PARAGAF-278.....11.01.2013.....CUMA BULUŞMASINA HOŞ GELDİNİZ

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Güzel yazıyorsunuz benim dilim tutuldu,
Bakıyorum burası bu akşam unutuldu,
Misafiri gelenler bir şekilde kurtuldu,
Paragaf konusunda içimde hastalık var.

[İhsan Şahin]

gurbet elde misafir, binde bir gelir bize
burası Avrupa'dır, gerek yok fazla söze
her paragaf akşamı, bir şeyler olur size
bu ne biçim mazeret, bu işte bir yanlış var

[Ahmet Üstünbaş]

Çok yanlış yere geldik, benim düşüncem öyle,
Çoğu çıktı buradan, doğru değil mi söyle,
İrtibat kesilmesin, ÇAYKARA' daki köyle,
Allah bizi korusun, kaderde bilmem ne var !!..,

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Sevenler buluşuyor sanalda konuşuyor,
Gerçek olmasa bile el ele tutuşuyor,
Dostların arasında kelebek uçuşuyor,
Kelebek kanadında sanıyorum sevgi var.

[İhsan Şahin]

Üstünbaş' ta göründü, aştı geldi kıranı
hoca sende uyuma, kayıp etme sıranı
haz etmem paragaftan, ayrı gayrı duranı
kalem ehli üstadlar, yazdıkları sözler var

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Doğru söyler İhsan’ım değiştirin günleri,
Arar oldum inanın unutulmaz dünleri,
Yaşar olduk ne yazık burada hüzünleri,
Hüzünün arkasında deyin bakım neler var.

[Ahmet Üstünbaş]

Yarım asır olmadı, geleli Kırıkhan' a,
Buradaki durumu, etraflıca sorsana,
Geçim burda zorlaştı, nedenini bulsana,
Arif olan anladı, izaha ne gerek var !!..

[İhsan Şahin]

herkes çekildi gitti, yine kaldım baş başa
o zaman bende derim, Hacaloğlu çok yaşa
ayrılıp sıvışanlar, başını vursun taşa
beklediğim kimseler, daha daha kimler var

[İhsan Şahin]

TÜRBANLI HALİME


Üstünü kapatmış altını açmış
Bu kız örtünmeyi, şaka sanıyor
Daracık giysiden, vücudu taşmış
Dışını kapatmış, içi yanıyor

Defileye çıkmış, manken misali
Kendini beğenmiş, şeytan timsali
Açılmış saçılmış, yoktur emsali
Allah’ı kandırmış, öyle sanıyor

Kaşını aldırmış, makyajı bütün
Endamı numune, mermerden sütün
Ulu orta yerde, çekiyor tütün
Kılavuzu karga, ona kanıyor

Telefonu sokmuş, arka cebine
Sağa sola bakar, nerde tepine
Gören lanet okur, haylaz tipine
Sokaklara düşmüş, herkes tanıyor

Tesettürde gaye, ilgi çekmemek
Şehvet tohumları, kalbe ekmemek
Mizanda gözyaşı, çekip dökmemek
Halis niyet nefsi, böyle yeniyor.

Hacaloğlu
18/07/2012

[İhsan Şahin]

ERLİK KALMAMIŞ


Bu millet bozulmuş, tarumar olmuş
Ayarında saflık, kıymet kalmamış
Yolcu hana girmiş, handa baş olmuş
Ahali uyumuş, gören olmamış

Kıblesi değişmiş, görmez önünü
Aslını unutmuş, bilmez dününü
Ecnebi dünyaya, dönmüş yönünü
O günden bu güne, huzur bulmamış

Umrunda mı artık, vatanı dini
Kimisi kan kusar, kimi de kini
Sözünü unutmuş, bozmuş ahdini
Yiğitlik tükenmiş, erlik kalmamış

Burnunun önünde yanıyor orman
Mecali tükenmiş, kalmamış derman
Hak katından bir gün, yazılır ferman
Onlarca musibet, ilham almamış

Bu millet, o millet, birisi yalan
“Türk gibi kuvvetli” akılda kalan
Özünden girilmiş, edilmiş talan
Çilegahta küpü, henüz dolmamış

Hacaloğlu
01/08/2012
Çerkezköy

[İhsan Şahin]

NASIL GÜLERİM

Vatanımda varken, terör belası
Kan ağlıyor gönlüm, nasıl gülerim
Minareden her gün, şehit salası
Okurken Müezzin, nasıl gülerim

Yanaktan süzülen, yaşlar akarken
Yetim kalan yavru, masum bakarken
Analar bacılar, ağıt yakarken
Gün mahşerim olur, nasıl gülerim

Yara derinleşmiş, deva bulmuyor
Millet sükut olmuş, yüzü gülmüyor
Hainler mecliste, aklım almıyor
Kahrımdan ölmüşüm, nasıl gülerim

Otuz yıldan beri, nutuk dinledik
Tuz bastık yaraya, içten inledik
Sevdayı tükettik, özü kinledik
Umudum kalmadı, nasıl gülerim

Açılım başlattık, buyur eyledik
Yalvardık yakardık, etmen söyledik
İtin büyüğünü, gittik beyledik
Yaram çok derinde, nasıl gülerim

Çaresi var iken, çaresiz olduk
İş işten geçti ya, saçımız yolduk
Kahpeye inandık, gül gibi solduk
Kan ağlar yüreğim, nasıl gülerim

Hacaloğlu der ki, millet uyansın
Aslına yaslansın, Hakka dayansın
Türk İslam renginden, giysin boyansın
O zaman bir bakın, nasıl gülerim

Hacaloğlu
24/08/2012
Çerkezköy

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Her nedense gizli güreşirsin,

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Saat: 22.22

[Meltem Ayal Nacar]

Öyle kararsızım ki yazsam mı yazmasam mı
Bu çekimser halime kızsam mı kızmasam mı
Selam veri meclise sızsam mı sızmasam mı
Sebebi hayır ola bende de bir haller var




.

[Ahmet Üstünbaş]

Çok soğuk var burada, sizin oralar nasıl,
Yak sobayı arkadaş, yanında uzan kasıl,
Bilgisayar nere de, onu bilmeli asıl,
Benim oda çok soğuk, bildiğiniz ayaz var !!..