GUNLUK SOHBETLERIMIZ BU BASLIKTA OLSUN..

[Muhammet Şahin]

Kırıkhan dan herkese selamlar. Hayırlı günler ve de hayırlı haftalar.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun diyecektim. Ancak o imkan maalesef elimizden alındı.
Sevgili Muzaffer Hoca dün protokolde yaktum. Çünkü protokol yoktu. O senin dediğin bayramlar mazide kaldı.
Sadece İlçe Milli Eğitim Müdürü Atatürk Anıtına bir çelenk sundu o kadar. Aha sana Milli Bayram.
Daha ne deyeyim. Allah herkese niyetine göre versin.

Hayude kalın sağlıcakla.


.

[Ahmet Üstünbaş]

Bugün 24 Nisan 2013 Çarşamba (Bismillahirrahmanirrahim.)

KIRIKHAN' dan cümle izleyenlere selamlarımı sunuyorum. Sağlıklı günler diliyorum.

Şaka yoluyla söylenmiş olsa bile akıllı insanın ders almayacağı söz yoktur. Ama cahilin önünde yüzlerce hikmetlerden bahsetsen, bu onun kulağına şaka gibi gelir. (Sadi Şirazi)

[Mahmut Köseoğlu]

iyi günler of dan selamlar. Bu gün hava açtı of da köyden haberim yok dün köyde yağıyordu. belirkin bir soğuk var yükseklere kar yağdı.

[Arslan Kamaoğlu]

Hepinize selamlar
Reyhanlı'da yaramazlık yok.Havalar düzeldi.
Allah'a emanet olun.

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Artık Bahar geldi diyebiliriz.
Bakalım Altuncuyu bundan sonra kim tutabilir.
Rabbim nasip ettiği ölçüde Gölcüğü terk etmeye hazırlanıyor.
Nerelere gitmek nasip olur onu bilemez tabi.Ama herhalde ufukta ilk durak İstanbul.
Şahinkayalıların buluşmasında olmasa olmaz tabi,erkenden yerimizi alalım bakarsın yer kalmaz.

Gölcükten selam ve sevgilerimi gönderiyorum.



.

[Mustafa Şahin]

GÖNÜL DOSTU
Eylül ayının ilk haftasıydı. Güz kendini göstermeye başlamıştı. Havaların yağışlı olması sebebiyle çayırcılık bitmemişti. Mahalleli havalar açsın diye dua ediyordu. Okulların açılması yaklaşmıştı. Çocuklarından ikisi ortaokula, biri de ilkokula gidiyordu. Hepsinin de ihtiyaçları vardı. Akşam üstü tahta balkonda otururken bunları düşünüyordu. Saatine baktı. Ezan zamanı gelmişti. Tahta hayatın ucuna geçti ve akşam ezanını okudu. Mahalleli onun ezanı ile zamanı bilirdi. Ezan bitti. Bir süre daha bekledi. Büyük oğlu ile ortanca oğlu eve gelmemişlerdi. Namaz vakti geçmeden gelselerdi. Cemaatle namaz kılarlardı, ne güzel olurdu, diye geçti içinden. Akşam namazının vakti kısa olduğu için daha fazla beklemedi, kalktı namazını kıldı. Çocuklar hala gelmemişlerdi. Dışarı çıktı, yola baktı, gelen yoktu. Onunun sinirlendiği, birilerine kızdığı nadir görülürdü. Kendi kendine söylenmeye başladı.
-Ah bu çocuklar! Nerde kaldılar?
Eşi :
- Gelirler, onlar artık çocuk değiller, belki arkadaşları ile beraberlerdir.
-Olsun yine de haber vermeleri gerekirdi.
Eşi ile aralarında bu konuşma olurken ortanca oğlu içeri girdi. Babası hafif yüksek bir sesle:
-Namazını kıldın mı? Vakit geçiyor hemen kıl.
Oğlu:
- Kıldım baba, dedi.
Şevki amca inanmadı, ancak bir şey de demedi. Az sonra büyük oğlu geldi. Ona da aynı soruyu sordu. O da:
-Kıldım baba, diye cevap verdi. Ona da bir şey demedi.
Fatma hala sofrayı hazırladı. Kavrulmuş turşunun zagota kokusu yayılmıştı. Yemeğe oturdular. Turşu, arkasından da unlu lahana çorbası. Karınlarını doyurdular. O gece ırgatlık vardı. Bu ırgatlığa gitmek istiyorlardı. Ancak izin almaktan korkuyorlardı. Şevki amca yatsı ezanını okudu. Ortanca oğlan atıldı.
-Baba yatsı namazını cemaatle kılalım mı? Diye sordu. Şevki amca memnun oldu.Böyle bir teklif beklemiyordu. Abdestler alındı,yatsı namazı kılındı. Ortanca oğlan annesine:
-Biz ırgatlığa gideceğiz, babamı yatmaya götürür müsün? Dedi. Annesi:
Hoca! Baksana hava açacak gibi duruyor. İstersen yatalım, dedi. Hoca bir şeyler sezdi ama bir şey demedi. Kalktı , odasına gitti, Ayet-ül kürsi “ yi okudu ve yattı. Gözü bir türlü uyku tutmuyordu. Delikanlılar bir süre bekledikten sonra gizlice evden çıktılar. Irgatlık neşeli geçmemişti, erkenden eve döndüler. Babalarının moralinin niçin bozuk olduğunu tartıştılar. Karşılıklı birbirlerini suçladılar. Öylece uykuya daldılar.
Şevki Hoca sabaha bir saat kala kalktı, bir cüz okudu. Mahalle halkı derin uykusunda, her taraf sükunet içindeydi. Yalnızca sabahın serin rüzgarı ile coşan kuşların neşeli cıvıltıları duyuluyordu. Ezan zamanı gelmişti. Her zamankinden daha garip bir sesle sabah ezanını okudu. Hadi boğazında bu ezan sesi yangılanıyordu. Bir taraftan da Cevahir’in horozu ötüyordu. Komşular yavaş yavaş yataklarından kalkıyorlardı. Şevki Hoca önce eşi Fatma halayı daha sonra da çocuklarını namaz için uyandırdı. Mustafa bir türlü uyanmak istemiyordu. Zorla da olsa o da kalktı ve birlikte namazı kıldılar. Şevki Hoca yatmadı. Derin düşüncelere daldı. Ne düşündüğünü eşine bile söylemedi.
Trabzon 04.02.2013



.

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Gönül dostundan teşekkür,
Şevki amca,ortanca oğlu deyince ben üzerime aldım gitti.
Güzel bir şekilde emek verilip hayattan bir kesit ele alınmış ve başarılı bir şekilde paylaşılmıştır.
Ezan da tuzu biberi,
Hakikatten ezanların duyulmadığı o zamanlarda babamın ezanı Mimilosta bile yankılanırdı.
O yaşlarda babamın pek ısrarcı olmasa bile her zaman namaz kılmamızı istemesi gerçeği de dile getirilmiştir.
Tabi bazı yerler tam örtüşmese de çok güzel bir anlatımla bizlere sunulmuştur.
Can dostum tekrar teşekkürler.



.

[Muhammet Şahin]

Kırıkhan dan herkese selamlar. Hayırlı günler.
Bu cenahtan da şükür yaramazlık yok.

Sevgili Müfettiş çok güzel yazdı . Eline sağlık. Ancak Şevki amca ve üç erkek çocuk bana göre yanıltma. Yoksa kendisini mi bu arada anlatmağa çalıştı.
Her iki türlü de gerçekleri yansıttığından çok mükemmel bir anlatım.

Hikaye yazmağa başlasa eyi olur. Kendisini nobel e aday gosteruruk, kazanur. Bizda iftiharla deruk ki bazılarınun Pamuk i var ise bizum da Müfettişumuz var.

Hayde kalun sağlucakla.



.

[Ahmet Üstünbaş]

Bugün 25 Nisan 2013 Perşembe (Bismillahirrahmanirrahim.)

KIRIKHAN' dan cümle izleyenlere selamlarımı sunuyorum. Sağlıklı günler diliyorum.

Yukardaki anı çok güzel dile getirilmiş. Kaleme alana teşekkür ediyorum. Haci Şevki Hoca' yi da rahmetle anıyorum. Tüm ölülerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun. Allah iman dan ayırmasın.

Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir. (Atatürk)

[Kamil Şahin]

Herkese Ordu'dan selamlar ve saygılar gönderiyorum...!

Değerli dostlar,,, amcaoğlu Mustafa ŞAHİN(müfettiş) kardeşimin yazını zevkle iki kere okudum.Sıra dışı bir yazıydı.Böyle yazılara ihtiyacımız var zaman zaman.Bazanda Adnan AYAZ yazıyor böyle şeyler.Güzelde oluyor.

Ezan ile ilgili yazı olunca ister istemez 7-8 sene evvel kızım Ayşe Büşra ŞAHİN ile anabodamoya amcası Mustafa ağabime ziyarete gittik.Orda hayatta bir höparlör görümce''Amca bu ne dedi..?''Kızım hoparlör anfisi var,ezan okuyorum,deyince ''Ayy amca ben ordan bir türkü okuyabilirmiyim..?deyince ağabim biraz şaşırarak;kızım olmaz orda ezan okunuyor..Günah olur deyince tabii kızım ısrarcı olmadı ama ben bir şeye çok üzüldüm bir baba olarak.Demek dedim bu çocukları ben yani aile olarak ve de milli eğitim veya ortam iyi yetiştiremedik.Hoparlör görünce hemen ''Türkü söylemek'' geliyor aklına.Yeni nesil demek islama çok uzak yetişiyor dedim.Zaman zaman her anabodamoya gidince 'hoparlörden türkü söylemek'' anısı geliyor aklıma ama acı bir gercek.

Müfettiş bu ezan hikayesini yazınca çağrışım yaptı ve de bu anıyı yazdım.

Herkese selamlar ve sevgiler gönderiyorum,

Sizleri ALLAH'a emanet ediyorum.



.

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Kızımın ve torunumun hastalığı sebebiyle dün İstanbul'a geldim.
Burada hava sıcak olunca dolaşmak canım istedi ama Mustafa Sarı'nın iş yeri ağır bastı.Orada öğle-ikindi arası sohbet yaptık.Şu an evdeyim ve sizlere ulaşmağa çalışıyorum.

Sevgili Müfettişim edebiyatçıdır.Güzel yazı yazar,güzel şiir yazar ve de güzel dörtlük yazar.
Ama her zaman aramızda olamıyor işte.
Neyse emekli oluyor,inşallah ondan sonra hep aramızda olur.Benim O'na ve onun gibilere ihtiyacım vardır.

Bakın burada ne güzel paylaşımlar oluyor.Hepsinden önemlisi güzel buluşmalar.
Bunun tadına varamayanlar bir gün varırlar diye dua edelim.

İstanbul-Bağcılardan gönül dostlarıma selam ve sevgilerimle.



.

[Muhammet Şahin]

Kırıkhan dan herkese selamlar. Hayırlı günler ve de hayırlı Cumağalar.

Şükür yaramazlık yok.

Sevgili Muzaffer hastalara Allah şifalar versn. İnşallah yaramaz bir durum yoktur.

Hayde kalın sağlıcakla.

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

BEN DE SİZLERE HAYIRLI CUMALAR DİLİYORUM.
İstanbuldan selam ve sevgilerimi gönderiyorum.

[Ahmet Üstünbaş]

Bugün 26 Nisan 2013 Cuma (Bismillahirrahmanirrahim.)

KIRIKHAN' dan cümle izleyenlere selamlarımı sunuyorum. Hayırlı CUMA lar diliyorum.

Budur cihanda en beğendiğim meslek;
Sözün odun olsun hakikat olsun tek. (M. Akif Ersoy)

[Kamil Şahin]

Herkese Ordu'dan kucak dolusu selamlar ve sevgiler yolluyorum.

Hayırlı Cumalarınız olsun.

Havalar açtı ve dağlarda karlar eriyor,Bir ay sonra Kuşmer şenlenir..Yanasıp bakalım gidermiyiz bu yaz. ALLAH oralardadda yüz yüze görüşmeyi nasıp eder inşaallah.

Sağlıklı,huzurlu ve mutlu bir gün dileyerek,sizleri ALLAH'a emanet ediyorum.