gönderen Pelin Çağla Altuncu » Cum Ağu 24, 2007 8:54 pm
Güneşin ilk ışıkları odada ayaklarımı ısıtmaya başlayınca inadına uyanmak istemezdim. Çünkü bu yürüyerek Hadidan Yakroba yada Kazangırana yürüyerek çıkmak demekti.Aslında bunun işareti geçe gökyüzünü gün gibi ağartan yıldızlardaydı.O sabahlar annem hep sevdiğimiz şeyleri yapardı.Yağlı ekmek,sırıhta gibi… Ama bu bile o yola katlanmak için iyi bir sebep değildi. .(Tabi bu yolculuk sırasında annemin sırtında geçirdiğim zamanlar çok hoştu itiraf etmek gerekirse).İstesek de istemesek de sabahın erken saatinde yola çıkmış olurduk.Ormanda yürürken yüzümüze sarılan örümcek ağları ,her seferinde yüreğimizi ağzımıza getiren çıtırtılar derken ilk mezireler görünmeye başlardı.İçim rahatlardı ondan sonra.Aslında zevkliydi mezireler.Çünkü Hadi’nin ıssızlığından sonra cennetti oralar bir çocuk için. Neyse biz oraya vardığımızda millet çoktan çayırı yarılamış keyifle birbirlerine bağırırlardı.Radyolar açılır resmen şenlik olurdu oralarda.İkindi üzeri sanki sürüden ayrılmış küçük bir bulut baş verirdi dağların arkasından sonrada onu aramaya çıkan büyük bulutlar gelirdi.Büyük bir hareketlilik başlardı kuruyan otlar naylon altına yaşlar hereklere konurdu.Sonra yavaş yavaş bir evde toplanmaya başlanırdı.Gelen herkes çiseden ıslanmış ayaklarına rengarenk çiçeklerin yaprakları bulaşmış olurdu.Dışarıda sis içeride sobanın üstünde kolivalar küçücük odalarda kocamannn tartışmalar başlardı.Saat ilerleyince herkes evine giderdi.Yan yana serilmiş iki döşekte boylamasına değil de enlemesine yatılırdı.Ayaklar yorgandan da döşekten de dışarı çıkardı.Mezirenin kapısını kapanmadan annem “Ey Rebbum ver havani”der ve kapıyı kapatırdı.Sabah kalktığımızda hava bozuk olunca büyükler “e ne yapalum haburda duracağumuza inelum köyde bişeler yapalum”der ve çok zevkli bir yolculuk başlardı bu sefer.Büyük bir kalabalıkla yalın ayak çayırlardan aşağıya inerdik.Gülerek eğlenerek geçmişte arkalarında yüklerle bu yolları nasıl gidip geldiklerini anlatarak yolu bitirirdik.Çıkarken ömrümüzü bitiren yol sanki iki ev arası mesafe gibi olurdu.İnanmassınız belki ama ertesi sabah benim ayaklarım yine yanarak uyanırdım.Mızmızlar iki katına çıkardı o zaman ama ne fayda biz yine yoldaydık.
Şimdi ise uzun bir süredir mezirelere gidemiyorum arada yaylaya giderken yada inerken oralardan geçiyorum.Oradaki kalabalığı iniş ve çıkışlarımızı özlüyorum.
Bide duydum ki Yakrop’ta turistik bir yapılanma olacakmış biliyorum bir faydası olmayacak ama oralara dokunmayın bari çünkü gerçek doğallık bir tek oralarda kadı bence .Saygılarımla