek yazılsın ki , bir oyun iki defa oynanmasın !!!

Yöremizdeki kelime deyişlerde de görevli olan Adnan Ayaz ve Kamil Şahin'e fazla da yüklenmemek lazım,diye düşünüyorum ama ?
-Bu üç dost,memleketle irtibatlı olduğu için onlardan istedim..Bak biz nasıl oynandığını tam olarak hatırlayamıyoruz...

Haydi bekliyorum...Bilenler iş başına...Ne duruyorsunuz ?

Elum elum ebenek. gideyurum tebenek.Tebeneğun yolindan indum halep yolina .Halep yoli binpazar. O pazarda ayu var. Ayu beni korkutti. Kulağumi sarkutti. Salim sulim salata sen buni çek.
Hangi parmağa gelirse o parmak oyun dışı kalacak şekilde kırılıp kapatılırdı. Sayma kaldığı yerden tekrar başlatılır ve oyun parmaklar tek kalana kadar sürerdi.
Adnan senin deduğun oyun ğluç değil, tuç tu.

harika ya

NACİ ALTUNCU yazdı:Elum elum ebenek. gideyurum tebenek.Tebeneğun yolindan indum halep yolina .Halep yoli binpazar. O pazarda ayu var. Ayu beni korkutti. Kulağumi sarkutti. Salim sulim salata sen buni çek.
Hangi parmağa gelirse o parmak oyun dışı kalacak şekilde kırılıp kapatılırdı. Sayma kaldığı yerden tekrar başlatılır ve oyun parmaklar tek kalana kadar sürerdi.
Adnan senin deduğun oyun ğluç değil, tuç tu.

harika naci amca, hafizaniza hayranim..

Ben çağrı yaparken amcaoğlu "Naci" aklıma gelmedi değil, elbette geldi ama son zamanlarda buralarda olmayınca çağrım askıda kalır düşüncesiyle onun ismini yazmadım...Bu iş tam ona göre iş...Kusura bakma emiceoğlu !

Senden ricam yukarıda yazılan çevremize ait oyunların oynanış şekillerini bir zahmet buraya yazarsan çok ama çok memnun olurum...Tabi bu arada sana yardımcı olan olur elbet...Böylece bu sayfa uzun zaman elimizin altında kalmış olur..Ve sonunda mükemmel bir arşiv olur...

Eline sağlık Naci,,,,,,,,

-Bu arada Adnan Ayaz ve Kamil Şahin de emiceoğlu Naciye yardımcı olun...
Ve de bilen diğer dostlar !!!!!!!!!

Tenekeli kukku( topla oynanan saklambaçda diyebiliriz.
Karakoncilo (yılbaşı akşamı kamufle olup yapılan değil).1-2 metre çapında bi yuvarlak çivilirdi.Daha sonra oyunun genel alanı belirlenirdi.Oyunculardan biri ebe olurdu.Tek ayak üstünde yuvarlaktan dışarı çıkıp yakalayabildiği herhangi birine tekmeyle vurabilir ama ayağını yere değdirdiği an tüm oyuncuların saldırısına uğradığı bir oyun.Lahta denen oyun bu olabilir.
Küçükken babaannemin bize oynattığı bir oyun vardı.Uzun bir yastık alınır.Yastığın iki ucundan birer kişi tutar,bu kişilerin gözleri bağlı ve ellerinde peşkirden yapılmış bir kamşi var.Sinho hoho diye başlıyordu.Bende oynamıştım ama babaannemin icadımı yoksa başkaları tarafındanda oynanıp oynanmadığını bilmiyorum.

Lahta demek sanırım zaten tekme demek oluyor, oyunun şekli ise tarif ettiğin gibiydi, KÜrşat

E Bize birşey bırakmadınız hepsini yazdınız,bende daha eskiye ilkokul öncesine gideyim,kalıf oyunu diyeyim,herkes güzel katkı yapmış bizde katılmakla katkı yapalım dedim..........

Benim çocukluğumda mesela bebeğim hiç olmamıştı.bezlerden bebekler yapar oynardık.Bide yaylada yapışkan bi çamur vardı.özel bi çamurdu heryerde bulamazdık onu.O çamurlardan kap çanak yapar sofralar kurardık...Bide irfan amcanın bahsettiği kalif oyunu benim çocukluğum bu 3 oyunla geçti

Beş taş oyunu. Palanına oynanan bu oyunu daha çok kızlar oynardı. Kızlar iyide oynardı. Beş bilye büyüklüğünde taş yada kiremitten yapılan taşlarla oynanırdı.
Oyun sırasıyla oynanır.Hata yapıldığı yerde kalınır ve rakip oyuna başlar.
BİRLER- Taşlar yere serilir. İçlerinden biri alınır, havaya atılarakyerdeki taşlar tek tek toplanır. Havaya atılan taşı tutamaz ya da yerdeki taşı tek hamlede alamazsa oyuncu yanar.
İkiler- Taşlar tekrar yere serilir. Biri atılarak yerdeki taşlar ikişer ikişer toplanır.
Üçler- Bu kez yerdeki taşlar üç bir şeklinde iki defada toplanır.
Dörtler- Yerdeki dört taş bir defefada alınır.
Pişt- Dört taş avuç içinde bir taş havaya atılır, avuc içinde taşolan elin işaret parmağı yere dokundurılduğu an "pişt" denilerek atılan taş tutulur.
Lağlalar- Avuçtaki taşlardan biri havaya atılır, diğer dört taş havadan yere bırakılır. Havaya atılan taş tutulur. Sonra taş yeniden havaya atılarak yerdeki taşların tamamı toplanır.
El üsttleri- Taşlar avuç içine alınır tamamı havaya atılır, ve el ters çevrilerek el üstünde tutulmaya çalışılır. El üstünde en az iki tane tutturmak zorunludur. Bunu başaramayan yanar ve birlere geri döner.Eğer ikiden çok taş el üstünde kalırsa bunlar havaya atılır. Avuç içiyle tutulur. Yere düşen taşlar tek tek toplanır.Örneğin elde iki taş kaldıysa ikisi atılır yerdeki taş alınır. Sonra üçü atılır sonra dördü atılır ve yerdeki taş alınarak dördüde tutulur. Biri bile düşse yanılır.
Analar- Oynanmayan elibaş ve orta parmağı kemer yapacak şekide yere konur.Oynanan eldeki taşlar kemer yapılan elin tersinden kemerin önüne atılır.Rakip bu taşlardan birini ebe seçer. Oyuncu diğer taşlardan birini eline alır. O taşı havaya atarak yerdeki taşları tek tek ve bir hamledekemerden geçirir. En son ebeyi geçirir.Bu işlem yapılırken ebeye dokunmak yada diğer taşlara ebe olan taşın çarpması yasaktır. Çarpma olursa oyuncu yanar.
Tüm taşlar kemer altından gçirilrse rakibe bir şans verilir. Rakip havaya atılan taşı alır ve havaya atarak rakibin kemer yaptığı elin altından elini sokarak ebe olan taşı alıp havaya attığı taşı yakalayabilirse palan yemekten kurtulur ve oyun hakkı kendisine geçer. Bu çok zor bir iştir. Bunu başaramazsa bir palan yüklenir.
Bu oyun anlaşmaya bağlı olarak her aşaması üçer kez tekrarlanarak oynanabilir. Öyle oynanırsa üç palan birden yüklenilir.
Haydi herkese iyi oyunlar.