Doğa, özellikle karlı dağların resimleri harika (azıcık daha netlik olsa mükemmel olacaktı) ama yayla malesef

. Kuşmer resimlerine ilk bakışta hiç birşey göremiyorum, resimi köşe köşe tarıyorum yaylayı görebilmek için nerdeee..., kenarda nihayet Borzancının perini görüyorum, perin içi çimen kaplı ,etrafı yazın toz kaynağı olacak toprak yollar, patikalar, su akarları. Bizim zamanımızda tersi olurdu, perin etrafı yeşil, içi toprak ve gübre olurdu, genede şükür mü diyelim taş duvarlarına bilmem ki.
Araba yolu Murudun kapısına kadar gelirdi ki kamyonu vardı o evin, bu nedenle yolu ilk hakeden evdi o. O betonarma büyük evin hayatına girmeyen varmıdır ki çocukluğumuzda? "Zihni ağabe, pazar günine şöfor mahlini dedem bağa ayırsun deyu", geldiği anda parasını veremediğimiz yüklerin ücretini ödemek için akşam üstü o eve gidişlerimiz... , "kamaliya inecemisun sabah, çok yukumuz var zihni ağabe".... gibisinden dünya kadar sebeb. Yani yol açılmasa da giden gelenden zaten çimen bitemezdi orada. Şimdi bakıyorum resme; yol murudun evinin ordan ileriye doğru gidiyor, çıkım zamanı bile olsa üzerinde çimenden eser olmayan bir yol. Mahnidalardan ve yelemelerden da hiç kamyoncu çıkmadı ama...

Olsun bunuda anlayabilirim diyeceğim ama ya o karşıda çormalıklara doğru giden yol nerden çıktı, ne işe yarar ? Eyyy gidi yayla..., gene de geldi yaz başlari ....offff...