1. sayfa (Toplam 2 sayfa)

KOLİK AHMET

MesajGönderilme zamanı: Pzr Mar 19, 2006 7:26 pm
gönderen Sami Ayan
Resim

Merhum Kolik Ahmet köyümüzün renkli kişiliklerindendi. Tekel bayiini andıran ceplerinde tükenen malzemenin yerini doldurmak için ayakkabı boyacığılığı ile iştigal ederdi. Hemen her gün Feğmenos-Çaykara arasını yürür, gününü Çaykara'da geçirirdi. Üst cebi yabancı sigaraya ait olup bu sigara yemeklerden sonra yakılırdı. Diğer ceplerde ise bilimum tekel mamulü sigaralar ve bazan biralar....
Toparladığı paraya göre bakkala girer hasılat iyiyse minnetsiz bir tavırla
-Ver bi yabanci...
Yoksa uygun bir dille yerli sigara..

Kalın ve tırtıllı bir ses...
Yanlız geçen bir ömür...
Ömrünün son dönemlerinde Bilal Dursun ile yakın muhabbet ve sıkça yaşanan kavgalar...

Bir çok noktada kader birliği...

Bir gün Kolik Ahmet ve Bilal Dursun birlikte öğleden sonra Feğmenos'a gitmek üzere Çaykara'dan yola koyulurlar. Fosiya virajındaki çeşmenin yanında uzanırlar...

Uzanmalarıyla uyumaları birbirini takip eder...
Bir süre sonra uyandıklarında Kolik, Dursun'a o bas sesiyle:

-Ola Dursun kak sabahladuk!
-Ola eve gitmeden mi?
-He hayde inelum Çaykara'ya...

Dönerler Çaykara'ya. Bakarlar ki dükkanlar kapanmak üzere hazırlık yapıyor. Sorarlar birbirine;

-Ola habu dukanlari ne kapatur?
-Ne bileyim...

Ola ne kapatursunuz dükanlari açmayacamisunuz?
-Akşam oldi...
-Nasi akşam oldi, sabah olmadi mi?
-Yooook!
Oooooooooooo Ola biz zanettuk sabah oldi!...

Havanın kararması nedeniyle sabah olduğunu sanan Kolik ve Dursun tekrar köyün yolunu tutar..

Böyle bir macera yaşarlar. Kolik Ahmet'e Allah'tan rahmet, Dursun ağabeye uzun ömürler ....

MesajGönderilme zamanı: Pzt Mar 20, 2006 11:40 am
gönderen Sabri Kahveci
Kolik bir gün Dursuna borç para verir.o zamanlarda hep beraber otururlar akşamları.aradabir bizde eşlik ederiz onlara. bu arada kolik şaka yollu parayı ister çaktırmadan bir kaç kez dursun'dan.dursun da pek umursamaz.artık baya bir zaman geçmiş olup kolik iyiden iyiye verdiği parayı istemeye akibetini merak etmeye başlar.yine bir akşam çilingir sofrasında "dursun şu borcu ver artık " der.Dursun da "benim kimseye borcum yok" der.artık ipler kopmuştur kolikte.Dursun'un boğazına yapışır"paramı ver der".tabi Dursun olayın vahametini anlamıştır
"dur! dur! şimdi hatırladım senden bir ara para almıştım"

MesajGönderilme zamanı: Pzt Mar 20, 2006 10:47 pm
gönderen İlkay Güvercin
Ahmet ağabiyle çok günlerimiz geçti şüphesiz.Benimde ilk aklıma gelen 7 li sinek muhabbetiydi.Ahmet ağabi ve arkadaşlarla oyun oynarken ahmet ağabinin şiddetle 7 sinek ihtiyacı vardı.Elimde görmesine rağmen onu atmadım.Okızış yıllarca sürmüştü.Ahmet ağabiden bir şey isteyince yıllar sonra bile "sen bana 7 li sinek atmamıştın"der bütün isteklerimi geri çevirirdi.Bu dünyadan bir kolik geçti.Allah rahmet eylesin.

MesajGönderilme zamanı: Sal Mar 21, 2006 1:49 pm
gönderen Adem Kahveci
Ahmet abi (kolik) tam seni yazacaktım ki;baktım ağızından hiç düşmeyen sıgaranla,şapkan ve güneş gözlüğünle kaarşımdasın ..sende herkesin resmi bulunurdu fakat senin bir resmin yoktur bizde .sağol sami kardeş..
yazmazsak hatırana saygısızlık olur ahmet abi seni çok özledik be ahmet abi resmine formu her açtığımda bakıyorum.mekanın cennet olsun...

MesajGönderilme zamanı: Sal Mar 21, 2006 2:29 pm
gönderen Mahir Maraşoğlu
Mahallemizin deli yüreği Ahmet Abi (Kolik) yerun cennet olsun ...

MesajGönderilme zamanı: Sal Mar 21, 2006 11:31 pm
gönderen Mehmet Zeki Sarı
efsane kolik ahmet abi yerun cennet olsun dursun abiyede allah uzun ömürler versun

çok özledik...

MesajGönderilme zamanı: Çrş Mar 22, 2006 7:00 pm
gönderen Özcan Aydınlı
Ahmet abiyi özlemeyen yok heralde.Resmi gördüğümüzde hepimiz eminimki ağlamamak için zor tuttuk kendimizi..
Ahmet abinin benim için ayrı bir yeri vardır.Çünkü hayatımda babamdan üç kere dayak yedim.Üçüde başkaları içindi.Yani benim suçum yoktu.Bunlardan biriside Ahmet abidir.
Yıl kaçtı bilmiyorum ama küçüktüm.Yine bir akşam üstü tufadan bağırdı: Nazim....Nazimmmm diye.Babamda :Ola ahmet gel kaynanan sever seni.Yemek yeyuduk dedi.
Ahmet abi hiçbir zaman sofraya oturmaz hep yanına bir tepsinin içinde yemeğini yerdi.Neyse yemeğini yerken ' Bu akşam uşaklar ile oturacağuk,öylesine bir uğradum' dedi ama o sırada babam televizyon ile uğraşmaya kalkmıştı ve Ahmet abinin ne dediğini tam duymamıştı.Tabi biz de çocuğuz ; oynuyoruz , konuşuyoruz falan derken yarım saat sonra Ahmet abi ben gidiyorum dedi.Babam onu gönderdikten sonra içeri geldi.
Aman allahım 'sizin yüzünüzden gitti.Ses yaptunuz rahatsız oldu.Rahat rahat tv seyredemedi diye' başladı bana vurmaya.Tabi biz olayı anlatana kadar dayağı yemiş olduk.
Allah rahmet eylesin.Biz hakkımızı helal ettik inşallah o da helal etmiştir.
Aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz.

kolik Ahmet

MesajGönderilme zamanı: Sal Nis 11, 2006 11:31 am
gönderen Cengiz Selimoğlu
Sevgili Sami kardeş teşekkürler Ahmet abi nerdesin be mahallelin seni araroldu ağzında sigaran boynuna asılmış hiç kapanmayan radyon seyyar büfeyi andıran pardösinlen kendine has tarzıyla bir semboldü ahmet abi kestaneleri kafekada bişurur adem hariç kimseye vermezdi bizhep ayu iduk adem öğretmen ondanbaşkasina inanmazdi nedenmi Dursunalidan para hep o gedurirdi ayularun mahalleyi hep derketti sen gelursen onlarda belki döner nerdesin gel artık Kolik Ahmet

MesajGönderilme zamanı: Sal Nis 11, 2006 2:57 pm
gönderen Adem Kahveci
kalayci nerden çıktun sen.bizim bir tane kalaycimuz vardi .Yunus dedeka(bol nişatirli kalacimuz) Allah rahmet etsun.ahmet abi ile aramızın iyi olmasinun nedeni para değil kafalarumz uyuşu idi.

MesajGönderilme zamanı: Sal Nis 11, 2006 3:01 pm
gönderen Adem Kahveci
kalayci üç mesajdan çözdüm seni hicran-i......selamlar

MesajGönderilme zamanı: Sal Nis 11, 2006 3:54 pm
gönderen Sabri Kahveci
Kalaycı onun asıl ayısı mehmet aydınli idi.

ADADAN

MesajGönderilme zamanı: Prş Haz 22, 2006 8:42 am
gönderen Arif Karabuyuk
AHMET EMİCEYİ GÖKÇEADADAN ÇOCUKLUĞUMDAN TANIRIM DURSUN AĞABEYİDA AYRICA BİLEN VARDIR DELİ HÜSNİ EMİCEDA VAR İDİ YAŞAYANLARA UZUN ÖMÜRLER AHİRET İ BEKAYA GİDENLERE ALLAH GANİ GANİ RAHMET EYLEYE İNŞ.

se

MesajGönderilme zamanı: Prş Haz 29, 2006 3:55 pm
gönderen Cengiz Selimoğlu
Her gün baktığım fotoğrafına bugün bakarken gözyaşlarıma hakim olamadım ve sana biraz sitem etmek istedim.Her hafta sonu gittiğim mahallede gözlerim hepseni arar kulaklar herzaman açık olan o radyonun sesini duymak ister ama nafile.Evinin ışıklarını lastikle yaktığın sobanın kokusunu almak isterim ama yine nafile.Bu arada evin tufasındaki kirazda buyıl yok senin anlayacağın sensiz tadı yok mahallenin bu yaptığın hiç sana yakışmadı.Dursunda imrozda gelmesi yakındır İnanmayacaksın belki ama oda seni özledi olsada yemek yapsam her akşamda bana gelse diyor
Bu arada senin kıratında durumu iyi değil acilen senin oyuna ihtiyacı var.Şeytanından sana kelimelerle anlatılamayacak kara toprağın derinliklerine bile inecek tarifsiz sevgilerle iyiki seni tanımışım GÜZEL İNSAN

se

MesajGönderilme zamanı: Çrş Tem 26, 2006 9:19 am
gönderen Cengiz Selimoğlu
Sevgili Ahmet abi bugün sana birşeyleri anlatmam gerektiğiğini düşündüm.Bana cevap veremesende benim yazdıklarımı okuyacağından,duygularıma ortak olacağından hiç şüphem yok.Bir tarafdan gidipte hiç dönmeyecek olanların hüznünü yaşarken gurbet elden memlekete gelen arkadaşlarımızın sevinciyle yüreğimize düşen o tarifsizliği sadece senin anlayacağını bildiğim için sana yazma gereği hissettim.Evet ekip toparlanıyor ama ekip başından ses sedayok.Bilesinki her muhabbette sen varsın.Gözler önünde oluşan görünümün vede hakim olunamayan gözyaşları.Belki sana ortak duygulardan bahsettim ama bak sana özel birkaç haberimde var.Fındıklarda buyıl çok var senin fındıklıkları Recep topluyor.Yani parayı vurdu e oda senin şansızlığın.Dursun mahalleyi terketti.Çaykarada ev tuttu.Yani sosyeteye girdi,layık olduğu yere.Ama içimden birses sensiz olan mahallede sensizliğe alışamadı diyor.Neyse o aranızda.Sonsuz sevgiler YANLIZLIĞIN HÜKÜMDARI,KÖYÜN KORKUSUZ MİLLİYETCİSİ,MAHALLENİN SEVDASIZ DELİ YÜREĞİ

Re: KOLİK AHMET

MesajGönderilme zamanı: Pzr Ara 24, 2006 12:50 pm
gönderen Murat Atalay
Sami AYAN yazdı:Resim

Merhum Kolik Ahmet köyümüzün renkli kişiliklerindendi. Tekel bayiini andıran ceplerinde tükenen malzemenin yerini doldurmak için ayakkabı boyacığılığı ile iştigal ederdi. Hemen her gün Feğmenos-Çaykara arasını yürür, gününü Çaykara'da geçirirdi. Üst cebi yabancı sigaraya ait olup bu sigara yemeklerden sonra yakılırdı. Diğer ceplerde ise bilimum tekel mamulü sigaralar ve bazan biralar....
Toparladığı paraya göre bakkala girer hasılat iyiyse minnetsiz bir tavırla
-Ver bi yabanci...
Yoksa uygun bir dille yerli sigara..

Kalın ve tırtıllı bir ses...
Yanlız geçen bir ömür...
Ömrünün son dönemlerinde Bilal Dursun ile yakın muhabbet ve sıkça yaşanan kavgalar...

Bir çok noktada kader birliği...

Bir gün Kolik Ahmet ve Bilal Dursun birlikte öğleden sonra Feğmenos'a gitmek üzere Çaykara'dan yola koyulurlar. Fosiya virajındaki çeşmenin yanında uzanırlar...

Uzanmalarıyla uyumaları birbirini takip eder...
Bir süre sonra uyandıklarında Kolik, Dursun'a o bas sesiyle:

-Ola Dursun kak sabahladuk!
-Ola eve gitmeden mi?
-He hayde inelum Çaykara'ya...

Dönerler Çaykara'ya. Bakarlar ki dükkanlar kapanmak üzere hazırlık yapıyor. Sorarlar birbirine;

-Ola habu dukanlari ne kapatur?
-Ne bileyim...

Ola ne kapatursunuz dükanlari açmayacamisunuz?
-Akşam oldi...
-Nasi akşam oldi, sabah olmadi mi?
-Yooook!
Oooooooooooo Ola biz zanettuk sabah oldi!...

Havanın kararması nedeniyle sabah olduğunu sanan Kolik ve Dursun tekrar köyün yolunu tutar..

Böyle bir macera yaşarlar. Kolik Ahmet'e Allah'tan rahmet, Dursun ağabeye uzun ömürler ....