VAYBENI ATISMASI..

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Biz bir aile olduk ölüm bizi ayırır,
Bilenler bilmeyeni gizli gizli kayırır,
Bu siteyi sevenler sayfalarda haykırır,
Bana ilgi göstermez gidemem dergahına…

İsteyenler her zaman sitede olabilir,
İstemeyen olursa ayrıda kalabilir,
İnsan duygularını acabaki kimbilir,
İnsanı incitenin giremem dergahına…

Zararı yok sizlerle günleri paylaşalım,
Zor durumda herkesle konuşup anlaşalım,
Zillet değil huzura hep beraber koşalım,
Zemin sağlam olmasa veremem emeğimi..

[Adnan Ayaz]

Birisi alamadı hızını yazmak ile
Bir yere varamayız habire kızmak ile
Ne geçer elimize morali bozmak ile
Kıymetimi bilene harcarım emeğimi

Yokuşlara tırmandım başladım teklemeye
Yalnızlık korkusuyla başladım beklemeye
Çok yakında başlarım artık emeklemeye
Bana destek olana harcarım emeğimi

Ne yazlar geldi geçti neleri var sırada
Kalmışsa değer verin eldeki küsürata
Yetenekli gençleri bekliyorum burada
Gelmesini bilene açarım kapıları

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

İnsan çok rahatlıyor yazılan yazılardan,
Hiç haber alamadık dediğin kuzulardan,
Allah’ım hep korusun bizleri kazalardan,
Gelmek isteyenlere açalım kapıları…

Dörtlükleri yazarız ne güzel sayfalara,
İhtiyaç duyuyoruz samimi tayfalara,
Hasret kalıyor insan o ortak sofralara,
Gelirler ümidiyle açalım kapıları…

Ben huzur buluyorum sizlerin arasında,
Sanki geziniyorum o Kuşmer yaylasında,
Elbet olmak isterim dostların ortasında,
Gelin yine birlikte yapalım gönülleri…

[İhsan Şahin]

Dersun ki bulunmazler numunedur kaybana
Munzurları bir karış uzanuyur kervana
Hataları yüz kere tebliğ eyledum sana
İnadum inat dersun kırarsun gönülleri

Mavi mavi çizerum hatalarun altını
Aynı tas aynı hamam zorlarsunuz sabrımı
Elbette koyacağım ustalara tavrımı
Yedi kat muşambaya sararsın gönülleri

Bilirim kıymetini katlanırım çilene
Sözümüz olmaz bizim elbette ki bilene
“ğirli” rüya görmeyiz arkamızdan gülene
Pişman olur da bir gün ararsın bu günleri

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Seninle uğraşamam deyip çekileceğim,
Senin bu ahlağını şikayet edeceğim,
Bilmem ki dediğimi nasıl dinleteceğim,
Bakalım kimler arar azizim bu günleri...

Msn telefon var hal edersin işini,
Bir gün birisi kırar o çekilmez dişini,
Kim bilir indirir de nazikane şişini,
Elbette biri sorar azizim bu günleri...

Ben ustat olduğumu hiçbir zaman demedim,
Bu senin uslubunu doğrusu hiç sevmedim,
Böyle olacağını inanırsan bilmedim,
Elbette dostlar kızar bizim habu hallere...

[Adnan Ayaz]

Muzafferim ne bekler bu seyirde barışı
Yüreğumi doğradi İhsan'a yalvarışı
Her zaman karıştırır metre ile karışı
Hala alışmadun mi ondaki bu hallere

Ustaca vuruşları yapar acı söz ile
Dört açar öyle bakar mares etmiş göz ile
Tansiyoni yüksektur arası yok tuz ile
Allah'um şifa versun ondaki bu hallere

Oyundan çıkmak olmaz oyunu yıkmak olmaz
Bizi seven dostlardan ebedi bıkmak olmaz
Gönül kapılarını kapatıp kaçmak olmaz
Bize eldeki lazım daldaki kuş şüpheli

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Adnan Hoca üzülme her zaman buradayım,
Ben her zaman sitede sayfada sıradayım,
Müdavimlik işine ben gönüllü adayım,
Sanmasın ki dostlarım dediklerim şüpheli…

Ben İhsanı tanırım küçük yaşımdan beri,
Onun o dörtlükleri maşallah seri seri,
Alırsa bedduamı kalır kemikle deri,
Aldıklarım sağlamda verdiklerim şüpheli…

Adam işi büyüttü başka dallara konar,
İyi niyetli bu dost iyi sözlere kanar,
Bu dünyayı bilemem ahrette mutlak yanar,
Onun dediği olsun sevdiklerim sağolsun…

[İhsan Şahin]

Köşeden atıp tutma meydana gel göreyim
Bekliyorum o günü seni yere sereyim
Defterini dürerek sol eline vereyim
Katılmadın dergaha o inadın sağ olsun

Olmaz sizinle işim(!!!) ben sizleri aşmışım(!!!)
Daha büyük limana sizden önce varmışım
Eski dost düşman olmaz ben buna inanmışım
“Şurda” lardan aldığın o ruhsatın sağ olsun

Dua ile bedduan yetmez benum ahuma
Ahirette yanmağı anlat sen külahıma
“Şumburlomp” gidecesun gelmedun dergahuma
“Sırat”ta görüşürsek suratın kızarmasun

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Yavaşlamış bu sayfa nerededir ustatlar,
Trabzonun düşüşüyle boş kalıyor statlar,
Ne zaman başlayacak heyecanlı startlar,
Sevgili İhsan Şahin bir yerin kızarmasun..

Memleketin durumu kimisini üzüyor,
Bazıları kenardan olanları süzüyor,
Trabzondaki ustadım bir yerlerde yüzüyor,
Sevgili Adnan Hoca ellerin kızarmasun….

Ben de üzülüyorum ülkenin bu haline,
Bazıları dolamış Obamayı diline,
Beklide kapılmışız o adamın seline,
Savgili Kaymakamım dillerin dolaşmasın…

[İhsan Şahin]

Vereseler çürüktür reddi miras ederler
Burunları çok büyük doğrusuna giderler
Lafazanlık gelince ön sıraya biterler
Cümlesine söyleyin ortada dolaşmasın

Saatçı mühim değil o zaten tescillidir
Adnan Ayaz dediğin soyadından bellidir
Kırdıkları fincanlar kırk beş değil ellidir
Onlara tembihleyin ortada dolaşmayın

Dünya hali böyledir muhtaç eder kaçkına
Yalan mı söylüyorum deyin Allah aşkına
Bu dönekler yüzünden ben de döndüm şaşkına
Tövbe eyleyip gelin bekliyorum dergaha

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Ben sana şaşıyorum hiç başka işin yok mu,
Büfede çalışırken yoksa zamanın çok mu,
Bilmem hiç yemiyorsun yoksa hep karnın tok mu,
Bu kadar çok yakınma göndereyim dergaha…

Bu dediğin dostlarım çalışıyor bilirsin,
Beklide o dostlarca fazla da sevilirsin,
Bakıyorum onlara yumrukla gerilirsin,
Ben diyorum sakınma göndereyim dergaha…

Bakarsın işin sonu kötüde olabilir,
Bu kadar ah alırsan yüzünde solabilir,
Bir gün gelir o dostlar saçını yolabilir,
Bu kadar çok bakınma çağırayım siteye….

[Adnan Ayaz]

Ne diyeyim bilemem halimi bilmeyene
Bu meclisi terkedip bir daha gelmeyene
Bakar gibi olup da gerçeği görmeyene
Emeğim geçmedi mi acaba bu siteye?

Bizi hep hırpalıyor kuru boktan yalanlar
Çeksin gitsin isterse bu gönlüme dolanlar
Unuturum sanmasın hatırası olanlar
Üyeliğim bakidir siz varsanız,siteye

Soyadıma laf attı "ŞAHİNİM" heves ile
Ne evliyalar gördüm dolaşır abdest ile
Bizimkinde perva yok,konuşur hep rest ile
Bilmeyurum nasıldır dergahında edebi???????????????

[İhsan Şahin]

Hal soranlar sağ olsun gerisine ne gerek
İhmal ettin siteyi dayanmıyor bu yürek
Emeğine karşılık dergahıma gelerek
Belletirler sana da… görmediğin edebi

“çekip gitsin” diyerek kimlere duyurursun
Daha açık konuşta on ikiden vurursun
Sevenler sevmeyenler dergahıma buyursun
Öğretirler orada sevmediğin edebi

Hata nisyan müstesna evel Allah nesepte
Maksatları aşarız, haklı olmaz sebepte
Hiçbir şey kabul değil bu şekilde edepte
Dost diye gönül açtın… bilmediğin değil ki

[Adnan Ayaz]

Bir hallar oldu sende ne taraftan yazayım
Seçimler oldu amma ne muhtar ne azayım
Dost isen doğru dersin niçin sana kızayım
Amacım maksatımı burda aşmak değil ki

Çarçabuk geçen yıllar bizi aldı yoğurdu
Hoşgörü ölçüsünde dostlukları doğurdu
Sütten ağızım yandı üflüyorum yoğurtu
Niyetim dergahına hemen koşmak değil ki

Yolum düşerse elbet ziyaret edeceğim
İkramın ne olursa şüphesiz içeceğim
Dostlara şifa sunan doğada bir çiçeğim
Hak yolunda edeple çizgiden taşmak olmaz

[İhsan Şahin]

Bir haller oldu bana bak bunu anlıyorsun
Evliyalık nişanı ne güzel kavrıyorsun
Bile bile muhterem inatta ediyorsun
Senin gibi dervişe destursuz kelam olmaz

hemen koş dergahıma heder etme zamanı
Sınırdadur yaşların tutmaz dizin dermanı
Bu minvalde yazılır Evliyanın fermanı
Farza uygun değilse her dilek selam olmaz

Misafir kabul etmem senin gibi dervişi
Yerini belli eyle bitirelim bu işi
Gelmezsen dergahıma çekiyorum ben fişi
Bundan sonra zannetmem hallarun iflah olur