Karadenizde Görülmesi Gereken Yerler ( Resim, Bilgi )

Koyumuzle,Yaylamizla,Caykaramizla,Karadenizimizle, ilgili resimleri burada paylasalim.

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Fatma Ozbilgi, Sami Ayan

Karadenizde Görülmesi Gereken Yerler ( Resim, Bilgi )

Mesajgönderen Halil Uysal » Cum Nis 11, 2008 9:39 am

Rize Ayder Yaylası

[CENTER]AYDER YAYLASI [/CENTER]

Ayder, Çamlıhemşin ilçesinin 19 km. güneydoğusunda 1350 m. yükseklikte çam ormanları ile kaplı daha ziyade yayla niteliğinde bir yerdir. Fırtına deresi boyunca eşsiz doğa güzelliklerini izleyerek varacağınız Çamlıhemşin ilçesi hudutları dahilinde yer alan Ayder gürgen dibiyle Aşağı ve Yukarı Ambarlık(Gelin Tülü) şelalesi, yayla evleri, çiçekli düzleri, türlü çiçeklerdin elde edilen balı ve şifalı kaplıcasıyla sırtını Kaçkarlar'a dayamış, çam örtülü yamaçlarla kaplı cennet görünümündedir. Bakanlar Kurulu Kararı ile 1987 yılında "Turizm Merkezi" ilan edilen Ayder’de İl Özel İdaresi ve özel kuruluşlar tarafından otel, kaplıca tesisleri yapılmaktadır. Yaz aylarında yerli ve yabancı turistler 55 derece sıcaklıktaki yeraltından gelen, şifalı kaplıca suyundan yararlanmaktadır. Kaplıca romatizmal hastalıklar, iç hastalıkları, kadın hastalıkları ve cilt hastalıklarına iyi gelmektedir.
1871 tarihli Trabzon Vilayeti salnamesinin 174. Sayfasında, “ Hemşin nahiyesinde Hala deresi civarında Ayder nam mahalde gayet sıcak bir kaplıca olup yel illetine devası meşhur olup lezzeti hiçbir maden suyuna benzemez” ibaresi geçmektedir.
Bölge insanı tarafından senelerdir bilinen bu doğa harikası belde, gelen hizmetlerle daha çok insanın yararlanabileceği tesisleri de beraberinde getirmeye başlamıştır. Ayrı ayrı 50 kişinin girebileceği havuzlar, dinlenme salonları, yataklı, özel kabinler, duş kabinleri, basınçlı su bölümü, fizik tedavi bölümü ve doktoru bulunan modern tesis Ayder’de insanların hizmetindedir.
Ayder’de 700 kişiyi barındıracak şekilde yatak kapasitesi mevcut olup, yayla evleri tipinde konaklama tesisleri ve alt yapı tesislerinin çalışmaları plan dahilinde olup, bu sorunun çözümü için gerekli girişimler yapılmaktadır. Turizm Bakanlığı'nca Teşvikli Turizm Bölgesi durumundaki Ayder’in günümüze kadar uygulanan imar ve inşaat yönü turistik bir bölgenin sahip olacağı görünümde değildir. Ayder’de yöresel mimari özellik yansıtmayan beton yığınlarının ortadan kaldırılarak sahip olunan güzelliğe layık bir şekle getirilmelidir.
Ayder’de var olan turizm potansiyeli yolun asfaltlanarak hizmete girmesiyle kat kat artmıştır. Bu artış Ayder’de tüketimi de beraberinde getirmektedir. Dünyanın en güzel suyuna sahip olan Ayder’de pet şişelerde su satıldığı ve bu şekilde de doğanın kirletildiği düşünülürse Ayder’de yapılacak yatırımların çeşitliliği ve aciliyeti konusunda yatırımcılara yeterli mesaj verilmiş olur.
Ayder’deki sifalı suyun grubu; madeni az ılıca ve içmeler grubuna girer. Şifalı suyun bileşimi sodyum sülfatlı, holgimetalik ve radyoaktivitelidir.

[url="http://imageshack.us/"]Resim[/url]

[url="http://imageshack.us/"]Resim[/url]

[url="http://imageshack.us/"]Resim[/url]

[url="http://imageshack.us/"]Resim[/url]

[url="http://imageshack.us/"]Resim[/url]

Resim

Resim

Resim

Devamı gelecek bu sayfayı takip ediniz.. ;)
Kullanıcı avatarı
Halil Uysal
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 178
Kayıt: Pzr Ara 18, 2005 12:53 pm
Konum: Çaykaralı

Mesajgönderen Halil Uysal » Cum Nis 11, 2008 9:40 am

UZUNGÖL / ÇAYKARA / TRABZON

UZUNGÖL'ÜN TARİHÇESİ


Trabzon'a 99 km ve Çaykara ilçesine 19 km uzaklıkta, deniz seviyesinden 1090 m yükseklikte bulunan Uzungöl, dik yamaçları ve muhteşem orman örtüsü ile Alplerin güzelliğini geride bırakmaktadır.
Vadinin ortasında bulunan ve yamaçlardan düşen kayaların Haldizen deresinin önünü kapatmasıyla oluşmuş göl, "Uzungöl" olarak bilinir ve çevreye aynı ad verilmiştir. Özellikle yakınındaki "Şerah" köyünün yöreye uygun tarzda yapılmış eski ahşap evler, doğanın güzelliğini tamamlar özelliktedir. [CENTER][FONT=Verdana]Resim[/FONT][/CENTER]
[FONT=Verdana] Yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çeken Uzungöl, sahip olduğu turistik potansiyeli bakımından çok zengindir.
Çevrede trekking, kuş gözlem, botanik amaçlı turların yanı sıra daha yükseklerdeki dağların arasındaki göllere veya yakınlardaki Şekersu, Demirkapı, Yaylaönü gibi diğer yaylalara geziler düzenleme olanağı vardır.
[/FONT]

Yaban hayatı bakımından Uzungöl çevresindeki dağlarda ayı, kurt, yaban keçisi, tilki, kafkas dağ horozu gibi çeşitli hayvan türleri barınmaktadır.
Haldizen deresi vadisinde, heyelan sonucu dere yatağının tabii baraj şeklinde kapanması sonucu oluşan göl, çevresindeki ladin ormanları ile çekici bir peyzaj sergiler, Göl kıyısında yer alan Uzungöl yerleşmesi belediye teşkilatına sahip olup, alt yapı çalışmaları devam etmektedir. Trabzon'dan ulaşım, Çaykara'ya kadar 76 km, asfalt ve sonra da 19 km'lik stabilize yol ile sağlanmaktadır. Çaykara·Uzungöl yol bağlantısının ıslah edilmesi gerekmektedir.
Gölün su sathı, mevsiminde gelen su miktarı ile bağımlı olarak cüzi farklılıklar gösterir ise de, genelde boyu 1000 metre, eni 500 metre, derinliği ise 15 metre civarındadır. Gölde alabalık yaşamaktadır. Belediye tarafından hazırlanmış 1/ 2000 uygulama imar planı bulunduğu ifade edilen yerleşmede; geleneksel ahşap yayla yapılarının kuzeybatı yönündeki çayırlık yamaçlardaki konumundan, beton yapılarının kuzeybatı yönündeki çayırlık yamaçlardaki konumundan beton yapılar şeklinde göl kıyısına inmekte olduğu müşahede edilmiştir.Turizm Merkezi olarak belirlenen alanın ilgi odağı olan göl çevresinde topografya, yerleşme alanını sınırlamaktadır.
Bu nedenle kuzeybatıda belirlenen turizm yerleşme alanları ise kot farkı nedeniyle daha düşük rakımlarda kalmaktadır. Bu alanlarda yer alması düşünülen Konaklama tesislerinin göl ve civarını günübirlik, aktiviteler için yoğun şekilde kullanmak isteyecekleri muhakkaktır. Bu durumda, Turizm Merkezi gelişmesinin sağlıklı ve başarılı olabilmesi için göl çevresindeki yapılaşmanın kesinlikle kontrol altında tutulması gerekmektedir. Gölün Çaykara yönünden girişi bugünden büyük yapılarla (cami ve okul) kapatılmış durumdadır. Güneydoğuda yer alanda ise yapılaşma hızla artmaktadır.
Halen gölün güneyinde, Haldizen deresi yanında yer alan özel sektör tarafından yapılmış bulunan 52 yatak kapasiteli ahşap bungalovlardan oluşan tesis başarılı bir uygulama olarak dikkat çekmektedir.
Güneye doğru uzayıp giden Haldizen deresi vadisi büyük doğa zenginliklerine sahiptir. Uzungöl'e yaklaşık 10 ile 20 km mesafede dağların yüksekliklerinde yer alan 10' kadar ufak göl yöredeki aktivite zenginliğini arttırmaktadır. Uzungöl'e bugün bile yabancı gruplar gelerek mevcut tesiste konaklamakta ve güneydeki göllere doğa içinde yürüyüşler yapılmaktadır.

UZUNGÖL'E NASIL ULAŞILIR
Karayolu (By Bus) : Trabzon' dan Türkiye'nin hemen hemen bütün illerine karşılıklı otobüs seferleri vardır.

Deniz Yolu (Maritime Lines) :Trabzon yaz aylarında düzenlenen feribot seferleri ile İstanbul ve İzmir'e bağlandığı gibi, yıl boyunca B.D.T. Ülkelerine çeşitli seyahat acentalarınca gemi ve otobüs seferleri düzenlemektedir.

Hava Yolu (Air Lines) :Uluslararası trafiğe açık Trabzon Hava Limanından yurdumuzun bir çok iline hava ulaşımı sağlandığı gibi, Almanya, Hollanda, ve B.D.T. Ülkeleri ile de karşılıklı seferler yapılmaktadır.

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim
Kullanıcı avatarı
Halil Uysal
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 178
Kayıt: Pzr Ara 18, 2005 12:53 pm
Konum: Çaykaralı

Mesajgönderen Halil Uysal » Cum Nis 11, 2008 9:41 am

Sümela Manastırı / Maçka / TRABZON

Tarihçe

Resim
Sümela Manastırı , Trabzon ili, Maçka ilçesi, Altındere köyü sınırları içerisinde yer alan Panagia (Meryemana) deresinin batı yamaçlarında Mela (Yunanca 'siyah') tepesi üzerinde deniz seviyesinden 1.150 m yükseklikte yer alan bir Rum manastır ve kilise kompleksi olup, tam adı Panagia Sumela (Παναγία Σουμελά) veya Theotokos Sumela'dır.
Kilisenin MS 375-395 tarihleri arasında inşa edildiği sanılmaktadır. Anadolu'da sıkça rastlanılan Kapadokya kiliseleri tarzında yapılmış, hatta Trabzon'da Maşatlık mevkiinde benzeri bir mağara kilisesi daha vardır. Kilisenin ilk kuruluşu ile manastır haline dönüşümü arasındaki bin yıllık dönem hakkında fazla bir şey bilinmemektedir. Karadeniz Rumları arasında anlatılan bir efsaneye göre Atina'lı Barnabas ile Sophronios adlı iki keşiş aynı rüyayı görmüşler; rüyalarında, Hz.İsa’nın öğrencilerinden Aziz Luka’ın yaptığı üç Panagia ikonundan, Meryemin bebek İsa’yı kollarında tuttuğu ikonun bulunduğu yer olarak Sümela'nın yerini görmüşler. Bunun üzerine birbirlerinden habersiz olarak deniz yoluyla Trabzon'a gelmiş, orada karşılaşıp gördükleri rüyaları birbirlerine anlatmış ve ilk kilisenin temelini atmışlardır. Bununla birlikte manastırdaki fresklerde sıkça yer alıp, özel bir önem verilen Trabzon İmparatoru III. Alexios’un (1349-1390) manastırın gerçek kurucusu olduğu sanılmaktadır.

14. yüzyılda Türkmen akınlarına maruz kalan kentin savunmasında ileri karakol görevi üstlenen manastırın statüsünde Osmanlı fethinden sonra bir değişiklik olmamıştır. Yavuz Sultan Selim'in Trabzon’da ki şehzadeliği sırasında iki büyük şamdan buraya hediye ettiği, Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezid, I. Selim, II. Selim, III. Murad, İbrahim, IV. Mehmed, II. Süleyman ve III. Ahmed'in de manastırla ilgili birer fermanları bulunmaktadır. Osmanlı döneminde manastıra sağlanan imtiyazlar, Trabzon ve Gümüşhane bölgesinin İslamlaşması sırasında özellikle Maçka ve kuzey Gümüşhane'de Hristiyan ve gizli Hristiyan köyleri ile çevrili bir alan yaratmıştır.

18 Nisan 1916’dan 24 Şubat 1918’e kadar süren Rus işgali sırasında Maçka civarındaki diğer manastırlar gibi bağımsız bir Pontus devleti kurmak isteyen Rum milislerin karargahı olmuş, nüfus mübadelesi ile bölgedeki Hıristiyanların Yunanistan'a gönderilmesinin ardından önemini yitirerek T.C. Kültür Bakanlığı tarafından yakın zamanda onarılana dek kaderine terkedilmiştir.

Resim

Resim

[url="http://imageshack.us/"]Resim[/url]

Resim

Resim

Resim
Kullanıcı avatarı
Halil Uysal
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 178
Kayıt: Pzr Ara 18, 2005 12:53 pm
Konum: Çaykaralı

Mesajgönderen Halil Uysal » Cum Nis 11, 2008 9:41 am

Trabzon / Atatürk Köşkü

Soğuksu semtinde küçük bir çam korusu içinde yer alır.Yirminci yüzyılın hemen başında yaptırılmış 1923 den sonra hazineye kalmıştır.Büyük Önder Atatürk 1934 ve 1937 yıllarındaki Trabzon ziyaretlerinde bu köşkte konuk edilmiştir. O'nun ölümünden sonra Trabzon belediyesi tarafından o dönemde kullanılan eşyalarla dekore edilerek Atatürk müzesi olarak ziyarete açılmıştır.

Avrupa mimari tarzında inşa edilen köşk üç + yarım katlı taş bir yapıdır. Dışdaki taşkın saçaklarda ahşap, içte,tavanlarda alçı süslemelere yer verilmiştir.Ulu önderimiz 1937 yılında vasiyetnamesinin bir bölümünü bu konakta yazmıştır.Günümüzde müze olarak paylaşılan Atatürk köşkü yerli ve yabancı konuklarca ziyaret edilmekte ve kent turizminde önemli rol oynamaktadır.

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim
Kullanıcı avatarı
Halil Uysal
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 178
Kayıt: Pzr Ara 18, 2005 12:53 pm
Konum: Çaykaralı

Mesajgönderen Halil Uysal » Cum Nis 11, 2008 9:42 am

Karaca Mağarası / Gümüşhane

Dolomitik kireçtaşları içersinde gelişen Karacaköy karstik mağarası daha önceleri yöre halkı tarafından bilinmesine rağmen, ilk bilimsel anlamda Karaca Köyü'nden ( Masura Köyü ) Jeoloji Mühendisi Şükrü Erüz'ün 1983 - 1990 yılları arasında yapmış olduğu çalışmalar ile turizme kazandırılmıştır.

Özellikle 1990 yılında yapmış olduğu Karacaköy Karstik Mağarası ve Hidrojeolojisi adlı bitirme çalışmasıyla 30 km.lik alanda çalışmış ve Karaca Mağarası benzeri irili ufaklı mağaralara rastlamıştır.

Karaca Mağarasıyla ilgili bilimsel çalışmalarda Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeoloji bölümünden Prof. Dr. Remzi Dilek ve ekibinin yoğun çabaları olmuştur. Mağara, Gümüşhane İl Turizm Müdürlüğü'ne bildirilerek tescili yapılmış ve fiili olarak tescili yapılmış ve fiili olarak turizme açılmıştır.

Resim

Resim

Resim

Resim
Kullanıcı avatarı
Halil Uysal
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 178
Kayıt: Pzr Ara 18, 2005 12:53 pm
Konum: Çaykaralı

Mesajgönderen Halil Uysal » Cum Nis 11, 2008 9:44 am

Bayburt / Aydıntepe / Yeraltı Şehri

Toplam Uzunluğu şu an itibariyle 650 m. olan yeraltı şehrimiz, 8 salon ( 2'si havalandırma salonudur), 8 oda, 1 çeşme ve havuzdan oluşmaktadır.

İlçemizde bulunan Yeraltı Şehri, tüf içerisinde yüzeyden 2-2,5 metre derinde başka yapı malzemesi kullanmadan ana kayaya oyulmuş galeriler , tonozlu odalar ve bu odaların açıldığı daha geniş mekanlardan oluşmaktadır . Yaklaşık bir metre genişliğinde ve 2 ile 2,5 metre yüksekliğinde tonoz örtülü galeriler yer yer her iki yana genişlemektedir, odalar bu mekana açılmaktadır. Ayrıca gözetleme mekanlarının oluşturduğu havalandırma amaçlı konik biçimdeki deliklerin , galeri odalarını aydınlatmak için duvarlara delik açıldığı gözlenmektedir.

Halen kazı çalışmaları devam edilen kent hakkında su an ileri sürülen iki görüş Mevcut olup , bunlardan biri ; bu kentin , bölgede daha önce sözü edilen Halde şehrine ait olduğu , Halde nine Halde olduğu eski ismi Hart (Aydintepe) olan ilçenin isminin de Halt dan geldiği görüsü mevcuttur . Diğer görüşe göre ; Haltta bu yer altı kentinden başka Geç Roma Erken Bizans devirleri arasında yer alan bir mezarın ortaya çıkarılması , Hıristiyanlığın henüz yerleşmediği bir devirde bu bölgenin bir sığınak teşkil ettiği , Romalılar tarafından kovulan ilk Hıristiyanların bu bölgeye geldikleri ve sığındıkları , yer altı kentinde bu Erken Hıristiyanlık dönemine ait olabileceğidir...

[/FONT][/color]
[FONT=Tahoma] [/FONT]
[FONT=Tahoma]Resim[/FONT]
[FONT=Tahoma] [/FONT]
[FONT=Tahoma]Resim[/FONT]
[FONT=Tahoma] [/FONT]
[FONT=Tahoma]Resim[/FONT]
[FONT=Tahoma] [/FONT]
[FONT=Tahoma]Resim[/FONT]
[FONT=Tahoma] [/FONT]
[FONT=Tahoma]Resim[/FONT]
[FONT=Tahoma] [/FONT]
[FONT=Tahoma]Resim[/FONT]
[FONT=Tahoma] [/FONT]
[FONT=Tahoma]Resim[/FONT]
[FONT=Tahoma] [/FONT]
[FONT=Tahoma]Resim[/FONT]
[FONT=Tahoma] [/FONT]
[FONT=Tahoma]Resim[/FONT]
[FONT=Tahoma] [/FONT]
[FONT=Tahoma]Resim[/FONT]
Kullanıcı avatarı
Halil Uysal
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 178
Kayıt: Pzr Ara 18, 2005 12:53 pm
Konum: Çaykaralı

Mesajgönderen İrfan Altuncu » Cum Nis 11, 2008 4:05 pm

Halil ne güzel resimler bunlar eline sağlik Allah senden razı olsun,paylaşmaya devam.........
Kullanıcı avatarı
İrfan Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 7263
Kayıt: Cmt Haz 23, 2007 1:33 pm
Konum: kocaeli

Mesajgönderen Halil Uysal » Pzr Nis 13, 2008 5:29 pm

Vazelon(Yahya)Manastırı / Maçka / TRABZON


Bu manastıra Maçka ilçesini 14 km. geçtikten sonra sağa 3 km.lik stabilize bir yolla ulaşılır. Köprü yanı köyü sınırları içersinde bulunan bu manastırın vadisinde özel sektör eli ile işletilen alabalık çiftliği ve restorantı vardır.

Yapının, Vazelon ismini, kurulmuş olduğu "Zabulon Dağ'ından" aldığı görüşü kuvvetli ihtimaldir. Manastırın ıssız sakin yerde seçilmesi, o'na daha kutsal bir hava verilmek istenmesindendir. Çoğu araştırmacı, yapının tarihini kesin olarak vermemekle birlikte: bazıları ilk inşa tarihini M.S.270, bazıları ise M.S.317 olarak belirtir.

Manastır; Yahya peygambere adanmıştır. İlk kuruluşu ile bugüne kadar çeşitli değişiklikler geçirdiği kesindir.

527-565 yılları arasında Jüstinyen tarafından tamir ettirilmiştir. 644 yılının şubat ayında hücreler tamamen tamir edilip kütüphanesi zenginleştirilmiştir. 702 yılı ile onu izleyen yıllar içinde esaslı şekilde yenilenmiştir. Vazelon manastırı 13.yy.dan 20.yy.a kadar Maçka'nın ekenomik, sosyal ve kültürel hayatında etkinliğini sürdürmüştür.14.yy.da sahip olduğu arazi, ve geliri 1890 yılına kadar yirmi köyde devam etmiştir. Vazelon manastırı vaktiyle bölgede bulunan manastırların en yetkilisi ve en zengini durumunda imiş. Bir rivayete göre Vazelon geliri ile bir Sumela manastırı daha yapılabilirmiş. Manastır 19.yy.da etraflıca onarılmıştır. Binaya batı kısmındaki merdivenle girilmektedir. Merdiven basamakları kırık oldugundan ,yukarı çıkarken dikkatli olunmalıdır.Bina 1923 yılında terk edilmiştir. Günümüzde Sumela'dan sonra onarılıp Turizme kazandırılması düşünülmektedir.

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim
Kullanıcı avatarı
Halil Uysal
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 178
Kayıt: Pzr Ara 18, 2005 12:53 pm
Konum: Çaykaralı

Mesajgönderen Halil Uysal » Pzt Nis 14, 2008 2:46 pm

Gregorius Peristera (Kuştul-Hızır İlyas) Manastırı / Maçka / TRABZON

Bu manastır, Trabzon'un Esiroğlu beldesinin galyan diye adlandırılan bölgede kuştul (şimşirli) köyündedir.Ulaşım Esiroğlu beldesine giderken soldaki galyan vadisini takiben ulaşılır.Vadinin tabanından dirsek şeklindeki kaya üzerine oturtulan yapı, kale gibi, vadiye hakim bir tepede kurulmuştur. Maçka yolu üzerinde ve bağımsız bir amir gücüne sahip olan, üçüncü manastırdır. M.S.752 yılında kurulduğu söylenen bu manastır 1203 senesinde yağma edilip, terk edildi. Ama 1393 senesinde tekrar kurulup 15.yüzyılın başında yine görkemli eski önemini kazandı. 1904 yılında çıkan büyük bir yangınla harap olduktan sonra bir daha inşa edilmiştir.

Bu manastır da Trabzon bölgesindeki diğer manastırlar gibi kutsal bir mağara ve ayazmanın etrafında kurulmuştur.

Resim

Resim

Resim

Resim
Kullanıcı avatarı
Halil Uysal
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 178
Kayıt: Pzr Ara 18, 2005 12:53 pm
Konum: Çaykaralı

Mesajgönderen Mehmet Zeki Sarı » Pzt Nis 14, 2008 8:54 pm

dostum güzel bir çalışma karadenizi gezecek olanlara iyi bir rehber oldun teşekkürler.
Kullanıcı avatarı
Mehmet Zeki Sarı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1575
Kayıt: Prş Eki 06, 2005 6:46 pm
Konum: istanbul


Dön MANZARALAR

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir

cron