gönderen Mehmet Aydinli » Cmt Mar 11, 2006 5:23 pm
Ateş ve barut , doğu için sanki savaş ve yoksulluğun uygulama alanı olarak icat edilmiş.Savaşlar,yoksulluk ve gerikalmışlık sanki doğunun yazgısı olmuşdur.Bundada en büyük payı cehalet yaratmışdır.Cehalet ,yoksulluk ve gerikalmışlığın baş mimarı olarak herzaman kendini göstermişdir.Anlatmak istediğim doğu dünya için geçerli olduğu kadar,çoğu ülkelerde olduğukadar ülkemiz sınırları içerisindeki doğular içinde geçerlidir .Ülkemizin yarısından çoğunda cehaletden dolayı gerikalmışlık ve yoksulluk yaşanmıyormu? İçanadoludan Doğukaradenize ,Doğu ve Güneydoğuanadoluya kadar ,turizm cenneti Akdenizin bile doğusunda yaşanmıyormu cehaletten doğan gerikalmışlık ve yoksulluk.Bu cehaletin ve yoksulluğun yarattığı insaların, metropollerde bile nasıl yaşadığını ve nelerin peşinde koştuğunu herkes görmüyormu.Hala bu insanların cahil tutulmaya çalışıldığını ve duyarsız kalındığını.İnsanların hiçbir zaman bu cehaletten doğan yoksullukdan ,kendi çıkarları doğrultusunda Zübüklükden kurtulmak istenmediğini görmüyoruzmuyuz.Aslında neredeyse hepimiz birer Zübük olduğumuzun bilefarkında değiliz.
Ülkemiz sınırlarında ateşi terör olarakda yıllarca yaşamış ve yaşamaktayızda.Bunun sebeplerinden en büyüğü cehaletdir.Okumuş ve tahsil görmüş cehalet zincirini kırmış toplumlarda savaş Dünya savaşları olarak ve terörde ancak devletlerin birbirlerine yaptırmış olduğu ve yine cehaletle yetişmiş insanlara yaptırılmakda ve yapılmaktadır.Tekerleğin icat edilmeside bilim ve teknolojinin gelişmesine yol göstermiş.Fakat doğu hiçbir zaman bunu kullanmaya başlayamamış ve bu sebeplerden dolayı kullanamamış.Cehaletin faturasını savaş ve yoksulluklarla ödemiş ve ödemeye devam etmektedir. Ortadoğu ,Uzakdoğu,yakındoğu ,Asya hep bu ateşden nasipini almamışmı ? ve almıyormu?..Yıllarca savaş gerikalmışlık ve yoksulluklar sanki yazgıları olmuş kendilerini ve çevrelerinide etkilemişler ve zarara uğratmışlar.Maddi ve manevi bütün zararr yine kendileri ödemişlerdir ve ödemeye devam etmektedirler.Bilim ve teknolojinin yüksek düzeyde kulanıcısı,sözde Birleşmiş Milletlerin kurucuları ,İnsanhakları savunucuları ve özgürlükler diyarı batının ,kendilerinin etrafında bile hiç istemedikleri bu ateşi başkaları için istemeleri ve bu ateşi seyretmeleri nekadar şöven ve bencil olduklarının göstergesi değilmi?Yeni savaşlar yaratmak içinde uğraşmaya veya çıkartmak isteyen emperyalist güçlere destek olmaya devam etmektedirler.İstanbulun fethi kadar Trabzonun fethide önemlidir ,Trabzon fethedilmeden İstanbulun fethi yarım kalır diyen Fatih Sultan Mehmetin bu sözünün önemini herhalde dış güçler daha iyi kavramışlarki birçok senaryolar ve planlar Trabzon üzerinden yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir.Trabzonda , diğer bölgelerde yaşayanlar ve Türk milleti olarak bizler hep birlikte önce etrafımızdan başlayarak cehaleti ve cehaletten kalan kalıntıları yıkalım ve yeni savaşlarda kullanılmayalım.Yoksulluğu dahi yaşarsak şerefimizle yaşayalım. Ateşin ve barutun icatı ile savaş ve yoksulluğun çok olduğu yöne doğru değil ,tekerleğin icatıyla bilim ve teknolojiye yönelen yöne doğru yol alalım.Cehalet zincirlerini hep beraber bencillik yapmadan kıralım.