"GECELEYİN YAYLADA PARAGAF YAPACAĞUK, SEVDALİ AŞIKLARA TÜRKİLER ATACAĞUK" Her cuma akşamı saat 21:00'de bu başlık altında buluşuyor ve paragaf yapıyoruz. Elbet de davetlimizsiniz!..
kadim dost sakal brakmış, büyüyüp adam olmuş az yukarda tabutta, birinin benzi solmuş deriz ki "Ya İlahi", vadesi onun dolmuş ölüm ölmüyor dostlar, gerçeği görün artık
bülbül on türkü söyler, dokuzu gül üstüne nağmeler sessiz kalır, mahzun başlar her güne gurbetin akşamları, çöker zemheri yine bülbülün figanı, güle ulaşmaz artık
Gönül darda, yar nerde?” diyenler içmeli mi? Aşk sarhoşu olup da kendinden geçmeli mi? Kolay yollar var iken zor olanı seçmeli mi? Acıların şairi, bir cevap verir artık.
hasret içtim bi dünya, ab-ı hayat olmalı gönül bu, o da ister, pür neşeyle dolmalı acılar uçup gitsin, gönül sefa bulmalı arifler duayenler, anlasın beni artık
Şairler iki çeşit ne yazık içeni var, İlahi aşk gönülden kötü hisleri kovar, Bir besmele her zaman çokça belayı savar, Acılar şairinden cevap gelemez artık.
aşk yolu elemlidir, nice çile çektirir vuslata izin vermez, beyaz gömlek diktirir gülizardan koparır, güle diken ektirir bir bade aşk şarabı, götürür beni artık
Nağme varsa bir yerde, orda sessizlik olmaz. Duygu yüklüyse insan zemheriye yer kalmaz, Sözler kifayet vermez, kalem mürekkep almaz. Bak işte o ahvalde, sen sen değilsin artık.
ne şairim ne ozan, cahil "abdal" biriyim ariflerin kitmiri, ellerinin kiriyim can verdi Yüce Rabbim, ölü değil diriyim fazla söze ne gerek, kabul eyleyin artık