1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

terör diil trafik kazası

MesajGönderilme zamanı: Çrş Tem 19, 2006 4:48 pm
gönderen Yusuf Uysal
son üç aydır trafik kazalarında yaklaşık olarak 1200 ü aşkın insanı kaybettik.kimine göre önemli olmayan bu konuda tüm dünyada top 10 da birinci sıradayız.ve uzun bi dönem(ki bu dönem insanımızdaki cehalet dönemidir)birinciliği kaptıracakta diiliz.duyarlılığımızın dıyarsızlaştığı direksiyon başında 5 dakıka erken olume acele etmemizin bir çok sebebi var tabi.arabanın asfaltı ağlatan ibresi,insanların aklını alan şekli asfaltın tabiri caiz yağ veya bi kesime göre kaymak gibi olması merak etme ben iyi şöförüm gibi kendini trafiğe adamış canavarları bir kısmının rüşvet diil corba parası kabul etmeleri ve en önemlisi bir hanımefendi milletvekilimizin dün polis radarına 193 km hızla yakalanması.ne yazık ki basına yaptığı açıklamada terör zirvesine yetişmek için acele ettiğini sölemesi olayın ne derece büyük olduğunu göstermektedir.

alınan kararlar ve yaptırım gücü bile olmayan yaptırımlar dünyanın en basit cezalarının üç ay içindeki sonucu 1200 ü aşkın ölü.gerçek terör işte budur belkide...aslında herşey insanın içinde olması gerekir toplum olarak bir çok eksik yönümüz olduğu içindir ki hız bariyeri denen icatla yıllardır barışık yaşarız.ve yıllardır devletimizin çelişkili kanunlarıyla bu duruma bi dur diyememişiz.

arkadaşlar trafik terörü için ne yeni bir yasaya nede trafik polisine ihtiyacımız var.sadece trafik kurallarına uymaya çalışmamız daha anlayışlı
ve sakin davranmamız eminimki bu terörü ortadan kaldırmaya yetecektir.

lütfen trafik kurallarına uyalım.

''geç geldi desinler geçmiş olsun demesinler''

MesajGönderilme zamanı: Prş Tem 20, 2006 3:43 pm
gönderen Mehmet Zeki Sarı
dostum güzel bir yaraya parmak bastın teşekkürler geri kalmış ülkelerin malesef bu küçük görünen kayıpları gelişmiş ülkelerle kıyaslanamayacak kadar çok buna bir türlü engel olunamıyor başta ülkemizde olmak üzere .bu durum tamemen yasalarla ilgili değil bence birazda insanın kendisinde olacak. kurallara uymak halkımızın zoruna gidiyor sanırım bunu da hayatlarıyla ödüyorlar yazık

MesajGönderilme zamanı: Prş Tem 20, 2006 4:00 pm
gönderen Yusuf Uysal
evet zekicim malesef bazan bizlerde kurallara uymamaya dikkat ediyoruz nedense.trafik sıkıştığı zaman küfürler edip gereksiz streslere sokuyoruz bedenımızı ve sora gerısı geliyo önce arabayı sağa doğru çevirip doğru adı emniyet olan fakat en emniyetsiz ve tehlıkeli şerite.

MesajGönderilme zamanı: Cum Tem 21, 2006 11:31 am
gönderen Osman Nuri Sarı
sevgili öğretmenim

trafik konusunda çok önemli açıklamalarda bulundun. ama bir konunun üzerinde biraz daha durulması gerektiğine inanıyorum.TRAFİK POLİSLERİ
dediğin gibi çorba parası mı desem ek gelir mi desem her ne ise olduğu sürece( 6 ayda maydanozun yetişmediği bir ülkede sen polis yetiştirisen) bu tarfik terörü asla bitmeyecektir. ben bu konuda kanunların değil polislerimizin bu terörü önleyeceği inancındayım. trafik cezaları arttıkça polislerin ekmeğine yağ sürülüyor. 200 ytl lik bir cezaya karşılık 20 ytl vermeyi kim istemez ki. o halde önce polisler eğitilmeli. siz ce?

selam

MesajGönderilme zamanı: Cum Tem 21, 2006 12:04 pm
gönderen Bahattin Özen
onsarı tebrıkler gunluk kazançlarına bakıyorlar ver parayı geç ama butun polıslerı katmayalım iyilerıde var

MesajGönderilme zamanı: Cum Tem 21, 2006 9:40 pm
gönderen Osman Nuri Sarı
bahattin kardeşim

elbette lafım tüm polislere değil. ama trafik polislernden rüşvet yemeyen kaç kişi var acaba. parmakla sayabilir miyiz? ne dersin.

MesajGönderilme zamanı: Cum Tem 21, 2006 9:44 pm
gönderen Fatih Ağaoğlu
Muhakkak ki iyi polisler var.Yasalar, polise istediği gibi davranma hakkı veriyorsa bu ülkede, yıllar geçse de bu durumun değişmeyeceğine inanıyorum.Ne yalan söyleyeyim insanımız da bu duruma alışmadı değil.Adi bir vaziyet alan bu durum çoğu zaman espirilerimizin içine de işledi.Sadece trafikte değil elbette rüşvet olayı.Araştırmalara göre rüşvetin en yaygın olduğu ilk beş devletten biriyiz.Süper ya nihayet herhangi bir sıralama da ilk beşe girebildik...

MesajGönderilme zamanı: Cmt Tem 22, 2006 3:11 pm
gönderen Mehmet Zeki Sarı
benim memurum işini bilir lafını bilmem hatırlayanınız var mı? fazla lafa gerek yok bu lafın ardından hepinize katılıyorum
:D :D :D

MesajGönderilme zamanı: Cmt Ağu 05, 2006 9:42 am
gönderen Yusuf Uysal
bu arada bu yazının uzerınden tam bı hafta sonra ehlıyetıme 6 ay el kondu........

MesajGönderilme zamanı: Cum Eyl 08, 2006 5:22 pm
gönderen Fatma Hicran Toplaoğlu
Arkadaşlar konu ile ilgili güzel bir hikaye okudur.. ve sizlerle paylaşmak istedim..


Güneşli bir gündü.
Kadın parkta yanında oturan adama "Bakın, salıncakta
sallanan şu kırmızı kazaklı çocuk benim oğlum"
dedi.


Adam gülümseyerek "Güzel bir oğlunuz var" dedi.
Diğer salıncaktaki mavi

kazaklı çocukda benim oğlum"

Sonra saatine baktı ve "Heyyy, Todd, sanırım
artık gitme zamanı" diye

seslendi oğluna.

Çocuk salıncakta yükselirken "Beş dakika daha
baba, lütfen yalnızca beş

dakika daha" diye karşılık verdi babasına.

Adam başını "peki" anlamında sallayınca çocuk
neşeyle sallanmaya devam

etti.

Dakikalar sonra adam ayağa kalkarak tekrar
seslendi oğluna "Todd, artık

gidelim mi, ne dersin?"

Çocuk yine gitmeye isteksiz "Ne olur baba, beş
dakika daha, lütfen, beş

dakika daha" diye bağırdı babasına.

Adam" Tamam" deyince çocuk kahkahalar atarak
sallanmaya devam etti.

Sonunda kadın dayanamadı ve sesinde gizli bir
hayranlıkla "Ne kadar


sabırlı bir babasınız" dedi .

Adam gülümsedi kadına. "Sabır değil yaptığım
bayan" dedi. "Büyük oğlum

Tommy'yi geçen yıl burada sarhoş bir sürücünün
çarpması sonucu kaybettim.

Buraya yakın yolda bisiklet sürüyordu. Tommy'e
hiç yeterince zaman

ayırmamıstım. Oysa şimdi onunla beş dakika daha
fazla birlikte olabilmek

için herşeyi yapardım. Todd'la ayni hatayı
yapmayacağıma söz verdim kendi

kendime..



O her "Beş dakika daha baba" dediği zaman ,
oyun oynamak için beş dakika
daha kazandığını düşünüyor, oysa işin gerçeği
ne biliyor musunuz? Ben onu

oyun oynarken beş dakika daha fazla
izleyebiliyorum, asıl kazanan benim"

MesajGönderilme zamanı: Cmt Eyl 23, 2006 11:48 pm
gönderen Hasan Aydınlı
fatma paylaşımın çok güzel saolasın..

uysal istanbul trafiğinde kurallara uyduğun zaman daha çok tehlike altında oluyorsun bence kurallara uymak değilde araba kullanmayı bilmek önemli şöförüm deyip sadece gaza basmayla şöför olunmuyor trafikte ise böyle dengesizler çok sadece gaza basar karşısındakini kollamaz ben babamdan bir tek şey öğrendim kendini değil karşındakini kola derdi hep halada diyor :) demem o ki herşey kurallarda bitmiyor..