1. sayfa (Toplam 2 sayfa)
Ahmet Ziya ÖZTEKİN(ÇOFALA)

Gönderilme zamanı:
Pzr Mar 25, 2007 3:30 pm
gönderen Sami Ayan
Merhum Çofala Ahmet (Öztekin) benim öğretmenimdi. Özellikle gençlerle kurduğu özel diyaloglar kendisini her zaman aranılan ve sevilen biri yapmıştı. Trabzonspor konusundaki fanatizmi ise onun ayrıca özelliğiydi. 1997 yılında elim bir kaza nticesi kaybettiğimiz kıymetli hocamın üzerimizdeki emeği için Allah razı olsun diyorum. Kendisinin özellikle -önemli bir yaş farkı bulunmasına rağmen- Hasret Uygun ile rahmetli Karakuş amcadan tevarüs eden bir dostlukları olduğunu biliyorum. Bu bulduğum fotoğrafta bu güzel dostluğun dondurulmuş hali gibi karşıma çıktı geçenlerde. Daha önce burada kendisinden bahsedilmiş olan merhum hocamın site hareketleri arasında kaybolan hatırasını yeniden canlandırmak için 'Çofala Ahmet' konulu bu başlığa yeniden hayat vermek istedim. Esas altına yazmasını ve onu bizimle paylaşmasını beklediğim kişi değerli ağabeyimiz Hasret Uygun'dur. Tabi onun açacağı kapıdan kimler girer onu da zaman gösterir...

Gönderilme zamanı:
Pzr Nis 01, 2007 9:26 pm
gönderen Muzaffer Mustafa Altuncu
Merhuma Allahtan rahmet dilerim.Çok yakın arkadaşlığımız olmasa bile çok iyi tanıdığımız bir arkadaşımız hatta meslektaşımızdı.
Çok erken aramızdan ayrıldı.Demek ki onun da ömrü o kadarmış.Allah o ve onun gibi tanıdık herkesle Cennette buluşmamızı nasip eylesin..

Gönderilme zamanı:
Cmt Nis 07, 2007 12:57 pm
gönderen Adnan Ayaz
..........................Ç O F A L A A H M E T...
....Yanlış hatırlamıyorsam 97 yılının Nisanı olacak...Çok değerli arkadaşımızı kaybedişimizin haberini,Fenerbahçe-Trabzonspor maçını izledikten sonra öğrendim.O her maçımızın sonucunu bir deftere kaydederdi.Maçtan sonra,Çofala şimdi sonuca sevinmiştir ve notunu almıştır diye düşünmüştüm.Maçın bitiminden 10 dakika sonra benim alacağım haberin kaç tane mağlubiyete bedel olduğunu nereden bilebilirdim.Keşke,keşke diyorum Trabzonspor küme düşseydi de...O gece
köye gidemememin ızdırabını sabaha kadar uyumayarak yaşadım....Ertesi gün köye vardığımda Çamurlu mahlesinde hüzün vardı.Çofalanın evinde arkadaşları sohbet için değil son kez ebedi yolculuğu için Ahmetin evindeydi.Hepsinin başı öne eğik ölüme inanmış ama bu kişinin Ahmet olduğuna inanmak istemiyordu.Bir anda herkesin dünyası karardı ama yapacak birşey yoktu.Ahmet ölmüştü,Ahmet gidiyordu bir daha dönmemek üzere gidiyordu.Çok sevdiği evinden,eşinden,çocuklarından ve arkadaşlarından ayrılarakve ilk defa el sallamadan gidiyordu.Artık herkes Ahmetsiz yaşamaya alışmalıydı o günden sonra ve aradan geçen zaman zarfında onsuz yaşamaya alıştık mı bilemiyorum?
....Aradan 10 yıl geçti.Bu zaman zarfında kaç defa ziyaretine gidebildik?
Kimbilir bizi bekliyor mu?Çok cenazeler kaldırıldı raşidan.Çofala baş tarafta bir türbe olmuş bize kaç kez el salladı kimbilir.
...Sevgili SAMİ,öğretmenin sana okumayı yazmayı bize de hoşsohbeti ve güleryüzlülüğü öğretti,yeri CENNET olsun,toprağı bol olsun.ALLAH utandırmasın,onu ve bizleri tüm sevenleri yüce ALLAH CENNETİYLE buluşturur inşallah...

Gönderilme zamanı:
Cmt Nis 07, 2007 9:04 pm
gönderen Sami Ayan
Kıymetli Adnan ağabeyim. Aradan geçen on yıla rağmen özellikle biz ve bizden eski çağdaki Şurlular tarafından unutulduğunu sanmıyorum. En azından adın anıldığında hoş bir sada bırakmıştır geride. Sohbeti vi sosyal yönü onu unutturmamış ve kolay kolay unutulmayacaktır. Aslında ben Hasret7e seslenirken sen, Mehmet Ağabey(Özsoy), Mehmet Özbilgi tarafından ayrıca yazılmasını da isterim kuşkusuz. İnşallah onlar da yazar duygularını. Ama sana özellikle teşekkür ediyorum. Değerlerimize sahip çıkmayı sizlerden öğrendik, öğrenebildiysek eğer. Allah sizlere bir zeval vermesin ve başımızdan eksik etmesin...

Gönderilme zamanı:
Sal Nis 10, 2007 7:37 pm
gönderen İlyas Hasret Uygun
Babamin vefatindan belki bir hafta sonra,
Rahmetli Hamit Amca (Topaloglu) ozel bir animi secerek yanima gelmis ve bana sunlari soylemisti:
"Babanla aramizdaki dostlugu ve samimiyeti sen bilemezsin ama bilmeni istedigim bir sey var;eger bir gun basin sikintiya duserse,herhangi bir seye ihtiyacin olursa,okumaya devam etmek istersen once bana soyle.Ben seni okutur ve istedin seyio sana veririm.Bana muhtac ol demek istemiyorum ama bir sikintin olunca sikilmadan lutfen yanima gel soyle."
Yine bir kac gun sonra Rahmetli Cofala Ahmet Hoca gelmisti.
Babamla ne derece samimi bir agabi kardes iliskilerinin oldugunu soylemis ve rolleri degiserek samimi iliskiyi benimle devam ettirmek istedigini soylemisti.
Nitekim oylede oldu.Iliskimiz gittikce samimilesti ve her alana yayildi.
Ortaklik yaptik acilarimizi ve sevinclerimizi paylastik.
Rahmetliye ilk arabasini ben aldirmistim.
Araba sevdasi vardi ve parasi da bir turlu cikismiyordu.
Butun parasini toplamasini soyleyince tamam deyip yazihaneden kalkti ve eczahaneye gitti.(Necdet DURGUN un)
Yarim saat sonra geldi ve duduk gibi sarilmis marklari ve kuflu bir bez parcasina sarilmis bilezikleri bana verdi.
Varim yokum budur dedi.
O aksam ofa gittik.
Paranin yetmeyen kismina ben bir cek yazdim ve arabayi aksam alip eve geldik.
Rahmetli o cek hikayesini her zaman yapardi.
Ola nasil kestun o ceki diye.
1992 de malum kazadan sonra kemik hastahanesinde yatarken ortakligi bozalim dedi.Ceketumi alip ben cikayim demisti.
Rahmetli bana acirdi.Yetim diye bakardi.
Bir sigara icmesi vardiki onu seyretmek bile keyifti.
Maltepe sigarasi onun elinde ve dudaklarinda ancak ben boyle icilirim derdi.
Sigara dumani sanki icini uc kere dolasip oyle disari cikardi.
Iki parmaginin birlestigi yerdi sigarasinin yeri.
Maltepe den gayrisi onun icin yalandi.
Maltepeyi hic birisiyle aldatmadi.
Onun sadik tiryakisi oldu.
Akif ine de sevdaliydi.
Iri gozleri onun gorunce daha bir irilesirdi.
Bir keresinde Akif benim sacmami evden almis,isini gordukten sonra kahveye birakip orda unutmustu.Onu niye aldigi yere getirmedigi icin fircalamistiydimda Haci Cofala yi sanki onu fircaliyormusum gibi bir hal almisti.
Asagi yukari her olayla ilgili babamla yasanmis bir hikayesi vardi.
Ve babamla olan anilarini anlatmaktan hic geri durmazdi.
Babamla bir de hac arkadasliklari varki her ayrintiyi anlatmasi saatler alirdi.
Babamin hacda bir vesile ile kanlanmis mendilini yillarca saklamisti.Belki de o mendil hala evlerinde bir dolabin bir kosesindedir.
Babama adeta sevdaliydi.
Hafiz Haci Ahmet Cofala Oztekin.
Allah Rahmet eylesin....
Hasret UYGUN
MOSKOVA

Gönderilme zamanı:
Çrş Nis 11, 2007 1:47 pm
gönderen Sami Ayan
Aslında unuttuğum bir yönünüz de ortaklığınızdı evet. Ama sigara hususunu iyi tarifledin. İnsan onu sigara içerken gördüğünde heves ederdi. Allah rahmetini eksik etmesin.

Gönderilme zamanı:
Çrş Nis 11, 2007 2:05 pm
gönderen İlkay Güvercin
Rahmetli Ahmet ağabiyi çocuklarla çocuk,gençlerle genç olabilme özelliği olan anlatımı güçlü ve çok iyi niyetli bir insan olarak tanıdım ve bildim.
Yaylada bir akşam üstü(yaşım yanılmıyorsam 14-15) caminin yanında sıgara içerken gördü beni.Usulca yanıma geldi ve elimi tuttu ve kenara çekti.Bana o güçlü anlatımıyla sıgara içmemem gerektiği konusunda 5-10 dakika nasihatta bulunmuştu.Kendisini rahmetle anıyorum.

Gönderilme zamanı:
Sal May 01, 2007 4:35 pm
gönderen Cengiz Selimoğlu
Benimde yaylada kahvecilik yaptığım yıllarda kendisiyle bayağı sohbetlerim oldu.Her kahveye girişte ne oldu varmı bir haber diye sorardı.Haber varmı dediği olay trabzon spor transfer ettimi.Günde en az beş sefer ne o sormaktan nede ben cevaplamaktan yorulurdum.Yayla çayırında bir gün kendisine ahmet amca nasılsın dedim de amca babandır dedi.Ben abiyim heygidi günler mekanı cennet olsun

Gönderilme zamanı:
Pzt May 07, 2007 10:42 am
gönderen Murat Mutlu Kazancı
Allah rahmet etsun aşağaki şurda yapdığı kazayı hala unutamadım.
o kazada da iki kişi ölmüştü. Allah onlarada rahmet etsin.

Gönderilme zamanı:
Sal Tem 10, 2007 8:46 pm
gönderen Hacer Öztekin Karal
İnsan kaybettiği babasını nasıl anlatabilir ki ?Hele de yerini dolduramadığı mükemmel bir babayı kaybetmişse.Sağolsun arkadaşları onun için söylenebilecek herşeyi söylediler.Maltepe sigarasından maç ve Trabzonspor sevdasına kadar her ayrıntıyı hatırlıyor olmaları çok güzel.
Onun bir de babalığı vardı (yanlızca biz çocuklarının bildiği)şefkatli ,merhametli ,sevecen ,yol gösterici ,çocuklarını anlayabilen ,oturup bizlerle hayal kuran ,gözlerine bakınca kendini sonsuz güvende hissettiren ,kızdığında da elimin ayağımın birbirine dolanıp ne yapacağımı şaşırdığım , iyi bir babada aranacak her şeye sahip bir babaya sahiptik.Yokluğu doldurulamaz ama böyle yerlerde hatırlanıyor olması bizi fazlasıyla mutlu ediyor.Böyle bir başlık oluşturduğundan dolayı Sami kardeşime sonsuz teşekkürler.Biz onu hiç unutmadık birilerinin de onu hatırlıyor olması onun faydalı bir hayat yaşadığının kanıtı değil midir ?Hatırlayan ,bir şeyler yazan herkese teşekkürler.

Gönderilme zamanı:
Pzt Eki 01, 2007 8:08 pm
gönderen Sezai Ataman
evet gerçekten köyümüzün mükemmel insanlarından bitanesi aynızamanda ılkokul hocamdı çocuklarlada diyaloğu güzeldi unutmuyorum yaylada aşağakişur yukarikişur maclarında hakemliğimizi yapardı üstüste aşağaki yukariki şur macını yönetmezdi busefer karışık oynayın derdi belliki iletişim kurmamızı isterdi birde Cengiz kardeşim değindi kendisine amca denmesine kızardı bunun sebebini hala anlayamamışım kendisine ALLAHdan rahmet diliyorum mekanı cennet olsun

Gönderilme zamanı:
Cmt Eki 06, 2007 3:20 pm
gönderen Hacer Öztekin Karal
sezai bey yaşlanmayı istemediği için kendisine amca denmesini istemezdi


Gönderilme zamanı:
Cmt Eki 06, 2007 3:47 pm
gönderen Havva Gül

Gönderilme zamanı:
Sal Eki 23, 2007 9:28 pm
gönderen Senem Selimoğlu
ahmet dedem ben küçükken vefat etti çok günler geçirmedim onla ama keşke geçirseydim keşke diyorum.. her zmn bi boşluktu zaten o olsaydı nasıl olurdu die hep düşündüm ama sadece düşünmek zorunda kaldım.. onu çok seviyorum CANIM Bİ TANECİK DEDEM mekanın cennet olsun...

Gönderilme zamanı:
Çrş Eki 24, 2007 2:41 pm
gönderen Havva Gül
hiç hatırlamıyorum dedemi ama onu özlüyorum....