
BABA BU YAZIM SANA
Asiktin,sevdaliydin,yurekten severdin sen; memleketini.Ismini duysan icin burkulur,aklina gelse gozlerin dolar,bir haber alsan,yuzunde gulucukler acardi babacigim.Laf ettirmedin kimselere alehinde bir tek soz bile Cok zorluklar cektin.Cileli zamanlarin da oldu.Baban oldugunde sen kundakta bir bebektin,Anne sevgisini de yillarca cektin. Evlendi gitti baska ellere,cocuktun anliyamadin uzunca bir sure.Senin gencligin ,cok sevdigin kopamadigin
baba evinde gecti.Caykara-Sahinkaya( Sur) Kusmer ve mezire dilinden hic dusmezdi.Ne zaman anlatmaya baslasan sanki yeniden canli yasarcasina coskulu ,heyacanli ve gonulden
Askerlik zamaninda gozlerin yasli ardinda birakip gittigin memleketinle yeniden bulusman yillarini aldi.Ozlemlerin,hasretlerin,buyuk askina olan sevdan icini yeyip bitirsede
dayandin,sabir ettin.tam dort yil bu vatana hizmet ettin.Senin gibi ayni kaderi paylasan kirk yil memleketinden uzak kalan amcanla kesisti yollarin Ankara’da.Icini her gun biraz daha
yakan ,deprestikce, depresen memleket sevdasi bir yanda,yureginin diger yarisini anneme
verdin ve evlendin amca kiziyla.Bir tarafta yeni kurulmus bir yuva diger tarafta mecburiyetlerden unutulmusluga yuz tutmus Sahinkaya.Yillar,yillari kovaladi,hic te kolay gecmedi onca zaman.Senden ,arkadaslarindan,akrabalarimizdan duyduklarimiz,sevdirdi,
gormedigimiz halde o essiz memleketi.On sekiz yillin ardindan esin ve uc cocugunla
biliyorum ki icini kapliyan tarifi imkansiz duygularla geldin baba evine. Tanismistik iste
“Bu benim amcam, bu yengem bunlar amca cocuklari bu cocuklarda torunlari ,bunlar benim canlarim yillardir ayri kaldiklarim”tanisma fasli cok duygulu ve sessiz gecmisti .
Ilk kez seni boylesine keyifli,boylesine mutlu ve boylesine coskulu goruyorduk babam.
.Cok hakliydin bunca yilin ozlemiydi bu cizdigin tablo ve gururla bizleri de icine aldigin resim.Kupkuru bir doga,asfalt yollar ve buz gibi yuzleri olan birbirine yapisik beton duvarlar;buydu bildigimiz ortam ve hayat. Ne zamanki gorduk biz o cennet dogayi o zaman
daha iyi anlamistik babamizin anlattiklarini.Cok kissa zamanda kaynasmistik o sicak
kanli,icten,samimi ve dogal insanlarla.Ne kadar da nese icinde anlatiyordun cocuklugunun,
gencliginin gectigi alanlari;”Burasi babamin evi,diger ucu amcalarimin,su ufak odada ben yatardim,burasi ev halkinin kaldigi yer,alti hayvanlarin ahiri,ust kat misafirhane,otluk ve findiklik”her tarafi buram,buram babam kokan. Tahta balkonundan bakildiginda yesilin,
mavinin icinde buyulendigimiz bir ortam.Hafiften bastiran sis adeta bulutlari goz izamiza
getiririrken, cok asalardan akan derenin kulaklarimizda biraktigi ses Motzart’in besteleri gibi
dinlendiriciydi ve beynimizde yer etti.Evet: o kadar methini duydugumuz koye ismini veren
Sahinkaya ‘nin o heybetli goruntusunden de etkilenmemek elde degildi.Uzun uzadiya durup
bakti,adeta dertlesti hayli bir zaman,kimbilir icinden neler de gecti benim babam. Uzun bir
sure gozledik bu dogayi,hic konusmaksizin adeta kitlendik manzaraya.annem, babam ve iki ablam. Babamin seslenisi ile uyandik sanki bir ruyadan.” Bakin cocuklar burasi
Caykara’nin en buyuk koyu Sahinkaya,eski ismiyle (SUR),su karsisi Pacan yeni ismiyle
(Marasli Koyu)onun asasi Vardaj(Koldere),yanda gorulen koy Anoso(Canbasi Koyu)
yukardaki o guzelim manzara daki koy Mimilos(Yukari Kumlu),surasi Holaisa(Yesil Alan)
bu taraftaki yer Varvaros(Egri Dere) su ilerdedeki daglarin eteginde baslayan koy Sinek
(Ata koy)” su derenin icinde kalan yerlesim alani Sarmac nasilda unutmamisti bu adlari , cocukluk ve genclik gunlerini yeniden yasadi,her birimize de yassatti.
Ev dolup tasmisti o aksam ne kadar da cok sevenin varmis canim babam.Gururlandim
Her gelen boynuna sarilip,ozlem hasret giderirken,senin gozlerinden okudugum mesaj
gec kalmis bir mutlulugun sonsuz tarifiydi.Senden buyukler,yasitlarin hatta senden yasca
cok kucukler bile etrafinda bir sevgi cenberi yarattilar.Cogunun Ankara’da olan islerini,
takip ettin.(hastasi olan,sehirde acil isi olan)seni buldular..Hic naz etmedin, hic birini geri cevirmedin.Evini, yuregini, gonlunu actin herkeze,bir kez bile ses etmedin,dertlenmedin, gucenmedin,sizlanmadin,onlarin varligi ile mutlu oldun cok ozledigin memleketini onlarda kokladin. Bu sevgiyi hakketmistin sen babacigim.O gunlerde yazdigim gunlukten boyle bir
yaziya dogru suruklenirken, tekrar yasiyorum o anlari ve mutluluklari.Misafir odasinda luks isiginin altindaki o doyulmaz sohbetlerin cogunu ne yazzik ki duyamadan,yorgunluktan kivrilmis,uyuya kalmistim bir kosede.Sabah oldugunda hennuz insanlar uyanmadan
adeta Picasso’nun fircasindan cikmiscasina,buyulu ve canli duran o resmi bu kez cok daha fazla sindirmistim icime.Misir ekmegi,kuymak ve ilk yedigimde bana cok tuaf gelen,fasulye
tursusundan kizartma (ustunde zagoto baharatli)menulu kahvaltimizi kalabalik ve merakla bizleri suzen ev halki esliginde tamamladik.Ne de olsa sehirliydik bizler; belki de burun kivirir begenmezdik,belki de babamizin istegi ile zoraki gelmistik.Bunlarin hic biri. Asik olmustuk babamin dogup,buyudugu bu mekanlara,.Senin mutlulugun cok daha fazla artmisti baba;gordugunde gozlerimizdeki piriltiyi ve sevinci.Sanirim oralarda kaldigimiz bir bucuk ay sana hic de yetmemisti. Kissa bir sure de olsa Caykara’dan Zisino’ya gittik ilk kez babaanneyi orada gorduk cok burkulmustu benim babam ozlemleri sel olmustu annesine sarildiginda goz yaslarini saklasada onun bu ruh hali bizleri cok etkilelemisti.Cok uzunca bir sure ayrilmadilar oyle sarmas dolas kaldilar. Sefer dedemden olan tek cocuktu benim babam. Iki tane amca iki tane de halam onlara hic ovey demedi benim babam.Amcanin birisini daha cok genc yastayken elim bir kazada kaybetmisler diger amcada sanki babamin burnundan dusen ikizi bir adam .Halamin birisi Dernek te digeri de Ancumah birisini gorduk ve cok sevdik Dernek’te digerini hic goremedik meragi kaldi kalbimizde. Biraz da buruk ayrildik oralardan,bu durgunlugumuz tekrar Sahinkaya’yi gordugumuzde sevince,mutluluga donustu.babamin’da solgun yuze birden degisti..Sirasiyla mezire ve yayla(Kusmer) hele yaylada kaldigimiz gunlerde babam cocuklar gibi sen ve sakrak Kah kemence sesiyle horon tepen, bir delikanli,kah curuk cayirinda tirpan savuran coskulu,mutlu bir adam.Her aksam
davet edildigimiz degisik evlerde olan sohbet ve muhabetlerde aklimda kalan gunlugume dustugum;” vaybeni,(karsilikli yapilan atismalar)”yediye”(Yoresel dugunlerde olan gelenekler)ve diger eglence ve senlikleri hem babamdan hemde akrabalarimdan bol,bol
dinleme sansini da yakalamistim.Mallessef cok cabuk bitmisti o zaman son iki durak kalmisti
az da olsa soluklanacak,konaklanacak.Once ugramistik Sultanmurat’a iste o benim babam
geleneklere uyarak once cikartip belinden silahini mermilerle duyurmustu goklere hasret oldugu memleketine sevdasini.Sehitlere okunan fatiha ardindan,son ziyaret ettigimiz yer
Uzun Gol( Serah) Boyle bir guzelligi anlatmaya kelimlerin gucu de yetmez. Tarifler sinirli
kalir.”Ben sizi buralara getirdim unutmayin, babaniz olmassa da bir gun firsatiniz olursa yeniden ugrayin ve bu gunumuzu hatirlayin”Unutmayiz babacigim ve oyle de oldu sen kazidin o memleket sevgisini yuregimize.Her gittigimizde oralari her soludugumuzda sen
bizimleydin, kalbimizdeydin ,buram,buram memleket kokan benim sevgili babam.
1928-1992 ..Cogu memleket hasretiyle gecmis kisa sayilacak 64 yillik bir omur.14.olum
donumunde seni ziyaret ettim,yillardir ayri kaldigim babam.Bu bizim kaderimizmis dedim
Sen memleketine hasret gittin,ben vatanimdan yillarca ayri burada bittim.Senin hatiralarini tazelemek adina Sahinkaya’daydim 2006 yilinda biliyorum cok uzuleceksin
sizlayacak heryanin ama soylemek zorundayim, baba evini yaktilar kul oldu babacigim.
Dedenin,babanin,amcalarinin ve o evde yasamis tum akrabalarinin anilarini,hatiralarini,
yakip,yikip,silip bizlerden caldilar,Ne de cok severdin o evi sen nasil da pozlar vermistin
siyah beyaz Yesil Cam havasinda.Benim de hatiralarim vardi hem misafir odasina hem
ust katin balkonunda.Resim ve yazilarim da kul oldu,Koskoca bir tarih gitti,geriye kaldi
uzuntu,hicran,ve yurekleri sizlatan bu zalimce talan.Olayi anlatamiyacagim cok derin,
ne sen sor babacigim ne de ben soylerim.Uzdum seni biliyorum,konu cok vahim biraz da
cok mutlu olgulardan bahsedeyim,senin sevinecegin.Sahinkaya artik geceleri de isil,isil.
Luks isigi tarih oldu,el fenerleri, gaz yaglari ve mumlar; koyunde elektirik var babacigim,
her daim parlayacak.Caykara’dan ta mezireye kadar arabayla gidebilecegin yollar,telefon direkleriyle donandi,evlerinde Sahinkaya’lilar. Sular cesmelerden akiyor siril,siril Ha Istanbul ha Ankara’da yani tum buyuk sehirlerdeki medeniyet artik Sahinkaya’da Hele
yaz aylari,kimisi Almanya’dan kimisi,Fransa’dan kimisi Amerika’dan benim gibi sayilari cok az olsa da Australya’dan. Senlendirdi gurbetciler evlerini yeniden insaa ettiller Teknolejik imkanlari koylerine getirdiler.Sen goremedin ama ben gordum senin adina
benim babam.Ziyaret ettim,sirayla ,mezarliklari,mezireyi Sultan murat’i , Uzun golu ve Kusmer’i selamlarini soylediler sana..Biliyormusun baba ?Kusmer yaylasini bir sahil kasabasina cevirmisler adeta.Her yer yeniden duzenlenmis,Curuk senlikleri,tum Turkiye’nin gozleri onune gelmis,o eski dedelerden kalma evler bir yanda,modern,iki katli
hatta uc katli yayla evleri yapilmis her bir obada.Ziyaretimin son duragiydi Uzun Gol,
Birden aklima gelmisti,uzun yillar oncesi o mutlu tablo;bize seslenisin kulaklarimi doldurdu canim babam.Sana soz veriyorum,ne kadar tasiyabilirsem bu cani,manevi mirasini
yerine getirecek senin sevdan olan memleketimizi,ziyaret edecegim.Bu arda unutmadan
Yazayim babacigim,kizim ozden den sonra bir de oglum oldu ismini mehmet koydum,bilirsin bizlerde ahmetler,mehmetler hic olmezler.Sefer oglu Kerahmet muhammet
Onun oglu ahmet ve benim oglum mehmet,kinbilir neslimiz daha nerelere gidecek…
Bu yil gelemessem gucenme babacigim,unuttugumu dusunme,bu yazi ile seni andim sen benim hic unutmadigim atamsin..